GERÇEKİZMİR – Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Dr.Buğra Gökce kentte medya temsilcileriyle bir araya gelerek önemli açıklamalarda bulundu.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Gökce buluşmada ithal aday eleştirilerine yanıt verirken, Genel Başkan Özgür Özel ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile karar sürecindeki görüşmelerinin yanı sıra ‘Aziz Kocaoğlu’ ve ‘Tunç Soyer’ mesajları da verdi. ‘Sayıştay iddiaları’nı yanıtlayan Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Gökce ‘CHP’de yöntem’ konusunda açıklamalarda bulunup, ‘3B’ vizyonunu da detaylandırdı.
‘İTHAL ADAY’ ELEŞTİRİLERİNE YANIT
Söze partisinden yükselen ‘ithal aday’ eleştirilerine yanıt vererek başlayan Büyükşehir Aday Adayı Gökce, “İthal aday eleştirileri benimle ilgili değil. CHP ile bağım 2003 yılına dayanıyor. 2008 İzmir 2 No’lu Koruma Kurulu’na atandım. 2014’te Büyükşehir’de göreve geldim. 2 yıl önce İstanbul’a gittim ancak ailem ve ikametgahım İzmir’de kaldı. 15 günde bir gidip geldim. İzmir’i iyi bilirim, her bir köyüne gittim. İzmir’de Ankara’dan daha fazla insan tanırım. 2008’de Koruma Kurulu’ndayken İzmir bürokrasisiyle temas kurdum. O tarihlerde İzmir’e gönül bağı kurmaya başladım. 15 yıldır bu şehre hizmet ediyorum. 18 aydır İstanbul’daydım. ‘Askerliğe gittim’ de denebilir, orada ihtisas yaptım” dedi.
NASIL KARAR VERDİ?
Gökce İzmir aday adaylığına giden süreci ise, “2023 seçimlerinin kazanılması durumunda devlet kadrolarında görev beklentim vardı. Seçim kaybedilince bu durum ortadan kalktı. Kurultay sürecinden sonra İzmir’de benimle ilgili çok ses yükseldi. Kurultayda iki tur arasında delegasyon şaşırtıcı şekilde etrafımda toplandı. İzmir’de birşeylerin değişmesi gerektiğini söylediler, ‘Senin de İzmir’e gelmen lazım’ cümlesini ilk kez orada duydum. Beni cesaretlendiren söylemler oldu. Ben de ‘Yaparım’ demeye o zaman başladım” açıklamasını yaptı.
ÖZEL-İMAMOĞLU GÖRÜŞMELERİ
Gökce karar sürecinde CHP Genel Başkanı Özel ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu ile yaptığı görüşmeleri ise şöyle anlattı: Ekrem İmamoğlu ile görüştüm. İzmir’den bana bir ses var dedim. Kendisine bunu ileterek izin istedim. Çünkü İstanbul’da bir görevim vardı. Kendisi bana ‘Senin tercihin, heyecanın var ise hakkın. Dur demeyeceğiz. Ancak benim başkan önerme ve belirleme durumum olamaz’ dedi. Ekrem Bey’le görüştükten sonra Genel Başkan Özgür Özel ile de görüştüm. Bana adaylık garantisi verildiği iddiası doğru değil, bu da mümkün değil. Genel Başkanımız beni tanıyor. Beni Çankaya Belediyesi’nde görev yaptığım zamanlardan biliyor. Beni dinledi, niyetimi söyledim. ‘Senden mutlaka yararlanacağız’ dedi. ‘İstifa etmemi istemezseniz etmem’ dedim. ‘İstifa et’ dedi.
“BİRİLERİNİN ADAMI OLMADIM, HER ZAMAN GÖREV ADAMI OLDUM”
‘İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olursa İzmir’i İmamoğlu yönetecek’ iddiasına tepki gösteren Gökce, “Terbiyesizce ve saygısızca yapılan yorumlar. Hem Ekrem Bey’e hem bana haksızlık. İstanbul’da 18 ay görev yaptım. 5 yıl Aziz Bey’le, 3 yıl Tunç Bey’le çalıştım. Özgül ağırlığı olan biriyim. Birilerinin adamı olmadım, her zaman görev adamı oldum. Kollamacı ilişkileri de hep reddettim” dedi.
BÜYÜKŞEHİR OLMAZSA...
