Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Karaman İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'in Kur'an kursu açıklamalarına sessiz kalmasına tepki göstererek, "Bay Kemal kalkıp da yanındaki o malum tiplerin söyledikleri karşısında herhangi bir şey söylemiyor. O birilerini havlatıyor, kendisi de arkadan izliyor. Sıkıysa bu havlayanları sustur. Bu ülkede bizim dinimize, diyanetimize saldıracak olanların haddini de hesabını da bildiririz ve sorarız" ifadelerini kullandı.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Bugün Karaman'da bildiğiniz gibi muhteşem bir gün geçiriyoruz. Maşallah bugün Karaman gerçekten bir başka güzel. Karaman yine coşkulu, yine heyecanlı, milletin adamına yine sevdalı. Aktekke meydanında Karaman'ın aşkına, muhabbetine bir kez daha şahitlik ettik. Karaman sadece tarihi, erenleri, abidevi şahsiyetleri değil aynı zamanda ahda vefasıyla da büyük bir şehir olduğunu bize gösterdi. Buradan Karamanlılara şükranlarımı sunuyorum. Karaman bizi nasıl seviyorsaı biz de tüm Karamanlı kardeşlerimizi Allah için seviyoruz.
Biz bu şehrin ecdad yadigarı camilerini, koca yürekli insanlarını seviyoruz. Biz bu güzel şehrin mertliğini, yiğitliğini, yılların ihmal edilmişliğine rağmen ideallerini gerçekleştirmesini seviyoruz. Sıkıntılar karşısında mücadele azmini seviyoruz diğer 80 vilayetimiz gibi. Bir yandan insanımızın derdiyle dertleniyor, sorunlarına çareler üretiyoruz.
Hafta içi Ankara'da TUSAŞ'a ait milli muharip uçak tesisininn gerçeğini gerçekleştirdik. İnşallah uçağımızı 2023 yılında hangardan çıkartıyoruz. İlk uçuşunu 2025'de gerçekleştirecek uçağımız 2029'dan itibaren göklerdeki yerini alacak semalarımızdaki yerimizi korumaya başlayacaktır.
Karaman bir medeniyetler beşiği olmanın yanısıra dayanışmanın, milli iradenin de şehridir. Partimizi kurduğumuz günden beri Karaman'ı hep yanımızda gördük. Rabbim hepinizden razı olsun. Desteğinizden, hayır dualarınızdan bizi hiç yalnız bırakmadınız.
CHP'nin malum tiplerinin konuşmalarına bakmayın. Onların dinden diyanetten nasibi yok. Bay Kemal kalkıp da yanındaki o malum tiplerin söyledikleri karşısında herhangi bir şey söylüyor mu? Niye söylemiyor? Çünkü onun cinsi de cibilliyeti de o. O birilerini havlatıyor kendisi de arkadan izliyor. Bay Kemal biz bunları yutmayız. Kimin ne olduğunu da çok iyi biliriz. Eğer sıkıysa bu havlayanları sustur. Bu ülkede bizim dinimize, bu ülkede bizim diyanetimize saldıracak olanların haddini de hesabını da biz bildiririz ve sorarız.
Sizin sokak teröristlerinden ne farkınız var? Aynısınız. Onları getirip konuşturtuyorsun sen de arkasından izliyorsun. Bizim bunu yutacağımızı mı zannediyorsun? Benim tanıdığım bu millet 2023'de dinimize diyanetimize saldıranlara hesabını soracaktır. Eğer şair diyor ya 'dinime küfreden bari müslüman olsa'. Bunların durumu bu, çık açık oyna bari. Sokak terörüyle ülkemizi karıştırmaya çalıştırdıklarında yanımızda siz vardınız. 17-25 Aralık'tan 15 Temmuz kanlı darbe teşebbüsüne kadar her kritik kavşakta siz iradenize sahip çıktınız.
Demokrasimizi daha da güçlendirme çabalarımızda sandıkları patlatarak Türkiye'nin önünü yine sizler açtınız. Tıpkı bize bu toprakları vatan kılan şanlı ecdadımız gibi torunları olarak sizler de eğilmediniz, bükülmediniz, istiklalinize leke sürdürmediniz. Siz var ya siz, böyle dik durdukça siz sağlam durdukça biz de sizden aldığımız cesaretle tehditlere meydan okuruz. Yeri geldi Cumhuriyet mitingleri kılıfı altında açıkça darbe çağrısı yapan çapulculara meydan okudunuz, ülkemizi güney sınırından terör koridoruyla kuşatmaya çalışan emperyalistlere meydan okuduk, bölücü örgütün şehir eşkıyalarına şahsiyetini 1 dolara satan FETÖ'cü alçaklara meydan okuduk. Çalışmadan, üretmeden servetine servet katmaya alışmış para babalarına meydan okuduk.
