Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sakarya'da Akyazı Recep Tayyip Erdoğan Spor Kompleksi Açılış Töreni'nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem bölgesindeki vatandaşları asla yalnız bırakmadıklarını belirterek dün de Kahramanmaraş'ta, Nurdağı'nda olduğunu hatırlatıp orada konutların teslimini yaptıklarını anımsattı.
Bugüne kadar Cumhur İttifakı olarak 4-5 kez bölgeye gittiklerini anlatan Erdoğan, ancak birilerinin de "turist" olarak gittiklerini, kendilerinin ise turist olarak değil, iş yapmaya gittiklerini ifade etti.
''5 YIL İÇİNDE İSTANBUL'DAKİ RİSKLİ YAPILARIN TÜMÜNÜ YENİLEMEYİ HEDEFLİYORUZ''
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ülkenin tamamını depreme hazırlamak için kapsamlı kentsel dönüşüm projeleri yürüttüklerini anlatarak şöyle devam etti:
"Muhtemel bir depremde, en büyük tehditle karşı karşıya olan İstanbul'dan başlayarak tarihi bir dönüşüm kampanyası başlatıyoruz. İstanbul'da riskli konutunu dönüştürmek isteyen vatandaşlarımıza, dönüşüm bedelinin yarısını hibe olarak veriyor, kalan yarısına da çok uygun şartlarda borçlanma imkanı getiriyoruz. İnşallah her yıl 300 bin konutu bu şekilde dönüştürerek, 5 yıl içinde İstanbul'daki riskli yapıların tümünü yenilemeyi hedefliyoruz. Ülkemizin tamamındaki riskli yapıları dönüştürecek çalışmaları da elbette ihmal etmiyoruz. Huzur olmadan, emniyet olmadan, istikrar olmadan, yatırım olmadan, üretim olmadan, kalkınma olmadan geleceğimize nasıl güvenle bakabiliriz? Bizim milletimize en büyük vaadimiz işte budur."
''TÜRKİYE TERÖR DEVLETİ DEĞİLDİR''
"Bay bay Kemal'in bu tür vaatleri var mı? Hak getire. Bol bol yalan." diyen Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Londra'daki tefecilerden 300 milyar dolar getirecekmiş veya getirmiş. Eroin, esrar kaçakçılarının paralarını buraya getirecekmiş. Düşünebiliyor musunuz? Bay bay Kemal'in işi ya Kandil'deki teröristlerle, bu teröristlerin parlamentodaki uzantılarıyla. Sormak lazım bu CHP'li kardeşlerime, yahu bu adamın parlamento odasında niçin PKK'nın uzantılarıyla görüşüyor? Niçin genel merkezinde görüşemiyor? Acaba o kapalı kapılar arkasında ne görüştü, ne yaptı? Açıkla. Açıklayamaz. Ne diyorlar? Diyarbakır'da 51 vatandaşımızın ölümüne neden olan Selo'yu çıkaracakmış. Ne diyor? Teröristbaşı Öcalan'ı çıkaracakmış. Bu ülke, terör devleti değildir. Türkiye asla bu terör örgütlerinin oyuncağı değildir.
"BU 7'Lİ MASA İYİCE DAĞITTI"
Peki, bay bay Kemal bunları söylerken bayan Meral ne söylüyor? Aykırı bir ifadesi var mı? 'Ya ne diyorsun sen ortak?' diyor mu? Bu 7'li masa iyice dağıttı. Şimdi, bu 7'li masayı benim Sakaryalı kardeşlerim Akyazılı kardeşlerim inanıyorum 14 Mayıs'ta da siz dağıtacaksınız."
"BUGÜN ALTAY TANKIMIZI SİLAHLI KUVVETLERİMİZE TESLİM EDECEĞİZ"
Erdoğan, konuşması esnasında alandaki vatandaşların ellerinde tuttukları "Yedi düvelli masa, sana vız gelir büyük usta", "Çok az kaldı geliyor Milli Muharip Uçağı", "Kazanan Türkiye, Togg'un varsa bas gaza" yazılı pankartları okudu.
