GERÇEKİZMİR - Çiğli Belediye Başkanı Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Utku Gümrükçü, Can Radyo’da Birol Soylu’nun sunduğu 10. Köy programına konuk oldu. Dünyayı etkisi altına alan ve Türkiye’de de mücadelenin sürdüğü koronavirüs sürecini değerlendiren Gümrükçü önemli açıklamalarda bulundu.
Gümrükçü, koronavirüs ile mücadele kapsamında belediye olarak yaptıkları çalışmaları ve yardım faaliyetlerini anlattı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile ilçe belediye başkanlarının gerçekleştirdiği toplantıda her ilçede hijyen kurulunun oluşturulmasının gündeme geldiğini aktaran Gümrükçü, turizm kapsamında Başkan Soyer ilettiği öneriyi de paylaştı.
Ekonomik kriz ve virüs ile mücadelenin en çok belediyeleri vurduğunu belirten Çiğli Belediye Başkanı, yatırımlar ve projeler ile ilgili önceliklerinin değiştiğini ve bu noktada güncelleme yaptıklarını söyledi. Gümrükçü ayrıca, Çiğli’de vaka ve kayıp noktasında kötü durumda olunmadığının altını çizdi.
UMARIM HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAZ
Koronavirüs süreci ile ilgili değerlendirme yapan Çiğli Belediye Başkanı, “Her ne kadar belediyeler ve hükümet Ocak ayından itibaren konuyu gündemlerine alsalar da böyle ölçüde bir karantina, sokağa çıkma yasağı gibi uygulamalarla karşı karşıya kalacağımızı düşünmemişizdir. Bir algı vardı halkımızda; herhalde bizim genetiğimiz bu virüsten etkilenmiyor gibi bir gündem maddesi vardı ama geldiğimiz noktada gördüğümüz üzere Türk Kürt Japon Çinli ayırmayan bir vaka ile karşı karşıyayız. Dünya çapında bir panik havası oluşturdu. Türkiye ve dünya ekonomisi çok ciddi etkilendi. Birçok ülkede sağlık sistemlerinin yetersiz olduğu görüldü. Günlük yaşamdaki hijyen alışkanlığının ne kadar önemli olduğunu bir kere daha gördük. Sağlık sektörü, sağlıkçılar eczacısından hemşiresine doktoruna hasta bakıcısına, onların ne kadar ulvi bir görev yaptıkları ortaya çıktı. Yerel yönetimlerin bu süreçte ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Birçok noktada hükümetin yapamadığı çalışmaları mikro ölçekte belediyeler daha hızlı bir şekilde yaptı.
Yeni bir siyasetin oluşabileceğine dair dayanışmacı, katılımcı dijital bir siyasetin oluşabileceğine dair tartışmalar başladı. Mevcut üretim sistemi olan kapitalizmin sonuna geldik mi gelmedik mi diye düşünüyorduk, o noktada yeni bir gündem ortaya çıkmaya başladı. İklim değişikliği, küresel ısınma, ozon tabakasındaki delik derken bu virüsün önlem olarak üretim sürecinin durdurulması, fosil yakıt tüketiminin azaltılması gibi uygulamalardan sonra ozon deliğinde bir iyileşme olduğu gibi olumlu birşey oldu. Bir anda Dünyanın Türkiye’nin dengesi, gündemi değişti. Hani derler ya hiçbir şey eskisi gibi olmayacak diye. Umarım bu süreçten sonra hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Bizi bugüne getiren bu virüsün ve bu tür virüslerin ortaya çıkmasını sağlayan, insan hayatını tehlikeye atan gerek kar hırsı olsun, gerek dünyanın kaynaklarını tüketme olsun, yeşil alanları yok ederek imara açma gibi uygulamaları olan kapitalizmin sorgulandığı, denetlendiği, belki aşılabildiği günleri konuşuruz dilerim, önümüzdeki süreçte… Birçok şey değişecektir, bazı şeyler aynı kalmaya devam edecektir umuyorum ki 1 ay sonra Türkiye daha normal bir ülke olma yolunda ilerleyecek. Biz de bu süreci çok az can kaybıyla atlatacağız diye umuyorum” açıklamasında bulundu.
