Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde "Milletimizle Birlikte Daha Yeşil Türkiye Buluşması"nda konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"21 Mart ülkemiz ve coğrafyamızda kutlanan Nevruz günüdür. Nevruzunuz mübaret olsun. Bİz PKK'nın kutladığı Nevruz'u değil inananların kutladığı Nevruz'u kutluyoruz. Farklı anlamlar yükleyenler var biz ne anlam yüklüyoruz ona bakalım. Bu günü fitne vesilesine dönüştürmek isteyenlere itibar edilmeyeceğine inanıyorum.
Ülkemizde bir dönemde plansız yapılaşmaya nasıl şehircilik faciaları yaşadıysak ormanlarımızın da hoyratça tahrip edildiğine şahit olduk. Yaptığımız binaların çevresini yeşillendirmeye önem gösterdik. Dünyada orman varlığını artıran az sayıdaki ülkeler arasında yerimizi aldık.
"2023 HEDEFİ YÜZDE 30 ORMAN ALANI"
Uygun olan her yerde ağaçlandırma çalışmaları gerçekleştirdik. Daha Yeşil Bir Türkiye'yi Birlikte İnşa Edelim" sloganıyla yeni bir hamle başlatıyoruz. Amacımız, halen ülkemizin yüzde 28,6'sını kaplayan orman varlığımızı, 2023 yılında yüzde 30'a çıkarmaktır. Bunun için tüm vatandaşlarımızı, orman varlığımızı artırma kampanyamıza katılmaya davet ediyorum. Amacımız, halen ülkemizin yüzde 28,6'sını kaplayan orman varlığımızı 2023'te yüzde 30'a çıkarmaktır.
Vatandaşlarımıza ulaştıracağımız tohumların, fidanların toprakla buluşmasını arzu ediyoruz. Tohumları saçmak bizim onu büyütmek toprağın işidir. Ne kadar çok tohumu, ne kadar çok fidanı toprakla buluşturursak orman varlığımız o derece hızlı artacaktır.
"AĞZI OLAN KONUŞUYOR"
23 milyon haneye mektup gönderiyoruz, karaçam tohumlarıyla beraber, binemi imzamla bakanlığımız size ulaştıracak. Bir kampanya başlattılar, ormandan bahsediyorsunuz, bu kağıtlar için ormanı kesiyorsunuz diyorlar. Bu kağıtlar ormanı rahatlatmak için kesilen ağaçlardan elde ediliyor. Ağzı olan herkes konuşuyor ya... Onlar konuşmaya devam etsin biz işimize devam edelim.
İstanbul'u yaşanabilir bir kent haline getirdik, doğalgazı yaygınlaştırdık. İstanbul temiz havaya kavuştu. Gazeteler maske dağıtıyordu, vatandaş kirli havadan etkilenmesin diye. Bizi ağaç düşmanlığı ve yeşili tahrip etmekle suçlamaları bir garabettir. Biz yaptığımız çalışmalarla gelmiş geçmiş en çevreci en ağaç ve yeşil dostu yönetim olduğumuza inanıyoruz. Bunun iddiası içerisindeyiz. Oramana sahip çıkmak vatana sahip çıkmaktır.
Vatan topraklarını sadece erozyana karşı değil saldırılara karşı da koruyoruz. Gezi olaylarından beri saldırı altında olmamıza rağmen en önemli atılımları bu dönemde gerçekleştirdik. FETÖ'nün yol açtığı tahribat dahi bizi durduramadı. Suriye ve Irak'ı yerle yeksan etmek için kurulan DEAŞ'ı bile üzerimize saldırlar olmadı. Nevruz kutlamaları yaptılar. Diyarbakır'da olduğum zaman 80 bin Diyarbakırlı o kongremize katıldı. Artık benim Kürt kardeşim de kendi ülkesine sahip çıkmaya başladı. Kimi şehirlerimizin bazı mahallelerinde çukurlar açarak birliğimize saldıran bölücü terör örgütü de bizi durduramadı.
Artık terör örgütleriyle mücadelemizi kendi topraklarımızda değil yerinde yapacağız diyerek harekete geçtik. 15 Temmuz'da bizi felç etmeye çalışanlara dimdik ayakta olduğumuzun cevabını iki ay sonra Fırat Kalkanı harekatı ile verdik.
"ETKİSİZ HALE GETİRİLEN TERÖRİST SAYISI 3698"
Zeytin Dalı Harekatı'ndaki tünelleri gördünüz değil mi? Onlar o silahları yığdılar biz topladık. Bu harekatımız başarıyla sürüyor. Toplantıya girerken sordum etkisiz hale getirilen teröristlerin sayısı, şu anda 3 bin 698.
SİNCAR'A OPERASYON AÇIKLAMASI
Irak Merkezi Yönetimi PKK'yı temizlemezse Sincar'da onları biz temizleriz. İki gün içerisinde Sincar'da 38 tane PKK'lıyı etkisiz hale getirdik. Bu devam ederse daha ileri gideriz. Şu anda Mehmedimiz gereğini yapıyor. Afrin şehir merkezi kontrol altına alındı. Okul, hastane bakım altına alındı. Huzurlu bir ortamı orada sağlayacağız. Diğer yerleşim birimlerine yönelik operasyonlar sürüyor.
"ORADA BULUNMAYA HAKKINIZ YOK"
Neymiş Münbiç'ten çıkmayacaklarmış. Bırakınız çıkmayı orada bulunmaya hakkınız yok. Bu topraklarla senin ne alakan var. Oraya YPG'yi soktular. Oranın gerçek halkı Araplardır. Obama'nın kendisine söyledim bunları buradan çıkar diye. Stratejik ortak olarak bunları Fırat'ın doğusuna gönderelim dedik. Aynısını Sayın Trump'a söyledim o da göndermedi. DEAŞ'ın bir faliyetinin kalmadığını söylediler. Peki siz neden duruyorsunuz orada? Yarısında siz yarısında biz olalım dediler. Ne siz olun ne biz olalım, buranın sahibi kimse o olsun dedim. Biz adil bir yönetim istiyoruz. Biz hiçbir yere işgal için gitmedik. Sadece istikrar için gittik. Sadece teröristleri kovmak için gittik.
Bu silahlar buraya neden getiriliyor? Türkiye ve İran var. Rusya'ya karşı kullanamazsın. Kullandığın anda üçüncü dünya savaşı patlak verir. ABD Başkanı Trump'tan ülkemize yönelik politikalardaki bu kafa karşılıklığını giderecek hadsizlik boyutuna varacak açıklamaların önünü kesecek bir tavır ortaya koymasını bekliyoruz. Trump adına konuşanlar ne dediklerinin farkında değil. Sayın Trump'ın bunlara ayar vermesi lazım. Hele hele Türkiye aleyhine açıklama için sıraya girmiş izlenimi veren sözcülerin gölgesinde biz bu işi sürdüremeyiz.
"TÜRKİYE TEHDİDİ ORTADAN KALDIRANA KADAR DURMAYACAK"
ABD ile geniş bir zeminde çıkarlarımız bulunduğu bir gerçektir. Paramızla bize silah vermeyen ABD teröristlere ücretsiz silah vermesini izah etmektedir. Ülkemizde bugüne kadar ilişkilerin korunmasına özen gösterdik. Milli güvenliğimiz söz konusu olduğunda tercihimiz bellidir. Türkiye Münbiç başta olmak üzere terörist tehdidi tamamen ortadan kalkana kadar durmayacaktır. Biz bu yola baş koyduk. Varsa cesareti olan hodri meydan diyoruz."
Sayfa başına git