GERÇEKİZMİR - İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray’ın insansız hava araçlarının mucidinin Bayraktar olmadığına dair attığı tweete Sanayi Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’tan tepki geldi.
Çıray’ın Twitter’dan yaptığı, ‘’İlk İHA 1916'da yapıldı.Jet motoru olan ilk model 1955'de yapıldı.1980-90'larda küçültüldü. Türkiye’nin İlk Yerli İnsansız Hava Aracı TUSAŞ İHA-X1 Şahit'i yaptı.1995'de Keklik kullanıldı. Yani Bayraktar İHA SİHA'ların mucidi olduğu kuyruklu bir yalandır. Ah paşalar ah!’’ paylaşımını alıntılayarak, ‘’Otomobil de 140 sene önce icat edildi ama otomotiv endüstrisindeki devrimi geliştirdiği teknolojiyle Elon Musk yaptı. Bayraktar'ın geliştirdiği, sofistike otonom teknolojilere sahip, savaş konseptini değiştiren SİHA'ları bu mandacı zihniyetin anlamasını zaten kimse beklemiyor!’’ sözlerini kullanan Varank’a ise Çıray’dan detaylı yanıt geldi.
Türkiye’nin silah sanayisi tarihine atıflar yaparak Varank’a yanıt veren Çıray ‘mandacı’ sözüne tepki göstererek ‘Tüm siyasi vizyon ve misyonunu Mustafa Kemal Atatürk’ün kurucu değerleri ve bakışı üzerinde kurmuş olan bir insan olarak Aytun Çıray’ın üstüne bu tür gülünç çamurlar yapışmaz. Her sözü ‘şaka gibi’ aşağılamasıyla karşılanan bir saray uzantısının kuruculara ‘ayyaş’ diyen zihniyetini bir kere daha hatırlamanın vesilesi olur’’ sözlerini kullandı.
Çıray’ın yaptığı açıklamanın tamamı şöyle:
Aziz Milletimize saygıyla…
Tarih şuurundan ve vefadan nasibini almamış ve Türk milletinin tarihinin kendileriyle başladığı izlenimini vermek isteyen Varank’a tarih ve gerçek dersi vermek şart oldu.
İlk olarak 21 Nisan 1967 Kıbrıs krizini sonucunda Süleyman Demirel yerli silah sanayii içi devleti harekete geçirdi.
Nitekim Türkiye, 20 Temmuz 1974’te Kıbrıslı soydaşlarının can ve mal güvenliklerini sağlamak ve Türkiye Cumhuriyetin Zürih ve Londra Antlaşmalarına dayanarak Türkiye’nin Kıbrıs’taki ve Doğu Akdeniz’de haklarını korumak için Kıbrıs’a tarihi bir barış operasyonunu o yıllardan itibaren yapılan çalışmalarla başarıyla sonuçlandırdı.
TSK’nın Kıbrıs’ta yürüttüğü bu çok başarılı çıkartma harekatı, başta ABD olmak üzere, müttefiklerimiz tarafından hiç de sıcak karşılanmadı. Türk Silahlı Kuvvetlerinin böylesine zorlu bir deniz operasyonundan kendi şanlı tarihine yakışır bir başarıyla çıkması bir dizi tepkiye sebep oldu. Neticesi de iktidarların Türk Silahlı Kuvvetlerinin yönlendiriciliğinde kendi silah sanayimizin gelişmesini sağlayacak girişimlere özel bir ağırlık vermesi oldu.
ASELSAN, Türk Uçak Sanayii Anonim Ortaklığı (TUSAŞ), 28 Haziran 1973 tarihinde Türkiye'nin savunma sanayiinde dışa bağımlılığını azaltmak amacıyla kuruldularTürk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı tarafından 1975 yılında kuruldu. 1988’de ROKETSAN ve sonra da Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının bünyesindeki son derece stratejik kuruluşumuz 2005 Nisanında TAİ adı altında (Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ) kuruldu. Bunlar tam bir entegrasyon içinde çalışan çok kritik bir kuruluş haline geldi. Bu hayati milli kuruluşumuzun ana hissedarı kökleri yaklaşık yüz on yıl öncesine dayanan Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfıdır ve bu vakfımız otuz yedi yıl önce kurulan Savunma Sanayii Başkanlığı ile birlikte milli savunma sanayimizin gelişmesine olağanüstü katkılarda bulundu. Bütün bu çabalar AKP iktidara gelmesinden çok önce meyvelerini vermeye başladı.
TÜRK SAVUNMA SANAYİİNİN TARİHİ ORTADA
Türk Savunma Sanayiinin gelişmesinin tarihi ve hikayesi bu kadar açık ve ortada iken, her şeyi kendileriyle başlatmayı ucuz bir beyin yıkama ve propaganda aracı haline getiren AKP zihniyeti, bu konuda da iyice fütursuzlaştı. Günümüzde özellikle insansız hava araçları konusunda aralarında TUSAŞ, VESTEL gibi teknoloji şirketlerimizin de bulunduğu kuruluşların aldıkları büyük mesafeyi görmezlikten geldi. Hatta bunları, sarayın öteki damadı Selçuk Bayraktar’ın Baykar Savunma A.Ş’nin insansız hava araçlarını özellikle öne çıkararak gölgede bırakılmalarına yol açtı.
Bayraktar’ın insansız hava araçları konusundaki girişimleri elbette kıymetli ve önemlidir. Ancak onun saray otokratı ve çevresi tarafından mübalağalı bir şekilde AKP’nin siyasi propaganda aracına dönüştürülmesi sakıncalıdır. Bu alanda çalışan diğer müteşebbislerin ve kuruluşların motivasyonlarını kıracağı ve hatta sırf bunun için yapıldığı ortadadır.
İşte diğer müteşebbislerimizin ve kuruluşlarımızın çalışmalarına dikkat çekmek ve motivasyonlarını arttırmak için, insansız hava araçlarında sadece Selçuk Bayraktar’ın ve grubunun öne çıkarılmasını eleştiren bir tvit attım.
MANDACI TEPKİSİ!
Bu tvit, sarayın ucuz bilim ve teknolojisi propagandacısı öte bir rolü ve işlevi olmayan Mustafa Varank tarafından şahsıma yapılmış ‘Mandacı’ çamuruyla karşılanması şaşırtıcı değildir. Hem tıynetlerine, hem de meşreplerine pek uygundur ve çok yakışmaktadır.
GÜLÜNÇ ÇAMURLAR YAPIŞMAZ!
Ancak Varank bilmelidir ki, tüm siyasi vizyon ve misyonunu Mustafa Kemal Atatürk’ün kurucu değerleri ve bakışı üzerinde kurmuş olan bir insan olarak Aytun Çıray’ın üstüne bu tür gülünç çamurlar yapışmaz. Her sözü ‘şaka gibi’ aşağılamasıyla karşılanan bir saray uzantısının kuruculara ‘ayyaş’ diyen zihniyetini bir kere daha hatırlamanın vesilesi olur.
Aziz Milletime saygıyla duyururum..