VİRÜSLE MÜCADELEDE YAPTIKLARI ÇALIŞMALARI ANLATTI
Koronavirüs ile mücadele kapsamında Çiğli Belediyesi olarak yaptıkları çalışmaları anlatan Gümrükçü şöyle konuştu:
“Bu süreçte Çiğli Belediyesi olarak üretimle biz de tanıştık, daha da devam ediyor. Önce kendimizin üretmesinden çok ihtiyacın ne olduğunu tespit ettik. Bizim birkaç avantajımız var. Birincisi; bu üretimin tamamı Çiğli Belediyesinin kolektif üretimi... Bir ekip çalışması ama sadece belediyeyle de değil. Çiğli’nin diğer ilçelere göre bir güzel özelliği var, geçmişten bugüne öne çıkmamış bir özelliği var. Türkiye’nin ilk büyük organize sanayi bölgesi Çiğli’de var. 10 yıl önce kurulmuş Katip Çelebi Üniversitesi var. Bir sivil toplum dayanışması var. Bu siperlikleri biz kendimiz üretmeye başlamadan önce 3 boyutlu yazıcılarla evinde siperlik üreten bir ekiple çalışmaya başladık. İzmir’de 150 civarında evinde boyutlu yazıcı bulunan arkadaş 3D Destek Grubu diye Türkiye’de organize oldular. İzmir’de de organizasyonları vardı. Biz bunlarla hareket ettik. Biz onlara 3 türlü destek olduk; malzeme yoktu temin ettik, dağıttık, ellerindeki siperlik tam plastikten oluşmuyor asetatları dağıttık. İhtiyaç sahipleri kim? Bu aşamada ön safhada mücadele veren sağlık personelleri… Onlara dağıtımını gerçekleştirdik. Bu bir dayanışma ile oldu. Kendi belediyemizin ürettiğimiz siperlik konusunda Katip Çelebi’deki hocalarımızdan destek aldık. Danışma ve irtibat sürecimiz oldu. Solunum cihazının ilk aşamasının üretilmesi Çiğli’deki organize firmalarla beraber gerçekleşti. Biz ne yaptık? Yumurta vardı, un vardı, şeker vardı biz bunları karıştırdık helva yaptık. Bu helva da birçok insanın bu mücadelede rahat etmesini sağladı. Bunlar Çiğli’nin özellikleri…. Biz de iyi belediyecilik yaparak bunları birbirine bağladık. Maske de de, Türkiye ya ikinci ya üçüncü belki de birinci belediyeyizdir, maske üretimine başlayan… Çiğli aslında sağlık şehri, 6-7 hastanemiz var. Hastane temsilcileri ile toplantı yaptık, hem kurum içi önlemlerimizi danıştık hem de sağlıkçıların ihtiyaçlarını onlardan öğrendik. 14 Mart’tı bu toplantıyı yaptığımızda… Bu siperlik, entübasyon kutusu, numune kabini olsun tamamı sağlıkçılarla birebir temasların sonucunda oluştu. Entübasyon kutusu 130’un üzerinde hastanelere dağıttık. Büyük kabinlerden geçen hafta 16, 17 idi rakam… Yalnızca Çiğli’de değil tüm İzmir’de üniversitelere, hastanelere, sağlık ocaklarına hatta eczanelere kadar bir dayanışma örgütledik. Bir imece çalışması yaptık. Bundan başka binlerce maske ürettik. Önce devlet hastanelerine verdik, ardından şoförler odası, Ata Sanayi’de dağıttık. Arkadaşlar hala çalışıyor, sahada çalışanlara, esnafa, vatandaşa maske yetiştirebilir miyiz diye… Çünkü temini hala zor, bir yurttaşımız sokağa çıktığında kullanacağı maskeyi mesaj at oradan gelsin gibi… Bunlara ulaşımı kolaylaştırmak amacıyla Büyükşehir Belediye Başkanımız maskematik uygulaması gibi bri uygulaması var. Biz de ürettiğimiz maske ve siperlikleri vatandaşla paylaşmaya başladık. İzmir’in birçok ilçesindeki hastanelere de yolladık.Elimizde o kadar fazla var ki kim istiyorsa verebilecek durumdayız. Ama sokağa dağıtabilecek pozisyonda değiliz. Çiğli’de 120 bin hane var, bizim bin personelimiz vardı, şuan 200’ü evinde, önlem olarak, kronik hastalık, esnek çalışmadan dolayı... Böyle olunca günlük personel sayısı 500’e düşüyor. Nasıl dağıtacağız? Bunun organizasyonunu tek başımıza yapmamız doğru değil, mümkün de değil. Zaten o grupların da örgütleri var, eczacılar odası, veteriner hekimler odası, ilçe sağlık müdürlüğü, hekimler odası, esnaf odası… Bir de bizim siperlik hayat kurtarır ama hasta ile karşılaştığında hayat kurtarır, normal bir maskenin yerini tutan bir araç değil. O anlamda da bir çalışma yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. Görüldüğü üzere Mayıs ayı boyunca da pandemi devam edecek gibi duruyor. Önümüzdeki süreçte Ramazan Bayramı var. Umarım iki bayramı bir arada yaşarız; Ramazan Bayramı ve koronadan kurtuluş bayramı…”
BELEDİYELERE BAĞIŞ YAPMAK YASAL, İSTEYEN İSTEDİĞİ BELEDİYEYE BAĞIŞ YAPABİLİR!
