İZMİR - Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ege Bölge Temsilciliği, “Zamlara, Adaletsiz Vergilere, Asgari Yaşama Hayır” diyerek alana indi. Alsancak Limanı tarafında toplanan sendikalı işçiler, Kıbrıs Şehitleri Caddesi boyunca yürüyüş gerçekleştirdi. Yoğun katılımla gerçekleşen yürüyüş esnasında işçiler sık sık, “Zafer direnen emekçinin olacak”, “Zam zulüm işkence işte AKP” ve “Hükümet istifa” sloganları attı. Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde sona eren yürüyüşün ardından DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı basın açıklamasını okudu.
CEPLERİNİ DOLDURMAYA DEVAM EDİYORLAR
Ülkedeki ekonomik krizin her geçen gün derinleştiğini belirten Sarı, “İşçilerin ve emekçilerin geçim sorunları ise, buna bağlı olarak, gün geçtikçe büyüyor. ‘Dövizi kontrol altına aldık’, ‘Enflasyon düşüyor’ gibi söylemlerin gerçeği yansıtmadığını, hep birlikte yaşayarak görüyoruz. Döviz ve akaryakıt rekor üstüne rekor kırıyor, enflasyon ise yalnızca TÜİK sepetinde düşüyor. Çarşıda, pazarda ve markette, her gün yapılan zamlar, hız kesmeden devam ediyor. Yani seçimlerden önce kaşıkla verilen ne varsa, şimdi kepçeyle, kazanla geri alınıyor. Türkiye’nin tüm değer ve güzellikleri, ülkemizin tüm kaynakları, yabancı sermaye ve dolar milyarderleri için ‘kelepir mala’ dönüşüyor. Paramız değer kaybettikçe, bu ülke daha yoksul ve daha bağımlı hale geliyor. Türk Lirası hızla değer kaybedip, paramız pul oldukça, emeğimiz ucuzluyor, satın alma gücümüz azalıyor, ülkemiz gün geçtikçe fakirleşiyor. Öyle ki, işçinin, emekçinin, emeklinin ve dar gelirlinin sırtına yükledikleri zamlarla, yandaşlarının ve kendilerinin ceplerini doldurmaya devam ediyorlar” dedi.
SENDİKALI İŞÇİ SAYISI YÜZDE 10
İnsanca yaşayacak bir ücret için mücadeleye devam edeceklerinin altını çizen Sarı, “Gelirde adalet olmadığı gibi vergide de adalet yok. Düşük belirlenen vergi dilimleri yüzünden milyonlarca işçi yıl içinde üst vergi dilimine geçiyor. Patronların vergileri sıfırlanırken, biz dilim dilim soyuluyoruz. KDV-ÖTV gibi tüketimden alınan dolaylı vergilerin artırılması ile yük yine bizim sırtımıza biniyor. Buradan soruyoruz: İşçiyle patronun aynı oranda vergi vermesi adil mi? Tüm bu ağır koşullar bizleri kuşatırken, ücretlerdeki erime ise, her geçen gün artıyor. Toplu iş sözleşmeleri ile elde edilen ücret artışları, artan hayat pahalılığı karşısında, zaman içinde eriyor. İşverenler bu sefer de ekonomik ve siyasal belirsizlikleri ileri sürerek, toplu sözleşmelerde işçi ücretlerini, baskılamaya çalışıyor. Ülke genelinde, sendikalı ve toplu iş sözleşmeli işçi sayısı zaten yüzde 10. Böyle bir ortam içerisinde, Asgari ücret tüm sendikalı işyerlerini de kuşatmış durumda. Merkezi idareye bağlı kamu kurum ve kuruluşlarında, en düşük ücretin, net 20 ila 22 bin TL seviyesine geldiği bir ortamda, tüm işçilerin, emekçilerin, emeklilerin de ücretlerinde iyileştirme yapılması, artık kaçınılmazdır. Konfederasyonumuz DİSK’e bağlı sendikalar, siyasal iktidarın, fabrikaların ve belediye işverenlerinin, işçilere reva gördükleri düşük ücret dayatmasını, kırmaya kararlıdır. Örgütlü olduğumuz tüm işyerlerinde ve meydanlarda insanca yaşayacak bir ücret için, mücadelemizi yükselteceğiz” ifadelerini kullandı.
ELİNİZİ CEBİMİZDEN ÇEKİN
Milyonlarca emeklinin açlığa mahkum edildiğini söyleyen Sarı, “Ayrıca yıllarca emek vermiş, çalışmış, üretmiş, alın teri dökmüş milyonlarca emekli açlığa mahkûm edildi bu ülkede, emekliler asgari ücretin bile altında 7 bin 500 liraya layık görüldü. Adalet nerede, insanlık nerede, vicdanlar nerede? Elinizi cebimizden çekin. Yeter artık! Geçinemiyoruz, geçinemiyoruz, geçinemiyoruz! Zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yapan bu düzene karşı sesimizi yükseltiyoruz: Gelirde adalet, vergide adalet istiyoruz! KDV-ÖTV gibi adaletsiz dolaylı vergiler düşürülsün. Gelir vergisi tarife ilk dilim oranı ücretlilerde yüzde 10’a düşülsün. Vergi tarife dilimleri artırılsın. Ücretlerden ve tükettiklerimizden değil, kardan, ranttan daha fazla vergi alınsın. Az kazananın az, çok kazanın çok vergi ödediği bir vergi düzeni kurulsun. En düşük emekli aylığı asgari ücret düzeyine çekilsin ve tüm emekli aylıkları bu oranda artırılsın. İşçi sınıfının yaşadığı gelir kaybını telafi etmesinin en önemli yolu, sendika ve grev hakkıdır. Bu hakların kullanımı önündeki tüm engeller kaldırılsın” açıklamasını yaptı.