İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:
Kahramanlarımız sınır ötesinde destan yazıyor. Şimdi de Münbiç’te Amerika’da vardığımız anlaşmayı adım adım hayata geçiriyoruz. Münbiç sınırındaki bölücü terör örgütü unsurları bulundukları yerleri terk ettiler. Askerlerimiz devriye gezmeye başladı. İnşallah aşama aşama bölgeyi teröristlerden tamamen temizleyeceğiz. Milletimize verdiğimiz bir sözü daha tutmuş olacağız. Bay Kemal, Bay Muharrem ne diyorlar? “Afrin’de ne işiniz var? Cerablus’ta ne işiniz var” Bay Muharrem TV programında ne diyor? “Irak’a giremeyecekler göreceksiniz” diyor. Ne oldu Bay Muharrem? Girdik mi? Kandil’i vurduk mu? Kimden izin aldık? Biz izni halkımızdan alırız halkımızdan.
Sen daha bizi tanıyamadın. Biz hakka ve halka teslim olduk. Bu yola böyle çıktık. Biz icazeti oralardan değil halkımızdan aldık. Ve bu yola böyle çıktık. Münbiç’in teröristlerden temizlenmesiyle bu bölgeden kaçıp ülkemize gelmiş olan Suriyeli kardeşlerimizin geri dönüşleri de başlayacak. Şu an Afrin ve CErablus’a 200 bin geri dönüş oldu. devam edecek. Fakat CHP ne diyor bu zihniyet? “Suriye’den gelen bu insanları niye aldınız?” Biz ensar kültürünü iyi biliriz. Bay Kemal sen ensar kültüründen anlamazsın. Biz kimin ensar, kimin muhacir olduğunu da iyi biliriz. Biz o 3,5 milyon mülteciyi o katillerin o yağdırdıkları bombalardan kaçan o insanlar için kapılarımızı açtık. Onlar bizim kardeşlerimizdi. Kardeşliğimizi gösterdik.
Şimdi Münbiç’i ne yapıyoruz? Boşaltıyoruz. PYD YPG orayı terk ediyorlar. Bunu biz diplomasi yoluyla yaptık. Aziz milletime sesleniyorum. CHP’ye gönü verenlere de sesleniyorum, Saadet’e gönül verenlere de sesleniyorum, İYİ Parti’ye gönül verelere de sesleniyorum. Biz şu 15-16 yılda diplomasinin en ileri noktada olanını yaptık. İşte şimdi de bak Münbiç’ten çıkıyorlar. Ayın 4’ünde benim dışişleri bakanım Amerika’daydı değil mi? Görüşmeleri yaptılar. Yapılan görüşmeler sonucunda onlar Fırat’ın doğusuna gitmeye başladılar. Batısında da biz, Rusya, İran beraber çalışıyoruz. Orada da yine aynı şekilde kararlıyız. İdlib’de Tel Rıfat’ta aynı kararlılığı devam ettiriyoruz. Buralarda da Türkiye'nin nasıl bir devlet olduğunu Afrin, Zeytindalı Harekâtıyla gösterdik mi? Gösterdik. Ama Bay Kemal bundan anlamaz, Bay Muharrem hiç anlamaz.
Hadi meydanlarda acemi. Bu adayın geçmişine bakalım dedik, aman Allah’ım. Yalova’da dershane müdürlüğü döneminden hayatının her dönemi falsoyla, demokrasi ve özgürlükler alanında yüz kızartıcı eylemlerle dolu. Bir 411 macerası yaşadık. Bu Bay Kemal ile Bay Muharrem’in AYM’ye gidişte imzası var. Ve ne oldu? Bizim başörtülü kızlarımızın o haklarını maalesef bununla ortadan kaldırdılar. MHP ile beraber çıkartmıştık onu.
Kalkıyor bize annesini, kız kardeşini gösteriyor. Benim senin annene, kız kardeşine saygım var. Sen neredesin sen? O bizim için önemli. Siz üniversitelerimizde kızlarımızın başörtülü olarak okumasının önündeki en büyük engeldiniz. İşte bir tane milletvekiliniz vardı. O odalarda neler yaptılar başörtülü yavrularımıza. Benim kendi yavrularım ülkemde okuyamadı. İki kızım Türkiye’de okuyamadı. Yurt dışına gönderdim, orada okudular. O ülkelerin devlet başkanları ne dedi biliyor musunuz? “Niye buraya gönderdiniz” Onlara ben bunları anlatmak zorunda kaldım. Ama şimdi açıldı mı hepsi? Üniversiteye gidebiliyor mu? Devlet dairelerinde çalışabiliyor mu? Bir sıkıntı var mı? Biz buyuz işte.
Muharrem İnce’nin başörtüsüne bile değil, bere takan bir TRT kameramanı için Meclis’te soru önergesi verecek kadar tahammülsüz olduğunu biliyor musunuz? Şimdi camiden çıkmadıklarına, herkese mavi boncuk dağıttıklarına bakmayın. Bunların geçmişi işte böylesine lekelidir. Her şeyi öylesine başka yere çekiyorlar ki, biz bile şaşırıyoruz.
Biz güçlü Meclis diyoruz, güçlü hükümet diyoruz. Güçlü Türkiye diyoruz. Muharrem İnce, çay anlıyor, kek anlıyor, oralet anlıyor.
Bazıları Türkiye aynasında baktığında yaptığımız eserleri görür. Yaptığımız 284 bin dersliği, göreve başlattığımız 600 bin öğretmeni, açtığımız 131 yeni üniversiteyi görür. Açtığımız 1245 hastaneyi, göreve başlattığımız 540 bin sağlık çalışanını görür. 20 bin km bölünmüş yolu, 258 karayolu trenini, 29 yeni havalimanını görür. Ülkemize kazandırdığımız 525 yeni barajı, 528 santralini, 5 milyon alana diktiğimiz ağaçları görür.
Bazıları da aynı aynada kendi geçmişindeki baskıları, yoksulluğu, ihmalleri görür. Biz milletimizin bu aynada ne gördüğüne bakıyoruz. Özellikle yurt dışındaki kardeşlerime sesleniyorum. Sizler dışarıdan Türkiye’deki değişimleri çok daha iyi görme imkanına sahipsiniz. Arkanızda güçlü bir Türkiye olmasıyla, zayıf bir Türkiye olmasındaki farkı kimse sizin kadar iyi değerlendiremez.