MENÜ
İzmir 12°
Gerçek İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
ÇMO'da 'İzmir'in Çernobili' çatlak yarattı... İzmir'den Genel Başkan'a 'hayal kırıklığı' çıkışı!
Güncel
15 Mayıs 2025 Perşembe 10:53

ÇMO'da 'İzmir'in Çernobili' çatlak yarattı... İzmir'den Genel Başkan'a 'hayal kırıklığı' çıkışı!

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Genel Başkanı Ahmet Kırmızı'nın İzmir'in Gaziemir ilçesinde bulunan ve İzmir'in Çernobili olarak anılan radyoaktif atıklara dair açıklamalarda bulunması Oda'da görüş ayrılığına neden oldu. ÇMO İzmir Şubesi "Sayın Başkan’ın açıklamalarında dile getirilen "çok iyi durumdayız" ifadesinin, bilimsel verilere, sahadaki gerçek koşullara ve çevre mühendisliğinin etik ilkelerine ters düştüğünü rahatlıkla söyleyebiliriz." açıklamasında bulundu.

GERÇEKİZMİR- TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Genel Başkanı Ahmet Kırmızı açıklamasında, “Bilimsel çalışmalar, radyoaktif maddenin yalnızca belli noktalarda olduğunu gösterdi. 70 dönümlük arazinin büyük kısmında ise tehlikeli atıklar bulunuyordu. Eurupium 152 ve 154 gibi izotopların yarılanma ömürleri ise dolmak üzere. Bu maddelerin etkisi geçen sürede büyük ölçüde azalmış durumda” dedi.

Ahmet Kirmizi

“Kamuoyunu uzman olmayanlar yanılttı”
Kırmızı, bilgi kirliliğine dikkat çekerek, “Bu alan için Çernobil, radyasyon üretim merkezi, nükleer atık sahası gibi tanımlamalar yapıldı. Uzman olmayan, elinde cihazla sahaya girip açıklama yapanlar oldu. Bu da vatandaşların kafasını karıştırdı” ifadelerini kullandı.

“Devletin kurumlarına güvenmek zorundayız”
Temizlik sürecinin devletin yetkili kurumlarının denetiminde yürütüldüğünü belirten Kırmızı, Ticaret Bakanlığı, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile TENMAK’ın koordinasyon içinde çalıştığını ve sahada görev yapan Ekovar Çevre Grup’un tüm faaliyetlerinin bu kurumlarca denetlendiğini söyledi.

“7/24 İzleniyor”
Türkiye genelinde 230 noktada radyasyon ölçüm istasyonu bulunduğunu, Gaziemir’in de bunlardan biri olduğunu hatırlatan Kırmızı, “Sistem eşzamanlı çalışıyor, bir anormallik olduğunda otomatik harekete geçiyor. Biz de süreci başından bu yana takip ediyoruz. Kurumlardan bilgi alamadığımız hiçbir dönem olmadı” dedi. Kırmızı şöyle devam etti:

“Asıl konu..."
Asıl üzerinde durulması gereken konu, Türkiye’nin bu sorunu çözme iradesini göstermesi ve süreci akredite kuruluşlarla yürütmesidir. Bu tür çalışmalar elbette eleştirilebilir, öneri sunulabilir. Ancak kurumları siyasete alet etmek ya da uzmanları zan altında bırakmak doğru değildir”

“Atıklar sıkı denetimle taşınıyor”
“Radyoaktif atıklar, ancak yetkili kurumların izniyle sahadan çıkarılabilir. TENMAK onayı olmadan hiçbir atığın taşınması mümkün değil. Son olarak sondaj izni verilmesi ve kazıların başlaması da sürecin şeffaf ve bilimsel temelde yürütüldüğünü ortaya koyuyor”

“Yetkili kurumlar onay vermeden süreç tamamlanmaz”
Kırmızı, alanda temizlik çalışmalarını sürdüren Ekovar Çevre Grup’un açıklamalarına da değinerek, “Firma temizlik yaptığını beyan edebilir ancak süreci tamamlayacak olan devletin onayıdır. Hiçbir kurum, uluslararası denetim altında olan bir konuda kontrolsüz adım atmaz. Yapılan çalışmaları yok saymak da büyük bir haksızlık olur” dedi.

