MENÜ
İzmir 22°
Gerçek İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Delican'dan Kocaoğlu ile Pekdaş'a 'ruhsat krizi' yanıtı!
Politika
31 Ekim 2017 Salı 13:31

Delican'dan Kocaoğlu ile Pekdaş'a 'ruhsat krizi' yanıtı!

AK Parti İl Başkanı yazılı bir açıklama yaparak Alsancak Stadı'nda yaşanan krizle ilgili tespit ve çağrılarda bulundu. Delican, Başkan Kocaoğlu ile Başkan Pekdaş'ın açıklamalarına da yanıt verdi.

İZMİR – Konak Belediyesi’nin otopark yönetmeliğine uygunsuzluk nedeniyle yeni Alsancak Stadı için ruhsat vermemesiyle başlayan kriz büyüyor.

AK Parti cehpesinden karara gelen itirazlara yanıt veren Konak Belediye Başkanı Sema Pektaş, 13 bin kişilik stat için 21 araçlık otopark alanının ayrılmasının hukuka ve mevzuata aykırı olduğunu ifade ederek, “İddia ediyorum. Niyetleri stat yapmak değil. Niyetleri 'ruhsat verilmedi' diyerek kaçmak” demiş, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’ndan da ‘Ruhsatı bakanlık versin’ çıkışı gelmişti.

AK Parti İl Başkanı Bülent Delican yazılı bir açıklama yaparak 2 başkana yanıt verdi.

Delican; gelinen aşamada, tek engelin niyet bozukluğu olduğunu söylediği açıklamasında nokta niteliği taşıyan tespit ve çağrılarda bulundu.

AK Parti İl Başkanı, “Sayın Pekdaş; belediyeciliği avukatlık ya da milletvekilliği ile karıştırıyor, sanırım 2019 hedefinde bu var! Belediyecilik çözüm üretmeyi, uzlaşmayı, halka hizmet için zemin aramayı gerektirir. İşleri hizmet etmektir, siyaset yapmak değil. Hukukun üstünlüğüne hayır diyen yok.  Bize kanun tanımayanlar muamelesi yapmak ise kimsenin haddi değil. Bu haddi kendinizde görüyorsanız, açık vermeyeceksiniz. Sayın Pekdaş,  hala koltuğunun sorumluluğunu yerine getirmek yerine, TBMM kürsüsünden konuşur gibi, yüksek sesle siyaset havariliği yapıyor. Balçığın içine otopark yapın diye ısrar ediyor. Yönetmelikleri iyi okusunlar. Bazı durumlarda yer altı otoparkı ya da tesisin içinde bir otopark yapılmaması söz konusu olabiliyor, hatta hayati önem taşıyabiliyor. Çağrımı tekrar ediyorum. Ya bilgisizler ya da bilinçli bir kandırma girişimi içinde kıvranıyorlar. Uzatmaya gerek yok. Gerekirse, stat için otopark alanı göstersinler, biz hükümet olarak yapımını üstlenelim" diye konuştu.

KRİZİ BÜYÜTEN ONLAR! 
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun ruhsatı bakanlık versin çağrısını da değerlendiren Delican, “Otopark yönetmeliklerine göre ortada bir sorun yokken, yasal olarak zemin uygunken ‘dava açmayacağım söz’ diyerek topu bakanlığa atmasını anlamıyorum. Stadın çevresinde, üniversitenin arkasında otopark alanları var. Versinler yapalım. Hiç sorumluluk almak istemeyen bir yöneticilik anlayışı olmazki. Yönetmelikler ortada. Kanunsuz olur diyerek işi çıkmaza sürükleyen, krizi büyüten onlar" dedi. 

SORUMLULUKTAN KAÇMAYIN!
Amacın yaklaşık 100 yıllık tarihe sahip Alsancak Stadı'nın bir an önce yapılması olduğunu söyleyen AK PArti İl Başkanı, "Sayın Başbakanımız temelini atarak proje bilgileri kamuoyuyla paylaşmıştı. Çıkmışlar hala 'O stad oraya yapılacak' diye bağırıyorlar. Evet, biz de söylüyoruz yapılsın tabi. Önünü açın yapalım” dedi ve şunları söyledi: Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Aziz Kocaoğlu; bu meselenin çözümü olduğunu ve yasal olduğunu görmeli. İlçe Belediye Başkanı ile bunu değerlendirmeli. Topu bakanlığa atmak, sorumluluktan kaçmak da işi yokuşa sürmektir. Meseleyi hiçbir engel  yokken arap saçına çevirmeye gerek yok. Kendisi, CHP Milletvekillerinin Alsancak Stadı'yla ilgili verdiği soru önergesinin ardından 'Buraya ne yapacaksınız açıklayın. AVM mi?" diye sorduğunda da söylemiştim.  2014 yılının ağustos ayından başlayarak 'Hayır, AVM yapılmayacak' demekten usanmadım, usanmam da. İzmir anladı, onlar da anlasın artık. Bu aşamaya geldik, hala ayak diriyorlar.  Butik bir kompleks niteliğinde olan tesisin otopark ihtiyacı, projeyle birlikte kendi tasarruflarındaki otopark düzenlemeleri üstünden ele alınmalı ve değerlendirilmeli. Ama bunun için niyet lazım, çözüm isteği lazım. Sayın Kocaoğlu; Karşıyaka ve Göztepe Stadları'na karşı olduğunu,  Alsancak Stadı için her türlü desteğe hazır olduğunu söylemişti. Bu stadı İzmir'e kazandırmak noktasında sözünün arkasında olsun ve ilçe belediye başkanına da sözünü geçirsin. Kendilerinden beklenen sadece bunlar. Bakanlık versin ruhsatı, ben dava açmayacağım demek; sorumlu yöneticilikten de kaçmak demektir. Yer versinler otoparkı da biz yapalım. İzmir kamuoyunun da meseleye böyle baktığına eminim." diye konuştu.

