Bu yıl 4’ncü kez gerçekleştirilen Uluslararası Gastronomi Turizmi Kongresi, dünya mutfaklarını fuarizmir’de buluşturdu. Kongre kapsamında gerçekleştirilen ve geçtiğimiz yıl katılımcılarına lezzet dolu anlar yaşatan “Cooking Story” bu yıl dünyaca ünlü şeflerin yemek şovlarıyla zenginleşti. Ülkelerinin yemek kültürleri ve hikayelerini katılımcılarla paylaşan şefler, Türkiye’de gastronomi turizmi adı altında bulunmanın kendileri için büyük bir şans olduğunu dile getirdi.
Mutfağının kapılarını Türkiye’de ilk defa fuarizmir’den açarak Akdeniz sıcaklığı tadında bir şov hazırlayan Portekizli Şef João Sá, katılımcılar için Portekiz’in kuzeyinde meşhur olan “salted cod fish” (tuzlu morina balığı), “alheira” (domuz etsiz tavada pişen bir tip Portekiz sosisi) ile kongrenin misafir kenti Lizbon’da geleneksel bir yemek olan ve morina balığı, patates ve yumurta kullanılarak hazırlanan “bacalhau à brás” hazırladı. Fuar ve kongrenin büyüklüğü ile genç aşçıların ilgisinden çok memnun kaldığını dile getiren Portekiz Şef, “Türkiye’de ilk kez böyle bir kongrede yemek pişiriyorum. İnsanların ilgisi çok yoğun özellikle gençleri burada görmek çok mutlu edici. Onlar bizim geleceğimiz ve yarın tüm farklılıkları birbirine bağlayacak birer gastronomi savaşçısı” dedi.
“GASTRONOMİYİ KÜLTÜRLER ARASI BİR BAĞ OLARAK DÜŞÜNMELİYİZ”
Bugüne kadar Türk yemeklerinin tadına bakma fırsatı olmadığını dile getiren şef, “Bir önceki gün deniz ürünlerinden oluşan yerel bir restorana gittik. Orada gördüğüm lezzetler buradaki sunumuma çok benzediği için sizlerin karşısına aynı sunumla çıkmak istemedim. O nedenle burada yapacağım sunum içeriğimi 1 ay önce belirlemişken bir gecede değiştirme kararı aldım. Mutfaklarımız arasında çok fazla benzerlik var sadece pişirme yöntemlerimiz farklı. İşte bu yüzden gastronomi sadece yemekle ilgili değil. Onu kültürlerarası bir bağ olarak düşünmeliyiz. Onu, bölge ve kültürleri tanıma biçimi olarak değerlendirmeliyiz. Kültür olmadan yemek olmaz, yemek olmadan da kültür var olamaz” dedi.
“JAPONYA’DA TÜRK ZEYTİNYAĞI KULLANILMASI İÇİN UĞRAŞIYORUZ”
Uzak Doğu lezzetlerini zeytinyağı ve Türk malzemeleriyle zenginleştiren Zeytinyağı Somaliyesi Kogure Tsuyoshi, yemek ve kültür paylaşımı için kongrede bulunduklarını belirtti. Japon Şef, “Japonya’da kullanılan sos ve malzemeler zeytinyağı ile birleşince inanılmaz lezzetli ve sağlıklı tatlar ortaya çıkıyor. Türk zeytinyağı bana göre en kalitelisi ve Japonya’da kullanılan yemeklerde özellikle Türk zeytinyağları kullanılması için uğraşıyoruz. Ülkemizde televizyonlara çıkıyor ve sizi tanıtıyoruz. Türkiye ve Türk mutfağına hayran bir şef olarak buradayım” dedi.
Başarılarını tüm dünyaya tanıtan ve Master Chef Türkiye’nin jüri üyelerinden biri olan Hazer Amani ise, Meksika mutfağı ve Türk malzemelerini buluşturarak katılımcılara taco hazırladı. Yaklaşık 8 saat pişmiş kaburga ve ekşi krema ile beraber yaptığı geleneksel Meksika yemeği, izleyicilerden büyük beğeni topladı. Amani, gastronomi turizmini ülkemizde yaymak için ise şunları önerdi: “Yaratıcı üründen ziyade yaratıcı yöntemler her zaman daha çabuk, lezzetli ve etkili yemekler yapmamızı sağlıyor. Gastronomi turizmini ülkemizde yaymaya daha yeni başladık. Benim gastronomi ile alakalı herkese tavsiyem artık Batı’ya bakmayı bırakıp Anadolu’daki farklı ürün ve lezzetleri keşfederek onları insanlarla buluşturmaya çalışmak olur” dedi.