Bazı belediyelerin bağış kampanyalarında hesaplarının hükümet tarafından bloke edilmesine ilişkin konuşan Gümrükçü, "Bağış toplanması aslında yasal, bugün de yurttaş olarak Çiğli Belediye’sine ya da herhangi bir sosyal yardımlaşma derneğine nakdi yardım yaparsınız, engel yok. Ama belediyeye yaptığınız bağışlarda koronayla mücadele için veriyorum, ihtiyaç sahiplerine ulaşması için veriyorum diye belirtirseniz şartlı bağış olur. Bunun için de meclis kararı devreye girer. Ama belediyeye bağış yapmak istiyorum dediğinizde onun kabul yetkisi belediye başkanındadır. Hala bağış yapmak isteyenler hesap numaralarına web siteleri üzerinde ulaşıp istedikleri belediyeye istedikleri oranda istedikleri bağışı yapabilir durumdalar” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bağış kampanyası hesabına bloke konmasını değerlendiren Başkan Gümrükçü, “ Benim anladığım, hükümetin de savunması; bağış kampanyası için izin alınması lazım. Hesap numarası yayınlayıp bize bağış yap demek, kampanyaya girer diye değerlendiriyor. Keşke bu süreçte bunlar yaşanmasaydı. Vatandaşın hayatta kalma mücadelesi, o partinin bu partinin oy alma ya da birbirini zayıflatma, partiler arasında çekişmeler vatandaşa sorun olarak yansımaması gerekirdi. Ama oldu, yapacak bir şey yok. Biz belediyeler olarak bu şartlarda en geniş çalışmayı yapmaya gayret ediyoruz” dedi.
NİSAN’DA ÇİĞLİ’DE YAKLAŞIK 6 BİN HANEYE YARDIM GİRDİ
Çiğli Belediyesi olarak koronavirüs ile mücadele kapsamında yapılan sosyal yardım ve destekler ile ilgili açıklama yapan CHP’li Gümrükçü şunları söyledi:
“Bütün her yerde olduğu gibi vefa destek gruplarıyla 65 yaş üstü ve 20 yaş altı vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını görmeye çalışıyoruz. İkincisi sosyal yardım olarak sıcak çorba uygulaması var. Bugün 800’e yaklaşan haneye çorba ve ekmek ile destek olmaya çalışıyoruz. Gıda kolisi çalışması yapıyoruz, şuana kadar Çiğli’de 2 binin üzerinde haneye sadece koliyle girmişizdir. Bunlar net rakamlar değil, daha da fazladır. Büyükşehir geçen hafta Çiğli’de 3 bin haneye yardım yaptı. Nisan ayında 5-6 bin haneye yardım girdi. Nakit yardım yapamıyoruz, hem imkanımız yok hem mevzuatsala sıkıntıları var. Ama ben acıktım, ihtiyacım var dediğinizde…Hiç unutmadığım şeylerden biriydi. Sokağa çıkma yasağının açıklandığı İlk hafta sonuydu. Herkes hazırlıksızdı. O hafta sonunun Pazar günüyü, biri yazdı; ‘başkanım 2 çocuğum var süt yok, çocuklar süt istiyor, market kapalı belediyede yok, ne yapabilirsiniz’ diye. Aklıma geldi evde vardı dedim, evden aldık arkadaşa ulaştırdık. İnsanların ihtiyacı anlık ve çeşitli olabiliyor. Bu anlamda biz desteği gıda noktasında yerine getiriyoruz. Her isteyen ihtiyacı gerçekten varsa, bunu sağlayabilecek güçteyiz. Geçtiğimiz hafta sivil toplum kuruluşlarından da liste istedim, siyasi partilerden de liste istiyoruz. Belirli incelemeyi yaptıktan sonra gerekli yardımı maksimum 10 gün içinde ihtiyaç sahibine ulaştırıyoruz. Büyükşehir Belediyesi, Çiğli Belediyesi, Kaymakamlık koordinasyon halinde çalışıyoruz. Vatandaşın da çok büyük katkısı var, bağış yapmak istiyorlar, muhtarlar aracılığıyla yardımlarını ulaştıranlar var. Belediyemizin hatları var, buraları arayarak uzmanlarla görüşüp yardım alabiliyorsunuz, kadına yönelik şiddetle ilgili bir hattımız var. Bazı sosyal faaliyetleri internet üzerine taşıdık. Yapboz