GERÇEKİZMİR - İzmir'in Konak ilçesinde 2014-2019 yılları arasında belediye başkanlığı görevinde bulunan Sema Pektaş'a, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde gerçekleştirilen Adalet Yürüyüşü’ne belediyenin ikram araçlarını göndermesi ile ilgili 'Taşıt Kanunu’na Muhalefet' suçlamasıyla açılan dava başladı.
İzmir Adliyesi'nde görülen davanın ilk duruşmasında Sema Pektaş'ın savunması dinlenirken, erteleme kararı çıktı.
Duruşma öncesi CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Önceki dönem Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, Konak Belediyesi CHP’li meclis üyeleri, CHP il yöneticileri ve ilçe başkanlarının katılımıyla bir basın açıklaması gerçekleştirildi.
"SUÇU ÇAY VE SU VERMEK"
Davaya ilişkin değerlendirmelerde bulunan CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, “Yargını bir sopa olarak kullanılmaya başladığı bir süreçte Sayın Genel Başkanımız, toplumun taleplerini ve adalete olan inancın artık daha da güçlü olması gerektiğini vurgulamak için bir yürüyüş başlattı. Tek talepleri adalet olan ve bu duyguyla hareket eden milyonlar, Sayın Genel Başkanımızın peşinden yürüdüler. Önceki dönem Belediye Başkanımız ne yapmış? Bütün giderleri bağışçılar tarafından karşılanan, belediyeye bir kuruş zararı dokunmayan, kamusal bir zarar oluşturmayan bir şekilde; orada siyasi düşüncesi ne olursa olsun görev ve sorumluluk alanındaki hemşerilerine çay ve su vermiş. Suçu maalesef bu…” ifadelerini kullandı. Karaca ayrıca davanın hukuki değil siyasi bir dava olduğunu söyledi.
"AMAÇ GÖZDAĞI VERMEK"
CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel ise şunları söyledi: “Ülkemizi 20 yıldır, haksız, hukuksuz, adaletsiz bir şekilde yöneten AKP iktidarı, son dönemde özellikle belediyelerimiz ve belediye başkanlarımız üzerindeki baskıları artırıyor. Bu dava da onun yansımalarından biri… Suçlamanın herhangi bir dayanağı yok. Burada yapılmak istenen gözdağı vermek, korku iklimi yaratmak. Bugün dayanışmak için Sema başkanımızın yanındayız. En kısa sürede bu haksız ithamdan aklanacağını ve beraat edeceğine tüm kalbimle inanıyorum. Sonuç ne olursa olsun bu yargılamalar, bizim vermiş olduğumuz mücadelenin bir şeref madalyası olarak tarihe not düşecektir.”
PEKTAŞ: MECLİS KARARI, ORTADA SUÇ UNSURU YOK!
Konak Eski Belediye Başkanı Pekdaş ise açıklamasında, "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı, milyonların katıldığı, İzmirli hemşerilerimizin yoğun olarak katıldığı Adalet Yürüyüşü’ne verdiğimiz destek nedeniyle yargılanmaktayım. Meclisten aldığımız kararla herkes için adaleti kent teması olarak belirlemiş ve bu çerçevede çalışmalar yapmış, etkinlikler gerçekleştirmiştik. Çünkü adalet bir devletin temel direğidir, olmazsa olmazdır. Bu tema çerçevesinde yaptığımız etkinlikler gerekçe gösterilerek yürüyüşten tam 1 yıl sonra Ankara’dan 2 kişinin yaptığı şikayet üzerine, Konak Belediyesi’nin Adalet Yürüyüşü’ne verdiği destek ileri sürülerek öncelikle bunun bir FETÖ/PYD propagandası olduğu iddiasıyla soruşturma başlattılar. Bu soruşturmada Meclis’in aldığı karar ve Belediye Kanunu’nun belediye başkanı ve meclis üyelerine verdiği görev çerçevesinde böyle bir suç olamayacağını gördüler. Bu iddialarla ilgili yapılan ön inceleme sonucunda soruşturma açılmamasına karar verdiler. Ama, Süleyman Soylu imzasıyla başlatılan ön inceleme sonucunun bir neticesi olmalıydı ve ‘İkram araçları kendi ilçe sınırları dışına çıkarak hizmet vermiştir. Bu Taşıt Kanunu’na muhalefettir, bundan dolayı yargılama yapılmalıdır’ dediler. Yargılama izni verdiler. O izin çerçevesinde bugün ben sanık olarak yargılanıyorum. Oysa, belediyeler halkının mutluluğu, sağlığı için çalışmak zorundalar. Eğer bizim hemşerilerimiz yurttaş olarak onurlu yaşama haklarını göstermek için bir toplumsal mücadele içindelerse, bu bir mücavir alanda söz konusuysa, ki bu yürüyüş 25 gün sürdü ve hava sıcaklığının 44 dereceye ulaştığı zamanlar oldu, bu sürede çoğunlukla mücavir alan gerçekleşen yürüyüşte bizim hemşerilerimize destek olma gibi bir sorumluluğumuz var. Meclis kararımız var, bu konuda gelen pek çok talep var. Biz bu çerçevede sorumluluğumuzu yerine getirdik. Ortada, Taşıt Kanunu’na muhalefet suçu da yok. Dolayısıyla bu sadece belediyeleri, belediye başkanlarını, belediye meclis üyelerini ve halkı sindirmek için yapılmış bir yargılamadır. Ortada suç yoktur” diye konuştu.