Gökce ‘Büyükşehir adayı gösterilmezse bir ilçeden belediye başkan adayı olma ihtimali var mı?’ sorusuna ise şu yanıtı verdi: Büyükşehir Belediyesi olmazsa ilçe olur diye bir gündemim yok. 2019’da da bir ilçe için aday olabilirdim, olmadım. Ben hizmet erbabıyım, siyaset erbabı değilim. Büyükşehir Belediye Başkanı olarak daha yararlı bir hizmet yapacağıma inanıyorum.
"KOCAOĞLU NÖTR DURUMDA"
Gökce, Eski Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun kendisinin adaylığını istemediğine yönelik soruyu da, “Aziz Bey’le görüştüm. Kendisi 40 yıllık partili, çok tecrübeli bir isim. Kendisiyle görüşmemde destek istemedim. Bana hiçbir karşıtlığı yok, nötr durumda. Bu tavrı tüm adaylar için geçerli…” sözleriyle cevapladı.
“TUNÇ BAŞKAN’A TOZ KONDURMAM”
Gökce’den Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve kurumdan ayrılış sürecine dair ise, “Aziz Bey’le Tunç Bey’in geçiş döneminde görev yaptım. Ne Aziz Bey Tunç Bey’e ne de Tunç Bey Aziz Bey’e bir kabalık etti. İki başkan arasında tampon oldum. Tunç Bey’in adaylığı sürecinde genel sekreter olarak seçim hazırlıkları için brifingler verdim. Kendisi seçildikten sonra istifa seçeneğini sundum. Tunç Bey yola birlikte devam edeceğimizi söyledi. Tunç Başkan’la kötü bir hikayem yok. Pozitif, negatif işler olur, bunlar devlet terbiyesi gereği bende kalır. Buradan İstanbul’a gittikten sonra kendisiyle ilgili tek bir söz söylemedim. Kendisine toz da kondurmam. Yollar ayrılabilir, evlilikler bile bitebiliyor, biz bunu 18 ay önce medenice yaptık. Tunç Bey’e bundan sonraki süreçte de kötü söz söyletmem” mesajları geldi.
‘Siyasi figür’ konusuna da bir parantez açan Gökce, “Ben siyasi birisiyim. Kamu görevlisi olduğum için siyasette aktif görev almadım. Konuştuğum her şeyle ilgili dünya görüşü çerçevesi sundum. Siyasi rengi olmayan birisi değilim. Siyasi mekanizmayla iç içeydim. Delege kavgaları içinde yer almadım. Siyaset bu değil! Böyle tarif ederseniz tabi ki böyle bir siyasette yer almadım. Büyükşehir Belediyesi’nin de siyasi yapının güçlü olmasıyla yönetilmesi gerektiğini düşünüyorum. Parti içi dizayn hedefimde ve gündemimde hiç olmadı. Bundan sonra da hiç olmayacak” diye konuştu.
“BAKIRÇAY’DAKİ VEKİLİM!”
Eski Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenc’e meclis üyeliği adaylığı teklifini kendisinin yaptığını ifade eden Gökce, “Evet ben teklif ettim. Kendisine ‘Kuvvetli bir meclis oluşturmalıyız’ dedim. Dünkü Bakırçay ziyaretlerimde de kendisini benim bölgedeki vekilim olarak takdim ettim” dedi.
YÖNTEM MESAJLARI!
CHP’de aday belirleme yönetime dair mesajlar veren Gökce, “Yönteme ilişkin olarak bunun tek başına böyle doğru olduğunu iddia etmek akıllıca değil tabi ki ama yönetimi biz belirleyemiyoruz. Hiçbir sözümüz de yok. Ben önseçim sözlerini de pozitif buluyorum. O da kendi içinde anlamlı bir şey. Ama o da çoğu kez doğru sonuç üretmiyor bizim partimizde. Kendi içinde ayrı handikapları var. Ben Genel Merkez’in İzmir’de en yüksek oyu getirecek kişiyi tespit etmesini umuyorum ve istiyorum. En yüksek oyu kim getirebilirse onu seçsin. Ben o iddiadayım, en yüksek oyu alabilecek kişilerden birisi olduğumu iddia ediyorum” dedi.