“Bilimsellikten uzak yaklaşımlar sürece zarar verir”
Sürecin bilim dışı yorumlarla gölgelenmemesi gerektiğini belirten Kırmızı, “Ellerine cihaz alıp sahaya gelen, bilimsel temelden uzak açıklamalar yapanlar oldu. Bilimsellikten uzak hareketlere gerek yok. Gelinen noktada Sezar’ın hakkını Sezar’a vermek zorundayız. Gaziemir’de süreç bitmeye çok yakın duruyor. Takvim henüz sonuçlanmadı ama gelinen noktada çok iyi durumdayız. Yapılan çalışmalar çok kıymetli çalışmalardır. Ortada bir devlet organizasyonu var. Bunun ciddiyetini taşıyarak yapılan çalışmaları mahalle kahvesi ortamında değerlendirmek doğru değil. Yapılan işleri yok saymak, kabul etmemek, şüpheli yaklaşmak bilimsellikten uzaktır” diye konuştu.

“Tüm belgeleri kurumlardan izliyoruz”
Kırmızı, Çevre Mühendisleri Odası olarak süreci titizlikle takip ettiklerini belirterek, “Bölgede yerinde inceleme yapmak için talepte bulunacağız. Şirketin ‘yaptık’ dediği tüm işlemlerin belgelerini ilgili kurumlardan temin ediyor, doğrulama ve sağlamasını yapıyoruz. Şu ana kadar yanlış giden bir işlemle karşılaşmadık” dedi.

GÖRÜŞ AYRILIĞI, HAYAL KIRIKLIĞI ÇIKIŞI

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Genel Başkanı Ahmet Kırmızı'nın kamuoyunda İzmir'in Çernobili olarak tanımlanan Gaziemir'deki eski kurşun fabrikasındaki atıkların temizlenmesi süreci ile yaptığı açıklama Oda'da görüş ayrılığına neden oldu.

Başkan Kırmızı devam eden süreçle ilgili "Gaziemir’de süreç bitmeye çok yakın duruyor. Takvim henüz sonuçlanmadı ama gelinen noktada çok iyi durumdayız. Yapılan çalışmalar çok kıymetli çalışmalardır. Ortada bir devlet organizasyonu var. Bunun ciddiyetini taşıyarak yapılan çalışmaları mahalle kahvesi ortamında değerlendirmek doğru değil. Yapılan işleri yok saymak, kabul etmemek, şüpheli yaklaşmak bilimsellikten uzaktır" açıklamasında bulunurken ÇMO İzmir Şube'den karşı açıklama geldi.

Açıklama şu şekilde;

Bugün, TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Genel Başkanı Sayın Ahmet Kırmızı’nın, İzmir’in Gaziemir ilçesi Emrez Mahallesi’nde yer alan ve kamuoyunda “İzmir’in Çernobil’i” olarak anılan eski kurşun fabrikası arazisine ilişkin açıklamalarını basın aracılığıyla öğrenmiş bulunmaktayız. Sayın Başkan’ın, şubemizin uzun yıllardır teknik ve bilimsel takibini yaptığı bu konuya ilişkin, bizlerle herhangi bir görüş alışverişinde bulunmadan ve yereldeki bilgi birikimimizi dikkate almadan yaptığı değerlendirmeler; bizleri derin bir şaşkınlık, kaygı ve hayal kırıklığına uğratmıştır. Ne yazık ki bu açıklamalar hem bilimsel gerçeklerle örtüşmemekte hem de alanda yıllardır sürdürülen çabalarımızı yok saymaktadır.

