GERÇEKİZMİR - 28 Mayıs'ta gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerine sayılı günler kala Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ege Bölge Temsilciliği Toplantı Salonu’nda basın açıklaması düzenlendi.
DİSK’e bağlı sendikaların şube yöneticileri, iş yeri temsilcilerinin katıldığı açıklamada konuşan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, "14 Mayıs'ta bir seçim yaşadık yine ülkemizin karanlık güçleri çeşitli hile hurdalarla çalışmalarını yaptı. Bir yenilgi gibi gösterseler de adam kazanamadı. İstediklerini elde edemediler, ikinci tur için start verildi. Halkın büyük çoğunluğu umutsuzluk içinde görünse de biz işçilerin, DİSK'lilerin bir sözü olmalıdır dedik. İlk günden beri ezilenlerin sesi olmaya çalıştık. Yeniden umudu büyütmek için kamuoyuna çağrıda bulunmak istiyoruz. İkna etmek, sandığa davet etmek için biz işçiler çalışacağız. Susmayacağız, yılgınlığa yer yok mutlaka kazanacağız" diyerek sözlerine başladı.
KURU SOĞANA BİLE MUHTAÇ!
Vatandaşların alım gücünün düştüğüne dikkat çeken Sarı, "21 yıldır uygulanan politikalar ve başkanlık rejimi ile Türkiye Ekonomisi az gitti uz gitti, bir arpa boyu yol alamadı, üstelik masallar ve ninnilerle uyutulmaya çalışılan yoksul halkın, artık açlık sınırının çok altındaki alım gücüyle uyumaya bile mecali kalmadı. 'Muhteşem yüzyıl'ımızı özetlemeye yeten tek şey, halkımızın kuru soğana bile muhtaç olmasıdır" diye konuştu.
İŞÇİLERİN EKMEĞİ DEMOKRASİDİR
AK Parti döneminde yıllar boyunca işçilerin haklarını, hukuklarını koruyabileceği, savunabileceği tüm mekanizmaların adım adım ortadan kaldırıldığını kaydeden Sarı, "Sendikalaşma büyük baskı altına alınmış, grev yasaklamak övünç vesilesi haline getirilmiş, en basit toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı bile oldukça daraltılmış, adalet saraylarında işçi hakkı aranamaz olmuştur. Kısacası işçi sınıfı hakkını hukukunu korumak için kullanabileceği tüm demokratik mekanizmalar ağır tahribata uğramıştır. Ve görülmüştür ki, 'İşçilerin ekmeği demokrasidir'. Bu nedenle 28 Mayıs seçimlerinde vereceğimiz karar, ülkemizi hangi cumhurbaşkanının yöneteceğinden ibaret değildir. Bu sandık, bizim için esas olarak, adaleti ve demokrasiyi ağır biçimde tahrip eden, ülkeyi şirket gibi yöneterek milyonları enkaz altında bırakan, otoriter başkanlık sistemini değiştirmek için, bölünmeden, parçalanmadan birlik olacağımız sandıktır. İnsan hakları, barış ve sosyal adalet, örgütlenme özgürlüğü, sendikal haklar ve insan onuruna yaraşır koşullarda yaşayabilmek için azim ve kararlılıkla kavgamızı sürdüreceğiz. Bizi içine hapsetmeye çalıştıkları karanlığı yırtacağız. Şimdi, eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik, bilimsel bir ülke yönetimine hiç olmadığı kadar ihtiyacımız ve bunun gerçekleşmesi için bir seçeneğimiz var: o da tek adamı göndermektir” ifadelerini kullandı.
OYLARIMIZA SAHİP ÇIKMAK ZORUNDAYIZ
Tüm vatandaşlara 'sandık' çağrısında bulunan Sarı, "Emeğin hakları, işçilerin sosyal ve ekonomik koşulları ve bunların ön şartı olarak eşitlik demokrasi ve adalet için mücadelemizi inatla, ısrarla ve kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz. Gelecek, işçi sınıfının ve tüm emekçilerin ellerinde yükselecektir. Bizler sadece işçilerin değil tüm emekçilerin, kadınların, çocukların ve ötekileştirilen tüm kesimlerin, doğanın ve tüm canlıların haklarını sonuna kadar savunacağız. Bizler, 28 Mayıs'ta; sevgi ile nefreti, adalet ile zulmü, demokrasi ile saltanatı, özgürlük ile esareti, barış ile savaşı, geleceği, gençliği, çocukları, eğitimi, bilimi, laikliği, tek adam rejimini, domuzbağını, çocuk istismarını, kadın cinayetlerini oylayacağız. Yani köprüden önceki son çıkıştayız ve karanlığa teslim olmamak için, oy vermek, oy vermeye ikna etmek ve oylarımıza sahip çıkmak zorundayız. Memleketimizin üzerine karabulut gibi çökmüş bu kötülüğü göndermek için, öncelikle oy vermeye gitmeli, sonrasında, oyumuza ve sandıklara sahip çıkmalıyız.28 Mayıs'a kadar işyeri işyeri, meydan meydan, sokak sokak anlatacağımız hakikat ve yapacağımız çağrı nettir: Başkanlık düzeni işçiye zararlıdır, halka zararlıdır, memlekete zararlıdır ve bu nedenle başta işçi sınıfı olmak üzere halkımızın iradesiyle değiştirilmek zorundadır ve değiştirilecektir. Bir hafta boyunca sahada çalışıp 70 bin oyu sandığa getirmenin sözünü veriyoruz" açıklamasını yaptı.
MÜŞAHİT KARTLARINI GÖSTERDİ
Konuşmasının sonunda Oy ve Ötesi Derneği'ni "Sandıklarda siyasi partilerin birer temsilcileri ve müşahitleri olabilir. Oy ve Ötesi diye bir dernek orada olamaz. Bunların oraya girip sandıklarda oy kullanan insanlara baskı yapmaları seçim hukukuna aykırıdır. Siz Gezici'siniz, biz sizi biliyoruz. Siz seçimi karıştırmak için oradasınız" sözleriyle hedef gösteren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya da tepki gösteren Sarı, "Oy ve Ötesi Derneği'ne karşı bir linç kampanyası yürütülmekte. O yüzden oylarımıza sahip çıkmak için elimizde şube başkanlarının da o gün dağıtacağı müşahit kartları var. Her sandıkta onlar 5 diyor ama biz 10 oluruz, tek bir oyumuzu bile heba etmeyeceğimiz için müşahit kartları da DİSK'lilerin cebinde olacak. Bununla da sandıklarımızı güvence altına alacağız" şeklinde konuştu.