Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'de düzenlenen Türkiye Bilimler Akademisi Ödül Töreni'ne katıldı.
Burada bir konuşma yapan Erdoğan'ın gündeminde ekonomideki gelişmeler vardı.
Yüzde 11.1 olarak gerçekleşen üçüncü çeyrek büyüme rakamlarını değerlendiren Erdoğan, "Büyüme oranlarını gördünüz. Kriz ülkemizi teğet geçtiği için kısa sürede toparlandık. Üçüncü çeyrek çok çok önemliydi" dedi.
Yıl sonu büyüme rakamının da yüzde 7.5 civarında gerçekleşmesini beklediğini söyleyen Cumhurbaşkanı döviz kurlarına da değindi.
"Döviz kurunun yüksekliği hep ifade ettiğim gibi kesinlikle ekonominin gerçekleriyle uyumlu değildir" diyen Erdoğan, "Bunun için de döviz kurunda kısa sürede doğru dengenin bulunacağına ben inanıyorum" dedi.
Erdoğan faiz konusu için ise şunları söyledi:
"Ekonomideki kısa süreli manipülasyonlarla faiz artırımı baskısını meşrulaştırma gayretlerini beyhude bir çaba olarak görüyorum. Ben yüksek faize karşı olduğumu tekrar açıklıyorum, açıklamaya da devam edeceğim. Yüksek faizin olduğu bir ülkede enflasyonun düşmesi mümkün değildir.
2018 yılı büyük başarılara imza attığımız bir yıl olacaktır. Biz kendimize inandığımızda hedeflerimize sahip çıktığımızda aşamayacağımız hiçbir engel yoktur. Allah'ın izniyle 2023 hedeflerine ulaştığımızda bu kötü hatıraları bırakacağız. Hedeflerimizi gerçekleştirmemiz için bilim insanlarının desteğine ihtiyacımız var."
"AŞK DOLU OLDUĞUNU GÖRDÜM"
Beştepe'de Tesla'nın kurucusu Elon Musk ile yaptığı görüşmeyi hatırlatan Erdoğan, "Kendisinin ne denli heyecan dolu olduğunu gördüm, aşk dolu olduğunu gördüm. Kendisinin gayreti takdire şayandı. Elektrikli araç projesinin petrol kaynaklı çatışmaların sonu olduğuna inanıyorum" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan diğer başlıklar şöyle:
"Bilim belirli ülkelerin tasallutu altındadır. Burada suçu karşı tarafa atıp kendimizi rahatlatamayız. Bizim de hatalarımız ve yanlışlarımız var. Bugün coğrafyamız sefalet içinde kıvranıyorsak kendimisi sorgulamalıyız. Bilimin ve bilimsel çalışmaların anlamını zihinlerimizde doğru yere oturtmalıyız.
Stratejimizi isabetli bir şekilde belirledikten sonra işimiz daha kolaydır. Aksi takdirde taklitten öteye geçemeyiz. Türkiye her alanda olduğu gibi bilimsel çalışmalarda da öncülük etme mecburiyetindedir.
Geçtiğimiz 15 yılda ülkemizi bilimin her alanında ileriyle taşıyacak bu çalışmalarla birlikte desteği verdik. Fen ve mühendislikte savunma sanayii başta olmak üzere devrim niteliğinde reformlar gerçekleştirdik. Kötü komşu bizi ev sahibi yaptı. Şimdi İHA yapıyoruz, tanklarımızı da yapmaya başlıyoruz. ihtiyaçlarımızın büyük bir kısmını kendi ürünlerimizle karşılar hale geldik. Kendi kendimize yetmek zorundayız.
Bugün geldiğimiz yer önemli ama yeterli değildir. Yetişmiş insanlarımızı tutmaktansa yurtdışına gitmiş insanlarımızı geri getirme derdindeyiz. Kimsenin yurtdışına gittiğinde daha fazla desteğe kavuşamayacağını rahatlıkla söyleyebilirim. Batı'da küresel krizin etkileri halen devam ediyor."