Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malta Cumhurbaşkanı Preca ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
"Cumhurbaşkanı Preca ile ikili ilişkilerimizi tüm yönleriyle ele alma fırsatı bulduk.
İkili ticaret hacmimizi önce eski hedeflerimiz olan 2 milyar dolara çıkarma noktasında bu irade mevcuttur.
Firmalarımız pek çok projeyi başarıyla hayata geçirdiler. Fırsat verildiği halde Türk şirketleri Malta'ya da önemli katkıda bulunabileceklerdir.
Sayın Cumhurbaşkanının firmalarımıza gereken desteği vermesini özellikle rica ediyorum.
THY'nin her gün iki defa düzenlediği İstanbul-Malta seferlerinin daha da artmasını gündeme getirmek istiyorum.
Malta Türkiye'nin AB üyeliğinin güçlü savunucularındandır.
AB'nin Türkiye'ye göç sorunu noktasında verdiği söz yerine gelmiyor. Daha önce bize 3+3 6 milyar Avro verilen sözün ne yazık ki adeta çeyreği verilmiş durumda o da 1,7 milyar Avro. Bizim ise yaptığımız harcama 35 milyar dolara ulaşmış durumda. AB'de bunun gündeme getirilmesi ve bu desteğin verilşmesi suretiyle bizim gerek Suriye'den gerek Irak'tan ülkemize göç edenler noktasında onların daha iyi şartlarda yaşama şartlarını arttırmak istiyoruz. Gelse de gelmese de biz bunu devam ettireceğiz."
Preca'nın açıklamalarından satırbaşları:
Bu tarihi bir resmi ziyaret. Devlet Başkanları nezdinde ilk kez bir araya geldik. Teşekkürlerimi iletiyorum. Bana ve heyetime gösterdiğiniz sıcak konukseverlik için.
Kerç Boğazı'ndaki gemi kazası nedeniyle başsağlığı diliyoruz.
Türkiye güvenlik ve bölgedeki barış için görev üstleniyor. Hükümetiniz ve sizin gayretleriniz milyonlarca savunmacı ve mültecinin sığındığı bir yer oldu. Bunun için de takdirlerimizi iletiyoruz. Malta olarak bu göç krizini onurlu bir şekilde yönetmeye çalışıyoruz.
Ülkelerimiz arasındaki diplomatik ilişkiler belli bir süredir devam ediyor.
Türkiye ile rakip değil iş ortağı olacağız.
Finansal hizmetler, blok zincir, sağlık bakım hizmeti, doğa bilimleri, ulaştırma, lojistik, inşaat, alternatif enerji ve İngilizce'nin yabancı dil olarak öğretilmesi konularını ele aldık.
Harika birer ortak olabileceğimizi gördük.
Ortak bir isteğimiz var. İsteğimiz, halklarımızın refahı.
Malta olarak Türkiye'nin AB üyeliğini destekleyeceğiz.
Malta ve Türkiye olarak çok zengin bir mirası, Akdeniz'i paylaşıyoruz.
SORU - CEVAP
(Yatırımlar ve ticari ilişkiler) Preca: Büyük potansiyel var. Çok geniş alanlardan konuştuk. Havacılık hizmetleri, ilaç sektörü, enerji gibi... Ama sadece bu saydıklarımla sınırlı değil bu alanlar. Daha fazla işbirliği alanında keşfedilecek. Hedefimiz çok yüksek. İsteklerimiz geleceğe yönelik olarak çok yüksek.
Erdoğan: Öncelikle bazı sektörler var ki bunlar gerek Sayın Cumhurbaşkanı'nın ifade ettiği gibi, hemen hemen bunlar ortak alanlar. bunlardan bir tanesi altyapı-üst yapı alanındaki yatırımlardır. Türkiye'de mütahilitlik sektörü çok güçlü. Dünyada 2. sırada yer almaktadır. Bu alanda her türlü adımı atabilecek kapasitedeyiz.
Diğer bir konu turizm. Turizm alanında Türkiye'nin ispat edilmiş başarısı var. Malta da turizme açık bir ülke. Türkiye-Malta arasında paket turizmi yapılması mümkün. 3. ülke de dahil edilebilir buna. Bu da mümkündür. Bu yıl turist sayımız 40 milyonu yakaladı. Sektör olarak da alt yapımız çok çok iyi durumda.
Bir diğer konu özellikle dil eğitiminde Malta'nın başarısı çok önemli. Biz gençlerimizi Malta'ya gönderiyoruz.
Savunma Sanayi konusunda Türkiye kendisini çok çeşitli alanlarda ispatladı. Bu alanda işbirliğine gidebiliriz.
İlaç sektöründe Malta ile işbirliğine girmeyi çok anlamlı buluyorum. Atabileceğimiz adımlar var.
Bir diğer önemli adım da enerji noktasında Türkiye-Malta arasında yenilenebilir enerji alanında yapabiliriz. Bu rüzgar enerjisi, güneş enerjisi olabilir. Bu alanlarda altyapısı olan bir ülkeyiz. Dayanışmaya hazırız. Dayanışmayı yapacağımız ilk Malta ziyaretinde sektörel bazda yapacağımız toplantı ile alacağız.
"TRUMP'IN AÇIKLAMASI BENİ ŞOKE ETMİŞTİR"
(Venezuela'daki gelişmeler) Erdoğan: Ben özellikle teşekkür ediyorum. Tabi bizim malum 15 Temmuz darbe girişimi bize yapılmıştı. Bu darbe girişiminde sayın Maduro bizi hemen aradı ve çıkıp gelmişti. O zamana kadar Maduro ile tanışmıyorduk. O darbe girişimi sonrasında Maduro ile tanıştık. Güzel de oldu. Ben demokrasiyi şöyle tanıdım; 40 yıllık bir siyasi geçmişim var. Sandıktan çıkana saygı duyacaksınız. Saygı duymuyorsanız bunun adı demokrasi değildir. Totaliter bir zihniyettir saygı duymuyorsanız. Madoru sandıktan çıkmıştır.
Trump'ın bu tür açıklaması demokrasiye inanmış bir insan açısından beni şoke etmiştir.
Ben de Rusya'dan dönerken Maduro'yu aradım. Kendisine bu noktada çok açık ve net, demokrasi noktasında anti demokratik girişimlere asla prim verme, dik dur dedim. Demokratsak biz de demokratların yanında yer almamız gerekir. Demokrasinin mücadelesini verenler dünyada sandıkta çıkanların, demokrasi mücadelesi verenlerin yanında yer alması gerekir diye düşünüyorum.
Milli iradeye aykırı yollarla bazı yöntemlerin denenmesini doğru bulmuyorum. Şu anda yapılan budur, bunu doğru bulmamız mümkün değil.Ben Mudaro'nun kendisiyle yürüyenlerle bu sıkıntıyı aşacağına inanıyorum. Bize 15 Temmuz darbe girişimi yapıldığı zaman Avrupa bizi aramadı. Müzakere masasında olan Türkiye'yi Avrupa aramamıştır. Aradan günler, haftalar geçmiştir. Sadece İngiltere bizi aradı.Bunun dışında arayan olmadı. Bunu da biz biliyoruz,bunlar da kayıtlara giriyor. Kim demokrat, kim demokrat değil,bunları biliyoruz. Fakat Maduro inandığı yolda dik durur devam ederse ben Venezuela halkının desteklediği sandıktan çıkardığı liderin arkasında duracağına inanıyorum.(Hürriyet)