MENÜ
İzmir 11°
Gerçek İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Defne Soyer'den dava yorumu: 'Aslında kooperatif modeli cezalandırılıyor!'
Güncel
16 Ekim 2025 Perşembe 08:20

Defne Soyer'den dava yorumu: 'Aslında kooperatif modeli cezalandırılıyor!'

İzmir Büyükşehir Belediyesine yönelik ‘kooperatif davasının’ ikinci duruşmasında, mahkeme üç sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Tutuklu sanıklar arasında yer alan eski Başkan Tunç Soyer’in kızı ve avukatı Defne Soyer, kararı “Dengesiz, orantısız, haksız bir karar. Bizzat iddianame dolandırıcılık olmadığını ortaya koyuyor. Aslında kooperatif modeli cezalandırılıyor. Babamın özgürlüğü kısıtlanıyor ama o içeride aklıyla, kalbiyle, sevenleriyle bu haksızlıklara meydan okuyor” dedi.

Asena TUNCA/GERÇEKİZMİR - İzmir Büyükşehir Belediyesine yönelik soruşturma kapsamında açılan ve kamuoyunda ‘kooperatif davası’ olarak bilinen davanın ikinci duruşmasında, mahkeme 3 kişinin tutukluluk halinin devamına hükmetti.

Önceki dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de hakkında tutukluluğun devamı kararı verilen sanıklar arasında yer aldı.

Soyer’in kızı ve avukatı Defne Soyer, mahkemenin ‘tutukluluğa devam’ kararını ve yaşanan süreci değerlendirdi.

Tutukluluğun hiçbir hukuki dayanağının olmadığını vurgulayan Defne Soyer, “Bu dava başından beri hukuka ve hakkaniyete aykırı. Babamın özgürlüğü kısıtlanıyor ama o içeride aklıyla, kalbiyle, sevenleriyle bu haksızlıklara meydan okuyor” dedi.

“TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA DAİR HİÇBİR HUKUKİ DAYANAK YOK”

Soyer, tutukluluk kararının gerekçesiz olduğunu ve hukuki temelden yoksun bulunduğunu belirttiği değerlendirmede, “İsnat edilen suçların aynı olmasına karşın tahliye edilenler ile tutukluluğunun devamı istenenler arasındaki farka cevap verebilecek hukuk bilgisine sahip olsaydım fakat bu sorunun cevabı hukuk bilgisiyle verilecek bir cevap değil. Zaten tutukluluk halinin devamına dair hiçbir hukuki dayanak yok, kararda gerekçe yok. Aslında başından beri bu davanın açılmış olması dahi hukuka ve hakkaniyete uygun değil. Bu akıl almaz sürecin 108. gününde tutukluluk ile devam etmesine açıklama yapmak o yüzden mümkün olmuyor. Her şekilde özgürlüğüne kavuşan üç kişi ve aileleri için çok mutluyuz” ifadelerini kullandı.

“BİZZAT İDDİANAME DOLANDIRICILIK OLMADIĞINI ORTAYA KOYUYOR”

Soyer, iddianamede yer alan suçlamaların hiçbirinin hukuki dayanağı olmadığını vurgulayarak mahkemenin kararına ilişkin şunları söyledi: “Dengesiz, orantısız, haksız bir karar olduğu söylenebilir ancak bu tür yorumları bir kenara bırakıp bir hukukçu olarak cevap vermek gerekirse itiraz edeceğimiz bir karar olduğunu söyleyebilirim. Nitelikli dolandırıcılık suçunun oluşması için gereken hiçbir unsur oluşmamış durumda. Hile yok, desise yok, aldatan yok, menfaat temini yok, haksız kazanç elde eden yok, suç kastı yok… İddianamede kişisel menfaat temini olmadığı yazıyor, menfaat temini olan kimseden bahsedilmiyor.  Neden, kim için, nasıl yapılmış iddia edilen dolandırıcılık buna dair hiçbir şey yok iddianamede. Dolayısıyla aslında iddianame bizzat dolandırıcılık olmadığını ortaya koyuyor.

DOSYA MANTIK HATALARIYLA DOLU

Sayıştay raporlarında ise kamu zararı tespiti yapılmamış. Danıştay ‘görevi kötüye kullanma veya görevi ihmal yok’ diyor. Büyükşehir Belediyesi ‘kamu zararı yoktur’ diye bir belge sunmuş dosyaya. Tüm deliler lehte. Dosya mantık hatalarıyla dolu. Kaç yıllık avukatlar izah edemiyorlar nasıl buradan dolandırıcılık çıkarılmaya çalışıldığını. Tüm bunlar ortadayken, tutukluluğu yalnızca konuşmak dahi insan haklarına başlı başına aykırı bir durum.”

“ASLINDA KOOPERATİF MODELİ CEZALANDIRILIYOR”

Avukat Defne Soyer, tutuklama koşullarının oluşmadığına dikkat çekerek “Maalesef tutukluluk bir cezaya dönüşmüş durumda. Tutukluluk kararı için somut ve kişisel gerekçeler olması gerekirken bunların hiçbiri yok. Aslında kişiler ve ortaya konulan model yargılanıp cezalandırılıyor. Bugün yargılanan kentsel dönüşümde kooperatifçilik modeli bu memleketin geleceği için çok önemli bir proje, hep söylediğim gibi cezalandırılması değil ödüllendirilmesi gereken bir proje. Bu bugün anlaşılmasın, yarın anlaşılmasın, sonunda elbet anlaşılacak” diye konuştu.

“BABAMIN MAHKEME SALONUNDA ALKIŞLANDIĞI KAREYİ ASLA UNUTMAYACAĞIM”

Mahkemenin kararını açıklaması ve Tunç Soyer hakkında ‘tutukluluk halinin devamına’ karar verilmesi sonucu Soyer’in alkışlarla uğurlanmasını değerlendiren Defne Soyer şu ifadeleri kullandı: “Anadolu kültüründe alkış teşekkür demektir. Babam salondan çıkarken aslında herkes ona bir şekilde yaptıkları ve duruşu için teşekkür etti, ona çok moral oldu. O anın fotoğrafının çekebilmek çok isterdim, asla unutmayacağım o kareyi. Kendisi her zamanki gibi çok sağlam. Babamın bu kadar sağlam olmasının sebebi de hep doğruyu yaptığını bilmesi, vicdanının rahat olması. Elbette diğer taraftan yaşadıklarımıza üzülmemek elde değil.

SANKİ İÇERİDE TÜM HAKSIZLIKLARA MEYDAN OKUYOR

Tutukluluğun 108’inci günündeyiz, babamın özgürlüğü kısıtlanıyor, hayattan, bizden koparılmaya çalışılıyor. Ama o içeride sanki bütün bu haksızlıklara aklıyla, kalbiyle, sevenleriyle meydan okuyor. Bizlere de oradan güç veriyor. Her gün onu ziyarete gittiğimde tekrar ona hayran oluyorum, her gün daha çok gurur duyuyorum onunla, aklıyla, kalbiyle…”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2025 Gerçek İzmir