Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, İsrail'in, Gazze Şeridi'nin güneyindeki El-Mevasi'de sözde bir "güvenli bölge" oluşturulması önerisini "felaket reçetesi" olarak nitelendirdi.
Ghebreyesus, BM Genel Kurulunun New York'taki genel merkezinde Gazze'deki insani durum hakkında düzenlenen oturumda konuştu.
DSÖ'nün bu hafta İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında yaşanan ölüm ve yaralanmalara ilişkin güncelleme alamadığını hatırlatan Ghebreyesus, "Açık olan şu ki Gazze halkının sağlık ihtiyaçları her geçen gün artıyor ve sağlık sistemi çökmek üzere." dedi.
Gazze'de sadece 10 hastanenin faaliyette olduğunu ve sadece 1400 hasta yatağının bulunduğunu belirten Ghebreyesus, tedavileri kesintiye uğrayan 2 binden fazla kanser hastası, 1000 böbrek hastası, 50 bin kalp-damar hastası ve 60 bin diyabet hastasının risk altında olduğunu vurguladı.
"DEHŞETİ TARİF EDECEK KELİME YOK"
Ghebreyesus, her gün 200 kadar kadının "akla gelebilecek en kötü koşullarda" doğum yaptığını ifade ederek, "Dehşeti tarif edecek kelime yok." diye konuştu.
Bu hafta Gazze'ye giren az miktardaki yakıtın da çoktan tükendiğini dile getiren Ghebreyesus, BM Güvenlik Konseyinde (BMGK) kabul edilen ve Gazze'de çatışmalara acil ve uzatılmış ara talep edilen kararı memnuniyetle karşıladıklarını, tüm tarafları karara derhal uymaya çağırdı.
Ghebreyesus, sağlık hizmetlerine yönelik saldırıların da durması gerektiğini söyledi.
İsrail'in, Gazze'nin güneyindeki El-Mevasi'de sözde bir "güvenli bölge" oluşturulması önerisini "felaketin reçetesi" olarak nitelendiren Ghebreyesus, sınırlı altyapı ve hizmetin bulunduğu oldukça küçük bir alana bu kadar çok insanı doldurmaya çalışmanın sağlık risklerini ciddi ölçüde artıracağına dikkati çekti.
"İSRAİL'İN TEPKİSİNİN ÖLÇEĞİ GİDEREK DAHA HAKSIZ GÖRÜNMEKTEDİR"
Ghebreyesus, DSÖ'nün, Gazze'de geniş bir mutabakat olmaksızın, güvenlik ve diğer temel ihtiyaçların karşılanmadığı ve uygulamayı denetleyecek bir mekanizmanın tesis edilmediği sürece sözde "güvenli bölge" oluşturulmasına katılmayacağını vurguladı.
Yüzde 70'i kadın ve çocuk olmak üzere en az 11 bin 500 Gazzelinin öldürüldüğü, 1,7 milyon insanın yerinden edildiğini ve Gazze'deki hastanelerin üçte ikisinin devre dışı kaldığını anımsatan Ghebreyesus, "İsrail'in tepkisinin ölçeği giderek daha haksız görünmektedir." ifadesini kullandı.
Ghebreyesus, bu krizin Avrupa Birliği (AB) için de bir test olduğunu ifade ederek, "Eğer BM üyesi devletler olarak bu kanı durdurmayacak ya da durduramayacaksanız, o zaman sormamız gerekir: BM ne için var?" dedi.
Gazze'de yaşananların BM ve insanlık için bir kriz olduğunu kaydeden Ghebreyesus, konuşma yapmanın yeterli olmadığını, harekete geçilmesi gerektiğini söyledi.
"İSRAİL İŞGALİNİN SONA ERMESİ GEREKTİĞİ AÇIKTIR"
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, İsrail'in, Gazze Şeridi'nin güneyindeki El-Mevasi'de sözde bir "güvenli bölge" oluşturulması önerisini "savunulamaz" bularak "İsrail işgalinin sona ermesi gerektiği açıktır." dedi.
Türk, BM Genel Kurulunun New York'taki genel merkezinde Gazze'deki insani durum hakkında düzenlenen oturumda konuştu.
Abluka altındaki Gazze ve işgal altındaki Batı Şeria'da sivillerin korunmasına öncelik verilmesi gerektiğini belirten Türk sivillerin öldürülmesinin "kabul edilebilir bir sivil zayiat olmadığını" kaydetti.
