MENÜ
İzmir 22°
Gerçek İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
En güzel şiirini İzmir'de yazıyor: Nefreti yenme sanatı!
Güncel
3 Temmuz 2019 Çarşamba 08:55

En güzel şiirini İzmir'de yazıyor: Nefreti yenme sanatı!

Savaşın açtığı yaraları sanatla sarmaya çalışan Suriyeli şair Hael Helmi Srour, İzmir’de kurduğu sanat odaklı dernek çatısı altında mültecilere yönelik nefret söylemiyle mücadele etmeyi amaçlıyor. Birlikte yaşayabilmek için sanatın rolüne odaklanan Srour, “Mülteci önyargısını sanatla kırabiliriz. Çünkü sanatın olduğu yerde nefret olmaz” diyor.

Toplumda ortaya çıkan birçok ekonomik ve sosyal sorunun ‘günah keçisi’ olarak görünen mültecilerin durumu Türkiye gündeminin en hassas konularından biri... Olumsuz ekonomik gidişat ve tetiklediği işsizliğin sorumlusu olarak gösterilen mülteciler; çeşitli konu başlıkları etrafında devamlı olarak düşmanlığa maruz kalıyor. Mülteciler ise, kendi aralarında örgütlenerek kurdukları dayanışma ve yardım dernekleriyle sorunlara çözüm bulmaya çalışıyor.

İlkses Gazetesi'nden Çağla Geniş'in haberine göre 7 yıl önce Türkiye’ye sığınan ve savaşın açtığı yaraları bir nebze de olsa sanatla sarmaya çalışan Suriyeli şair Hael Helmi Srour de, İzmir’de kurduğu Mülteci Hakları Geliştirme Derneği çatısı altında mültecilere yönelik bu nefret söylemiyle mücadele etmeyi amaçlıyor. 



Mülteci ve göçmenlerin ev sahibi toplumlara entegre olmalarında sanatın kolaylaştırıcı rolüne odaklanan Srour, şimdiden birçok olumlu geri dönüş aldıklarından bahsediyor ve ekliyor: “Mülteciler artık kalıcı, insani yardımın ötesinde kültürel entegrasyon da önemli. Toplum mültecileri yeterince tanımıyor. Bundan dolayı da çok fazla önyargı oluşuyor. Birbirimizi sanat sayesinde tanıyabiliriz. Mülteci önyargısını sanatla kırabiliriz. Çünkü sanatın olduğu yerde nefret olmaz. Amacımız öncelikle mültecilerin kültür sanat faaliyetlerine erişimini sağlamak. Bunun için sanat atölyeleri düzenleyeceğiz, çeşitli kurslar vereceğiz.”

MÜLTECİ DEĞİL ÖNCE SANATÇI
Suriyeli şair Hael Helmi Srour, İzmir’e gelmeden önce Suriye’nin Lazkiye kentinde, uluslararası bir taşımacılık şirketinde çalışıyordu. Her zaman edebiyatla içli dışlı olan şairin, şiirlerinin yanı sıra çeşitli konulardaki makaleleri uluslararası gazetelerde yayınlandı. Ülkesinde rejim muhalifi tutumu nedeniyle pek çok engellemeyle karşılaşan Hael, iç savaş ve siyasi nedenlerden dolayı ülkesini terk ederek 7 yıl önce ailesiyle birlikte İzmir’e geldi. 2016 yılının Mart ayından itibaren mülteci çocukların eğitim görmesi için UNICEF tarafından açılan bir okulda çalışmaya başladı. Ülkesindeki baskılar nedeniyle yazdığı şiirleri ve yazıları yıllarca saklamak zorunda kalan Hael, İzmir’e geldikten sonra edebiyat çalışmalarına kaldığı yerden devam etti. Suriyeli Edebiyatçılar ve Yazarlar Derneği’nin kurulmasında aktif rol aldı. 1982 yılında şiir yazmaya başlayan Suriyeli şair Hael, 36 yıldır hayalini kurduğu ‘Savaş Zamanında Aşk’ adlı şiir kitabını ise geçen yıl yayınladı. Hael, şimdilerdeyse savaştan kaçan ve eşinden şiddet gören 24 yaşında Suriyeli bir kadının hikayesini anlattığı romanını basabilmek için destek arıyor. Mülteci Hakları Geliştirme Derneği Başkanlığını yürüten Hael; dili, ırkı, milliyeti olmayan bir sanat alanı yaratmak amaçladıklarını söylüyor.

HAKLARINI BİLMİYORLAR
Suriyelilerin en çok rahatsız olduğu şeylerden birinin tektipleştirilmek olduğunu vurgulayan Hael, “Genelgeçer yorumlar çok rahatsız edici. Suriyeliler şunu söylüyor: ‘Nasıl ki Türkiye’de hem iyi hem kötü insanlar varsa bizim halkımızdan da iyi ve kötü insanlar var. Tüm Suriyeliler dilenci değil.’ İnsanların böyle bir açıklamayı yapmak zorunda kalması bile bence yeterince sarsıcı. Bu insanlar her şeye rağmen umutlarını koruyorlar. Tek istedikleri kendi ayakları üstünde durabilecekleri bir hayat sürmek. Mültecilerin en büyük sorunlarından birisi çocukların eğitimi... Ayrıca birçok mülteci haklarını dahi bilmiyor. Biz dernek olarak onlara haklarını anlatacağız, haklarını alabilmelerinin önündeki engelleri birlikte aşmaya çalışacağız” dedi. 

