MENÜ
İzmir
Gerçek İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Gündem yine İnciraltı: TMMOB'dan planlara dava, hak sahiplerinden tepki!
Güncel
18 Eylül 2023 Pazartesi 13:35

Gündem yine İnciraltı: TMMOB'dan planlara dava, hak sahiplerinden tepki!

TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, Bakanlık tarafından onaylanan İnciraltı imar planlarını yargıya taşıdığını açıkladı. Açıklamayı salondan takip eden ve bölgedeki hak sahiplerinden oluşan İnciraltı Gelişim Derneği de “TMMOB halksa biz kimiz?” diye sordu.
GERÇEKİZMİR - İzmir'deki yaklaşık yarım asırdır beklenen planlarına geride kalan Mayıs ayında kavuşan İnciraltı kent gündemindeki yerini koruyor. 

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın onayladığı planlara karşı Büyükşehir'in ve Narlıdere ile Balçova belediyelerinin itirazlarının ardından bir hamle de Türkiye Mühendis Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İzmir Şubesi'nden geldi. 

TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, İnciraltı imar planları hakkında basın açıklaması düzenledi. İzmir Mimarlık Merkezi’nde gerçekleşen ve onaylanan planların teknik açıdan eleştirildiği basın açıklamasını, planları olumlu bulan hak sahipleri de katıldı. İnciraltı Gelişim Derneği Başkanı Tayfun Karabulut ve dernek üyeleri basın açıklamasını salondan takip etti.

Bölgenin bir tarım alanı olduğunu vurgulayan TMMOB İl Koordinasyon Kurulu, söz konusu planları yargıya taşıdığını duyururken, herkesi davaya müdahil olmaya davet etti. TMMOB’un ardından bir açıklama da İnciraltı Gelişim Derneği tarafından yapıldı. TMMOB’un açıklamalarına tepki gösteren Dernek Başkanı Tayfun Karabulut, “TMMOB halksa biz kimiz? Biz kanundan dışarı çıkmayız ama hakkımızın yenmemesi için nerede mücadele varsa çekinmeyeceğiz. Lütfen kimse bizi İzmir’e düşman göstermeye çalışmasın” mesajını verdi.



DOĞAL BİR DEĞERDİR
Basın açıklamasını okuyan TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sözcüsü Aykut Akdemir, “İnciraltı, İzmir ölçeğinde değişken süreçleri ile son 40 yıla damgasını vurarak önemli bir mücadele alanına dönüşmüş doğal bir değerdir. Değişen otoritelerin İnciraltı’nı ranta kurban etme konusunda gösterdikleri kararlılık, TMMOB olarak İnciraltı’nı zenginleşme aracı haline getirmeme mücadelesi olarak karşılığını her dönem bulmuştur. Bilindiği üzere 14 Mayıs seçimlerinin hemen 3 gün öncesinde İnciraltı’na ilişkin imar planları askıya çıkarılmıştır. Basında odaların itiraz etmediği ve buna onay verip vermediği tartışılmış, ancak tartışılan konular arasında askıya çıkan planların bir itiraz metniyle düzeltilebilecek bir idari işlem olup olmadığı yer almamıştır. Daha öncesinde bu alana ilişkin alınmış ve kesinleşmiş mahkeme kararları yokmuş gibi tartışılan İnciraltı planı süreçleri, bu alanı bugünkü tartışmalara getiren uzun hikayesini görmezden gelmekten öteye gidemeyecektir.  Aslında İnciraltı, bu kentin geçmişteki üst ölçekli planlarında, tarımsal niteliğinin korunması ve buna ek olarak geliştirilmesi gereken bir alan olarak öngörülmüş ve gelişme baskısından korunması istenmiştir. Ancak ülkemizde birçok alanda olduğu gibi mekânsal politikalarda da bir dönüm noktasını oluşturan 80’li yıllarla birlikte, kentsel rantlara endekslenen ekonomik beklentiler kent politikalarını şekillendirmiştir. 1989 yılında ilk kez Turizm Merkezi sınırı belirlenerek yetki Turizm Bakanlığına verilmiş ve bu sınır süreç içerisinde adım adım genişletilmiştir. Bu süreçle paralel olarak bölgede parçacıl planlar yapılmaya başlanmış ve İnciraltı sürece yayılmış şekilde yapılaşmaya konu edilmeye çalışılmıştır. Tüm bu süreç İnciraltı'ndaki “imar beklentisi”ni doğurmuş ve bu beklenti zamanla sistematik olarak büyütülmüştür” dedi.