Bize sandıkta verdiğiniz emanete ihanet etmedik, sizin başınızı yere eğdirmedik. Gençler, hatırlıyor musunuz gazete manşetlerinden bize ömür biçtiler. Gece yarısı bildirileriyle bizi sindirmeye çalıştılar. Uyduruk davalar üzerinden partimizi kapatmaya çalıştılar, hukuk garabetleriyle milletin tercihine ipotek koymaya yeltendiler. Terör örgütleri aracılığıyla ülkemizi Suriyeleştirmek istediler. Allah'ın yardımı, sizlerin desteği sayesinde hepsinin üstesinden geldik.
Bize olan teveccühünüzü, güveninizi hiçbir zaman boşa çıkarmadık. Siyaset meydanını milletin iradesini hukuk ve ahlak dışı yollarla gasp etmeye çalışan muhterislere bırakmadık. Köken, dil, meşrep, bölge üzerinden kotarılmak istenen fitne siyasetinin bu toprakları zehirlemesine, bu ülkeyi esir almasına fırsat vermedik. Çünkü biz sırtımızı size dayamıştık, size inanıyor, size güveniyorduk. Ülkenin felaketinden rant devşirmeye çalışan gözü dönmüşlere rağmen Türkiye'yi cumhuriyet tarihinin en büyük yatırımlarla buluşturduk.
Son 19 yıldır durmadan, dinlenmeden koşturuyoruz. Bize durmak haramdır, duraksamak haramdır. Daha çok çalışacağız, daha çok koşacağız, Türkiye'yi dünyanın ilk 10 ülkesi arasına sokuyoruz ve sokacağız. 81 vilayetimizin her birine eserlerimizle mühürümüzü vuruyoruz. Resmi kurumlarımız ile belediyelerimizin yaptığı toplam yatırım bedeli 2 milyar 311 milyon lira olan hizmet, proje ve eserleri Karaman'da devreye aldık.
Konya-Karaman Hızlı Tren Hattı toplam yatırım bedeli 1,4 milyar liraya ulaşan bu projeyle Karaman artık ulaşımda farklı bir aşamaya geçmiştir. Konforu ve çevre dostu olmasının yanısıra vakit ve enerji açısından da ciddi tasarruf sağlayacak bu yatırımın şehrimize hayırlı olmasını diliyoruz. Karaman-Konya 35 TL, bakanım söylüyor. Bu kıyağı da unutmayın. Peki Adil hiç ücretsiz yapmayacak mıyız? Şöyle 1 hafta ücretsiz yapalım. 1 hafta inşallah Konya-Karaman ücretsiz olacak. Hayırlı olsun. İnşallah bu da bu hattın sadakası olur.
1 hafta Adil Bey güzel oldu. Sadakayı cariye. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızın, yüklenici firmaların, işçisinden mühendisine projede emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Karaman merkeze, ilçelerimize birbirinden güzel eserleri, yatırımları kazandıran belediye, kamu kurumlarımızı, özel sektörümüzü, firmalarımızı tebrik ediyorum.
Siyasi mühendislik faaliyetleri artıyor. Bu operasyonlarda koçbaşı olarak ise uzunca süredir hep olduğu gibi yine CHP ve onun yedeğinde hareket eden müttefikleri kullanılıyor. Ne CHP'nin ne ittifak ortaklarının millete dair bir kaygıları yok. Kaset kumpasıyla altlarına serilen makam koltuklarını bir müddet daha koruma peşindeler. Şimdi lütfen elinizi vicdanınıza koyun ve şöyle bir tefekkür edin, dünyanın neresinde kendi ülkesinin aleyhine yabancıa büyükelçilerine şikayet dilekçesi yazan bir muhalefet bulunur? Dünyanın neresinde muhalefet partileri ülkede ekonomik kriz çıksın da oradan nemalanalım diye düşünür? Eserlere karşı çıkar?
Biz Çanakkale Boğazı'nda dev bir 18 Mart Çanakkale Köprüsü'nü şu anda bitim noktasına geldik. Bu eser dünyada özellikle kule yükseklikleri itibariyle 1 numara. Aynı yükseklikte yok. Ha ana muhalefet ne yapıyor? Ülkelerine ihanet eden darbecilerin, milli iradeye vesayet odaklarının sözcülüğünü yapar dünyanın neresinde ana muhalefet? Medeniyet değerlerine savaş açar. Bakın çocukların dinini, diyanetini erken yaşlarda iken öğrenmesi bir siyasi partiyi niçin rahatsız eder? Bu garabet sadece Türkiye'deki muhalefete özellikle de millitemizin iktidar yüzü göstermediği CHP'ye hastır.