ERKEN YAŞTA EVLİLİĞİ ÖNLEMEYE ÇALIŞACAKLAR
Dernek olarak erken yaşta ve zorla evliliklere karşı mülteci aileleri bilinçlendirme ve farkındalık artırıcı çalışmalar yapacaklarını da ekleyen Hael, “Ben de zaten bir mülteciyim ve onlara ulaşma noktasında bir sorun yaşamıyorum. Kitapların çevirileri yapılacak. Çok zeki ve çalışkan bir öğrencim vardı. Bir anda okulu bıraktı. Neden bıraktığını öğrendiğimde çok üzüldüm. Ailesi tarafından evlendirilmiş; daha 13 yaşındaydı. Dernekte erken yaşta evliliklerin önüne geçebilmek için hem aileleri hem çocukları bilinçlendireceğiz. Okulda da öğrencilere okul bitmeden evlenmemeleri gerektiğini vurguluyoruz” diye konuştu.

NEFRET AZALACAK
Dernek bünyesinde gençlere yönelik spor faaliyetlerini de yapacaklarını ifade eden Hael, şunları söyledi: “Amacımız mülteci gençleri bir araya getirmek, birbirlerini tanımalarını sağlamak. Ayrıca gençlerin Türkiye’de yaşamaya ayak uydurabilmeleri için Türk kültürünü, gelenek ve göreneklerini anlatan seminerler vereceğiz. Türk kültürünü Araplara, Arap kültürünü Türklere öğreteceğiz. İki taraf da birbirini tanımış olacak böylelikle. Türkçe kursu da vermek istiyoruz. Eğitimli mülteciler, Türkiye’ye faydalı olacak. Nefret azalacak. Mülteciler artık kalıcı, insani yardımın ötesinde kültürel entegrasyon da önemli.”

GENELE MAL EDİYORLAR
Mülteci Hakları Geliştirme Derneği’nden Fehid Hassan, evli ve bir çocuk babası. Yaklaşık 6 ay önce Suudi Arabistan’dan İzmir’e geldi. Ailesini Yemen’deki savaştan kurtarabilmek için kaçtığını anlatan Hassan, “Mülteciler ve göçmenlerin öncelikli sorunu eğitim. Ayrıca dil bilmedikleri için entegrasyon sorunu yaşıyorlar. Benim Türkçem de çok iyi değil ama öğrenebilmek için bir kursa yazıldım” dedi. 

Farklı kültürleri barındıran toplumlarda, özellikle mülteci ve göçmenler ile ev sahibi nüfusun bir arada yaşama pratiklerinin gelişmesinde kültür ve sanatın rolüne vurgu yapan Hassan, “Bir mülteci yanlış yapınca bunu genele mal ediyorlar. Sosyal medyada yapılan paylaşımlar da bunları körüklüyor. Bizim amacımız öncelikle mültecilerin kültür sanata erişimini sağlamak. Bunun için sanat atölyeleri yapacağız. Çeşitli kurslar vereceğiz. Hatta atölye çalışmalarına yalnızca mültecileri değil Türkleri de dahil etmek istiyoruz. Konak Belediyesi ve Milli Eğitim Müdürlüğü de bu çalışmalar kapsamında bize destek verecek” şeklinde konuştu.

ÖNYARGILARI YIKMAYA ÇALIŞACAĞIZ
Derneğin kurucularından Ghassan Al Omaisi ise, 37 yaşında. Evli ve iki çocuk babası olan Ghassan, 2010 yılında Yemen’den Trabzon’a geldi. Ardından İzmir… Şu an mülteci çocuklara eğitim vermek amacıyla UNICEF tarafından açılan Bornova’daki Geçici Eğitim Merkezi’nde matematik öğretmeni olarak çalışıyor. Birlikte yaşama konusunda problemler olduğunu belirten Ghassan, “Bunları henüz aşamadık. Bu dernek farklılarımızla birlikte nasıl yaşayacağız sorusuna cevap arıyor” diyor. Mültecilerin Türkiye’deki sanat faaliyetlerine değinen Ghassan, “Sanat projelerinin çoğalması mültecilerin hikayesinin Türk toplumuna daha rahat ulaşmasını sağlıyor. Türk toplumunun mülteciler hakkında bilgisi aslında çok az. Bundan dolayı da çok fazla önyargı oluşuyor. Yapacağımız çalışmalar bu ön yargıları kırmaya yardımcı olabilir” ifadelerini kullandı. (Çağla Geniş/İlkses Gazetesi)

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gerçek İzmir