GERÇEKİZMİR - 24 Haziran seçimlerinde milletvekili adayı olmak isteyenler, resmi başvuru için görevlerinden istifa etti. İzmir’de de bir çok istifa yaşanırken, Türkiye Kamu-Sen'e bağlı Türk Sağlık-Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkanı ve Kamu-sen İzmir İl Temsilcisi Ahmet Doğruyol, milletvekili aday adayı olmak için istifa etti.
18 yıldır sürdürdüğü Türk Sağlık Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanlığı ve 9 dönemdir yaptığı Türkiye Kamu Sen İzmir İl Temsilciliği görevlerinden İYİ Parti'den vekil olmak yolunda ayrılan Doğruyol Gerçekizmir’e konuştu.
İYİ PARTİ UMUT KAPISI CAN SİMİDİ
- Geçen dönem MHP’den aday adaylığı için isminiz geçmişti. Bu dönem İYİ Parti’den başvuru yapacaksınız. Neden İYİ Parti?
Geçen dönem MHP’den aday adayı olmadım, ama öyle bir gelişme oldu. MHP’nin şu an itibariyle muhalefet olarak durduğu yer kendi şahsım adına uygun olmadığı için, İYİ Parti’nin de insanlara umut kapısı olduğunu, insanların orada ışık gördüğünü, bu ülke için bir can simidi olarak görmesinden dolayı İYİ Parti’den aday adayı olmayı uygun gördüm. Ülkemizin hukuka, hoşgörüye, ötekileştirmemeye ihtiyacı var.
AKŞENER ÜLKE İÇİN UMUTTUR
- İYİ Parti faktöründe Meral Akşener’in etkisi oldu mu?
Meral Akşener’in siyasi çizgisi dümdüz giden, kişiliği ve karakteri beğenilen, liderlik vasıflarını üzerinde taşıyan, bugünün siyasi ortamında da insanların ümit olarak gördüğü biridir. Meral Hanım’ın çizgisi bellidir, nettir. Merak eden insanlar geçmişine bakabilir. Meral Hanım’ın çizgisinde en ufak bir sapma olmamıştır. Meral Akşener ülkemiz için bir umuttur. Ben bu dönemde Meral Hanım’ın Cumhurbaşkanı, İYİ Parti’nin de iktidar olacağına inanıyorum.
SAĞLIK HİZMETLERİ SİYASİ RANT ADINA YAPILIR HALE GELDİ
- Sağlık alanında ne gibi sorunlar var?
Özellikle AK Parti döneminde sağlık hizmetleri tamamen siyasi rant adına yapılmıştır. Sağlık hizmetleri sunumu vatandaş memnuniyeti üzerine kurulmuştur ancak perdenin arka tarafında çok daha farklı şeyler dönmüştür. Bir vatandaş hastaneye gittiğinde o vatandaştan ne kadar para kazanırızın hesabı yapılmaktadır. Hastanelerde tüm tahlillerin yapılması, röntgenlerin çekilmesi vatandaşın hoşuna gidiyor. Ama bunun devlete olan maliyetleri oldukça yüksek. Gerekli olan tahliller yapılmalı ama gereksiz olanlar yapılmamalıdır. Özellikle sağlıktaki performans uygulamalarından dolayı tahlillerin yüzde 30-40’ı gereksiz yapılmaktadır. Bu da ülke ekonomisine büyük bir külfet getirmektedir. AK Parti hükümeti döneminde aile hekim sistemine geçildi. Bu sisteme geçerken hükümet bu sistemin çok faydalı olacağını ifade etti. Ama bugün geldiğimiz noktada aile hekimliği istenen noktada değildir. Aile hekimi arkadaşlarımızın pek çoğu memura dönüşmüştür. Ülkemizde bu hekimler kolay yetişmiyor. Hekimliğe özendirilmeleri gerekiyor. Hekimliklerini yapmaları lazım. Ama bu iş 4 bin nüfus vermekle olmaz. Kaldı ki siyasi rant uğruna aile hekimlerinde cumartesi günleri nöbet sistemi getirmeye çalıştılar. Geçtiğimiz günlerde yine Sağlık Bakanı’nın açıklamasıyla gece saat 11-12’ye kadar çalıştırılmaları ifade edildi. Bu popülist yaklaşımlardan uzak durmak gerekir. Vatandaşımızın en iyi şekilde sağlık hizmeti almasına, devletin de en iyi hizmeti sunmasına yönelik çalışmalar yapılması gerekiyor.
ÜMİTSİZLİĞİ YOK ETMEYE BİR NEBZE FAYDAM OLURSA MUTLU OLACAĞIM
- Ahmet Doğruyol neden milletvekili olmalı?
