MENÜ
İzmir 22°
Gerçek İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
DİSK Başkanı Çerkezoğlu’ndan ‘İzmir’den vekillik’ iddialarına yanıt!
Güncel
17 Eylül 2022 Cumartesi 08:14

DİSK Başkanı Çerkezoğlu’ndan ‘İzmir’den vekillik’ iddialarına yanıt!

DİSK Genel Başkanı Çerkezoğlu asgari ücret ve vergide adalet konusunda önemli açıklamalarda bulunurken, AK Parti’nin ekonomi politikasına sert eleştiriler yöneltti. Çerkezoğlu İzmir’den milletvekili adayı olacağı yönündeki söylentilere de yanıt verirken kentte belediyeler ve DİSK arasında devam eden toplu iş sözleşmesi görüşmelerine de değindi.

Efe Can TAN/GERÇEKİZMİR - Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu(DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu İzmir’de önemli açıklamalarda bulundu.

2023 yılında gerçekleştirilecek genel seçimlere kadar işçi ve çalışan kesimi nasıl bir sürecin beklediği konusunda konuşan Çerkezoğlu ‘gelirde adalet, vergide adalet’ diyerek vergide adaletin sağlanmasının öneminin altını çizerken iktidara ekonomi politikası üzerinden yüklendi.

Yeni yasama yılından işçi ve emekçilerin beklentilerini aktaran Çerkezoğlu, yıl sonunda yeniden güncellenecek asgari ücret konusunda da önemli mesajlar verdi.

İzmir’de devam eden Toplu İş Sözleşmesi süreçleri ile ilgili konuşan Çerkezoğlu örnek sözleşmelere imza atılacağına inandığını kaydetti.

Çerkezoğlu konuşmasının sonunda ‘İzmir’den milletvekili adayı olacağı’ yönündeki iddialara da yanıt verdi.

Çerkezoğlu konuşmasına AK Parti’nin ekonomi politikasına eleştiriler yönelterek başlarken vergide adaletin sağlanması konusunun altını çizdi.

VERGİDE ADALETİN ALTINI ÇİZDİ!

Çerkezoğlu, ‘’Gerçekten Türkiye ekonomi çok zor bir dönemden geçiyor. 3 yıla yaklaşan pandeminin yarattığı ekonomik ve toplumsal tahribat. Bütün bunlar tesadüf değil. Ekonomin krize girmesinin nedeni 20 yıldır ülkeyi yöneten Adalet ve Kalkınma Partisi’nin temel ekonomik tercihleri. 20 yıldır Türkiye ekonomisinde politika izliyorlar o da; Türk Lirası’nın değersizleştirilmesi ve ücretlerin baskılanması üzerine kurulu bir büyüme politikası izliyor AKP. Sürekli büyüme rakamları açıklanıyor ama bu büyüme işçilerin emekçilerin aldığı payı büyüten bir süreç değil tam tersine adaletsizliği her tarafta daha da artıran, gelir adaletsizliğinin uçuruma dönüştüğü bir süreci yaşıyoruz. TÜİK’in açıkladığı rakamlar da bunu gösteriyor. Ürettiğimiz değerin paylaşımında müthiş bir sorun yaşanıyor, Türkiye’de bölüşüm şoku yaşanıyor. En son TÜİK rakamlarına göre ürettiğimiz toplam değerden emeğin aldığı pay son 2 yılda yüzde 40’lardan yüzde 25’e geriledi. Bu korkunç bir yoksullaşma demek. Bunu da ücretlerin baskılanması ile yapıyorlar. Asgari ücretin ortalama ücret haline getirildiği, herkesin ücretlerinin daha fazla düşürüldüğü müthiş bir yoksullaşma yaşıyoruz. Önümüz kış ardından Türkiye seçim sürecine hazırlanıyor. İşçi ve emekçileri kara kış bekliyoruz. Gelirde adalet, vergide adalet diyerek bir mücadele süreci başlatmıştık. Bunu asgari ücretin belirlenmesi sürecine, 1 Mayıs’a taşıdık. Sendikalaşmanın önündeki engellerin kaldırılması, toplu sözleşme hakkımızın tesis edilebilmesi için bir mücadele yürüttük. Önümüzdeki dönemde vergi adaletsizliğine ilişkin bir mücadele sürecimiz olacak. İstanbul’da Salı günü bir basın açıklaması yapacağız. Yılın 6. ayından itibaren vergi dilimleri yolu ile de işçi sınıfının alım gücü geriliyor. Vergide adaletin sağlanması için DİSK’in çok somut politika önerileri var. Asgari ücretin vergi dışına bırakılması talebimizde en son bununla ilgili bir adım atıldı. Vergi dilimleri yoluyla da gelirlerimiz çok ciddi biçimde düşüyor. Özellikle ücretlerin baskılanmasına dönük politikalara son verilmesi lazım. En düşük emekli aylığının en azından asgari ücret seviyesine çıkarılması gerek. Bunlar temel mücadele hedeflerimiz. Örgütlü olmak emeğimizi ekmeğimizi koruyabilmemizin tek yolu’’ diye konuştu.

