Efe Can TAN/GERÇEKİZMİR - İzmir’de başta Bayraklı sahili olmak üzere yaşanan ve Karşıyaka’ya kadar uzanan balık ölümleri ve kötü koku kentte tartışma konusu olmaya devam ediyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olayla ilgili analiz gerçekleştirirken balık ölümlerinin nedenini kirliliğe bağlı oksijen yetersizliği olarak açıkladı.
“YÜZLEŞMEMİZ GEREK… KÖRFEZ AĞIR KİRLİLİK YÜKÜ ALTINDA!”
İzmir Büyükşehir Belediyesi ekipleri ise sahillerde temizlik çalışması yaparken Belediye Başkanı Cemil Tugay İzmir Körfezi’nde yaşanan kötü koku ve balık ölümlerine dair bir basın açıklaması düzenledi.
Tugay sözlerine, “Körfez’de hepimizi üzen bir durum yaşıyoruz. Yaşadığımız tabloda bu görüntü var. Körfez’in sularının sığ olduğu alanlarda yüzeyde buna benzer renk değişikliğini gördük. Olay olduktan sonra hemen incelemeye başladık. Çalışmalar İZSU bu konuda görüş bildirecek olan tüm bilim insanları onların da değerlendirmelerini alarak yürümeye devam ediyor. Bizler bu yaşadığımız çevre felaketi ile birlikte bunlar sonra tüm gerçekliğiyle bir sorunla yüzleşmemiz gerek. Körfez’imiz ağır bir kirlik yükü altında. Burada 1965 yılından eri Körfez’in kirlenmekte olduğunu sizlere söylemek isterim. Derelerle Körfez’e Gediz Nehri ile birlikte evsel, tarımsal atıklar taşınıyor. Evsel atıkların bir kısmı da kaçak ya da sistemin aşırı yüklenmesi sonrasında Körfez’e olan deşarjlar Körfez’i kirletti. Bayraklı sahilinde metrelerce dipte çamur birikimi olduğunu, bir kısmının dolgu yaparak çözülmeye çalışıldığını hatırlamak gerek” ifadeleriyle başladı.
“ÇOK UZUN YILLARDIR ATIK ATILIYOR”
Tugay’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle: Çok uzun yıllardır Körfez’e hepimiz aslında İzmir’in tüm yaşayanalar sanayi kuruluşları atık atıyor. Maalesef işin son noktasına gelinmiş gibi geliyor. Bununla yüzleşmemiz gerektiğini çözüm için ortak bir çaba içerisinde olmak gerek. Bugünlerde renk değişikliği arkasından balık ölümlerinden sorumlu olan genel olarak plankton denen organizmanın çoğalması ile ortaya çıktığını düşünüyoruz. Geçen yol yine bir alg patlaması gerçekleşmiş bu sene ikincisini yaşıyoruz. Bu türler başka enteresan şeyler var. Normalde bizim denizlerimizin türleri değil. Muhtemelen gemilerle taşınma sonrasında iklim değişikliğinden yararlanarak çoğalıyorlar Körfezimizde baskın bir tür haline geliyor. Büyükşehir 2000 yılından beri Körfez’i yoğun şekilde inceliyor. Şu anda TÜBİTAK Körfez’in suyunu takip ediyor. 68 farklı noktadan 3 ayda bir Marmara Gemisi ölçüm için su örneği alıyor. Bunları raporlandırıyor.
“SÖZLERİM SİYASİ ZEMİNE ÇEKİLMESİN”
Bu sorunu ben her türlü siyasetin üzerinde görüyorum. İzmir’in belediye başkanı olarak İzmir’i çok seve çok üzüldüğüm bu çevre felaketinden sonra ne yapmam gerektiğini düşündüğümde siyasi kimliklerimden sıyrılmama gerektiğini düşünüyorum. Aynı tavrı öncelikle İzmir’deki bu konu ile ilgili olan tüm kişi ve kurumlardan da bekliyorum. Sözlerim bir siyasi zemine çekilmesin.
“KİRLİLİK SON 10 SENEDE ARTTI”
Körfez’de kirliğin son 10 yılda arttığın görüyoruz. Kirliliğe nelerin neden olduğunu hatırlamak lazım. Arıtma sistemimiz var. Sonuçta İZSU’nun Sasalı ve Narlıdere’deki arıtma tesisi her ikisi de bakanlık tarafından kontrol edilen bizim elimizdeki bilgilere göre bu tesislerden şu anda kaynaklanan bir anormallik yok. Ağırlıklı olarak yağmurlarla birlikte sisteme yükleme oluyor. Ancak doğru düzgün yağmurda yağmadı. Arıtmanın üzerinde ağır bir yük oluşmadı. Genel kapsamda arıtma ilgili bazı sorunlar yaşandığını biliyoruz. İkinci ağır sorun dereler. Derelerden gelen kirlilik hali. Yılın tüm aylarında dereler yoluyla evsel ve endüstriyel atıkların Körfez’de aktığını biliyoruz. Körfez’de bir liman ve tersane var. Liman ve Tersane de Körfez’i kirleten yapılar arasında. Bunlar özel tesisler. Ancak limana gelen yük gemileri Körfez’de ağır kirlenmeye yol açtığını görüyoruz. Sistemde bir eksiklik var uzak ülkelerden bizlere İzmir’e gelen yük gemilerini düşünün. Bu gemiler kalkmadan önce bulundukları limandan geminin tabanına su alıyorlar. Bu su tonlarca daha sonra bu suyu Körfez’e geldiklerinde boşaltıyorlar. Mikro alg türünün bu gemiler ile taşındığını düşünüyoruz. Bilim insanlarının söylediği şeyler bu. Normalde bu tür başka limanlardan alınan atık suların geldiği limanda boşaltılmaması için bir arıtma tesisin olması geminin orada deşarjını yapması sonra Körfez’e gelmesi lazım bu zorunluluk ama bizim böyle bir tesisimiz yok. Bunun sorumluluğu tamamen Liman İşletmesi’ne ait.
