MENÜ
İzmir 13°
Gerçek İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Fransız Tatil Köyü'ne biri İzmir biri İstanbul'dan iki talip!
Ekonomi
11 Şubat 2021 Perşembe 11:13

Fransız Tatil Köyü'ne biri İzmir biri İstanbul'dan iki talip!

ETİK Başkanı İşler, Foça’daki tatil köyü ile ilgili bir kez daha ihale kararı alınması sonrasında açıklamalar yaparken yaşanan süreci de özetledi. İşler, Bakan Ersoy’un pürüzleri giderdiğini, Foça Belediyesi eski Başkanı Demirağ’ın görevdeyken bölgenin turizm amaçlı kullanılması için önemli hamleler yaptığını söyledi. İşler, yeni dönemde işletim için yurt dışını adres gösterdi. İşler ayrıca bir İzmir’den bir de İstanbul’dan iki yatırımcının tesisle ilgilendiğini açıkladı.

Mehmet İŞLER /GERÇEKİZMİR - Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler Foça’da bulunan Club Med (Fransız Tatil Köyü) için ihale kararı alınması hakkında açıklamalarda bulundu.

- FRANSIZ TATİL KÖYÜ İÇİN FLAŞ İHALE KARARI!... 

2005 yılında kapatılan ve o süreçten itibaren atıl durumda bulunan tesisin geçtiği aşamaları özetleyen Başkan İşler, yeni dönemde yapılması gerekenleri de aktardı.

YURT DIŞINI ADRES GÖSTERDİ, BAKAN ERSOY VE ESKİ BAŞKAN DEMİRAĞ’IN HAMLELERİNİ AÇIKLADI
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy döneminde süreçteki pürüzlerin ortadan kaldırıldığını söyleyen İşler, Foça Belediyesi eski Başkanı Gökhan Demirağ’ın da önemli katkılar yaptığını açıkladı. İşler, “2005 yılında niye kapatıldı? Paydaşlar vardı. Paydaşlara kira karşılığında işletiliyordu. Sözleşme sonu geldiğinde de yenileme yapılmadı. Çivi bile çakılmadı. Yıpranan tesise Club Med bir teklif yaptı. “Burası atıl, şu kadar yatırım yapayım, kirayı buna çevirelim ya da sen yap yatırımı, ben sana yeni bir kira bedeli ödeyeyim” dedi. Devlet ve paydaşlar da, “Biz satacağız. Satın alacaksan al” cevabını verdi. Club Med de satın almadı ve sözleşme bitti. O tarihten bu tarihe birçok ihaleye çıkıldı. Fakat bilirkişiler kıymet takdirini emsallerin çok üstünde verdiği için yatırımın geriye gelişini uzun gördükleri için kimse girmedi. Sonra birden bire 49 yıllığına çıkardılar. O ihaleyi ise Arda İnşaat kazandı. İlk teminatı ödedi. Fakat ikinci teminatı ödeyebilmesi için cumhurbaşkanı onayı gerekiyordu. Cumhurbaşkanı onayı gelmedi. İhalenin iptal edilmesine dair bir açıklama da yapılmadı. O önem yeni göreve gelen Bakan Mehmet Nuri Ersoy danışmanlarını göndererek burayla ilgili fizibilite çalışması yaptı. Buranın imarla, ormanla ilgili olan aksaklıkları ve tamamıyla yetkini Turizm ve Kültür Bakanlığına geçmesiyle ilgili düzenleme yaptı. Sayın Bakan pürüzsüz bir hale getirdi. Şimdi tekrardan burayı sektöre kazandırmaya çalıştı. Foça Belediyesi’nin o dönemki Belediye Başkanı Gökhan Demirağ bu arazilerin turizm amaçlı kullanılması için, otel kisvesi altında kullanılmasın ya da rezidans, villa gibi olmasın diye mevcut binaları işaretledi. Bu binaların yıkılması, yerine daha farklı şeyler yapılmasın diye imar aşımlarını engellemek adına ve buranın turizm amalı kullanılması için işaretlendirme yaptı. Burası için bundan sonra ikici konut riski kalkacak. Gerçekten turizm amaçlı kullanılacak bir ihaleye çıkılacak. Bu çok önemli bir hamleydi. Bu ihalede ayrıca bizi sevindiren bir şey var. Daha önceleri iktidarın bu konuda derneklere, vakıflara vermek gibi bir eğilimi vardı. Şimdi büyük ihtimal böyle yerlere verilmez ve turizm amaçlı kullanılır diye düşünüyoruz. Ama bu ihtimal tamamıyla kalktı mı? Kalkmadı. Ama umarım turizm amaçlı hizmet verilir. Foça’nın ve İzmir’in yatağa, turiste, dövize ihtiyacı var. İzmir Türkiye’nin şu anda en genç işsizliğin olduğu şehir… Eğer biz sayın belediye başkanımızın 4 milyon turist hedefine ulaşmak istiyorsak muhakkak İzmir’deki otel ve yatak sayısının arttırılması lazım. Bugün Club Med’in 800 odası var. Bu tesisin Türkiye turizmine, Kuzey Ege turizmine ve o bölgedeki insanlara aş ve iş olma konusunda ciddi bir eksikliği kapatacağını düşünüyoruz. Bu ihalede sektör olarak tek korkumuz; umarım bunu turizm amaçlı olmayan vakıf veya derneklere veya ranta kurban edilecek bir uygulama içine konulmaz. Tamamıyla yurt dışından, bu işi bilenlere verilerek turist getiren bir tesis olarak işletilir diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

