Efe Can TAN / GERÇEKİZMİR - 30 Ekim 2020'de meydana gelen depremde 119 canını kaybederek büyük bir yıkıma uğrayan İzmir, 5 Kasım 2022'de bu kez Buca'da yaşanan 4.9 büyüklüğündeki sarsıntıyla büyük panik yaşadı.
Buca depreminin ardından ilgili fayda yaşanan stres nedeniyle sarsıntılar ve İzmir'de yaşanan panik de hala sürüyor. Kent son bir haftada Buca merkezli 100'den fazla sarsıntı yaşarken, bilimin 'deprem fırtınası' olarak tanımladığı süreçte deprem uzmanlarından da korkutan açıklamalar geldi.
Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi, Deprem Uzmanı ve Sismolog Prof. Dr. Şerif Barış ise İzmir’in deprem gerçeğini farklı bir bakış açısı ile yorumladı.
"İZMİRLİ KORKMAMALI, BÜYÜK DEPREM POTANSİYELİ ÇOK ÇOK DÜŞÜK"
İzmir'i korkutan açıklamaları değerlendiren Prof. Dr. Şerif Barış, ‘İzmirli depremden korkmalı mı?’ sorusuna, "İzmirli bana göre korkmamalı. Gerek Güney Ege’de, gerek Midilli’de gerekse Buca’da bir deprem etkinliği var. Buca’da olan depremin artçı depremleri 3 ile 6 ay sürecek. Buranın daha büyük bir deprem üretme potansiyeli çok çok düşük’’ yanıtını verdi.
"HAFTAYA İZMİR’DE RAHAT UYURUM"
Prof. Dr. Barış, "Bazı jeoloji uzmanları her depremden sonra mutlaka bir depremin başka bir depremi tetikleyeceğinden bahsediyorlar. Doğrudur evet deprem potansiyeli vardır ama her deprem mutlaka bir başka depremi tetiklemez. Eğer büyük bir deprem beklentisi içerisindeyseniz bu fayın 800 yılda bir 7’den büyük deprem ürettiğini bulmuş olmanız gerekir. Bu en son depremin de üzerinden 700-800 yıl geçmiş olması gerekiyor ki siz deprem öngörüsünde bulunun. Bir deprem olasılığından bahsediyorsak genellikle deprem kayıtlarına bakarız bölgenin 100-120 yıllık olmuş depremlerine bakarız ve bir olasılık modeliyle hesap yaparız. Bu hesaplar yapılmadan deprem olacak demek doğru bir yaklaşım değil. Bir hesaba kitaba dayanmadan insanları paniğe sevk eden konuşmalar. İnsanlar rahat uyuyamıyor ben haftaya İzmir’e geleceğim bir panel için İzmir’de rahatlıkla uyurum. Tabi uyurum" diye konuştu.
"DEPREMLERİN ZAMANINI BİLEMİYORUZ"
Barış, "İzmir’in deprem etkinliğine bakıldığında 92’den itibaren birçok deprem olmuş ama insanlar şunu unutuyor; Sisam bir İzmir depremi değil! İzmir’de maalesef birçok binayı yıktı. 80 km ötede olan deprem İzmir’i etkileyebiliyor. Ben hep şunu söylüyorum; Türkiye Alp-Himalaya deprem kuşağı üzerinde olan bir ülke, depremlerin kesin zamanını bilemiyoruz. Yarın deprem olacak gibi önlem almamız gerekiyor’’ dedi.
"SİSMOLOJİNİN ALANI!"
Depremlerin ardından yapılan açıklamaları da değerlendiren Barış, ‘’Genellikle konuşan kişilerin ne kadar yetkin olduklarına bakıp buna göre inanmaları gerekiyor insanların. Her jeoloji uzmanı mutlak depremi bilir diye düşünülmemesi gerekiyor. Özellikle jeoloji mühendisleri faylarla, fayların yaşları ile hareketleri ile ilgilidirler ama yerin içindeki deprem kırılma hesaplanması gibi bir sürü olay sismolojinin uzmanlık alanıdır’’ ifadelerini kullandı.
