İzmir'de mayıs ortasında sağanak ve dolu kabusu!
İmar barışı yasasına TMMOB'tan tepki
İzmir'de kundaktaki bebekle ölümüne yolculuk!
İzmir'de zarlar eğitim için atıldı!
İzmir 22°
Ödemiş 50'nci Yıl Ortaokulu öğrencisi Ceylin Atik, 10 Haziran 2017 tarihinde, arkadaşlarıyla oynamak için Cumhuriyet Mahallesi'nde evlerinin önündeki Kazım Karabekir Parkı'na gitti. Atik'in uzun süre ortalıkta görünmemesi ve eve dönmemesi üzerine merak eden dedesi Mustafa ile babaannesi Ülkü Atik, arkadaşlarına sormalarına, gidebileceği yerlere bakmalarına rağmen torunlarını bulamadı. Bunun üzerine Atik'in yakınları, Ödemiş İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne gidip, kayıp başvurusunda bulundu. Yakınları sosyal medyadan da Ceylin'in fotoğraflarını paylaşarak, bulunması için yardım istedi. Mustafa Atik'in cep telefonuna, 'Polise haber vermeyin. Torununu öldürürüz' yazılı mesaj gelmesiyle anne ve babası ayrı yaşadığı için dedesi ve babaannesiyle kalan Ceylin Atik'in kaçırıldığı anlaşıldı. Polis, dede Atik'e gelen mesajdan yola çıkarak, şüphelilerin yakalanması için çalışma başlattı. İstihbarat çalışmasıyla Ceylin'in, en son parkın yakınındaki Şengül Sokak'ta bulunan apartmanın 4'üncü katında oturan komşuları oto tamircisi Serkan ve eşi Şükriye Türkmen'in evinde su içerken görüldüğünü belirlendi. Polisin operasyonuyla Serkan ile Şükriye Türkmen ve onun halası Raziye Ö. yakalanıp, gözaltına alındı. Küçük kızın cansız bedeni de Türkmen çiftinin evinde bulundu. Olaydan sonra tutuklanan Şükriye Türkmen ve eşi Serkan Türkmen hakkında 'çocuğa veya beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu, tutuksuz sanık Raziye Ö. hakkında ise 'suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme' suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
DURUŞMADA POLİSLER DİNLENDİ
Ödemiş Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugün yapılan son duruşmasına, cezaevinde bulunan Şükriye Türkmen ve eşi Serkan Türkmen, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Tutuksuz sanık Raziye Ö. duruşmaya gelmezken, tarafların avukatları, öldürülen Ceylin Atik'in babası Murat Atik, dedesi Mustafa Atik ve babaannesi Ülkü Atik ile yakınları hazır bulundu. Duruşmada polis memurları tanık olarak dinlendi.
Ceylin Atik soruşturmasında görevli olan ve küçük kızın kayıp olduğunu dedesinden öğrendiğini, bunun üzerine araştırmaya başladıklarını söyleyen polis memuru Ç.E., "Ceylin'in dedesi bize mesajı gösterdi. Mesajı atan numara üzerinden İsmail Gacar'a ulaştık. Telefonunun çalındığını ve çalındığı zaman evdeki kadınların isimlerini söyledi. Şükriye Türkmen'in Ceylin'le komşu olmasından dolayı onun üzerinde yoğunlaştık. Onların evine gittiğimizde Serkan Türkmen bize ikinci bir hattının olduğunu söyledi. Evde bulamadı, işyerine gittik orada da bulamadı. Evdeyken koku almadık. Zaten evin içine girmedik. En ufak bir şüphe duymadık. Çünkü biz kayıp hat ve tehdit mesajı üzerinden soruşturma yapıyorduk. Pazartesi günü Serkan Türkmen'i akaryakıt istasyonunda olayı anlatınca gözaltına alındılar. Eve gittiğimiz de Raziye hanım bize kapıyı açtı. Bize 'yine mi siz geldiniz niye sürekli geliyorsunuz?' dedi. Evde ağır bir koku vardı. Sandığın içindeki örtülerin altında Ceylin'i bulduk" dedi. Polis memurunun olayı anlattığı sırada Ceylin'in babaannesi gözyaşlarına boğuldu.
'EVDE O KOKUDA DURULMAZ'
Duruşmada tanık olarak ifade veren polis memuru D.V. ise diğer polis memuru gibi Ceylin'in bulunması aşamasını anlatırken, "Söz konusu adrese gittik. Apartmana girdigimiz de ağır bir ceset kokusu vardı. Şükriye Türkmen bize ekip otosunda cesedin yerini tarif etmişti. Tarif ettiği yerde Ceylin'i ölü olarak bulduk. Evde o kokuda durulması mümkün değildi" dedi.
Duruşmada tanık olarak dinlenen ve Ceylin'in kaybolduğu gün Serkan Türkmen'in tamirhanesinde aracını yaptıran Ergun Akbulak, sanığın herhangi bir olağandışı davranışına şahit olmadığını söyledi.
Olayda Ceylin'in dedesine mesaj atılan telefonu sanık Şükriye Türkmen, Cemile Gacar'ın evinden aldığını doğruladı. Şükriye Türkmen, telefondan söz konusu mesajı attıktan sonra telefonu hiç kullanmadığını söyledi. Türkmen ayrıca bütün suçun kendi üstüne atıldığını iddia ederek, "Serkan birlikte yaptık bunu, birlikte cezasını çekmeliyiz" dedi.
Duruşma savcısı dosyadaki eksikliklerin tamamlanması ve sanıkların tutukluluk hallerinin devam etmesi yönünde mütalaa verdi.
Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi. (DHA)
Sayfa başına git