Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde Dünya İnsan Hakları Günü kapsamında düzenlenen "İnsanlığın Medeniyeti" programına katıldı.
Erdoğan'ın burada yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyle:
"Haklarını kullanamayan insanlar şahsiyet kazanamaz, sorumluluk sahibi olamaz. İnsanlara haklarını kullandırmayan toplumlar da medeni olamaz. Peygamner efendimizin Veda Hutbesi medeniyetimizin en önemli insan hakları belgesidir. Kültürümüzde insan hakları denince Yunus Emre'nin yaradılanı severiz yaradandan ötürü der. İnsanı sevmeyen ve haklarına saygı duymayan tabiatı da sevmez. Tabiattaki varlıkların haklarına saygı duymaz.
Bugün dünyada insan hakları diye bağıranlar en kötü sicile sahip olmaları tesadüf değildir. İstanbul'da yaşanan Gezi eylemlerinde insan hakları savunuculuğuna özellikle soyunanlar, Paris'te yaşananlar karşısında kör, sağır ve dilsiz hale dönüştüler. Medyada Fransa, Hollanda, Bürüksel'i izlemedik. Gezi eylemlerinde dünyayı ayağa kaldırdınız. Niye, burası Türkiye olduğu için mi? Hadi şimdi aynı şekilde yayınlayın! Yayınlamadılar, dürüst değiller. Bizi demokrasi sınavlarına tabi tutanlar namlular kendilerine yöneldiğinde demokrasiyi askıya almaktan çekinmediler.
"PARAMIZ ÇOK OLDUĞU İÇİN DEĞİL GÖNLÜMÜZ ZENGİN OLDUĞU İÇİN"
Türkiye'ye milyonlarca sığınmacı akın ederken, bizi sınırlarımızı açmaya davet edenler, kendi topraklarına yönelen aynı insanları dikenli teller ve duvarlar başta olmak üzere en sert tedbirlerle karşıladılar. Kim insan hakları savunucusu? Biz mi, onlar mı? İnsani yardımlarda ilk sıralarda yer alıyorsak sebebi paramızın çok olması değil, gönlümüzün zengin olmasıdır. Türkiye insan hakları uygulamalarında modern çağa uygun adımları AK Parti döneminde attı.
"KİMSE ÜLKEMİZE DEMOKRASİ DERSİ VEREMEZ"
Kimsenin kökeninden kıyafetinden düşüncesinden dolayı horlanmadığı bir yaklaşımı hakim kıldık. Önümüze çıkan engelleri sabırla, kararlılıkla aştık. Kurulan tuzakları bozarak yola devam ettik. Artık kimse ülkemize demokrasi, insan hakları, özgürlükler dersi vermeye kalkamaz. Sadece darbe girişimi karşısında gösterilen duruş ile şehirlerimizde misafir ettiğimiz milyonlarca sığınmacıya gösterdiğimiz kardeşlik, bizi insan hakları ve demokrasi konusunda ibra etmeye yeter. Bundan sonra demokrasi ve insan hakları denilince sorun aranacak yer asla Türkiye değildir. Özellikle Avrupa ve ABD için söylenecek söz medeniyet makyajının aktığı altındaki gerçek yüzlerin ortağı çıktığıdır. Aslımıza ne kadar sahip çıkarsak ne kadar yönelirsek o kadar hızlı bir şekilde dünyada yerimizi alacağımıza inanıyoruz.
YEREL SEÇİM MESAJI
Belediyelerde halkımıza en güzel hizmeti vermenin çocuklarımıza aydınlık bir gelecek bırakmanın gayretinde olacağız. Gece gündüz çalışarak, 31 Mart 2019 akşamı partimize 15. zaferimizi yaşatmakta kararlıyız. Önümüzdeki seçimlerde milletimize sözümüz aynı. Belediyelerde en güzel hizmeti vermenin gayretinde olacağız. Hep birlikte çok gayret göstermemiz gerekiyor. AK Parti olarak seçime kadar coşkuyla çalışacak gönlünü kazanmadığımız kimse bırakmayacağız. Bizim için sadece belediye başkanlığını kazanmak yetmez en yüksek oyu almamız gerekmektedir. Milletimize efendilik yapmaya değil hizmetkar olmaya geldiğimizi söylüyoruz. Kibir ve büyüklenme bataklığına düşen erişilemeyen konumuna gelen istişareden uzaklaşan kimsenin AK Parti çatısı altında yeri yoktur. AK Parti milletin partisidir.
"BAŞKA MECRALARA YELKEN AÇANLAR MİLLETTEN KOPTANLAR"
Taşıdıkları tüm ünvanları AK Parti'ye borçlu olup da başka mecralara yelken açmaya çalışanların ortak özelliği kibir abidesine dönüşüp de milletten kopmuş olmalarıdır. Bu tuzağa düşüp de iflah olan kimseyi görmediğimi belirtmek isterim. İsimler gelir geçer baki kalan sadece dava ve hizmetlerdir."