Efe Can TAN / GERÇEKİZMİR - İzmir'de 2020 yılının 30 Ekim günü meydana gelen büyük depremin ardından hasar gören yapıların dönüşümü için başlatılan yara sarma sürecine 'emsal artışı' gündemi damga vurdu.
2021 yılının Ekim ayında Bayraklı Belediye Meclisi'ne alınan yüzde 10'luk emsal artışı kararı Büyükşehir Belediye Meclisi'nde parsel bazında yüzde 20, ada bazında yüzde 30 oranında revize edilerek resmileşmişti.
Depremzedeleri sevindiren karara tepki gösteren Türk Mühendisler ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) İzmir İl Koordinasyon Kurulu hukuka aykırılık ve kent suçu vurgusu yaparak plan notlarına itiraz etmişti. İtirazların reddedilmesinin ardından harekete geçen TMMOB emsal artışı kararını yargıya taşıdı.
TMMOB'un bu hamlesine depremzedelerden tepki geldi. İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği (İZDEDA) ve depremzedeler bugün Alsancak Mimarlar Odası önünde yaptıkları eylem ve basın açıklamasıyla TMMOB'u protesto etti.
DÜŞÜNCEMİZ BİR KEZ DAHA TESCİLLENDİ
Pankartlar ve sloganlar eşliğinde İZDEDA Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Özkan tarafından yapılan açıklamada, deprem nedeniyle 250 bin yurttaşın evlerini terk etmek zorunda kaldıkları vurgulanırken, "Bir seneyi aşkın süredir İzmirli depremzedelerein mağduriyetleri ve içinde bulundukları çözümsüz durumu haykırmaktayız. Geçtiğimiz süreçte sesimizi sağır sultan duymuştur, mağduriyetimizi anlamış ve içinden çıkılmaz bir durumda olduğumuzun farkına varmıştır. Geldiğimiz noktada tarihsel birikimi ve kültürünün de etkisiyle yaşamın her alanında halktan, emekten yana olan TMMOB'un İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi'nce onanan imar artışının iptaline dönük açmış olduğu dava depremzedeleri hayal kırıklığına uğratmıştır. TMMOB'un İzmirli depremzdeleri duymamakta ve görmemekte olduğu düşüncemiz bir kez daha tescillenmiştir" ifadelerine yer verildi.
GÖÇE VE GÖKDELENLERE RAZI MI?
Açıklamada ayrıca şu ifadeler yer aldı: TMMOB bizleri görmezden görüp sorunun çözümü için dişe dokunur bir öneri sunmamaktadır. TMMOB'un "Devletimiz evlerinizi bedavaya yapsın" talebi gerçeklikle bağdaşmamakta, popülist bir söylem olmaktan öteye geçememektedir. Ülkemizin ve yurttaşlarımızın içinde bulunduğu ekonomik koşullar herkesin malumudur. Hal böyleyken sorunların çözümü için gerçekçi politikalar üretme gerekliliği ortadadır. Ülkemiz enflasyonist etkiyle birlikte kentsel dönüşüm için ödenmesi gereken miktar 600-7000 bin liralara kadar yükselmiştir. Bu düzeydeki meblağları depremzedelerin ödemesi olanaksızdır. Emsal artışının mevcut durumda tek çıkış olduğu aşikardır. Aksi durumda depremzedelerimiz arsa paylarını yok paraya satmak zorunda kalacak ve mecburi bir göçe maruz kalacaktır. TMMOB yurttaşlarımızın göçe maruz kalmasına, böylece arsalarımıza sayısı git gde artan gökdelenlerin inşa edilmesine razı mıdır? Sürecin başından bu yana iki temel gereklilik olduğunu dile getiriyoruz: Birincisi yerel yönetim tarafından sağlanacak emsal artışı, ikincisi merkezi hükümet tarafından sağlanacak faizsiz kredi desteğidir.
DÜŞÜN YAKAMIZDAN!
TMMOB depremde hasar görmüş evlerin yenilenmesinin önüne geçerek, olası bir depremde yaşanacak olan can kayıplarının sorumluğunu üstlenecek midir? Emekten ve halktan yanan olan TMMOB'un tarihi boyunca olduğu gibi halktan yana olmaya ve depremzdelerimizin hayatını karartan bu kararını gözden geçirmeye ve davadan çekilmeye davet ediyoruz. Düşün yakamızdan!
Ismail Demirağ 15 Ocak 2022 Cumartesi 14:50
|