Mehmet İŞLER /GERÇEKİZMİR - Sayıştay, Ege Üniversitesi (EÜ) 2019 Yılı Sayıştay Denetim Raporu’nda önemli tespitlerde bulundu. Kurum yaptığı incelemelerde sorunları belirlerken idarenin yapması gerekenleri de özetledi. Önceki yıllarda idareye aktarılan bulguların yapılıp yapılmadığını da açıklayan Sayıştay yeni tespitlerini de rapora yansıttı.
Kiralamalar kapsamında kurumun alacaklı konumda olması ve tutarlar dikkat çekerken Ege Üniversitesi Hastanesi otoparkının ihalesi üzerinden sunulan veriler ise göze çarptı.
Raporda yer alan, “2016 ve 2017 yıllarında ortalama 4 milyon 350 bin TL brüt gelir ve 2 milyon 356 bin 246,39 TL kâr elde edilen taşınmazların ihalesine, açık veya kapalı teklif yöntemi kullanılmak suretiyle birçok kişinin katılma imkânı mevcutken, dolayısıyla daha rekabetçi bir ortam sağlanabilecekken; 04.06.2018 tarihli davet yazılarıyla sadece üç firmanın ihaleye davet edildiği, davet edilen firmalardan biri hariç (Eski müstecir) hiçbirinin, faaliyet alanında otopark işletmeciliğinin yer almadığı ve böyle bir deneyime sahip olmadıkları, yıllık ortalama 4 milyon 350 bin TL brüt gelir ve 2 milyon 356 bin 246,39 TL kâr elde edilen taşınmazların, 06.06.2018 tarihinde yıllık 1 milyon 50 bin TL kira bedeliyle ihale edildiği anlaşılmıştır” tespiti öne çıktı.
OTOPARKLAR MUHASEBE KAYITLARINA İNTİKAL ETTİRİLMEDİ!
Raporda, “Üniversiteye ait kampüslerde 2019 yılsonu itibariyle çok sayıda ana arter ve iç yollar, elektrik ve telefon hatları, otoparklar, yaya yolları, peyzaj alanları, trafolar ve kanalizasyon ile doğalgaz hatları bulunmasına rağmen Kurum mali tablolarında, 251 Yeraltı ve Yerüstü Düzenleri Hesabının yer almadığı; diğer bir deyişle, bu yapıların, muhasebe kayıtlarına intikal ettirilmedikleri tespit edilmiştir” ifadeleri yer aldı.
ÜNİVERSİTE YERLEŞKESİNİN ALTYAPI PLANI YOK!
Çalışmada bulgulara yer verilirken, “Üniversitenin 2019 yılı hesabı ile ilgili olarak yapılan bir inceleme sonucunda; Üniversite Kampüsünde bulunan elektrik, su ve doğalgaz hatlarının güzergâhlarının bilinmediği ve bu güzergâhları gösteren bir altyapı planının mevcut olmadığı, görülmüştür” denildi.
YAPILAN BAZI İŞLERİN KESİN KABULÜ YAPILMADI
“Kesin Kabulü Yapılmamış Yapım ve Onarım İşlerinin Bulunması” başlığı altında, “2010-2017 yılları arasında Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı tarafından yapılan yeni inşaatlar, mevcut binaların büyük onarımları ile çevre düzenleme işlerinden 46 adedinin, 2019 yılı sonu itibariyle kesin kabullerinin yapılmadığı, tespit edilmiştir” açıklamasına yer verildi.
HİPERMARKETİN YAKLAŞIK 1 MİLYONLUK KİRASI ALINMAMIŞ!
“Ege Üniversitesi Güçlendirme Vakfı İle Vakıf İştiraki Şirkete Yapılan Kiralamalarda Sorunlu Hususların Bulunması” bulgusu kapsamında da tespitler yapıldı. Açıklamada, ‘Vakfın ve Vakıf iştiraki olan Şirketin müsteciri olduğu Üniversite taşınmazlarına ait kiraların, uzun bir süre ödenmemesine rağmen Vakıf ve Şirket ile ilgili herhangi bir işlem yapılmadığı, tespit edilmiştir’ denildi.
