GERÇEKİZMİR - İzmir Ekonomik Kalkınma ve Koordinasyon Kurulu’nun (İEKKK) ve ESİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Sıtkı Şükürer’in İzgazete'den Gazeteci Gönül Soyoğul'a verdiği röportajda İzmir'e mübadele ile gelenler hakkında yaptığı çıkışın yankıları sürüyor.
Şükürer'in "Bu kentin mübadeleyle gelen insanları, daha sonra İç Anadolu'dan gelen insanları, daha sonra Doğu ve Güneydoğu'dan gelen insanları, daha sonra başka yerlerden gelen insanlar... Her gelen, her gelen bir daha istisna. En büyük ihanet mübadeleyle gelenlerdir. Bu kente sürekli mütemadiyen ihanet ediyorlar. Dünyanın en büyük lağım çukurunu ben yaratmadım. Bu kentin sonradan gelen bu insanları yarattı. Dünyanın en güzel tarihsel dokusunu yok edip de Çin Seddi gibi Laz müteahhiti kalitesiyle sekiz katlı Çin setlerini bir başkası yapmadı, İzmirli yaptı." sözlerine AK Parti, CHP ve İYİ Parti cephesinden sert tepkiler geldi.
AK Parti İl Başkanı Kerem Ali Sürekli ve AK Parti İzmir Milletvekili Atilla Kaya'nın yanı sıra CHP İl Başkanı Deniz Yücel, İzmir Milletvekilleri Kamil Okyay Sındır ve Kani Beko, MHP İl Başkanı Veysel Şahin ve İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray da Şükürer'e sert mesajlarla tepki gösterdi.
İŞTE O MESAJLAR:
AK PARTİ İL BAŞKANI KEREM ALİ SÜREKLİ: CHP'li Soyer'in, İzmir'in ekonomi ve kalkınmasını emanet ettiği akıl hocası Sıtkı Şükürer, aşağılayıcı yaklaşımı ve diliyle Karşıyaka'lı hemşerilerimizden başlamış, Balkan Göçmenleri’nden devam ederek ağır hakaretler savurmuştur. Bu, eleştiri değil; külliyen horlamaktır! İzmir'i İzmir yapan; şehrin aydınlık yüzü mübadilleri, Karşıyakalı'ları ve dâhi Anadolu'nun dört yanından gelmiş insanımızı bu şehrin ‘zararlısı’ ilan eden bu seçkinci zata söylenebilecek çok şey var! Ancak; en doğru ve en hakettiği karşılığı İzmirli’ler verecektir. Soyer ‘in danıştığı akıl buysa; demokrasi anlayışı, İzmir sevgisi de tartışma götürmeyecek biçimde yerlerde demektir. Şahsın İzmirli’leri aşağılayan sözlerini şiddetle kınıyor; mensubu olduğu kurumlar ve CHP’li Büyükşehir Belediyesi’nce derhal değerlendirilmesini bekliyoruz.
AK PARTİ İZMİR MİLLETVEKİLİ ATİLLA KAYA: CHP'li Soyer'in akıl hocası, İEKKK Başkanı Sıtkı Şükürer;özellikle mübadelede gelen göçmen hemşerilerimizin aileleri olmak üzere tüm İzmirlilere ağır hakaretlerde bulunmuş. İzmir'in seçilmiş milletvekili olarak, bu sözleri aristokrat özentili bu şahsa misli ile iade ediyorum! Bu şahsın, "lordlar meclisi" olarak tanımladığı İEKKK'nın üyeleri gereğini yapmalıdır. İzmir, seçkincilere ve vesayet heveslilerine asla geçit vermemiştir, vermeyecektir. Bu örnekle,CHP'li Soyer'in İzmir'e ve demokrasiye bakışı bir kez daha ortaya çıkmıştır. Yazıklar olsun!
