Halil İbrahim GÜLER/GERÇEKİZMİR - İzmir Körfezi’nin temizliği için çalışmalarını sürdüren İzmir Büyükşehir Belediyesi, “Körfez’in geleceği İzmir’in geleceği” başlıklı bir çalıştay düzenliyor.
Çalıştayda dünyanın farklı noktalarından alanında uzman isimler konuşmalar gerçekleştirdi.
Programda Çin Halk Cumhuriyeti Deniz Ekolojisi ve Çevre Bilimleri Laboratuvarı Uzmanı Dr. Isac Yongquan Yuan kendi ülkeleri ve farklı ülkelerde uygulanan ‘Modifiye edilmiş kil’ teknolojisinden bahsederken, diğer uzmanlar da Körfez temizliğinde dikkat edilmesi gereken noktaları sıraladı.
30 DAKİKADA YÜZEY TEMİZLİĞİ!
Yuan şöyle konuştu: Çin’de modifiye edilmiş kil program ile ilgili projeden bahsetmek istiyorum. Deniz yüzeyinde algler insanlara zarar verecek durumlar olduğundan bahsediyoruz. Dünyanın birçok yerinde alglardan dolayı birçok insan hayatını kaybetti. Bunu bir deniz felaketi olarak tanımlayabiliriz. Bu durumun çok acil bir şekilde çözülmesi gerekiyor. Bu konuda birçok metot bulunmakta. Bunula ilgili saha çalışmalarından bahsetmemiz gerekiyor. Fiziksel tedbirlerden bahsediyoruz. Fiziksel önemler alınarak, bu sorun çözülebilir. Buradaki alglerin İzmir’de kilometrelerce deniz yüzeyine yayılmasından bahsediyoruz. Burada kil metodu ile birlikte ultrasonik önemler bizim işimize yarayabilir. Bunun için kimyasal önemler de alınabilir. Kimyasalların birbirinden ayrıştırma yoluyla çözümler bulabiliriz. Biyolojik önemler de alınması gerekiyor. Çin’de kullandığımız modifiye kil modeli… Killeri su yüzeyine yayıyoruz. Bu sayede su yüzünü 30 dakikada temizleyebiliriz. Burada kil parçacıkları ile hab hücreleri arasında bir etkileşimi görmeliyiz. Bu sayede yüzlerce kilometrelik alan temizlenebilir. İzmir Körfezi’nde de bu metot etkin bir şekilde kullanılabilir. Burada kirliliğin yüzde 70-80’ni 30 dakikada temizleyebiliriz. Kilometre çapında 10 tonluk kil kullanabiliriz. Yüzey etkin şekilde temizlenebilir. Bu da etkin bir mücadele ile ortaya çıkabilir. Bir diğer model su kalitesini attırabilmesi için bir takım bileşimler bulunmakta. Burada zararlı hücrelerin bölünmesi ve deniz dibine gönderilmesiyle olabilir. Bunun için bir takım değerlendirmeler var. ABD ve Şili’de değerlendirmeler yaptık. Diğer canlı organizmalara zarar vermemekte. Biz kullanışlı ekipmanlara ihtiyaç var. Bir takım tekneler aracılığıyla İzmir’de de uygulanabilir. Bu sadece Çin’de uygulanan bir metot değil. İzmir’e bir takım tavsiyeler vermek istiyoruz. İzmir’deki bir takım parametrelere bakmamız gerekiyor. Sıcaklıkla, planktonlara bakmamız gerekiyor. Politatların kirleticilerin önünü kesmemiz gerekiyor. Bunların büyük zararı var. İzmir’de MC teknolojisini kullanarak habların kontrol edeceğini söyleyebiliriz. İzmir’de kullanabilir hususları kullanılması gerekiyor. Bu noktada hab bir felaket şeklinde önümüze gelmekte. Bu hablarla aynı şekilde mücadele edilmesi gerekiyor. Kamu ve özel sektörün müşterek şekilde çalışması gerekiyor.
Norveç Ocean Therm Baş Teknoloji Yöneticisi Olav Hollingsaeter, “Norveç’te kullandığımız çözüm kullanılacak, hava kabarcığı perde teknoloji… Elektrik ve su enerjisinden yararlanıyoruz. Bunu kışın etkin bir şekilde kullanıyoruz. Hava kabarcığı bariyeri ile algleri ayrıştırabiliyoruz. Bu nasıl uygulanacak peki… Belli unsurların tabana gönderilmesi ile deniz suyu temizleyebiliriz” diye konuştu.
ABD HBS Hydro BioSience Satış Temsilcisi Peter Trigian de, “Algler ve sinobakteriler üzerine yoğunlaşmamız gerekiyor. Atık su tesislerindeki benzer sorunlar olduğu nedeniyle farklı çözümler yürütebiliriz. Ultrasonik çözümlerin kullanılması yoluyla sülfatların azaltıldığını söyleyebiliriz. Reaktif olmaktansa proaktif bir program yürütüyoruz. Ultrasonik programında insan sağlığına ve doğaya zarar verilmediği belirlendi. Bir diğer noktaya odaklanmamız gerekiyor. Doğu bölgesinde kanallar bulunmakta. Tatlı su ile tuzlu su karışıyor. Burada etkin bir çalışmak gerekiyor. Körfez ile kanalların birleşiminde ultrasonik üniteleri yerleştirmesini öneriyoruz” dedi.
Arup Avustralya Genel Müdür Yardımcısı ve Entegre Su Kaynakları Lideri Dr. Andrews Watkinson ise konuşmasında, "Burada paydaşların bir araya gelmesi çok önemli. Kimyasal yöntemler kullanılabilir. Bütün bu yöntemler Avusturalya’da kullanılıyor. Biyolojik yöntemler de kullanabilir. İzmir’de Körfezi'nde de kullanılabilir, kaçakların azaltılabilmesi önemli. Denizdeki bitkiler sağlıklı türlerin oluşturulması gerekiyor. Dolaşımın hızlandırılması gerekiyor. Organik orman yangınları, bir takım çöl tozları bu tarz alg patlamamalarına neden olabilir. Azaltma yöntemleri var. Paydaşların bir araya gelmesi gerekiyor. Bütün bu bilgilerin kullanılması için iyi bir iletişim kurularak sonuca ulaşabilir. Riskler paylaşılarak çözüm üretilebilir" dedi.