Karbon salınımı, dünyanın en önemli sorunlarından biri olan küresel ısınmanın ana sebeplerinden birini oluşturuyor. Artan nüfus, buna paralel olarak büyüyen üretim ve işletme kapasitelerine bağlı olarak yükselen karbon salınımının kontrol altına alınması, çevre ve sürdürülebilirlik adına hayati bir önem taşıyor. Ege Üniversitesi Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından 2011 yılında başlatılan 'Sürdürülebilir Yeşil Kampüs' çalışmalarında, çevresel ayak izinin azaltılması ve daha sürdürülebilir seçeneklerin belirlenmesi konusunda önemli bir aşamaya geldi. 'Sürdürülebilir Yeşil Üniversite Stratejik Planı' çerçevesinde devam eden Yeşil Üniversite Yönetimi, Sürdürülebilir Su Kullanımı (Su Ayak İzinin Azaltılması), Sürdürülebilir Atık Yönetimi (Sıfır Atık), Yeşil Yapılanma, Çevre Dostu Ulaşım Sistemi, İklim Değişimi ile Mücadele ve Uyum başlıklarında çalışmalar devam ederken Sürdürülebilir Enerji Yönetimi (Karbon Ayak İzinin Azaltılması) başlığı çerçevesinde Ege Üniversitesi'nin karbon ayak izi çıkarıldı. Türkiye'nin ilk kurumsal Karbon Ayak İzi raporu olma özelliği taşıyan çalışma kapsamında Ege Üniversitesi'nin tüm birimleri ve hastanesi yer aldı.
HEDEF, KARBON AYAK İZİNİN AZALTILMASI
Karbon ayak izi, kurumların veya kişilerin, ısınma, enerji tüketimi veya satın aldığı her türlü ürün neticesinde atmosfere yayılmasına neden olduğu karbon miktarı anlamına geliyor. Ege Üniversitesi Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Nuri Azbar, yapılan çalışmanın amacını şöyle açıkladı:
"Ege Üniversitesi'nin çevreye olan baskısının ortaya konması, mevcut durumun belirlenip ileriki dönemlerde daha gerçekçi hedefler belirlenebilmesi amacıyla Karbon Ayak İzi projesi gerçekleştirildi. Temel hedefimiz Ege Üniversitesi karbon ayak izinin azaltılması. Bunu da enerji tüketimi ve kayıplarının azaltılması, enerji kullanımı verimliliğinin artırılması, yenilenebilir enerji sistemlerine öncelik verilmesi ve enerji verimi yüksek sistemlere geçilmesi yolu ile yapmayı planlıyoruz."
"ÜNİVERSİTELER ÖNCÜ OLMALI"
Son yıllarda çevresel sorunların etkilerinin daha fazla yaşanması nedeniyle yükseköğretim kurumlarında akademisyenler tarafından sürdürülebilirlik olgusunun dikkatle ele alındığına değinen Prof. Dr. Azbar, "Üniversiteler yüzyıllardır var olan problemlerin çözümünde önderlik eden eğitim ve öğretim merkezleridir. Ege Üniversitesi tehlikeli atıklar ve karbon ayak izi çalışmaları ile örnek ve lider üniversite misyonunu sürdürürken, 'sürdürülebilir kampüs' konusunda, ulusal bağlamda bir farkındalık yaratmak amacı ile ulusal kongre, sempozyum gibi toplantılar düzenleyerek bir ağ oluşumuna öncülük edebilecektir. Oluşturulan ağlar, konunun öneminin vurgulanması, duyurulması ve tanıtılmasını sağlayarak daha güçlü bir altyapı oluşturulmasını sağlayacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
ENERJİ POLİTİKASI OLUŞTURULMALI
Analizden elde edilen verileri değerlendiren Prof. Dr. Nuri Azbar, şunları aktardı: "Veriler değerlendirildiğinde, en büyük sera gazı salınımının enerji satın alımlarından kaynaklandığı görülmektedir. İkinci sırada ise ısıtma amaçlı kullanılan yakıt tüketimi bulunmaktadır. Tüm bu sonuçların üniversitemizi hızlı bir şekilde enerji politikası oluşturması sonucuna götürdüğü düşünülmektedir. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının üniversitemiz bünyesinde kullanılmaya başlanması yine bu salımın azaltılması konusunda ele alınmalıdır. Enerjinin verimli kullanımı ve tasarruf konusu da mutlaka ele alınmalıdır. Bu amaçla; personel ve öğrencilerin eğitilmesi, farkındalık yaratılması gerekmektedir. Diğer yandan Üniversitemiz Rektörlüğü'nün Bilimsel Araştırmalar Fonu kapsamında sağladığı desteğin 'TÜBİTAK özel çağrılar' mantığı ile enerji kullanımı konusunda özelleştirilmesi ve ilgili birimlere özel bir destek sağlanması da yenilenebilir enerji, enerji verimliliği gibi konularda projeler yaratılmasına olanak sağlayacaktır."