YÖNETMELİKLER AÇIK! 
İzmir Büyükşehir Belediyesi Otopark Yönetmeliği'nin 3. Maddesi'nde, 'Bazı bölgelerde yer alan parsellerde, otopark ihtiyacının parseli bünyesinde ayırma zorunluluğu yoktur' dendiğini ve aynı maddenin d ve l bentlerinde; 'Arazinin jeolojik ve topografik yapısı; yeraltı su seviyesinin yüksek olması ve balçık türü gevşek zemin olması nedeniyle, bodrum kat yapılamayan ve zemin kat ve arka bahçe mesafesi de otopark ihtiyacını karşılamaya yetmeyen alanların' buna örnek gösterildiğine dikkat çeken Delica, "Aynı maddeler; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 29.9.1993 tarih ve 21 713 sayılı resmi gazetede yayımlanan Otopark Yönetmeliğinin Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 3. maddesi uyarınca düzenlenen tebliğde de yer almaktadır. Hatta; 'Söz konusu parsellerin otopark ihtiyacı en yakın bölge veya genel otoparklardan sağlanır' denmektedir. Yine Bina Otoparkı Yapılamayan Parseller için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Otopark Yönetmeliği'nin 9. Maddesinde;  ' Bu, yapıların durumu belediyece imar durumu ile ilgili ilk müracaat tarihinden başlayarak 30 gün içinde ilgilisine gerekçeleri ile birlikte bildirilir. Belediyeler bina otoparkı yerine otopark sorununun nasıl çözümleneceğini, binanın hangi bölge veya genel otoparkından yararlanacağını da bildirmekle ve bu otoparkları tesis etmekle yükümlüdür. Bu durumda bölge veya genel otoparktan yararlananlardan ayrıca kullanım ücreti alınmaz.' ifadeleri yer almaktadır" şeklinde konuştu.

Delican sözlerini şöyle sürdürdü: Üstelik; Bakanlık yetkilileri ile Konak Belediyesi yetkilileri arasındaki şifai görüşmelerde, ' otopark probleminin sorun teşkil etmeyeceği, imar planı notlarında ve belediye yatırımında Alsancak Stad'ının 200 m mesafesinde katlı kapalı otopark planlaması yer aldığından; geçici otopark alanının bahse konu yer olarak belirlenmesi kararlaştırılmışken, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu derler. Söylediklerine bakarsak, konuyu manipüle eden onlar. Belediyecilik anlayışları ve hizmetleri baştan aşağı yerlerde sürünürken kahraman olmak derdindeler. Tüm tarafların yapılması konusunda uzlaştığı tarihi stad, bugün hayata geçirilemiyorsa, tümüyle kendilerinin uzlaşıyı sürdürmek istememelerinden kaynaklı. Zaten depreme dayanıksız olduğu için revize edilmek istenen ve zemini balçık olup, 40 metrelik kazıklar çakılarak zemin sağlamlaştırılması sağlanacak, üstelik sağından ve solundan giriş alanı bulunmayan ucu ucuna bir projelendirme söz konusu. Bu yan çizişleri; yasal koşullar da uygunken; ihanet değildir de nedir?  Otopark yapalım evet. Uygun bir yer tahsis edin, yine biz yapalım... 