“CUMHUR İTTİFAKI BİLEŞENLERİNDEN BİLE TELEFON ALIYORUM”
Toplumun tüm kesimlerden destek gördüğünü ifade eden Gökce, “Cumhur İttifakı bileşenlerinden bile aldığım telefonlar var, isimlerini söylemeyeyim, yakışık almaz. ‘Biz şimdi sana nasıl kötü laf söyleyeceğiz?’ diyorlar. ‘Seninle ilgili bu şehri bilmez, sorunlarını çözemez, anlamaz diyemeyeceğiz’ diyorlar. ‘Hatta bizim seçmenimize de pozitif geliyorsun’ diyorlar. Dolayısıyla bu İzmir için önemli şeylerden bir tanesi. Ben CHP’ye yüksek oyu getiren kimse onu seçsin istiyorum” ifadelerini kullandı.
“Benim elimde anket yok” diyen Gökce, “Ben anketi yapan ve yaptırtan pozisyonda değil. Kendi kendine anket yaptırmayı da sağlıklı bulmam. Bu firmaların da çoğunluğu güvenilirlikten çıkmış, siparişle anket yapılıyor. Ben onun tarafı da değilim, doğru da bulmam. Onu Genel Merkezi kendi objektif kanallarıyla ya da çapraz doğrulama kanallarıyla yapsın. Hepimizin de önüne koysun” şeklinde konuştu.
SAYIŞTAY İDDİALARINA YANIT VE DİKKAT ÇEKEN MESAJ: O DENETÇİ ZATI MUHTEREM…
Hakkında çıkan Sayıştay raporları iddialarını da yanıtlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı çarpıcı mesajlar verdi. Gökce, “Ben İstanbul’a gittikten sonra teftiş kurulundan Tunç Başkan’ın da onayladığı bir kınama yazısı aldım. Bununla ilgili çok içerledim tabi ki. Bu olabilecek bir şey değil. Sonra zaten bahsedilen Sayıştay ilamını Sayıştay’ın bir üst kurulu kaldırdı. Tam adaptif trafik sistemi konusu. Sayıştay üst kurulu bu ilamın benimle ilgili kısmını kaldırdı. O cezayı da bu ilamdan sonra otomatikman kaldırmak icap eder. Ben bununla ilgili yargıya başvurdum. Benim sicilimde en ufacık olumsuz bir iş yok. Bu tam adaptif ve Ödemiş’teki tesisle ilgili Sayıştay raporlarını yazan denetçi tali sorumlu olarak genel sekreteri de bunlara dahil etti. Genel sekreter büyükşehir belediyelerinde harcama yetkilisi değildir. Mali sorumlulukta olan evraklara imza atmaz. Kamu zararı mali sorumluluk üzerinden çıkar. Arkadaşlar ihaleye çıkmak için bir imza istemişler, bu imzadan dolayı tali sorumlu olarak beni de dahil etmiş. Ben sadece şu kısmını sunmak istiyorum. Bu zatı muhterem arkasından benim yerime genel sekreterliğe namzet oldu. Bunun için de Sayıştay’a yazı yazıldı. Sayıştay onay verseydi genel sekreter olacaktı” diye konuştu.
"İZMİR'İN HAKKINI YEDİRMEM!"
Aday gösterilmezse kim aday açıklanırsa onun arkasında duracağını ve İzmir’de yaşamaya devam edeceğini ifade eden Gökce, yerel idare-merkezi hükümet çatışması konusunda, “Devleti dili iyi kullanılırsa bazı sorunların çözümü için vesile oluyor. Siyasallaştırılmadan sıkıntılar çözülebilir. Ben bu dili biliyorum. ‘Biz yaptık, çözdük’ demeye gerek yok. Ben bunu yapabilirim ama tabi ki de İzmir duruşunu kaybetmeden! Mevzuatı, konuları iyi biliyorum. İzmir’in hakkını yedirmem” mesajlarını verdi.
3B VİZYONU
Son olarak kenti 3B vizyonuyla yönetmek istediğini ifade eden Gökce şunları kaybetti: Birinci B bağışıklığı yüksek İzmir. Depreme, pandemiye, tüm afetlere karşı dirençli bir kent. İkinci B barışıklık. Çevresiyle, doğasıyla, halkıyla, kurumlarıyla barışık bir kent. Üçüncü B de bakımlı. Hızlı hizmet üreten bir büyükşehir ile pırıl pırıl parlayan bir İzmir.
Sayfa başına git