Ardından sözlerine devam eden Erdoğan, Mavi Vatan'ın bekçisi TCG Anadolu'yu bugün Sarayburnu'ndan Karadeniz'e uğurladıklarını hatırlatarak şunları kaydetti:
"Son 1 hafta, 10 günde TCG Anadolu uçak gemimizi nereye uğurlayacağız, biliyor musunuz? İzmir'e. Şöyle 1 hafta-10 gün de İzmir'de kalmasında fayda var. Ne anlama geliyor, herhalde anladınız değil mi? Fazla teferruatına girmeyeyim. İnşallah oradan farklı mesajlar vereceğiz TCG Anadolu'yla. TCG Anadolu'ya 'maket gemi' diyen bu 7'li masanın mensuplarına en güzel cevabı şu ana kadar bu gemimizi ziyaret eden 70 bin-80 bin kişi verdi. Bu insanlar durup dururken oraya gelmedi. Saatlerce kuyrukta beklediler. Neden? Bu muhteşem eseri görmek için."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu ülkede bir toplu iğneyi yapamayan dönemlerden geldiklerini, şimdi İHA'ları, SİHA'ları, AKINCI'yı, Kızılelma'yı yaptıklarını anlatarak "Bu tabii bunları rahatsız edecek. Şimdi bugün, burayı bir tarih özdeşi haline getirdik. Ne yapacağız? Arifiye'de bugün Altay tankımızı Silahlı Kuvvetlerimize teslim edeceğiz. Allah'a hamdolsun sonunda onu da yaptık. Bugüne kadar ülkemize kazandırdığımız demokrasi ve kalkınma altyapısı üzerinde Türkiye Yüzyılı'nı inşa etme sözüyle bir kez daha karşınızdayız." ifadesini kullandı.
''AİLE VE GENÇLİK BANKASINI KURUYORUZ''
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
''Aile ve gençlik bankasını kuruyoruz. Bankanın kaynağını Karadeniz'deki doğalgazdan alıyoruz. Ev kadınlarımızın emekliliğine, priminin 3'te birini ödeyerek destek vereceğiz.
''MERKEZ BANKAMIZIN REZERVİ 122 MİLYAR DOLARA ÇIKTI''
Tefecilerden para alma yoluna gitseydik bu Bebecan var ya Davos'taydık o zamanki IMF Başkanı'na dedim ki sen bizden alacağını taksitlerini alıyor musun? Alıyorum dedi. Türkiye'yi sen yönetemezsin ben yönetirim dedim. O zaman da Merkez Bankasımızı döviz rezervi 27,5 milyar dolar. Şimdi 122 milyar dolara çıktı.
FAİZ VE ENFLASYON MESAJI
CHP'nin sözcüsü 'IMF'den hükümet borçlanma yapmalı.' dedi. Biz bunları dinledik mi? IMF'den bir kuruş almadık. Şu anda enflasyon sıkıntımız var ama faizi 8,5'e düşürdük. Daha da düşecek. Geçmişte yaptık. Geçmişte yaptığımıza göre bugün de yaptık yarın da yapacağız. Enflasyonu kalıcı olarak tek haneli rakamlara düşürecek adımları kararlılıkla atmayı sürdürüyoruz. Ekonomideki sıkıntıları da unutmuyoruz. Bazı ürünlerde sıkıntılar yaşadık. Fahiş artışlar da oldu. Şunu çok açık, net söylüyorum 14 Mayıs'tan sonra özellikle gıdada her türlü yanlış yola gidenlere, yapacağımız yasal düzenlemelerle gereken dersi vereceğiz. Norveç, doğalgazının, petrolünün belli oranını, yüzde 25 gibi, rezerv olarak kullanır ve gençliğine tahsis ederdi. Benzerini inşallah ülkemizde yapacağız.
''İYİ PARTİ, HDP, CHP LGBT'Cİ''
Önce küresel güçlerin en yıkıcı silahı haline gelen sapkın akımların bunlar LGBT'ci. İYİ Parti, HDP, CHP LGBT'ci. Fakat AK Parti bu işlerin tam karşısında. MHP, Yeniden Refah, Büyük Birlik, HÜDA PAR tam karşısında. Cumhur İttifakı olarak LGBT'nin karşısındayız. Bizim için aile kutsaldır. Aile kurumumuza dokundurmayacağız. Gelince Diyanet İşleri Başkanlığı'nı kaldıracaklarmış. Siz ne hayasızsınız?
''BİZİM SÜNNİLİK, ALEVİLİK, ŞİİLİK DİYE BİR DİNİMİZ YOK''
Bay Bay Kemal, bu milletin mayası sağlam ve 14 Mayıs'ta da sana gereken dersi, Allah'ın izniyle verecek. Benim Kürt kardeşlerim, Rabbimizin hükmü gereği, ayrıma tabi tutulmadan bizim kardeşimizdir. Bizim Sünnilik, Alevilik, Şiilik diye bir dinimiz yok, bizim dinimizin tek adı var, o da İslam'dır, dini kimliğimizin tek bir adı var o da Müslümanlıktır. (Kılıçdaroğlu) Bu zata kimse inancını, mezhebini, meşrebini sormadı. Bu zatı kimse bu kimlikleri üzerinden herhangi bir ithama da maruz bırakmadı. Niçin yaşın 74'e geldikten sonra, birden bire mezhebi kimliğinle kamuoyunun huzuruna çıkma ihtiyacı duydun?"