KÖRFEZ’DEN SORUMLU 3 BAKANLIĞI SAYDI!
2000’de yapılan kanunlarla denizler ve iç sularda yaptırım sıralamasında birinci derecede sorumlu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı. İkinci sırada Tarım ve Orman Bakanlığı. Üçüncü derece Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı… Gerçekten belediyelere diğer kurumlara bir icraat yetkisi verilmiş değildir. Ben bunları bahane olarak söylemiyorum ama mevcut mevzuatın yönetmeliğin bu olduğunu herkesin bilmesi lazım. Büyükşehir konusunda icracı olamıyor aslında. Biz acil durum ilanıyla bütün ekiplerle bu soruna müdahale etmiş olsak da aslında gerçekte yetkileri yok. İç Körfez’de milyonlarca ton çamur birikmiş durumda. Bu çamuru almak istesek 50 bin metreküpe kadar temizlik yapma yetkimiz var. Su akımını geliştirecek yapma yetkisi de bakanlığa ait.
“BİR DİĞER KİRLİLİK KAYNAĞI GEDİZ NEHRİ”
Gediz Nehir geçen senelerde çok konu oldu. Bir diğer kirlilik kaynağı da Gediz Nehri. Dönemsel olarak da atıkları Körfez’in ağzına boşaltıyor. Biz bu kirliliğe müdahale için sudaki oksijenin azaldığını saptadığımız için sudaki oksijeni artırmak için arkadaşlarımız suyu havalandırma yönünde çalışmalar yaptılar. Ölü balıkları toplayarak kirliliklerin önüne geçmeye çalıştık.
“5. FAZI DA YAPMAK ZORUNDAYIZ”
Kasım ayında çıkacağımız ihale ile 3 tane ayrı bölgede bir yağmur suyu ve kirli ayrıştırma kanal altyapı çalışmasını yapacağız. Hazırlıklarımı neredeyse tamam. Çınarlı’da birinci bölge, Umurbey’de ikinci, Poligon’da 3. bölge olmak üzere toplam 4 milyar 200 milyon TL’lik proje için hazırdık bu olay vesilesi ile bu tür bir çalışmayı belirtmek istedim. 4. faz ile ilgili olarak üzülerek söylemek isterim. 2002’de alındığında planlandığı şekilde gitse 2007 yılında 4. Fazın yapılması gerekiyordu. Yapımı devam ediyor. İzmir’de yapmak zorunda hissettiğimiz birkaç işten biri de bu. Nisan ayında bitecek şekilde bizim dönemimizde hızlandığını söylemek isterim. Yağmur suyu ayrıştırma ile ilgili uygulama aşamasına çok yakın. Bu yatırım için kredi görüşmeleri tamamlanmış Fransız Kalkınma Bankası’ndan kredi anlaşması yapılmış. Diğer 3 proje için Dünya Bankası’ndan anlaşmalar yapılmış ancak bunlar için Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan onay beklenmekte. Bugünkü değerlerle baktığınız zaman şunu görüyoruz bizim 5. faza da ihtiyacımız var. 4. faz yetmeyecek. 5 fazı da yapmak zorundayız. Talimat verdim arkadaşlar proje çalışmasına başladılar. EN hızlı şekilde yapımını sağlayacağız.
BAKANLIĞA SORUMLULUK ALMA ÇAĞRISI!
Geçen yıllarda çok konuşuldu. Sirkülasyon ve navigasyon kanalı. Geçen 5 yılda bir çalışma olmadı. İç ve orta körfeze gelen bir damla suyun bütün Körfez’i akıntıyla gezmesinin aylar sürdüğünü herkesin bilmesi lazım. İçe ve orta Körfez akımın çok zayıf olduğu yerler. O yüzden kendini temizleyemiyor. Bir sirkülasyon ve navigasyon kanalına ihtiyacımız olduğu bizce kesin. 2 kanalın yapım çok yüksek maliyetli ve teknik olarak da zor işler. Büyükşehir olarak alabildiğimiz kadar sorumluluğu almaya hazırız. Bakanlığımızın sorumluluk almasını bekliyoruz. İş birliğine hazır olduğumuzu söylemek isterim. Bununla ilgili bir hazırlık yapmıştım ancak bu yaşadığımız krizden sonra sadece benim ve arkadaşlarımızın konuyu bilmesinin ve plan yapmasının yeterli olmadığını anlamış oldum. Bu olay bununla yüzleşmemize neden oldu. İyi niyetli çabalarımız soruna çözmeye yeterli olmayacak. 3 bakanlığın üzerine düşeni yapmasını beklediğimizi söylemek isterim. Bakanlık Körfez’de bir dip temizlik yapmalı.
