GERÇEKİZMİR - Türkiye Futbol Federasyonu, corona virüs salgını nedeniyle ara verilen liglerin 12 Haziran'da yeniden başlayacağını açıkladı.
Gerçekizmir köşe yazarı Dr. Taha Okan’ın moderatörlüğünde sosyal medyadan gerçekleşen buluşmada TFF'nin kararını İzmir Futbolu masaya yatırdı.
‘Korona Gölgesinde Spor Ligler’ başlığı altında gerçekleşen buluşmaya İzmir Spor Kulüpleri Vakfı (İZVAK) Başkanı Ali Erten, Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı Turgay Büyükkarcı, Altınordu Spor Kulübü İcra Kurulu Başkanı Barış Orhunbilge, Göztepe Aile Derneği Onursal Başkanı Erol Baksi, Çiğli Belediyespor As Başkanı Deniz Çıtak ve Spor Sosyolojisi Profesörü Prof. Dr. Ahmet Talimciler katıldı.
ERTEN: BÖYLE BİR KARAR BEKLEMİYORDUM
İZVAK Başkanı Ali Erten federasyonun kararıyla ilgili, “ Beş ligde, Süper Lig’den bölgesel lige kadar sanıyorum 250 takım var. Şimdi bunlar hızlı bitirmek için bir de haftada 2 maç oynayacaklar. Hareketliliği düşünebiliyor musunuz? Bu kafile sadece takım oyuncularından oluşmuyor. Yaklaşık 30-35 kişi… Otellere gidilecek, sahaya çıkıldığında basını tesis görevlileri güvenlik derken aşağı yukarı 200-250 kişilik bir insan yapısının içinde bu iş organize edilecek. Bir sefer de değil, sürekli bir aksiyon halinde… Ben açıkçası federasyondan bu şekilde bir karar beklemiyordum. Ben Süper Lig veya birinci ligin 2-3 şehirde hızlı bir şekilde kontrol altına oynanacağını, öyle bir karar çıkacağını, diğer liglerin de oynanmayacağını, en kötü tek maçlık eleminasyonla ilk 6 veya 8 takım arasında play-off sistemine göre, o da belli bir noktada olmak üzere, bunu tahmin ediyordum, düşme hattındaki takımların da bu sene ligde kalmaları… Çünkü ligin üstünde yaptığınızı altta yapamazsınız. Böyle bir şey tahmin ediyordum ama çok geniş bir açılım çıktı” dedi.
Kulüplerin süreçten maddi olarak yara alarak çıkacağını ifade eden Erten, kulüplerin alt yapıları için yerel yönetimlere çağrıda bulundu. Erten şunları söyledi;
“Kulüplerin alt yapılarında çok ciddi sporcular, spor adamları var. Bunlar gerçekten geçim derdindeler şuanda… Bunların desteklenmesi gerekiyor. Yerel yönetimler bu anlamda üstlerine düşeni yapmalılar. Yani kulüplerin öncelikle sağlıklı bir şekilde ayakta kalabilmeleri için bu süreçte az yara almaları için desteklenmesi gerekiyor. Ama bu virüs ile ilgili alınan önlemlere baktığımızda bu konuda bugüne kadar buna değinen kimse olmadı, gerek yerel gerek merkezi yönetimler tarafından… Bu konu göz ardı edildi. Eminim ki bir gün dikkate alınacaktır."