YATIRIMCILARDAN BİRİ İSTANBUL’DAN BİRİ İZMİR’DEN!
İşler ayrıca tesisle ilgilenen bir İzmirli bir de İstanbullu firma olduğunu vurgularken, “Yeni düzenlemeyle vermiş olduğu kiralama fırsatıyla yeniden ihaleye çıkacak. Bakan Ersoy burada güzel iş yaptı. İkinci güzel işi yaparsa, gerçek turizmcilere verirse, rantiye sahibine veya ikinci konut olmazsa, vakıf veya derneklere vermezse, sosyal tesis gibi değil yurt dışından döviz getirici şekilde çalıştırırlarsa güzel olacak. Devlet içindeki kurumlara verilerek sosyal tesis gibi kullanılmasına karşıyız. Orası ülkeye döviz getiren, istihdam yaptıran, yurt dışında ülkemizin tanıtımını yapacak güzide bir yer olarak çalıştırılsın. Burayla ilgilenen yatırımcılar var. Gerçek turizmciler. İnşallah burada turizmi yapan, turizmden anlayan bir yatırımcı olur. Yatırımcılardan biri İstanbul’dan biri İzmir’den…” açıklamasında bulundu.

BU İŞLER DERNEKLERİN, VAKIFLARIN, BELEDİYELERİN DEĞİL TİCARİ OLARAK BU İŞİ YAPAN PROFESYONELLERİN İŞİDİR
Belediyelerin sürece dahil olmasına sıcak bakmadığını aktaran İşler, “Burası Türkiye’de denize sıfır çok az kalan yerlerden. Foça Belediyesi’nin bir konsorsiyum kurarak çok paydaşlı bir taleple burayı aldığını dahi düşünsek, alması ayrı bir şey, cumhurbaşkanının onaylaması lazım. Aldıktan sonra burayı işletmesi ayrı bir problemdir. Resmi kurumlara ait olan işletmelerin durumları içler acısı. Çoğu siyasete kurban gidiyor. Seçimlerde oy havuzu için kullanılıyor. Bunlar uzun süre içinde kar yapmıyor, zarar ediyor ve atıl durumda oluyor. Kendini yenileyemiyor, rekabetçi olamıyor, pazarlayamıyor. Ticaret hedeflerden çok siyasi hedeflere kurban gidecek gibi yönetiliyor. Ben belediyelerin uzun vadede buraları doğru örgütleyemeyeceklerine inanıyorum. Hele hele bu kadar çok paydaşlı yapının başarılı bir ticari sonuç elde edeceğine inanmıyorum. Başarı olmazsa da sonu hüsran oluyor. Bunun örnekleri var. Emekli sandığı gibi bir kurumu yıllar sonra özelleştirilmesi gibi. Ya da birçok devlete ait sosyal tesislerin atıl durumda olduğuna hepimiz şahidiz. Buranın da böyle bir konsorsiyum sonucunda kötü bir sonuçla karşılaşma ihtimalinin yüksek olduğunu görüyorum. Bunu hükümet de göreceği için cumhurbaşkanının da böyle bir şeyi onaylayacağını zannetmiyorum. Bu benim şahsi kanaatim. Eğer böyle bir şey yapılacaksa devlet ve iktidar da bunu kendi yandaşlarıyla yapar ama bunun sonucunda ciddi tepkiler de gelebilir. Doğru olanı şudur; turizmin içinden olan, dünya turizm rekabet koşullarını bilen, sermayedar, yurt dışından turist getirerek bu ülkeye döviz getirecek ve tanıtıma katkı koyacak bir işletme olarak çalıştırılmasıdır. Bu da gerçek turizmcilerin ve ticari olarak para kazananların işidir. Bu işler derneklerin, vakıfların, belediyelerin değil ticari olarak bu işi yapan profesyonellerin işidir” ifadelerini kullandı.    

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gerçek İzmir