MENÜ
İzmir 22°
Gerçek İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Gazeteciler alana indi: Gerçekler susturulamaz!
Güncel
21 Haziran 2022 Salı 14:39

Gazeteciler alana indi: Gerçekler susturulamaz!

Basın Kanunu’nda yapılacak değişikliğe tepki gösteren meslek örgütleri, Konak’ta bulunan Hasan Tahsin Anıtı önünde bir araya geldi. Gappi, “Bu yasa teklifi yasalaşırsa tüm Türkiye gözaltında olacaktır. Haber sansür edilemez. Gerçekler susturulamaz” dedi.

Kamuoyunda ‘dezenformasyon yasası’ olarak adlandırılan, sosyal medya ve internet haberciliğine ilişkin düzenlemeleri içeren kanun teklifine karşı basın meslek örgütleri birleşti. Bu hafta Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanması beklenen yasa teklifi için ortak hareket etme kararı alan Basın Konseyi, Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), DİSK Basın-İş, Ekonomi Muhabirleri Derneği, Gazeteciler Cemiyeti (Ankara), İzmir Gazeteciler Cemiyeti, KESK Haber-Sen, Parlamento Muhabirleri Derneği, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ve Türkiye Haber Kameramanları Derneği Ankara’da eylem yapacak. 22 Haziran’da TBMM Çankaya Kapısı önünde yapılacak eylem öncesinde İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin çağrısıyla Konak Meydanı’nda bulunan Hasan Tahsin Anıtı önünde basın açıklaması düzenlendi. Açıklamaya, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, İzmir Barosu Başkanı Av. Özkan Yücel, İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak, TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Aykut Akdemir, sendika temsilcileri ve çok sayıda gazeteci katıldı. Tartışmalı yasa teklifinin geri çekilmesini talep eden açıklamayı İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi okudu.  

OTOSANSÜR DALGASI YARATACAK
Komisyonlarda kabul edilen 40 maddelik yasa teklifinin içeriğine ilişkin bilgiler paylaşan Gappi, “Para cezaları, hapis cezası, kapatma, internet basınına ağır denetim ve basın kartı iptalleri ve dezenformasyon adı altında bağımsız haberciliğe sansür var. Dezenformasyon denilerek yasa teklifinin 29. Maddesi ile Türk Ceza Kanunu’na Madde 217/A eklenerek ‘Gerçeğe aykırı bir bilgiyi alenen yayanlara’ hapis cezasını öngören yeni bir suç tipi yaratılmak istenmektedir. Bu maddeye göre halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak. Failin, suçu gerçek kimliğini gizleyerek veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlemesi halinde söz konusu ceza yarı oranında artırılacak. Yani diyorlar ki, kaynağın belli dahi olsa, eğer bilgi birileri tarafından keyfi olarak yanlış diye nitelendirilirse,  bunu yayan yani gazeteci ya da vatandaş, iktidarın istemediği her kim ise doğrudan hapis cezasıyla cezalandırılacak. Özellikle seçim dönemi yaklaşırken; bu türden bir teklifin yasalaşacak olması; yaklaşan seçimlerin baskı altında yapılacağının işareti olur. Yasa teklifinde keyfiyete dayalı yazılı basının kapısına kilit vuracak maddeler vardır. Öyle ki Anadolu basını hiçe sayılmış, gözden çıkarılmıştır. Yaklaşık 1000 gazete, yaşam kaynağı olan resmi ilanları alamamakla ve kapanmakla karşı karşıya kalacaktır. Bu yasa teklifi yasallaşırsa sadece gazeteci için değil vatandaş için de yanlış bilgiyi alenen yayma suçu nedeniyle 3 yıl hapis cezası riski vardır. Tüm toplumun yazmaktan, eleştirmekten, sosyal medyada mesaj paylaşmaktan alıkoyulması hedeflenmektedir. Bu yasa toplumsal bir otosansür dalgası yaratacaktır” dedi.

BİZİ ÖZGÜR BIRAKIN
Yasa teklifinin halkın haber alma hakkını gasp ettiğine de dikkat çeken Gappi, “Ülkemizin en büyük basın meslek örgütleri olarak Türkiye’nin dört bir yanından yarın milletin meclisine gideceğiz ve bu yasa teklifinin Anayasal güvence altına alınmış haber alma ve paylaşma hakkımızı ortadan kaldıracak yasa tasarısının acilen geri çekilmesi çağrısında bulunacağız. Bugün burada da sesleniyoruz. Bu yasa temel insan haklarına, haberleşme özgürlüğüne, basın özgürlüğüne aykırıdır. Yani Anayasa’ya aykırıdır. Cumhuriyet tarihinin en ağır sansür ve otosansür mekanizmalarından birine yol açabileceği endişesiyle, ‘dezenformasyonla mücadeleyi’ değil gazeteciliğe baskıyı artırmak üzere tasarlanan bu yasa teklifi Anayasa’nın basın ve ifade özgürlüğüne alenen aykırıdır. Bu yasa teklifi yasalaşırsa tüm Türkiye gözaltında olacaktır. Bu nedenle haberin doğruluğu bizim sorumluluğumuzdur. Doğru ve tarafsız habercilik bizim işimizdir. Haberin doğru olup olmadığını kim kontrol edecektir? Şimdi bazıları yurtdışına kaçan geçmişteki savcı ve hakimler mi? Bizi özgür bırakın. Türkiye’yi toplumu bizim üzerimizden şekillendirmekten vazgeçin. Bağımsız habercilik, yalnızca gazeteler ve gazeteciler için değil, içerisinde vicdan taşıyan doğrudan yana mücadele eden herkes için gereklidir. Her zaman söylediğimiz gibi bizler fikir işçileriyiz. Bu mesleğin onurunu hissederek yaşayan insanlarız.  Para kazanmak için değil ideallerimiz için bu mesleği seçen insanlarız. Sadece hakkımızı özgür ortamda gazetecilik yapabilmeyi istiyoruz. İnternet fenomenleri ile gazetecilerin birbirine karıştırılmaya çalışıldığı bir düzende yerel ve gerçek gazeteciliğin ölmemesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.

GELİN TARİHİ HATADAN DÖNÜN!
“Bitirmeye çalışılan, adeta yok edilen, birine alıp diğerine satılan, kamu kaynaklarıyla oyun haline getirilmeye çalışılan bir mesleğin kalbinden vurulmasına izin vermeyeceğiz” diyen Gappi, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Dünya Basın özgürlüğü endeksinde 180 ülke arasından 149.olan Türkiye’nin daha ne kadar gerilemesini istiyorsunuz? 180. mi göz diktiniz? Haber sansür edilemez. Gerçekler susturulamaz. Bugün buradayız çünkü omuzlarımızda, yüreğimizde vebal var. Gerçekleri doğruları yazmanın bedelini canlarıyla ödeyerek yazan Abdi İpekçi, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Necip Hablemitoğlu,  Musa Anter, Metin Göktepe ve nice gazeteci ve düşünürler sadece ve sadece doğruları yazdıkları, söyledikleri için öldürüldüler. Hasan Tahsin’in bağımsızlık anlayışının meşalesini taşıyanlar biz gazeteciler haykırıyoruz. Temel insan hak ve özgürlüklerine, uluslararası sözleşmelere ve Anayasaya aykırı olan basın tarihine kara bir leke olacak bu teklifi çekin. Gelin ülkemizin aydınlık demokratik geleceği için bu tarihi hatadan dönün ve siyasi emeller uğruna bağımsız haberciliğin üzerinden ellerinizi çekiniz.”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gerçek İzmir