YENİ YASAMA YILINDAN BEKLENTİ NE?

1 Ekim itibarı ile açılacak Meclis’ten ve yeni yasama yılından işçi ve emekçilerin beklentilerini sıralayan Çerkezoğlu şunları kaydetti: Türkiye’nin bir seçime gitmesi söz konusu. Emekçilerin beklentisi bu olumsuzlukları giderecek düzenlemelerin yapılması. Bunların başında sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması var. Gerçekten Türkiye’de her şey işçilerin sendikalaşması önünde engeldir. Özellikle grev hakkının kullanımının önünde çok büyük engeller var. Grev hakkı kullanılamıyorsa emeğiyle geçinen herkesin ekmeği tehdit altındadır. Toplu sözleşme kapsamı sendikalaşma oranının da altında. Çünkü toplu iş sözleşmesi prosedürü işçilerin bu haklarının kullanımının önünde engeldir. Bu kadar yüksek enflasyon döneminde işveren saldırıları karşısında bu politikaların sonlandırılması lazım. Meclis’in açılması ile bu konular gündeme taşınacak. Güvencesiz çalışan arkadaşlarımız var. Belediye şirket işçileri olmak üzere kadrolu güvenceli çalışmasının sağlanması lazım. Gelirde adalet olması için vergide adalet olması lazım. Dünyanın en adaletsiz vergi sistemlerinden birisi Türkiye’de. Yasal düzenlemelerin yapılması şart. Temel meselemiz demokrasi meselesidir. İktidarın bir partiden alınıp başka bir partiye verilmesi değil. Demokrasi dediğimiz şey başta işçi sınıfının olmak üzere kadınların ve gençlerin karar mekanizmalarına katılabilmesi demektir. İşçilerin kendi hayatı hakkında söz ve karar sahibi olmasının yolu da sendikadır. Demokrasi mücadelesidir temel hedefimiz.

''ASGARİ ÜCRET TÜRKİYE’DE MEMLEKET MESELESİ!''

Geçtiğimiz 1 Temmuz itibariyle asgari ücretin 5500 TL olarak belirlenmesinin ardından 2023 yılında asgari ücretin ne olacağı şimdiden konuşulmaya başlanırken DİSK Başkanı Çerkezoğlu konu hakkında, ‘’Asgari ücret tabi öyle bir dönemden geçiyoruz ki sadece yılın sonunda değil 365 gün gündemde olan bir konu. Asgari ücreti konuşurken ortalama ücretleri konuşuyoruz. Asgari ücret Türkiye’de bir memleket meselesi. Türkiye’de çalışanların yarısından fazlası asgari ücret ve civarında bir ücret alıyor. O kadar ciddi bir ekonomik kriz var ki bugün söylediğiniz bir rakamın yarın bir önemi kalmıyor. Yılda 4 kez güncellenmesi gerekir derken biz bunu işaret ediyoruz. Bu 5500 liralık asgari ücret açlık sınırının altında şuan. Açlık sınırı 7 bin lira, Yoksulluk sınırı 20 bin lirayı geçti Türkiye’de. Türkiye’nin bir asgari ücretliler toplumu olmasından çıkartılması gerekir. Diğer birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi asgari ücreti bir sembolik ücret yani çalışanların en fazla yüzde 1’inin ücreti hakine getirecek bir sürece ihtiyaç var. Bütün bunlar ekonomide toptan bir iyileşme ile mümkün. Bu rota değişmediği sürece işçilerin rahat bir nefes alması mümkün değil. Asgari ücretin ne kadar olması gerekir sorusuna yanıtımızı biliyorsunuz. DİSK’in yanıtı; Bir işçinin ailesiyle geçinebileceği bir ücret olarak belirlenmelidir. Rakamlarla hangi aralığı işaret ettiğimiz görülür. Bütün ücretlerin insanca yaşayacak düzeye yükseltilmesi gerekir bu DİSK’in temel hedefidir’’ ifadelerini kullandı.