Ayrıca, “Yapılan incelemede; aşağıda detayı görüleceği üzere, en az altı aylık süreye tekabül eden kira ve fer’i (KDV, elektrik (iki aylık), su ve gecikme cezası) alacaklar olmak üzere toplam 3 milyon 588 bin 466,12 TL borcunu, Vakıf ve iştiraki Şirketin zamanında ödemediği ve 2019 yılı sonu itibariyle bu durumun devam ettiği, anlaşılmıştır. Bahse konu Şirket ve Vakfa, yukarıda belirtilen mali yaptırımlar uygulanmadığı gibi daha önce ödenmeyen alacaklar için 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na göre işletilen hukuki süreç (Alacak takip, tahsil ve tahliye davaları), hiç işletilmemiş; alacakların ödenmemesine ilişkin bilgi ve belgeler, Hukuk Müşavirliğine havale dahi edilmemiştir” ifadelerine yer verildi.
Burada üniversitenin hipermarketten 912 bin 416 TL’lik kira alacağı olması dikkat çekti. Üniversitenin hastane kantinlerinden 603 bin TL’lik, benzin istasyonundan 399 bin 389 TL’lik, Otel Ege Sağlık’tan da 150 bin 523 TL’lik kira alacağı olduğu belirtildi. Raporda listeye yer verildi ve bu borçlar haricinde hukuki takibe konu, 1 milyon 407 bin 42,38 TL’lik bir borç daha bulunduğu vurgulandı.
HASTANE OTOPARKININ İHALESİNDE SORUNLAR TESPİT EDİLDİ!
‘Üniversitenin Özel Mülkiyetinde Bulunan Bazı Taşınmazların Kiralanmasında Sorunlu Hususların Bulunması’ bulgusu altında Ege Üniversitesi Hastane otoparkı özelinde çarpıcı saptamalar yapıldı.
İlgili kısımda, “Yapılan incelemede; İzmir’in en çok rağbet gören hastanesi olan Ege Üniversitesi Hastanesinin, müşteri sorunu bulunmayan ve son derece rantabl olan otoparklarının kiralanmasının, kapalı veya açık teklif usulü yerine 04.06.2018 tarihli onay belgesine istinaden 2886 sayılı Kanun’un 51’inci maddesinin (g) bendine istinaden pazarlıkla yapıldığı, 2886 sayılı Kanun’un 51’inci maddesinin (g) bendine girmemekle birlikte; halka açık olan ve Hastaneye gelen herkes tarafından kullanılan otoparkların, bu yöntemle ihale edilmesine gerekçe olacak kullanış özelliği, idare yararı ya da ivedilikle ilgili herhangi bir tespitin veya hususun bulunmadığı, 2016 ve 2017 yıllarında ortalama 4 milyon 350 bin TL brüt gelir ve 2 milyon 356 bin 246,39 TL kâr elde edilen taşınmazların ihalesine, açık veya kapalı teklif yöntemi kullanılmak suretiyle birçok kişinin katılma imkânı mevcutken, dolayısıyla daha rekabetçi bir ortam sağlanabilecekken; 04.06.2018 tarihli davet yazılarıyla sadece üç firmanın ihaleye davet edildiği, davet edilen firmalardan biri hariç (Eski müstecir) hiçbirinin, faaliyet alanında otopark işletmeciliğinin yer almadığı ve böyle bir deneyime sahip olmadıkları, yıllık ortalama 4 milyon 350 bin TL brüt gelir ve 2 milyon 356 bin 246,39 TL kâr elde edilen taşınmazların, 06.06.2018 tarihinde yıllık 1 milyon 50 bin TL kira bedeliyle ihale edildiği anlaşılmıştır. Burada İdare, ihalenin pazarlık usulüyle yapılmasında, kullanış özelliği veya idare yararı olarak kiracıların, huzur ve güvenliği tehlikeye düşürmesi veya terör örgütleriyle bağlantısı olması hususlarını esas almıştır.