“NÜFUSU KALDIRACAK ALTYAPI YOK!”
2002 yılında kanalizasyon altyapısı yapılırken nüfusumuzu kimse hesaplayamamıştı. 4 buçuk milyon nüfusun 3 milyonu Körfez’in çevresinde yaşıyor. Şehrimizin bazı bölgelerinde çok yoğun yapılaşmasın devam ettiğini biliyorsunuz. Bunu kaldıracak altyapının olmadığını görmek zorundayız. Metropol alana yük bu kadar devam ederse bu sorunlar daha artarak devam edecek.
BİLİM KURULU KURULUYOR
Körfez ile ilgili durumu en detaylı yönleri ile tüm verileri takip etmek için bir Bilim Kurulu oluşturacağız. Tüm değerleri İZSU’nun sayfasından yayınlayacağız.
“HATA YAPAN KİŞİ VE KURUMLARI AFİŞE EDECEĞİZ”
Devletin kurumları ile görüşmeye işbirliği yapmaya hazırız. Aynı tutumu onlardan da bekliyoruz. Büyükşehir kaynaklarının önemli bir kısmını altyapı ve Körfez için kullanacak. Sizler de biliyorsunuz; Belediyeler, başkanlar yerin altına mı üstüne m, yatırım yapsın... Ben burada kişisel bir tercih yapma lüksüne sahip olduğumu düşünmüyorum. Hiçbir siyasi hesap içinde olmadan ayırabildiğimiz tüm kaynakları ayıracağız. Hata yapan kişi ve kurumları afişe edeceğiz. Kesin bir irade ortaya koyacağız. Ufacıkta olsa bir kirli suyun Körfez’e atılmasını vatandaşlarımızın durdurmasını bekliyoruz.
“BEN SİZE KÖRFEZ’DE YÜZMEYİ VADEDEMEM AMA...”
Basından zaman zaman bizlere yönelik suçlamaları bakıyorum bunlara cevap vermedim. Geleceği dair çağrımın kimseyi suçlayarak yapılmadığını iş birliği çağrısı olduğunu dikkatinize sunmak istiyorum. Umuyorum 5 yılın sonunda bugünden çok daha iyi olacak. Ben sizlere Körfez’de yüzmeyi vadedemem ama bugüne oranla daha temiz Körfez’i bırakacağımız vadedebilirim.
“İÇ KÖRFEZ’DE BALIK TUTULMASI DOĞRU DEĞİL”
Yapılan oksijen ölçümlerinde oksijenin tamamen tükendiği saptadı arkadaşlarımız. O nedenle balık ölümlerinin bundan kaynaklandığı kanaati güçlü. Alglerin ve planktonların bazıları toksin salgılayabiliyor. Bunlarda da balık ölümlerine katkı sağlamış olabilir. O nedenle Körfez’de balık tutulmasını doğru bulmuyorum. İç Körfez’de balık tutulması doğru değil. Bugüne kadar tolerans gösterildi. Bundan sonra bununla ilgili de önlem alınması gerektiğini düşünüyorum. Kirliliği gidermezsek bunları da yaşayabiliriz. İç Körfez’den tutulan balıkların yenmemesi gerekiyor.
“BAKANLARLA GÖRÜŞMEK İSTEDİĞİMİ İLETTİM”
Bakanlarla görüşmek istediğimi ilgili kurumlara bildirdim. Cevap bekliyorum. Bugünlerde olayın politik zeminden çözüm zeminine taşınmasını beklediğim için bu sözleri dile getirmeyi ondan sonra da iş birliğine hazırız diye mesajımı iletmeyi düşünüyorum. Ben elimi uzatacağım umarım boşta kalmayacak.
“KÖRFEZ KENDİ KENDİNİ TEMİZLER” TEZİ DOĞRU MU?
Bu düşünce kirliliğin artması ile sonuçlandı. Körfez kirleniyor, temizlenmiyor. Bu kirlenmeyi ile ilgili unsurları durdurmamız lazım. Diğer taraftan Körfez’in sirkülasyon ve navigasyon kanalı olmadan temizlenmeyeceğine ben ikna oldum.
KEMALPAŞA YANGINI DETAYI!
Orman yangınlarından sonra eleştirilerim oldu onların arkasındayım. Dün Kemalpaşa’da bir yangın çıktı. Tehlikeli bir yangın sanayi tesisine komşu idi. İtfaiyemiz dakikalar içinde oraya gitti aynı duyarlılığı Orman Bölge Müdürlüğü’nden de gördük. Bunları konuşmamız böyle olumlu sonuçlar doğurdu.