aldık, ÇİBEM öğrencilerine dağıtıyoruz. Atatürk’ün meclisten çıkış fotoğrafı, 23 Nisan’da o fotoğrafı kullanalım dedik. Bin parçalık bir yapboz, talep edene ulaştırabiliriz. Aile içinde oynanacak bir oyun var, haftaya dağıtımına başlayacağız. Gıda sorunu ile ilgili topraksız tarım balkonda nasıl yapılır diye bir çalışma başlattık.Neredeyse 100 liraya balkonunuza bahçe kurabiliyorsunuz. Fide dağıtımına başlayacağız bayram öncesinde… Anneler günü ile ilgili çalışmamız var. Belediye traktörü ile tarlaları sürüyoruz. Tarıma destek uygulamasına başlıyoruz, belediyenin tarlalarının ekilebilirliği üzerine çalışıyoruz, üreticilere destek olur mu diye bakıyoruz. Her kesimle dayanışma içerisinde olmaya gayret ediyoruz. Kamu kurumlarının, belediyelerin, kaymakamlıkların insan ayırmaması lazım, siyasi görüş ayırmaması lazım. İhtiyacı olanın kimliğine bakmandan yardım yapılması lazım. Biz de böyle yapıyoruz.”
EKOLOJİK DENGEYİ KORUMAYA KAFA YORMAMIZ LAZIM
Can dostlar ile ilgili çalışmalardan da bahseden Çiğli Belediye Başkanı,” Bizim hep birlikte ekolojik dengeyi korumak nedir, ne yapılabilir üzerine kafa yormamız lazım. Bu virüsün varoluş sebebinin, dünyanın dengesini insanoğlunun bozmasından kaynaklı olduğunu kabul etmemiz lazım. Dünyayı içindeki tüm bitkileri hayvanları insanları sahiplenen bunun sürdürülebilir olmasına çalışan, insan ihtiyaçları ile doğanın uyumunu sağlamaya çalışan bir siyasal bakış açısına ihtiyacımız var. Sokak hayvanlarına sahip çıkmak lazım. Hayvanlardan rahatsız olan onu tehdit olarak gören bir kitle var, neden saldırgan olduğunu anlamak yerine bunların toplanması ve yok edilmesi gibi bazı olumsuz fikirleri sahip insanlar var. Ama karnı toksa sana neden saldırsın ya da seni tehdit görmezse sana neden saldırsın. Elbette saldırganlaşmış olan da var ama tamamı böyle değil. İnsanın da saldırganı var ama tüm insanlar öyle değil. Toplumda bu bilincin yaygınlaşması lazım” dedi.,
ÇİĞLİ’DE YOĞUN TEMİZLİK MESAİSİ
23 haftadır sürdürdükleri temizlik kampanyasını ve virüs sürecinde yapılan dezenfeksiyon çalışmalarını anlatan Başkan Gümrükçü, “Tunç başkanımız 3 Ağustos’ta bir çalışma başlattı, Çiçek gibi İzmir diyerek. Her Cumartesi büyükşehir ve ilçe belediyesi çiçek gibi İzmir sloganı altında bir dayanışma gerçekleştiriyordu. Büyükşehrin kamyonu ile 5 alıyorsa 10 ton moloz kaldırıyordu. Budama ortaklaşa yapılıyordu. Vatandaşın da katılımı olsun diye başladık. Sonra pandemi sürecinde bu durduruldu. Biz de 3 Aralık Pazartesi günü başka bir kampanya başlattık Çiğli özelinde. Biz temiz insanlarız başlığıyla… Her Pazartesi başkan ve ekibi mesaiye temizlik kampanyası ile başlıyoruz. 23. Hafta oldu, zaten 26 mahallemiz var. Çiğli’de bir tur attık yani… Bu süreçte hijyenin önemi daha da ortaya çıktı. Biz yerleri yıkayıp gitmiyoruz, girdiğimiz mahallelerde market bakkal yol üzerinde cephesi olan esnafın kullandığı yerlerin kapı kollarını giriş kısımlarını da dezenfekte ediyoruz. Mayıs’ta bir tur daha yapacağız. Bazı arkadaşlar kullanılan malzemeden kaynaklı su kaynaklarının bozulmaya başladığını, bakterilerin bitkiler öldüğünü söylüyorlar haklılar, siz eğer dozu yüksek zararlı bir kimyasal kullanırsanız böyle bir sonuç alabilirsiniz ama bizim kullandığımız ürünlerde öyle bir sıkıntı yok. Bugüne kadar yan etkisi olduğunu duymadık. Bizim kullandığımız oksijenli su…” dedi.