Türk, "yıllardır kapsamlı şekilde hakları kısıtlanan" Gazze halkının, İsrail ordusu tarafından "21. yüzyılda ender görülen bir yoğunlukta bombardımana ve devam eden şehir savaşına maruz kaldığını" ifade etti.
Gazze'deki durumu "kabus" olarak nitelendiren Türk 4 bin 600'den fazlası çocuk olmak üzere 11 bin 100'den fazla kişinin öldürüldüğünü hatırlattı.
"HİÇ KİMSE HUKUKUN ÜSTÜNDE DEĞİLDİR"
Türk, Gazze'deki hastane, okul, ev, market ve fırınların İsrail tarafından vurulduğunu işaret ederek uluslararası insancıl hukuka göre hastane ve okul gibi sivillerin bulunduğu yerlere saldırıların yasak olduğunun altını çizdi.
İsrail’in yoğun nüfuslu bölgelerde geniş alanları etkileyen patlayıcı silahlar kullanmasının yanı sıra, zorla yerinden etme ve toplu cezalandırmanın da suç olduğunu aktaran Türk, "Hiç kimse hukukun üstünde değildir." dedi.
Türk, uluslararası insancıl hukuk ve insan hakları hukukuna "derhal ve tam olarak saygı gösterilmesi" çağrısında bulunarak, başta çocuklara yönelik olmak üzere "ağır insan hakları ihlallerine son verilmesi gerektiğini" vurguladı.
“Uluslararası insancıl hukuk ve insan hakları hukukunun çoklu ve derin ihlallerine ilişkin tüm ciddi iddialar, kim tarafından işlenirse işlensin, titiz bir soruşturma ve tam hesap verebilirlik gerektirir." ifadelerini kullanan Türk, ulusal makamların soruşturma yapmaması halinde uluslararası soruşturma yürütülmesi gerektiğini kaydetti.
"İSRAİL'İN GÜVENLİ GÖLGE ÖNERİSİ SAVUNULAMAZ"
Gazze'deki birçok sivilin İsrail'in "bombardımanlardan korunmak için başka bir yere gitme talimatına" uyamadığı gerçeğine işaret eden Türk, saldırıların sürdüğü bölgelerde kalmaya devam eden ve aralarında çok sayıda çocuk, yaralı ve engellinin de bulunduğu yüz binlerce sivilin korunması gerektiğini belirtti.
Türk, İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki El-Mevasi'de sözde bir "güvenli bölge" oluşturulması önerisine ilişkin, "İsrail'in 'güvenli bölge' olarak adlandırdığı öneri savunulamaz. Bölge ne güvenli ne de insan sayısı için uygun." ifadesini kullandı.
Doğu Kudüs de dahil olmak üzere işgal altındaki Batı Şeria'daki Filistinlilere yönelik artan şiddet ve ayrımcılık ile İsrail güçlerinin Filistinlilere yönelik keyfi gözaltılarından "endişe duyduğunu" belirten Türk, İsrail’in, Batı Şeria başta olmak üzere işgal altındaki bölgelerde Filistinlileri koruma yükümlülüğüne uyması ve Yahudi yerleşimcilerin uyguladığı şiddet olaylarına ilişkin soruşturma yürütmesi gerektiğini söyledi.
"İSRAİL İŞGALİNİN SONA ERMESİ GEREKTİĞİ AÇIKTIR"
Filistinli ve İsraillilerin "barış ve özgürlük içinde yaşamak için aynı haklara sahip olduğunu" söyleyen Türk, "İsrail işgalinin sona ermesi gerektiği açıktır. Filistinlilerin kendi devletlerine sahip olma haklarının güvence altına alınması elzemdir." dedi.
BM Güvenlik Konseyinde 15 Kasım'da onaylanan "Gazze'de çatışmalara acil ve uzatılmış ara verilmesi" yönündeki karar tasarısının taraflarca derhal hayata geçirilmesi gerektiğini aktaran Türk, "İnsani ve insan hakları temelinde bir ateşkes sağlanmalı ve çatışmalara son verilmelidir." diye konuştu.
Türk, son günlerde İsrailli yetkililerce yapılan açıklamaları işaret ederek “Lider konumundaki bazı kişilerin son açıklamaları ışığında, vahşet suçlarına varabilecek daha ağır ihlallerin yaşanması riskinden büyük endişe duyuyorum." ifadesini kullandı. (AA)