Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kazakistan'a hareketi öncesi İstanbul Atatürk Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Arakan'da yaşanan insani dramın son bulması için çok taraflı bir diplomasi yürütüyoruz. Bu konuyla ilgili olarak 20'yi aşkın liderle telefon görüşmesi gerçekleştirdim. Sorunun tüm muhataplarıyla görüşüyor bir taraftan da insani yardımlarımızı ulaştırıyoruz. Bazı konularda netice almaya başladık. TİKA bin tonluk insani yardım malzemesinin dağıtımını gerçekleştirdi ikinci etapta 10 bin tonluk yardım planlıyoruz. Şu andaki çadır kampların yaşanır bir durumu yok. Eğer Bangladeş yönetimi bize bir bölgeyi tahsis edebilirse orada çadır kamplar için deneyimimizi oraya taşımak orada çadır kamplar kurmayı da planlıyoruz.
ALMANYA İLE GERGİNLİK
Bu açıklamalara yabancı değiliz maalesef 15 yıldır bizi hep bu tür açıklamalarla oyaladılar. Türkiye'deki referandum öncesinde Avrupa ülkelerinin takındığı tavır ortadaydı. Bakanlarımızın bir çoğuna kendi ülkerine giriş müsaadesi vermediler. Bu ülkemizdeki referandum sürecine orada yaşayan soydaşlarımızın demokratik haklarını o ülkede kullanma haklarıydı.Ama terör örgütlerinin önde gelenlerine Batı kendi ülkelerinde kampanya yapmalarına müsaade etti.
Şu anda da kendi içlerinde birbirine girdiler yatıyorlar kalııyorlar AK Parti Türkiye Erdoğan bizimle ne işiniz var? Kendi içinizde seçim yapıyorsunuz nasıl yapacaksanız yapın Erdoğan'a Türkiye'ye vurmak size oy mu kazandıracak? Yarın bir gün uluslarlarası toplantılarda ne olacak? Hollanda'nın başbakanı ile olduğu gibi mi olsun? O yüzüme bakamıyor benim zaten yüzüne baktığım yok. Yarın Almanya ile de benzer şeyler olabilir.
ZAFER ÇAĞLAYAN AÇIKLAMASI
Bu konu gerçekten çok çok ilginç bir konu. Şu anda bunu hukuki bir mantık içerisidne yorumlama mümkün değil. Eski Ekonomi bakanımıza yönelik atılan bu adımı ben Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne yönelik bir adım olarak değerlendiriyorum. Şahsına yönelik bir iddiayı ortaya koymuş değiller. İran'la ilgili yaptırımları delmiş. Biz Türkiye olarak yaptırım kararı almadık. Atılan bu adımlarla siyasidir. Bu işlerin arkasından çok pis kokular geliyor. Rıza Sarraf olayı da öyledir Halk Bankası Müdürümüzle ilgili konu da öyledir. Amerikan yönetiminin içine düştüğü aczi gösteriyor.
Bunların hepsi suyu bulandırmaktan başka bir işe yaramıyor. Bunlar doğmamış çocuğa don biçiyorlar herkes yerini konumunu bilsin. Türkiye'de siyaset yapıyoruz Sayın Bahçeli ile şu süreçte partimiz gayet güzel bir diyalog içerisinde oldu bundan sonraki süreçte de bu dayanışmanın güçlenerek devamı Türkiye'nin geleceği bakımından önem arz etmektedir. Görüşmeler neticesinde her şey olabilir. Bunu kimsenin bir kenara atmasının hakkı yok. ''