Ben ülkemi, milletimi seven bir insanım. İnsanlarımızın dili, dini, mezhebi, inancı, partisi hiç önemli değil. Bu vatana ihanet etmeyen herkes bizim başımızın tacıdır. 18 yıllık bir sivil toplum kuruluşunda başkanlık yaptım. 9 yıl İzmir İl Başkanlığı yaptım. Bu süreçlerde insanlarla hep diyalog halinde oldum. Hemşehri dernekleriyle ilgili çalışmalarımız oldu. Kendi derneğimiz olan Bozdoğanlılar Derneği’nin kurucu başkanıyım. Bu süreçte işçi, memur sendikalarıyla birlikte çok mücadele ettim. Vatandaşlarımızın bugün geldiği noktada bir ümitsizlik içerisinde olduğunu görüyorum. Bu ümitsizliği yok etmeye bir nebze faydam olursa dünyanın en mutlu insanlarından biri olurum. Bu ülke bizim, bu vatan bizim. Kesinlikle insanlarımızı ötekileştirmemeliyiz. Hukukun üstünlüğünü mutlaka sağlamalıyız. Ülkelerin çöküşündeki en büyük etkenlerden biri adaletsizliklerdir. Maalesef bunları yaşadık ve yaşamaya da devam ediyoruz. Bizler çizgimizden en ufak bir sapma göstermedik. Ergenekon sürecinde bile AK Parti’ye muhalif olan insanların içeriye atılmasının doğru olmadığını yüksek sesle haykıran bir sivil toplum kuruluşuyuz. 28 Şubat döneminde “kesintisiz demokrasi” kartları bastırıp insanların yakasına yapıştıran bir sivil toplum kuruluşuyuz. AK Parti-FETÖ ilişkilerinde yıllarca yanlış yapıyorsunuz diye haykırdık. Bugün 107 bin civarında memur ihraç edildi. Ve bu kişilerin birçoğu mağdur durumda. Cumhurbaşkanımız diyor ya, “Tepesi ihanet, ortası ticaret, altı ibadet” Ne hikmetse hep ibadet bölümüyle uğraşıldı. İhanet bölümüyle uğraşan yok. Bu da yanlış bir durumdur. 15 Temmuz’da darbe girişimi başarıya ulaşsaydı Allah göstermesin belki de Suriye gibi olurduk. Kesinlikle böyle bir şeyi kabul etmiyoruz. Bu ülkeye ihanet eden her kimse cezasını mutlaka çekmeli.
HALKLA ARAMDA MESAFE OLMAYACAK
- Nasıl bir milletvekilliği modeli var kafanızda?
Kesinlikle vatandaşlardan kopmayan, araya duvar örmeyen bir milletvekili olacağım. Yeri geldiğinde sokakta simit yiyen, kahvede oturup çay içebilen, çiftçiyle patates toplayan biri olarak halkla iç içe olacağım. Ben zaten Yörük çocuğuyum. Bunlar bana yabancı olan şeyler değil. Halkla aramda kesinlikle mesafe olmayacak.
İZMİR’İ ÜRETEN ŞEHİR YAPMALIYIZ
- Yıllardır İzmir’de STK başkanlığı yapıyorsunuz. İzmir’in ana hatlarıyla sorunlarını tespit ettiniz mi?
İzmir bana göre Türkiye’nin en güzel şehirlerinden bir tanesi. İzmir’in yatırım ihtiyacı var. Bu yatırım ihtiyacı belki belediyeden, belki hükümetten kaynaklanıyor olabilir. Bu konuda çok değişik ifadeler kulağımıza geliyor. İzmir’i Türkiye’nin en güzel şehri haline getirmemiz lazım. İzmir’i üreten bir şehir yapmalıyız. İzmir’deki iş adamlarının çoğu farklı bölgelere yatırım yapıyor. Bu yatırımlar İzmir’de olmalı. İzmir’i Türkiye’de yaşanabilir en iyi il haline getirmeliyiz. Tarımda ve hayvancılıkta üretimin en iyi şekilde değerlendirilmesi gerekiyor. Tire Süt Kooperatifi güzel bir örnek. Bu kooperatifler çoğaltılmalı. Önce kendi ilimizdeki insanlarımızı en üst refah seviyesine çıkarmamız için elimizden geleni yapacağız.
MEMUR KAVRAMI ORTADAN KALDIRILACAK
Memurlar mutlu mu? Memurların sorunları nelerdir?
Memurlar bu hükümet döneminde en kötü dönemini yaşadı. Sözde enflasyon oranlarında verilen zamlar, kaldı ki Türkiye’de reel enflasyon hiçbir zaman yüzde 12-13’lerin altına düşmemiştir. Yüzde 3’lük 5’lik 7’lik zamlarla bugüne kadar geldik. Alım gücü bakımından 2008 yılı ile eş değerdir. Memurlarımızın memurluk güvencesi önümüzdeki dönemde kaldırılacaktır. Bunla ilgili çalışmalar var. Memur kavramı ortadan kaldırılacak. Memur devleti temsil eder. Memurun güvencesinin kaldırılması demek memurun siyasilerin elinde oyuncak olması demek. Memurun kendini güvencede hissetmesi gerek ki devletin işini korkmadan yapabilsin. Memurlarla ilgili Bülent Ecevit döneminde biz her ay enflasyon artı 2 puan huzur payı olarak maaşlar hesaplanırdı. Başbakan memura enflasyonu ezdirmedik diyor. Enflasyon oranında maaş verdiklerini farz etsek bile devlet büyükleri 2002’de 3 bin 500 dolar olan Gayrisafi Milli Hasıla 2018’da 11 bin 500 dolar oldu diyor. Memura bu artan huzur payını vermeniz lazım. Memurlar Rusya’da Avrupa’da yaşamıyor. Siz kendi kendinize çelişiyorsunuz. Memurların sorunlarının çözülmesi lazım. Bu hükümet döneminde memurlara tepeden yapılan söylemler şiddeti arttırmıştır. Özellikle de sağlık çalışanlarına…
Dr.M.Levent Cem 2 Mayıs 2018 Çarşamba 22:12
|
Ahmet Uğur Terzioğlu 2 Mayıs 2018 Çarşamba 16:37
|