Gaziemir’deki bu alanın içerisinde yıllarca tehlikeli ve radyoaktif atıkların kontrolsüz bir biçimde tutulduğu, 2012 yılında kamuoyuna yansımış ve o tarihten itibaren şubemiz tarafından yakından takip edilmiştir. Bu süreçte teknik değerlendirmeler ve kamuoyu bilgilendirmeleri ile mesleki ve toplumsal sorumluluğumuzu kararlılıkla yerine getirdik. Bu nedenle, Sayın Başkan’ın açıklamalarında dile getirilen "çok iyi durumdayız" ifadesinin, bilimsel verilere, sahadaki gerçek koşullara ve çevre mühendisliğinin etik ilkelerine ters düştüğünü rahatlıkla söyleyebiliriz. Sahada bugüne dek:

  • Sağlıklı bir ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) süreci işletilmemiş; üstelik ÇED dosyasında belirtilen yöntemi dahi dikkate almayan bir teknikle "temizlik" yapılmaktadır.
  • Radyoaktif ve tehlikeli atıkların bulunduğu sahada yürütülen kazı, dolgu, boşaltım, depolama ve taşıma işlemleri sırasında gerekli toz kontrol önlemleri alınmadığı basına yansıyan görüntülerle tespit edilmiştir.
  • “Temizlik” sürecinde oluşacak kirliliğin çevresel taşınımı ve sağlık etkilerine dair hiçbir modelleme ve risk analizi yapılmamıştır.
  • Basına yansıyan bilgilerle, bazı atıkların Torbalı’da rastgele bir alana bırakıldığı tespit edilmiştir.
  • Sahadaki kirliliğin boyutuna dair, resmi kurumlarca yayımlanmış ve bilimsel mutabakat sağlanmış hiçbir teknik rapor kamuoyuyla paylaşılmamıştır.
  • Ayrıca, aradan geçen 12 yıla rağmen, sahada tespit edilen yapay izotoplar olan Eu-152 ve Eu-154’ün ülkemiz topraklarına nasıl ve nereden geldiğine ilişkin herhangi bir açıklama yapılmamış; konu adeta görmezden gelinmiştir.

Bu koşullar altında, sürecin “şeffaf ve bilimsel” bir şekilde yürütüldüğünü söylemek mümkün değildir. Defalarca bilgi edinme hakkı kapsamında yönelttiğimiz sorulara verilen yuvarlak ve kaçamak yanıtlar dahi, kamuoyunun sağlıklı bir şekilde bilgilendirilmediğini ortaya koymaktadır. Öte yandan, radyoaktif malzemelerin yalnızca aktivitesinin yarıya inmesini “temizlik” olarak niteleyen anlayış, bilimsel yaklaşımdan uzak ve son derece sakıncalıdır. Böylesi çevre felaketlerinde yalnızca ölçümsel değerler değil, temizlik sürecinin çevre ve halk sağlığı üzerindeki potansiyel etkileri de dikkate alınmalıdır. Bu denli ciddi teknik ve yönetsel sorunlar göz önündeyken, vicdanı ve mesleki sorumluluğu olan hiçbir çevre mühendisi bu sahada "çok iyi durumdayız" ifadesini kullanamaz.

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi olarak; sağlıklı, güvenli ve yaşanabilir kentlerde yaşama hakkını savunan meslek odaları ve kent bileşenleriyle birlikte yürüttüğümüz haklı mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğimizi bir kez daha kamuoyuna ilan ederiz. Çünkü biz, bu kentin tam ortasında gizlenen çevresel ve halk sağlığı tehdidinin üzerini örten değil; onu bilimle, şeffaflıkla ve kamu yararıyla görünür kılan taraftayız.

Buradan bir kez daha çağrıda bulunuyoruz:

  • İlgili tüm kurumları, bilgi, belge ve ölçüm raporlarıyla kamuoyunu aydınlatmaya,
  • Oda Genel Başkanımızı ise, yaptığı açıklamaları hangi bilgi, belge ve raporlara dayandırdığını açıklamaya ve eğer bizlerin ulaşamadığı belgeler mevcutsa bunları paylaşmaya davet ediyoruz.

Kamusal sorumluluğumuz gereği, sürecin tüm yönlerinin bilimsel temelde ve kamu yararı doğrultusunda denetlenmesini ve sorumluların hesap vermesini talep ediyoruz.

 

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2025 Gerçek İzmir