ORHUNBİLGE: ÖYLE BİR SOURMLULUK Kİ
Altınordu Spor Kulübü İcra Kurulu Başkanı Barış Orhunbilge, federasyonun kararı ile ilgili şunları söyledi;
“Federasyon diyor ki; Süper Lig, TFF, birinci, ikinci, üçüncü lig bölgesel oynanacak. Bakın bugün Ağrı- Karşıyaka birbirine gidecek değil mi? Türkiye’de ki hareketi düşünebiliyor musunuz? Turgay Başkan bir futbol müsabakasındaki 250 kişilik hareketten bahsetti. Süper Lig, TFF, birinci, ikinci, üçüncü lig bölgesel dediğiniz zaman bugün 31 tane ilde sokağa çıkma yasağını konuşuyoruz. Yani bu öyle bir sorumluluk ki… Mesela TFF birinci lig de durum biraz ters… Altınordu olarak biz aynen şunu söyledik; önce insan önce insanlık dedik. Hatta bu hafta federasyon başkanının toplantısı bitene kadar da herhangi bir şey yapmadık. Ama böyle deyince biz mecburen Pazartesi Günü hep beraber test olarak, tarihin tam 1 ay öncesi böyle bir şeyi başlatma durumundayız maalesef”
Kulüplerde pandemi süreci sonrası özüne dönme gerekliliğinin oluşacağını söyleyen Orhunbilge şöyle devam etti;
“İşin ekonomik boyutu da artık öyle bir hale geldi ki; bugün itibariyle 3-5 milyon eurolar tamamen dışa bağlı, tamamen ithal, sistemin aslında bu Covid’in getirdiği etkilerle birlikte sistemin çok da sürdürülebilir olmadığı ortada… Dolayısıyla Altınordu olarak bizim yabancı futbolcuya karşı bir durumumuz değil, bizimki bir meydan okuma bizim ki bir futbol okulu… İnsanların altyapı diye, bizim biraz belediye hizmetlerinden ayırmak için öz kaynak sistemi diye kullandığımız, mutlaka kulüplerin bu musibet nedeniyle özüne dönme gerekliliği ortaya çıkacak. Altınordu olarak bize oynadığımız lig itibariyle 6 yabancı sunuluyordu, biz bunu isteyerek kullanmıyorduk. Ama bugün itibariyle 14 yabancı, 6’sı oynuyor 10’u yedekte kimisi tribünde… Bu ülkenin böyle bir zenginliği yok! Bu ülkede bir şekilde futbolda da, her sektörde olduğu gibi dışarıya çıkacak çocuklar bu ülkeye döviz girecek. Ben özellikle bu covid sürecini her kulübün mutlaka ve mutlaka özüne dönmesi anlamında bir fırsat olarak görüyorum. Öz kaynak sistemi anlamında kulüplerin eğilerek, taraftarların da bilinçlenerek destek olmasını ve işin sosyo-ekonomik tarafında geleceğe güvenle gidebileceğimizi düşünüyorum.”
BÜYÜKKARCI: BİR ÇOK TAKIMDA VAKA ÇIKMAYA DEVAM EDİYOR
Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı Turgay Büyükkarcı, federasyonun 12 Haziran kararının taşıdığı risklere dikkat çekti. Büyükkarcı şunları söyledi;
“Benim bu sürecin başından beri söylediğim bir şey var ve söylemeye de devam edeceğim. Hiçbir şampiyonluk insan hayatından, hatta sağlılığından değerli değildir. Çok kötü yakalandık. Bu sene bizim kulübümüzün sportif başarılar için hedeflediğimiz bir yıldı. Futbolda play-off hattında belki bir üst lige çıkacaktık. Basketbolda lig ikincisiydik, Efes Pilsen ile kafa kafayaydık büyük bir ihtimalle de Avrupa Kupası’nı alacaktık, Avrupa Şampiyonasını hedefliyorduk. Voleybol ona keza, diğer branşlar ona keza… Yani bu seneyi sportif başarı yılı ilan etmiştik. Geçtiğimiz 1 buçuk yılı da mali düzenleme yılı ilan etmiştik. Yani şanssız bir şekilde yakalandık ama umurumuzda değil çünkü insan hayatı her şeyin üstünde… Yani bin tane şampiyonluk bile bir insan hayatı etmez. Her şey sıfırlanana kadar, hiçbir risk kalmayana kadar bu maçların mutlaka ve mutlaka sonlandırılması ve asla oynatılmaması lazım. Yani başka bir şey söylemeye dilim varmıyor. Bunun tartışılacak bir tarafı da yok bizim için… Federasyonumuz 13-15 Haziran arasında ligler başlayacak diye bir demeç verdi. Ama bunun arkasından birçok takımda hala vaka çıkmaya devam ediyor. Biz, Pazartesi Günü toplanış yapacaktık, ben tüm sporcularıma söyledim bunu 1 hafta daha erteledik. Şampiyonluk falan umurumda değil, o çocuklara bir şey olmasın. Çünkü çok basit bir hesap var, o hesabı da her yerde söylemeye çalışıyorum; şuanda Türkiye’de test vaka oranı yüzde 6… Bu, 85 milyonluk ülkede 5 milyon vaka var demektir. Futbol, basketbol veya