HER İLÇEDE HİJYEN KURULU
Büyükşehir ile koordinasyon ve dayanışma içinde çalıştıklarını aktaran Başkan Gümrükçü, Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve ilçe belediye başkanları ile yapılan son toplantıda her ilçede hijyen kurulu oluşturulmasının gündeme geldiğini söyledi. Büyükşehir Belediyesi’nin sokak ekonomisi şube müdürlüğü kurduğunu ifade eden Gümrükçü, bu müdürlükle sokakta seyyar olarak satış yapan çiçekçikler, simit satıcıları, kağıt toplayıcıları ile ilgili disiplin ve standart ile ilgili çalışmalar yapılması ve bunların hijyenik şartlarda çalışmasının amaçlandığını belirtti.
BAŞKAN SOYER’E NE ÖNERDİ?
Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer’e ilettiği bir öneriyi paylaşan Gümrükçü, “Belirli sertifikasyon kuruluşları var. Hijyenin de belirli sertifikaları var. Ya da otellerinde belirli sertifikaları var. Bu standartları işletmelerin yakalaması halkın daha kaliteli hizmet almasını etkiliyor. İzmir turizm kenti, her yerden insanlar geliyor. Neden Çeşme’yi tercih edecek? Belirli bir hijyen standartı olması lazım ya da bazı önlemleri aldığından uluslararası düzeyde emin olunması lazım. İşte bu sertifikasyon kuruluşlarının verdiği not birçok yerde geçer. Turizm Bakanlığı da benzer bir çalışma yapmaya başlamış. Çeşme Belediye Başkanımız Ekrem Oran da ÇEŞMOB ile birlikte bununla ilgili bir çalışma yapıyor. Bunu yakalayabilirsek Türkiye’nin turizm anlamında bir kaybı olmaz, ya da az olur. Ya da böyle bir çalışma yapmazsak Türkiye’ye hiç turist gelmez. Aynısı işletmeler için de geçerli olacak. Biz de bununla ilgili bir toplantı yaptık. Ben de bununla ilgili toplantıdan sonra Tunç başkana bunun bilgisini verdim. Belediyeler belirli normlar getirebilir esnaflarına… Bunu bir standart dahilinde yapmaya karar versek Çiğli’de… Kurumu belgelendirirsek, bunu bir kriter olarak koyarsak bunu sağlayan işletmeler daha fazla rağbet görür. Belediye bu standartları ücretlendirme noktasında minimumda tutarsa faydası olur diye düşünüyorum. Aynısı bizim içinde geçerli, belediyenin de işletmeleri var. Çiğli’de, İzmir’de bu standartları yakalayabilirsek herkes gönül rahatlığıyla gider. Bu sürecin atlatılması da ekonomik ve psikolojik anlamda daha rahat olur. Biz bu konuda belediye olarak çalışmayı başlattık” dedi.