Olaya bu açıdan bakıldığında; ihaleden önce taşınmazın, uzunca bir süre müstecirinin, Ege Üniversitesi Güçlendirme Vakfı iştiraki Şirket olduğu ve İdarece bu Şirketin, diğer kiralamalarda, aynı çekinceler nedeniyle tercih edildiği, görülmektedir. Şirketle ilgili huzur ve güvenliği tehlikeye düşürdüğü veya terör örgütleriyle bağlantısı olduğu yönünde bir tespit bulunmamakta olup, ayrıca, terör örgütleri ile ilişki, iltisak ve yardım hususları ile ilgili mevzuatımızda yeterli derecede düzenleme de mevcuttur. Diğer taraftan, böyle bir durumu olan katılımcının tespiti, emniyet ve istihbarat birimlerinin çalışmasıyla, gerektiğinde yargı kararlarıyla yapılmaktadır. Huzur ve güvenliği tehlikeye düşürecek katılımcılar için de bu durum geçerlidir. Aynı şekilde tüm ihale usullerinde, ihale öncesinde ve sonrasında sıkıntıya sebebiyet verecek katılımcılarla ilgili gerekli işlemlerin yapılması mümkündür. Bunun için farklı bir ihale yöntemi uygulanmasına gerek yoktur. İdarenin, söz konusu ihale usulünü tercihindeki diğer etmen ivediliktir. Bu etmenin dikkate alınma nedeni de; temel ihale usullerinin uygulanması nedeniyle kiralamada oluşacak aksaklık ve otoparkın işletilememesi nedeniyle kampüste, özellikle Hastane civarında oluşacak trafik yoğunluğu ve kargaşası ve akabinde ortaya çıkacak sıkıntılardır. Ancak, kira dönemi ve sonu belli olan ve süreklilik arz eden bir otopark kiralaması için ivedilikten söz edilemez. 2886 sayılı Kanun’da ihale prosedürleri ve süreleri, açık ve net bir şekilde tayin edilmiştir. Dolayısıyla İdare, ihaleyi açık veya kapalı teklif usulüyle ihale etmek istediğinde; pekâlâ zamanlamasını yapabilmekte ve herhangi bir mağduriyetin oluşmasını, önleyebilmektedir. Ayrıca, 2886 sayılı Kanun’da yer alan temel ihale usulleri yerine mevzu bahis olayda olduğu gibi istisnai bir ihale usulünün seçilmesi durumunda; seçimin dayanağı, ciddi kriterler olmak zorundadır; bunlar, kanıtlanabilir olmalıdır ve herkesçe kabul edilebilir karinelere dayanmalıdır. Yoksa istisnai usulün, birçok kamu idaresinde olduğu gibi temel bir usul haline gelmesi ve keyfi uygulanması kaçınılmazdır. Olaya bu açıdan bakıldığında da; İdarenin, tercihini ciddi bir şekilde destekleyen ve kanıtlayan karinelerinin olmadığı görülmektedir. Yine kullanışlarının özelliği ve idarelere yararlı olması hususu, özellikle müstecirlerde seçici olmayı gerektiren bir husustur. Bunun sonucu olarak kiralama işlerinde, 5018 sayılı Kanun ile 2886 sayılı Kanun’un hükümleri çerçevesinde hareket edilmesi zorunlu olup; İdarenin, otopark işletmeciliğinde, iş deneyimi, tecrübe, birikim ve sorunsuz bir iş idaresi yönünde tespitlerin yapıldığı firmalara yönelmesi gerekmektedir. Dolayısıyla İdarenin, uyguladığı yöntemle, 2886 sayılı Kanun’un 51’inci maddesinin (g) bendiyle getirilen hükümlere uymadığı, ihalede açıklık ve rekabetin sağlanması ilkelerinin gereklerini ve kamu kaynaklarının etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde etme sorumluluğunu yerine getirmediği değerlendirilmektedir. Diğer taraftan, ihaleye davet edilen ve ticari saiklerle hareket eden bir şirketin, en azından otoparkların yıllık gelirlerine ilişkin olarak bir araştırma yaparak teklif verdiğinden hareketle; … İnşaat ve Sanayi Ticaret Limited Şirketinin, böyle getirisi yüksek bir yerin ihalesinden, en son 980 bin TL teklif vermek suretiyle çekilmesinin kabul edilebilir bir durum olamayacağı ortadadır.
