Evlerinde bilgisayar ya da tablet, mahallerinde internet altyapısı yok. Kimi öğretmen, kimi doktor olmak istiyor ama yaşadıkları sıkıntılar hayallerine gölge düşürüyor.
Birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de salgın nedeniyle okulların kapanmasının ardından uzaktan eğitim modeline geçildi. Fakat online eğitim araçlarından olan bilgisayar, tablet ve internet yoksul mahallelerde ciddi bir sorun. Tıpkı birçok sokağında internet altyapısı dahi bulunmayan İzmir’in Konak ilçesine bağlı Mersinli Mahallesi gibi… Her evde neredeyse 3-4 öğrenci var. Kimi avukat, kimi öğretmen, kimi doktor olmak istiyor ama yaşadıkları sıkıntılar hayallerine gölge düşürüyor. Uzaktan eğitime ulaşmanın yollarını arayanlardan biri de Hamdiye: “4 kardeşiz, bir telefon var, onun da interneti bitti!”
4 KARDEŞİZ, BİR TELEFON VAR
Eğitime erişmek isteyen öğrencilerden sadece biri olan Hamdiye. Babasının akıllı telefonu da internet paketi bitince çare olmaktan çıktı. O şimdi EB’daki derslerine giremiyor...
İlkses Gazetesi'nden Çağla Geniş'in haberine göre uzaktan eğitimden yararlanamadığını ifade eden Hamdiye, “İnternet yok, bilgisayar yok, tablet yok, hiçbir yere giremiyoruz, dersleri takip edemiyoruz. 4 kardeşiz bir telefon var, onun da interneti bitti” dedi. Ekonomik zorluklarla mücadele eden aileler ise kara kara düşünüyor, bu işin içerisinden çıkmak için hangi kapıyı çalacaklarını şaşırmış durumdalar. Hamdiye’nin annesi Arzu Tekin, eşinin salgının başından bu yana işsiz olduğunu söyledi. Kira ve fatura borçlarının biriktiğini, komşuların yardımları ile yaşamlarını sürdürdüklerini anlatan Tekin, çocukların ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor: “4 çocuk var hepsine bilgisayar alamam maddi durumdan dolayı. Ben okuyamadım çocuklarımın okumasını çok istiyorum. Öğretmenler de anlayışsız davranıyor. Derse girmezseniz sınıfta kalırsınız diyorlar. Derse katılamadıkları için yok yazılıyorlar. Çocuklar sınavda soruları nasıl cevaplayacağız diyorlar. Mahallede internet alt yapısı da yok. Bütün aileler isyan ediyor.”
AİLELER, ÇARESİZ VE PANİK
Zeynep Alpay’ın ise iki çocuğu var. Mahalledeki birçok ev gibi onlarda da tablet ve internet yok. Yaşadıkları geçim sıkıntısını ve bu sebeple bilgisayar, tablet ve internet satın alabilecek güçleri olmadığını aktaran Alpay, “Eşim salgın başladığında işsiz kaldı. Birikmiş kira borçlarımız var. Çocuklarımın ikisi de eğitimden uzak kaldı. Oğlum lise ikinci sınıf öğrencisi okuyor. Kızım da anasınıfına yeni başladı. Belediyeden tablet yardımı istedik ama öncelikleri ilkokul öğrencileriymiş. Bu yüzden vermediler” dedi.
DERSLERE ANNESİYLE GİRİYORDU
Venüs 8 yaşında. Doğuştan işitme engelli. Öğretmeninin anlattıklarını yalnızca dudak okuyarak takip edebiliyor. Ancak telefonun internet bağlantısı zayıf, görüntü net değil. Dudak okuyamadığı için anlatılanları anlamıyor. Bu sebeple derslerde ona annesi eşlik ediyordu ama diğer öğrenciler sesten rahatsız olunca EBA’ya girmeyi bıraktılar. Anne Gülşah Martı, “Tablet olmadığı için dersleri telefondan takip ediyorduk ama internet bağlantısından kaynaklı olarak ekranda öğretmeni net bir şekilde göremiyordu. Aynı zamanda duyamadığı için birlikte katılmak zorunda kalıyorduk. Bu sefer ben bağırarak Venüs’e bir şeyleri anlatmak zorunda kalıyordum. Ancak diğer öğrenciler sesten rahatsız oluyor, dikkatleri dağılıyordu. Onlar da haklı, biz de. Artık derslere girmeyi bıraktık. Kanser hastasıyım, kalp pili ile yaşıyorum. Sağlık sebeplerimden ötürü çalışamıyorum. Kızımın eğitimi için çok çabalıyorum. İyi bir yerlere gelmesini çok istiyorum. Ancak tableti olmadığı için şu an eğitimden uzak kalıyor, ne yapacağım bilmiyorum” diyerek yetkililerden yardım bekliyor. (Çağla Geniş/İlkses Gazetesi)