VAKA VE KAYIP AÇIKLAMASI: ÇİĞLİ’DE KÖTÜ DURUMDA DEĞİLİZ
Çiğli’de yaşanan vaka ve kayıplarla ilgili konuşan Gümrükçü, “Kötü bir durumda olmadığımızı söyleyebilirim, rakam vermek yetki alanıma girmiyor. Kurumlar bizimle gereken bilgileri rahatlıkla paylaşıyor. Çiğli Belediyesi’nde bugüne kadar korona vakası binde 3 diyebileceğimiz boyutlarda… Çiğli Devlet Hastanesi ile ilgili ilk başlarda olumsuz bir kanaat vardı. Bugün geldiğimiz noktada onun da doğru olmadığı görüldü. İlk başta bazı devlet hastanelerinde hiç korona vakası bakmayalım denmiş, ama korona vakası hesap edilenin üzerine, herhalde geçen 4 bin 500 gibi bir rakam açıklanmıştı İzmir ile ilgili, tam anımsamıyorum. Benim bildiğim kadarıyla Çiğli Devlet Hastanesi’nde de bu hastalığa yakalanmış arkadaşlarımız var hastalığın semptomları da konuşulduğunun dışında da yer alabiliyor. Normal sebeplerle öldü dediğimiz arkadaşlarımızın koronadan ölüp ölmediğini önümüzdeki süreçte anlayacağız. Bilim adamları Eylül Ekim aylarında grip geçirenlerin aslında korona geçirdiğini söylüyor. İnsan acaba mı diyor. Bizim belediyede de acaba geçirmiş miydim diyen var. Bu süreçte en önemlisi el yıkamak, kişisel hijyen, mesafeyi korumak, öksüren arkadaşlardan uzak durmak, ya da onları ellerini kapatmaya teşvik etmek” ifadelerini kullandı.
EKONOMİK KRİZ EN ÇOK BELEDİYELERİ VURDU, BUNLAR GÜZEL GÜNLERİMİZ
Çiğli Belediyesi’nde İklim Değişikliği Müdürlüğü kurduklarını ifade eden Başkan Gümrükçü, ekonomik krizin en çok belediyeleri vurduğunu söyledi. Gümrükçü, “Geçtiğimiz hafta iklim değişikliği müdürlüğünün kurulabileceği resmi gazetede yayınlandı, biz de nasıl yapsak diye bakıyorduk, hemen kuruluş çalışmalarını başlattık. Sanıyorum hiçbir belediyenin gücü yoktur yeni personel almaya. Ekonomik kriz en çok belediyeleri vurdu. Şuan güzel günlerimiz… Gelir vergileri düşmeye başladığında belediyelerin payları da azalmaya başladığında, Haziran Temmuz başı büyük şoklar yaşayabiliriz. Belediyeye iller bankasından gelecek pay Mart ayında toplanan vergilerin toplam yansıması… Haziranda gelecek pay Nisan ayında toplanan... Ciddi bir düşüş var, yüzde 60-70’lerden bahsediliyor. Biz belki hissetmedik ama kötü günler bizi bekliyor. Belediyelerle ilgili şöyle birşey yaptılar, kesintileri kaldırdı. Yuvarlak söyleyeyim; normalde bize 3 geliyordu, kesintiyi kaldırıyoruz dediler, o zaman 5’e çıktı. Genel vergi düşünce onun 1’lere düşeceği ile ilgili endişemiz var” diye konuştu.
YATIRIMLARDA GÜNCELLEME DÖNEMİ
Yatırımlar ile ilgili güncelleme yaptıklarını belirten Çiğli Belediye Başkanı, “Yatırımların tamamını güncelleme noktasındayız. 2020 yılında Çiğli Ayağa Kalkıyor adında bir çalışma programı ilan ettik. 2020’de şunları yapacağız dedik, yaklaşık 90 madde vardı. Bunların bir kısmı ciddi ekonomik finansman isteyen maddelerdi, bunları sağlarız diye bütçeye koymuştuk. Ama bir anda hiç hesapta olmayan bu virüs çıktı. Mesela dezenfekten gideri yoktu, galoş makinesi gideri yoktu, maske siperlik üretimi yoktu. Hesapta olmayan bazı şeyler oldu ama bu tüm projeler rafa kalktı 2020’de birşey yapmayacağız demek değil. Öncelikler değişti. Göreve geldiğimizde ekonomik yapı güçlü değildi, ciddi bir piyasa ve kamu borç stoğu olan bir belediyeydik, 2019’u ,mali disiplinle götürdük. 2020’de de disiplini elden bırakmış durumda değiliz. Ama bazı yatırımlarımız bu yıl için ilan ettiğimiz bazı çalışmalardan feragat etme ya da erteleme gibi sonuçlar doğuracak gibi duruyor. En büyük endişe şu; Mayıs’ta biter Haziran da toparlarız diyoruz ama ikinci bir yükseliş yaşanma olasılığı da var. Aşı bulununcaya kadar rahatlamamak lazım” açıklamasını yaptı.