ÇÖZÜM ARAMA BECERİKSİZLİĞİ 
Daha önce yaptığı  açıklamada; ortada projenin uygun hale getirilmesi söz konusu ise de oturup tartışmalı ve çözüm üretilmeli, belediyecilik 'kaçmak', 'savuşturmak', 'muntazam saldırılarla algı yönetmek'  değildir, dediğini hatırlatan Delican; “Biz kaçmıyoruz. Buradayız. Bakanlık da orada. Bir ' Uygun görülmemiştir' yazısı ile meseleyi siyasi arenaya bile isteye taşıyorlar ki, ortalık toz duman olsun. Kendisi de bir hukukçu olabilir. Ancak, yasaların ruhunun sosyal hayatın ruhuyla, reel koşullarla uyum sağlamak üzere şekillendiğini atlıyor. Bırakın Konak Belediye Başkanı olmasını, sanki İzmir'de yaşamıyor; Ankara'dan sesleniyormuş  gibi kelamlar ediyor. Ayırdığımız bütçeleri bir bir sıralıyor. Tebrikler! Öyleyse hizmetten kaçmadığımızı, her ile olduğu gibi İzmir'e hakkını verdiğimizi de iyi öğrenmiş olmalı. Yatırımlarımız için üç kuruşun hesabını yapmayız. Ancak; göz boyama, laf ebeliği ile gündem yaratma peşinde olup; iletişim kurma, çözüm üretme beceriksizliği gösterenlere de siyasi rant hesabı yaptırmayız" dedi.

KAVGA İLE KAÇAMAZLAR 
Delican, "Tartışmaktan yoksunlar. Çözmek yerine kavga peşindeler.  Sıfırdan, her türlü ayrıntısı hesaplanmış bir projeden söz eder gibiler. Biz orada; halihazırda enkaz olan bir tarihi stadı modernize etme ve hizmete açma peşindeyiz. Bir butik stat yapılacak. Dünyanın neresine giderseniz gidin, bu tür tesislere ulaşım, toplu taşıma araçları özendirilerek yapılıyor. Kapasiteyi artırmak için, teknik olarak hangi sorunu, nasıl çözebiliriz? İZBAN, Metro ve tramvay gibi her türlü toplu taşıma aracının kesişme merkezinde bulunan bu alan için trafik ve mevcut geçişler gerçekten onca kişisel taşıtın yolculuğunu kaldırabilir mi? Gerekli analizler, trafik etütleri yapılarak özgün başka yöntemler bulunabilir mi? Ama neden sorsunlar ki bunları! Nasıl olsa iki afili hareketle topu taca atmak, daha az efor gerektiriyor! Ayrıca; 21 otopark yeri ayrıldığını söylüyorlar. Oysa 56 kişilik otopark var projede. FIFA UEFA ve TFF standartlarına sahip diğer stadyumlardan biri olan Vodafone Park Stadyumu 45.000 seyircili ve açık otoparkı bulunmamakla birlikte 300 adet kapalı otoparkı ise loca sahiplerine ve yönetim kurulundaki üyelere tahsis edilmiş. İşi yokuşa sürmenin tarihini yazıyorlar" ifadelerini kullandı. 

ALGI SORUNU 
"Sayın Pekdaş'ın konuyu hala; 'Stadın yerine AVM yapacaklar' düzleminde tartışıyor olması içler acısı. İzmirli'ye yönelik algı operasyonlarını biliyoruz da. Bu artık algı sorununa dönüştü. " diye konuşan AK Parti İl Başkanı, "Kamuoyunu galeyana getirip ortalığı birbirine katarak; sorumlu bir yerel idareci ve taraflardan biri olarak meseleyi kilitleyip, ısrarla yerinde sayan anlayışları ister istemez bunu düşündürüyor. Daha kaç kez söyleyeceğiz bilmiyorum ki! Oraya AVM yapılmayacak! Artık şunu da eklemek istiyorum ki; oraya her kime olursa olsun, kendileri dahil AVM yaptırmayacağız(!) Arkadan dolanarak siyaset yapmak, iş üretmek bizim ahlakımızda yok. Ne dediysek o! Taraftarı, kulüpleri kışkırtmaya çalışıyorlar. Bıraksınlar artık bu kentte kutuplaşma yaratarak iş yapma ve işten kaçma alışkanlıklarını" dedi. 

O SÖZLERE TEPKİ 
Pekdaş'ın, açıklamasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik sözlerini de eleştiren Delican, "Kentlerin özgün kimliklerini koruma noktasında Cumhurbaşkanı'mızın İstanbul için söylediği; 'bu kadim şehri koruyamadık' gibi, Cumhuriyet tarihini ve kendi başkanlık süresini de kapsayacak biçimde ortaya içtenlikle koyduğu bir tespiti çarpıtacak kadar değerlendirme yoksunu bu zihniyete söz söylemekte zorlanıyorum. Aynı hezeyan İzmir'imiz için de geçerli değil mi? Tarihi yaşatabildik mi? Alt yapıyı, özgün kültürel ve sosyal dokuyu koruyarak oluşturabildik mi? Bin düşünüp bir konuşsunlar. Hele Cumhurbaşkanı'mıza dil uzatırken, sağlam düşünsünler" diye konuştu.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gerçek İzmir