İNANIYORUM, ÖRNEK SÖZLEŞMELERE İMZA ATACAKLAR!

İzmir’de DİSK’e bağlı Genel-İş ile Dikili, Bayraklı ve Bornova belediyelerinde Toplu İş Sözleşmesi(TİS) görüşmeleri devam ederken Buca’da imzaların atılması ile süreç mutlu sonla bitti.

İzmir’deki belediyelerle süren TİS görüşmeleri hakkında konuşan Çerkezoğlu, ‘’Gerçekten içinden geçtiğimiz süreç ekonomik kriz yakıcı bir biçimde yaşadığımız bir gerçeklik. Ücretlerin artırılması. TİS’lerin olduğu yerlerde işçi arkadaşlarımızın kayıplarının telafi edilmesi DİSK’in temel gündemi. Diğer kentlerde de toplu sözleşme süreçleri var. Biz işçi arkadaşlarımızın kayıplarını giderecek sonuçlar almaya çalışıyoruz. Buca’da sürecin olumlu sonuçlandığını gördük. Bu sevindirici eminin diğer belediyelerde de bütün iş kollarında bu anlamda DİSK’in temel taleplerini gerçekleştirecek sendikalarımız ve DİSK bütün mücadeleyi sürdürecek. İnanıyorum örnek sözleşmelere İzmir’de ve diğer kentlerde imza atacaklar’’ dedi.

İZMİR’DEN VEKİL ADAYI OLACAK MI?

İzmir’den vekil adayı olacağına yönelik iddiaları yanıtlayan Çerkezoğlu, ‘’DİSK genel başkanlarının, genel sekreterlerinin Meclis’te de görev aldığı, milletvekilliği görevi aldığı dönemler var hala bu görevi sürdüren arkadaşlarımız var. Kuşkusuz mücadele alanlarının hepsi bizim açımızdan önemlidir. DİSK açısından şunu ifade etmek isterim ki; DİSK’ten birinin Meclis’te olup olmaması değil. Mesele bu kadar ciddi bir ekonomik krizi yaşadığımız süreçte gerçekten işçi sınıfının örgütlü olması, devletten sermayeden bağımsız bir sınıf mücadelesi çatısı altında bir araya gelebildiği bir süreci önümüze koymuş durumdayız. Mesela benim veya bir başka arkadaşımızın milletvekili olup olmaması değil mesele Türkiye’de emekçinin sendikalı olabilmesi, DİSK’li olabilmesi ve yaşam koşullarını iyileştirebilmesidir. Demokrasi derken biz, bir partinin gelip bir partinin gitmesi değildir. Biz demokrasi işçinin ekmeğidir deriz DİSK olarak. Demokrasinin olmadığı yerde emeğin hakları olmaz. Emeğin haklarının olmadığı yerde demokrasi olmaz. Bugün DİSK içerisinde yer alan arkadaşlarımız farklı alanlarda görevler alabilirler. Gelecekteki seçim sürecinde siyasi partilerden beklentimiz budur. Biz kendi gücümüzle böylesi bir Türkiye’yi gerçekleştireceğiz. Emeğin Türkiye’sini hep birlikte kuracağız. Tüm DİSK’liler tek bir anımızı sakınmadan bunun mücadelesini veriyoruz. Türkiye’nin her tarafında iş tüm iş kollarında DİSK ile kavuşmayı bekleyen milyonlarca sınıf kardeşimiz var. Ülkenin geleceğini belirleyecek olan bir konu, Türkiye’nin aydınlık geleceği işçilerin, gençlerin, kadınların ellerindedir. Biz DİSK olarak bunun mücadelesini veriyoruz’’ dedi.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gerçek İzmir