İMAR PLANLARI YARGIYA TAŞINDI
Söz konusu planları yargıya taşıdıklarını belirten Akdemir, “İzmir’in EXPO adaylık sürecinde ise bu imar beklentisini karşılamak üzere projeler üretilmiş ve bölgeye yönelik imar planları yapılmıştır. Ancak takip eden süreçte, bölgenin tarım dışı amaçla kullanılmasına yönelik İl Toprak Koruma Kurulu Kararı ve İmar Planları idari yargı denetimine tabi tutulmuş, iptal edilmiş ve hukuki anlamda İnciraltı’nın yapılaşmaya açılması defteri kapanmıştır. Bu kararlar sonrasında ise bölgeyi tehdit eden Körfez Geçiş Projesi ile İzmirlinin karşısına çıkıp bölgedeki planlarını başka kanaldan yürütme gayretleri sürmüştür. Körfez Geçiş Projesi’ne karşı İzmirlilerin verdiği örgütlü mücadele de kısa denilebilecek bir sürede karşılık bulmuş mahkeme kararıyla bu proje de iptal edilmiştir. Bu mahkeme kararlarının 40 yıldır İnciraltı rantının peşinde olanların iştahını kesmeye hiçbir zaman yetememiş olması sonucu 14 Mayıs'tan tam 3 gün önce seçimi de bir fırsata çevirerek Körfez Geçiş Projesinin bağlantı yollarını içeren bir imar planını onaylayıp askıya çıkarmışlardır. Her ne kadar alelacele seçime yetiştirme kaygısıyla yapılan planlarda bir sürü teknik problem olsa da bahsettiğimiz süreç İnciraltı’nda teknik olarak tartışılacak bir konu ölçeğinde düşünülemez. Gerek merkezi gerek yerel idarelerin işi gayrimenkul alanları oluşturmak ve geliştirmek değildir. Hele ki kentin İnciraltı gibi önemli bir karbon yutak alanı olması özelliğinin kent genelinde sağladığı faydalar düşünüldüğünde tablo daha net ortaya çıkmaktadır. İklimsel değişimler ile artacak taşkınlar ve taban suyu yükselmelerinin kritik bir noktaya varacağı öngörülen bu günlerde, önemli bir tampon ağı oluşturan Çakalburnu Lagünü, göçmen kuşlarıyla, endemik bitki türleriyle, nadir rastlanan özel ekosistemi ile, yarattığı biyoçeşitlilik rezervi ile, tarım alanlarıyla bugüne kadar taşıyabildiğimiz koruyabildiğimiz değerleri ile rant odaklı yaklaşılmasına hiçbir şekilde kurban edilemez. İdarenin asıl görevi işi sürekli planları, plan kararlarını rant odaklı müdahalelerle delik deşik hale getirmek yerine kentin planlarına sadık kalmak ve kentin planlı gelişmesini sürdürmektir. 14 Mayıs seçimleri öncesinde onaylanan imar planlarının kamu yararıyla, şehircilik ilkeleriyle, hukuka uygunlukla hiçbir ilgisi yoktur. Bu kapsamda TMMOB olarak söz konusu imar planlarına dava açmış bulunuyor ve tüm İzmirlileri İzmir 8. İdare Mahkemesi 2023/26 E. no'lu dosyada görülen davada TMMOB yanında müdahil olmaya çağırıyoruz” diye konuştu.

İNCİRALTI’NA SAHİP ÇIKALIM
Yurttaşları davaya müdahil olmaya çağıran Akdemir, “Tüm halkımızı bu davaya müdahil olmaya ve İnciraltı’na sahip çıkmaya çağırıyoruz. Oradaki rantın mimari konusunda hesap yapmak görevimiz değil. Görevimiz tarım alanlarını koruyup geliştirmek. Öncelik alanın korunmasıdır. Büyükşehir belediyesi bu sürece bizden önce dava açtı. Başka bir tarım mümkün deniyorsa eğer kentin tarım alanlarının korunması gerekir zaten. Bizim talebimiz açık ve net. O bölgenin tarım alanı vasfını yitirdiğine dair bir belge yoktur. Yapılan plan değişikliği her tarafı imara açıyor. Büyükşehir davasına sahip çıkmalı” dedi.

ORASI BİR ÜRETİM ALANI
Açıklamada söz alan Ziraat Yüksek Mühendisi Ferdan Çiftçi, “Burası bir tarım alanı biz şu anda en fazla gıda fiyatlarından şikayetçiyiz. Ekolojik yıkımla mücadele ediyoruz. Burası çok değerli bir alan. Orası bir üretim alanıdır. Orayı bir okul, hastane yapmak arasında da fark yoktur. Önemli olan tarım niteliğinin korunmasıdır. Bunu koruduğumuz süreçte biz gelecek kuşaklara güzel bir dünya bırakabiliriz” ifadelerini kullandı.



BİZİ YOK SAYAMAZSINIZ!
TMMOB’un ardından bir açıklama da İnciraltı Gelişim Derneği tarafından yapıldı.

Konuşmasında TMMOB’a tepki gösteren Dernek Başkanı Tayfun Karabulut, “İnciraltı 100 yıldır sahipli olan bir yer. Bizi yok sayamazsınız. Bu İzmir’in has evladıyız. Biz TMMOB’a kırgınız ve kızgınız. Toprak sahiplerini kimsesiz bıraktı. İnciraltı’na sahip çıkmaya çalışan bizdik. Dağdan gelen suyu bulamıyoruz biz. Narlıdere Metrosu ile yere beton basıldı. Dağdaki suya ulaşamıyoruz biz. İnciraltı’nda bugün okaliptüs bile kuruyor. Bizim vatandaş olarak suçumuz ne? Dedemizin mirasına sahip çıktık, yerel iktidar merak etmeyin dedi. Bir Allah’ın kulu yanımıza gelmedi. İnciraltı’nın sahibi, mülkiyeti var. TMMOB halksa biz kimiz? Biz niye küçük çıkar grupları oluyoruz. Başkan Soyer, plan sizin için yapılacak demişti. Küçük grupların menfaatine bir plan yapıldı ne demek? Biz artık her yerde olacağız, bilinsin isteriz. Biz kanundan dışarı çıkmayız ama hakkımızın yenmemesi için nerede mücadele varsa çekinmeyeceğiz. Lütfen kimse bizi İzmir’e düşman göstermeye çalışmasın” şeklinde konuştu. 
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gerçek İzmir