Yine o dönem başkanlığını bir Rektör Yardımcısının yaptığı Ege Üniversitesi Güçlendirme Vakfının, yüzde 49 oranında ortaklığı bulunan ve ortaklarının ve yöneticilerinin çoğunluğu, eski Üniversite öğretim üyeleri olan …. Özel Eğitim Hizmetleri Danışmanlık ve Petrol Ürünleri Sanayi Ticaret Anonim Şirketi, 2016 yılında 2 milyon 266 bin 564,15 TL, 2017 yılında 2 milyon 445 bin 928,62 TL ve 2018 yılı ilk altı ayında 1 milyon 225 bin 843,97 TL kâr elde ettiği otoparklar için 05.06.2018 tarihli ve 12 sıra no’lu yönetim kurulu kararıyla şirket temsilcisine 1 milyon 20 bin TL’ye kadar teklif arttırma yetkisi vermiştir. Bu teklife ulaşıldığında da Şirket, ihaleden çekilmiştir. Şirket yöneticilerinin, hukuken herhangi bir kısıtlılıkları söz konusu olmadığından ve Şirket kazancı, ortaklığı bulunan Vakfın faaliyetleri için büyük önem arz ettiğinden hareketle; bu durumun, Şirketi açık bir şekilde zarara uğratacak (kârdan mahrum kalacak) nitelikte olduğu ortadadır. Her iki Şirket tarafından yapılan çekilme eylemi, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “C) Tacir olmanın hükümleri” kısmının “I - Genel olarak” başlıklı 18’inci maddesi ikinci fıkrasının, “Her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir” hükümlerine de uymamaktadır. Zira, yaklaşık 4,5 katı brüt gelir ve 2,5 katı kâr elde edilecek bir yerden, bu tekliflerle ihaleden çekilmek, ticari mantık ve anlayışla bağdaşmamaktadır. Kuşkusuz İdare, firmaların, tekliflerindeki amaç ve niyetlerini bilmemektedir. Bilmek zorunda da değildir. Ama ihaleye katılan firmaların, yaklaşık 1.500.000-2.000.000 TL civarında vergi sonrası net kâr elde edeceği bir işe, söz konusu teklifleri vermeleri; davet edilen firmaların, ne kadar işin ciddiyetine vakıf olduklarını ve İdarenin de, davet ettiği firmalar da ne kadar seçici olduğunu ortaya koymaktadır” ifadeleri yer aldı.
ÖNCEKİ YILLARDAKİ BULGULARDAKİ SORUNLAR NE KADAR YERİNE GETİRİLDİ?
Raporda ayrıca, “Önceki Yıl/Yıllar Sayıştay Denetim Raporuna İlişkin İzleme Tablosu” kısmı da yer aldı. Kurum üniversitede önceki yıllarda tespit edilen bulgulardaki sorunların idare tarafından yerine getirilip getirilmediğine dair bilgilendirme yaptı. İşlemler için ‘yerine getirilmedi’, ‘kısmen yerine getirildi’, ‘tam olarak yerine getirildi’ ifadeleri kullanıldı. Konuların yeni raporda bulgu olarak yazılıp yazılmadığı da aktarıldı.
SOSYAL TESİSLERDE 1 MİLYONLUK ZARAR!
Diğer taraftan Ege Üniversitesi Sosyal Tesis 2019 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu kapsamında da bilgiler verildi.
Açıklamada, “Gelirleri ile giderlerini karşılayan Sosyal Tesis İşletme Müdürlüğünün, 2019 yılı gelir tahmini 7 milyon 935 bin TL, gider tahmini ise 7 milyon 935 bin TL iken; konsolide edilmiş gerçekleşmenin, 7 milyon 925 bin 656,06 TL gelire karşılık 8 milyon 939 bin 602,08 TL gider olduğu ve dönemin 1 milyon 13 bin 946,02 TL zararla kapatıldığı, anlaşılmıştır” ifadeleri kullanıldı.
Dönem zararının 2017 yılında 252 bin 186 TL, 2018’de 655 bin 506 TL, 2019 yılında ise 1 milyon 13 bin 946 TL olduğuna vurgu yapılırken, “İşletmenin zarar hesabında sürekli bir artış olurken, hazır değerler ve ticari alacaklar hesaplarında azalış olmuştur. Bu haliyle İdarenin, İşletme için yukarıda belirtilen Tebliğ hükümlerinin gereklerini yerine getirmediği düşünülmektedir” denildi.