voleybol organizasyonu aşağı yukarı 250 kişiyi kapsıyor. Siz bunu oynatarak 250 kişinin içinde 15 tane vaka sokmuş oluyorsunuz. Bir vaka 30 kişiye bulaşıyorsa varın bu siz düşünün… Bu istatistik yalan söylemez. Bunun riskini mümkün değil kaldıramayız. Benim çok net bir önerim vardı bu sene için; futbolda devrim yapmak, sistemini değiştirmek için çok büyük bir hamle var önümüzde… Bu pandemiyi şansa çevirebiliriz. Şunu önermiştim, hem federasyon hem kulüp başkanlarımıza, yavaş yavaş bunun ses getirmeye başladığını görüyorum. Üçüncü ligdeki 3 gruptan 6’şar takımı yukarı çıkartın, ikinci ligde yine bir grup kurun ve ikinci lig ile üçüncü lig arasındaki çizgi kalınlaştırın, hem finansal anlamda hem tesisleşme anlamında hem diğer anlamlarda… Aslında bizim üçüncü lig dediğimiz dördüncü lig. Bundan başlayarak bir devrim yapma şansı var, federasyonun ve bakanlığın… Benim gönlümden geçen bu. İlle de oynayacaksınız, oynamazsanız kulübünüzü kapatırız diyorlarsa en vicdanlı şey; iki maçta play-off’ları bitirip hadi eyvallah deyip herkesi eve göndermek… Bu bile çok riskli. Bunun seyahatini, uçağını, yemeğini, kampını konuşmuyorum bile… Risk çok büyük! Ben bu riskin altından hiçbir kulübün kalkabileceğini zannetmiyorum. Birçok spor adamı, oyuncuyla ve hocayla konuşuyorum, kimse oynamak istemiyor! Kimse evine, çocuğuna hastalık bulaştırmak istemiyor. İkinci ve üçüncü ligler, yüzde 70 oranında oynanmasını istemiyorlar. İkinci ve üçüncü lig takımlarının ne iddia gelirleri var doğru düzgün, ne yayın gelirleri var. Şöyle bir hesap yaptık; sezon bitene kadar 6-7 maç var. Bunları yaparsanız 650 bin lira para harcarsınız, 250 bin lira para kazanırız. Yani ikinci ve üçüncü ligler bu dönemi oynarlarsa zarar ederler ama bu zarar-kar meselesi değil. Bunu ne parayla konuşmak lazım ne başka bir şeyle konuşmak lazım. Bunun tartışılmasını bile benim aklım almıyor”
ÇITAK: BİZ BUNUN SORUMLULUĞUNU ALAMAYIZ
Çiğli Belediyespor Başkanı Deniz Çıtak da federasyonun kararını eleştirdi. Çıtak şunları söyledi;
"Son yüzyılın en büyük salgını ile karşı karşıyayız ve futbol oynamaktan bahsediyoruz. Bilim Kurulu tavsiye niteliğinde bir rapor yayınladı zaten. Federasyon başkanı bence sorumluluktan kaçarak, belki başka yerlere karşı sorumluluğu vardır ama bilim kurulundan farklı bir rapor mu bekliyor bilmiyorum şimdilik diyerek bizim amatör liglerimizin 1-2 aydır oynanacağını söylüyorum. Oynanma ihtimali yok. Çünkü bizim bölgesel amatör liginde yaklaşık 200 takımımız var, son 4 hafta kaldı, yüzlerce müsabaka var. Bu arada adı bölgesel amatör lig ama bizim bütün rakiplerimiz Marmara Bölgesi’nde… Bizim kafilemiz yaklaşık 30 kişi civarında. Şimdi bir otobüsle gittiğimiz müsabakaya 2 otobüsle gitmek zorundayız. Arabada 2 kişi yan yana gelince polis ceza yazıyor ama biz 48 kişiyi aynı sahaya sokmaya çalışıyoruz. Bu akla aykırı bir şey! Bizim imkanlarımız çok düşük, gelirlerimiz yok. Mütevazi belediye takımıyız. Hangi akla hizmet böyle bir karar alınıyor ki? Kaldı ki bu federasyonda amatör ligle ilgili bilgisi olan birileri var mı? Hayatlarında hiç amatör lig maçı izlemişler mi? Oradaki maliyetleri biliyorlar mı? Yol masraflarını, otel masraflarını ne şartlarda karşılıyoruz bunlardan bilgileri var mı? Yok! Bunların doğuracağı sonuçların sorumluluğunu federasyon alıyorsa buyursun gelsin, yapsın! Biz bunun sorumluluğu alamayız! Çocukların ailelerine bunun hesabını veremeyiz. Bu işin ekonomik boyutunu geçtim, sağlık boyutunda hiç kimse böyle bir kumar oynayamaz! Biz maçların oynanmasını istiyoruz kulüp olarak ama yüzde yüz sağlıklı bir ortam olursa… Ama bu Haziran’da olacak iş değil! Federasyonun ve yönetimin aldığı karar aslında bizim için aslında pek bir şey ifade etmiyor. Belki süper ligler ve profesyonel ligler için anlam ifade edebilir. Ama biz federasyondan ümidimizi zaten çok önceden kestik, maçlarda yaşadığımız durumlarla ilgili defalarca resmi yazı yazmamıza rağmen dönüş yapmayınca biz ümidimizi kestik."