CHP demokrasi dışı güçlerden iktidar dilenen, aciz, rotası ve istikameti bozuk bir siyasi teşekkül haline dönüşmüştür. Mevcut genel başkanın yönetimi altında kendi politikalarını belirleyecek kadar bile iradeleri kalmamıştır. Sizler de eminim içiniz acıyarak çok yakından takip ediyorsunuz. Hemen her gün bir utanç tablosuna imza atıyorlar. Türk siyasetin seviyesini biraz daha aşağı çekiyorlar. 'Atatürk'ün partisiyiz' iddiasıyla çıktıkları yola döndüler dolaştılar Kandil'in güdümünde siyaset yapanların koltuk değneği haline geldiler.
Bay Kemal Kandil'i nasıl bombalayacağını düşünemiyorum. Senin ona ne gücün ne imkanın mümkün değil. Biz zaten Kandil'i durmadan bombalıyoruz. Neredeyse terörist kalmadıa. Şimdi hedef o baş teröristleri inlerinde vurmak. Onları Cudi'de, Tendürek'te, Gabar'da vuracağız, bu ülkede duramayacaklar, sınırdan kaçıp gidecekler. Eş başkanları emrediyor. Bunlar da hiç itiraz etmeden tıpış tıpış hayata geçiriyorlar. Meclis'te neye evet neye hayır diyeceklerini, hangi şehirde ne zaman miting yapacaklarına bölücü örgütün siyasi uzantıları karar veriyor.
Geçenlerde siyasi eş başkan bunlara miting yapın dedi. Aynı gün CHP geneal başkanı karar aldı. Tezkrereye hayır diyeceksiniz dendi, CHP de uslu çocuklar gibi bu talimatı yerine getirdi. Vazifesi icabı kendisine cevap verme imkanı olmayan kamu görevlilerine parmak sallayan, önüne geleni tehdit eden Bay Kemal, partisinin ve belediye başkanlarının haysiyetini koruyacak bir cümle dahi kuramadı. Buradan soruyorum; CHP'ye oy vermiş vatandaşlarımızın bu soruları kendilerine sormalarını özellikle istirham ediyorum. Kendilerine ne emredilirse onu yapan, izin verildiği ölçüde konuşabilen bir partinin millete faydası dokunur mu?
Partisinin ve belediye başkanlarının haysiyetine sahip çıkamayanlar Türkiye'nin ve Türk milletinin onurunu koruyabilir mi? Sınır ötesinde operasyonlarına red oyu verenler Kandil'deki terör baronlarıyla mücadele edebilir mi? 15 Temmuz gecesi kaçacak delik arayanlar FETÖ ile mücadele edebilir mi? Milletin emaneti olan Hazinesini kurumlarını namusluca yönetebilir mi? Elbette yönetemezler. Kendisine faydası olmayanın, ülkeye de millete de hiçbir faydası olmaz. Kendi içini temizleyemeyenin kimseye söyleyecek sözü olmaz.
Türkiye'yi kendisine bile hayrı dokunmayan bu kifayetsizlerin insafına terk edemeyiz. Bunun için hepimizin daha çok çalışması 2023'e kadar gece gündüz koşturması gerekiyor. Durmak yok yola devam devam. Son 19 yılda milletimize mahçup olacak hiçbir adım atmadık. Eksiklerimiz olsa da ilk günden itibaren samimiyetle çalıştık, milletin, memleketin menfaatini en üstte tuttuk. Ne yaptıysak milletimiz, sizler, evlatlarımızın müreffeh geleceği için yaptık.
Eğitim, sağlık, adalet, emniyet, ulaşım, dış politika, tarım, enerjide tarihinde görülmemiş adımları atan bir AK Parti iktidarı vard. Dış ticarette 19 yılda geldiği seviyeye bakmak bile bizimle muhalefet arasındaki vizyon farkını göstermeye yeterlidir. 2002 yılında dış ticaret hacmimiz, ihracatımız 26 milyar dolardı, geçen sene küresel salgına rağmen 225 milyar 368 milyon dolara yükseldi. Nereden nereye? 2002'de 88 milyar doları bulmayan dış ticaret hacmimizi 500 milyar dolar sınırına getirdik. Salgına rağmen 2020 yılını 1,8 gibi çok önemli büyüme oranıyla kapattık. Bu yıl için çift haneli rakam bekliyoruz.
Asgari ücrette yapılan yüzde 50 oranında artışa ilaveten memur ve emekli maaşlarında çok ciddi iyileştirmeye gittik. Enflasyonu en kısa sürede makul oranlara çekeceğiz. Eserlerimizle, yatırımlarımızla, ülkemize kazandırdığımız örnek hizmetlerle konuşuyoruz. Muhalefetin yalan ve çarpıtmaya dayalı karamsarlık siyasetine karşı o dağıtılan broşürleri adeta ezberleyelim. Hayat gibi siyaset de rehavete gelmez, asla boşluk kabul etmez. Sizlerden büyük bir aşkla, ilk günkü coşkuyla çalışmalarınıza devam etmenizi istiyorum. Rabbim yar ve yardımcınız olsun diyorum.
Sayfa başına git