"İZMİR’İN FAYLARINI TEK TEK AÇAMAYIZ"
Barış, "Fayları jeologlar inceler ama bizler bölgesel olarak deprem hesabı yaparız. Bu dünyada da böyledir. Örneğin İstanbul için konuşulan deprem… Bu İstanbul’u içine alan 50 km yarıçaplı bölgedeki fayların olasılığından bahsedilir. Çünkü İzmir’de tek tek fayların içini açamayız. Özellikle denizin dibindeki fayları kimse bilemez. Biz olmuş depremlerin kayıtlarından bu depremin o faya ait olduğunu anlamaya çalışırız. Bu yüzden fay fay tek üzerinde çukur açıp bakmadıktan konuşmak mümkün değil. Örneğin Tuzla Fayı üzerine çukur açılıyor, 8-10 metre uzunluğunda, 4-5 metre derinliğinde eski depremlerin kırıkları bulunuyor o kırıklardan eğer karbon numunesi varsa elde ediliyor geçmiş dönemdeki depremlerin oluş yılları tespit edilmeye çalışılıyor. Bunların hepsi bir hesaptır. Bütün hesaplarda hata payı vardır. Tek bir fay 4,5 yılda bir deprem üretmeyebilir 300 yılda deprem üretebilir bazen 220 yıl olur bazen 400 yıl olur. Tek tek fayları incelemeden ayrıntılı araştırma yapmadan deprem bekliyorum demek doğru bir yaklaşım değil. Belki 300 yıl sonra olur belki 50 yıl sonra olur bilemeyiz" ifadelerini kullandı.
"BELEDİYENİN FAY İNCELEMESİ FAYDALI OLACAKTIR"
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kenti afetlere karşı dirençli hale getirme hedefi doğrultusunda başlattığı depremsellik araştırmasını ve faylarda hendekler açarak yapılan incelemeleri değerlendiren Deprem Uzmanı Barış, "Belediyenin fay incelemesinin tabi ki faydası olacaktır ama 9 Eylül Üniversitesi İzmir ile ilgili bir proje yapmıştı. Biz orada faylardan çok zeminlerin dayanımını ölçmüştük o da çok önemli bir çalışma. Evet İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı çalışma da önemli ama tek başına yeterli değil. İnsanlar zannediyorlar ki bu tür araştırmaları yaparak depremin zamanını buluyoruz. Bizler depremle ilgili faylar ile ilgili zeminler ile ilgili bilgi biriktiriyoruz" diye konuştu.
"İNSANLARI KİM KORKUTUYORSA DAHA ÇOK DİNLENİYOR"
Deprem uzmanı ayrıca "İnsanları kim korkutuyorsa, onlar daha çok dinleniyor" çıkışında bulundu.
Barış, "Depremden korkmak yerine önlemler alıp hazırlıklar yapmamız gerekli. Deprem sırasında doğru davranmak gerekli. 30 Ekim'de deprem sırasında araçlarına bindi insanlar ve trafik kilitlendi. Enkaz altında kalan kişilere ekipler geç ulaştı. Belki de insanlar bu yüzden hayatını kaybetti. İnsanların bunu düşünmesi gerekli. Bu fay deprem üretir mi demekten çok deprem olursa ben bu depreme nasıl hazırlanırım denilmeli. İnsanları kim korkutuyorsa onlar daha çok dinleniyor daha çok gündem oluyor" dedi.
"İZMİR’DEN DAHA TEHLİKELİ 10 BÖLGE VAR"
Barış konuşmasının sonunda çarpıcı örnekler vererek Türkiye’de İzmir’e göre depremsellik açısından daha tehlikeli 10 bölge olduğunu açıkladı.
Barış, "Türkiye’de deprem açısından İzmir’e göre çok daha tehlikeli 10 tane bölge var. Depremin zamanını bilmiyoruz yarın deprem olacakmış gibi hazırlık yapmamız gerek başka şansımız yok. Depremin yarattığı hasar fayın boyutu bellidir ama depremin derinliği 8 km olursa etkisi başka olur 15 km olursa başka olur. İnsanların karıştırdığı şey depremin derinliğini bilmiyoruz 8 km olursa büyüklük başka olur 15 km olursa başka olur. Boy meselesi örneğin; Tuzla Fayı 30 km en fazla üreteceği deprem şiddeti 6.8, 6.9 olabilir. Bunlar hep ama afaki şeyler. Eğer bir deprem 6,5’tan büyükse binalarda hasara yol açar. 6 büyüklüğünde bile Buca depreminde 6 bile değildi insanlar panik ve korku ile yaşamlarını sürdürüyorlar yaralananlar oldu. Mesela sizin depremler karşısında alacağınız önlemler" diye sözlerini noktaladı.