BAKSİ: AMATÖR LİGLERİN DURDURULMASI LAZIM
Göztepe Aile Derneği Onursal Başkanı Erol Baksi ise "Ben burada Göztepe’yi temsil olarak değil, Göztepe Aile Derneği Onursal Başkanı olarak bulunuyorum. Göztepe’yi resmi temsil durumum yok. Sporcu sağlığı, vatandaşın sağlığı her şeyden önemli… Ama bir de UEFA’nın FİFA’nın bu liglerin bitirilmesi gibi bir düşüncesi var. Benim düşüncem; TFF Başkanımızın açıkladığı gibi 12 Haziran olmayabilir. Belki Ağustos başı olabilir, bu 1 aylık süreçte bitirilebilir ama kesinlikle alt liglerdeki çocuklarımızın süper ligdeki gibi bir ortamı bulacaklarından kesin emin değilim. Süper ligdeki ve birinci ligdeki çalışan sporcu ve yöneticilerin çok farklı bir özen göstereceklerinden kesin eminim. Bakanlığımızın göstereceği onaylardan kesin eminim ama amatör liglerdeki çocuklarımızın bu kadar özenli bir çalışmaya gireceğinden emin değilim. Onun için benim bir eğitimci olarak şahsi düşüncem; amatör liglerin durdurulması, İkinci ve üçüncü liglerin bu konumda stoplanması! Ortam uygun olursa da süper lig ve birinci ligin 12 Haziran’da değil de belki Ağustos başında, bir aylık süre içinde 8 maçımız var şuan 8 maç sonra bu işler bitirebilir kanısındayım. Ama amatör liglerin, ikinci üçüncü liglerin kesinlikle durdurulması lazım. Şunu da söyleyeyim; Biz İzmir olarak çok daha iyi yerlere geleceğiz. İzmir’imizin adı daha yukarılara da olacak. Ben İzmir’in takımlarına güveniyorum" ifadelerini kullandı.
TALİMCİLER: İZMİR ROL MODEL OLABİLİR
Spor Sosyolojisi Profesörü Prof. Dr. Talimciler ise şu uyarılarda bulundu;
“Sanki bir yerlerden düğmeye basıldı ve lig 12 Haziran’da başlayacak gibi bir hava oluşturuldu. Ben bunun doğru bir kanaat olmadığını ve bu işin çok büyük problemlere gebe olduğunu söylemek istiyorum. Önümüzdeki süreç bize şöyle bir şey getirecek; önümüzdeki süreçte spor yapma ihtimali ve imkanı çoğalacak. Ben bütün kulüplere şunu öneriyorum; sivil toplum örgütleri olduklarını daha fazla hatırlamak zorundalar ve içindeki bulundukları ilçelerdeki vatandaşlarıyla daha fazla içli dışlı olmaları, gönüllülük temelinde onların daha fazla spor yapmalarının önünü açmaları gerekiyor. Önümüzdeki süreç temas sporları değil, daha fazla bireysel anlamda yapılacak ve açık havada yapılacak spor dallarını ön plana çıkaracak. Hem amatör hem de profesyonel kulüplerimizin gönüllülük temelinde bu yönde katkıda bulunmalarının önemli olacağını düşünüyorum. Türkiye’de, en azından İzmir’de belki Ali Başkanın önderliğinde tüm futbol kulüpleri ve futbol insanları buna yönelik bir anlayışla bir beyin fırtınası gerçekleştirebilirler, neler yapabiliriz, nasıl hareket edebiliriz diye. İzmir’de bu tarz yapılacak organizasyonlar Türkiye’ye de örnek teşkil edebilir. Biz bu anlamda Türkiye’ye rol model olacak hamlelerin ilk adımını atabiliriz.”