CHP İL BAŞKANI DENİZ YÜCEL: Mübadele yıllarında anavatanlarına dönmeye zorlanan insanlarımız, Kök saldıkları topraklarda, Türk ve Müslüman oldukları için tarifsiz acılar çekmiş, o acılara rağmen kurtuluş mücadelesinden geri adım atmamış, tüm yaşadıkları acı dolu zorlu yıllara ve yolculuklara rağmen, bu topraklara asla ihanet içinde olmamıştır. Onlar her zaman, Cumhuriyet, Atatürk ve Ay yıldızlı bayraktan yana olmuştur. O zorlu mübadele yıllarının cesur insanları ve onların onurlu mirasını bugünlere taşıyan torunları, bizlerin gururu ve mücadelemizin öncüsüdür. Ayrıca İzmir, Anadolu’nun neresinden gelirse gelsin tüm insanlarımıza kucak açmış, hoşgörüsü ile kültürlerin harmanlandığı, kardeşçe ve huzur içinde yaşanılan bir yuva olmuştur. Bu kardeşliğimize zarar verecek hiçbir sözü ve eylemi kabul etmemiz mümkün değildir.
CHP İZMİR MİLLETVEKİLİ KAMİL OKYAY SINDIR: Haddinizi bilin Sn.Şükürer! Geçmişe dair işlenen kent suçlarını ırkçı, yöresel kimlikler üzerinden tariflemeniz asla kabul edilemez, şiddetle kınıyorum. Bu kente nereden, hangi nedenle ve nasıl gelirse gelsin bütün hemşerilerimiz tertemiz geçmişleri ve kimlikleriyle onurumuzdur! İzmir kenti, dünüyle, bugünüyle ve geleceğiyle, Balkanlar’dan ve Anadolu’nun her yöresinden çoğunlukla acı ve gözyaşı ile çoğunlukla zorunluluktan veya çağdaş bir yaşam için geldikleri bu kentin asli unsurlarıdır. Ve çağdaş demokratik İzmir kent kültürünün mayası ve hamurudurlar!
CHP İZMİR MİLLETVEKİLİ KANİ BEKO: Bu kadim kentte birlikte, kardeşce yaşamanın en önemli bileşenlerindeniz. İzmir kültürel çok çeşitliliği ve bir arada barış ve huzur içinde yaşamanın simge kentlerinden biri olarak Türkiye'ye örnek bir kent. Binlerce yıllık bir demokrasi kültürüne sahip olan bu kadim kentte etnik kimlik, din, dil ayrımı gözetmeksizin hep beraber, kardeşçe yaşamanın en önemli bileşenlerinden biri de Balkan göçmenleri. Bizler Balkan göçmenlerinin de hemşehrisi olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ilke ve devrimlerinin izinden giderek hep birlikte ve beraber çalıştık, çalışacağız. Hep birlikte güzel bir aileyiz... Balkanlar'dan ülkesine hainlik yapan bir kişi çıkmaz. Balkanlardan söz edilince, çıksa çıksa ülkesini seven, hizmet eden Spartaküs, Büyük İskender, Şeyh Bedrettin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Hasan Tahsin, Yahya Kemal Beyatlı, Nazım Hikmet ve Mehmet Akif Ersoy gibi bu topraklarda yetişmiş önemli değerler çıkar. Ben Balkanlı bir ailenin çocuğuyum. Balkanlar'da doğdum. Bizlerin yüreğinde insan sevgisi var. Bizlerin yüreğinde memleket sevgisi, Cumhuriyet, Mustafa Kemal sevgisi var. Cumhuriyet'i kuran ve kurtaranlar arasında başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve o Balkanlar'da doğan silah arkadaşları vardı. Eğer siz bizim köklerimizi merak ediyorsanız, İstiklal Marşımızı yazan Mehmet Akif Ersoy'da bizi görebilirsiniz. Nazım Hikmet'in dizelerinde bizi görebilirsiniz. Biz Yahya Kemal Beyatlı'nın şiirleriyle büyüdük. Biz Necati Cumali'nin çocuklarıyız. Balkan göçmenlerinin onurlu geçmişi, aydınlık bir geleceği var.”
MHP İL BAŞKANI VEYSEL ŞAHİN: Belirli aralıklarla şehir gündemimize “etnikçi ve ayrılıkçı görüşleriyle” oturmaya çalışan bu zevat son yaptığı çıkışla ne olduğunu bir kez daha ortaya koymuş, temeli milli birlik ve bütünlük olan Türkiye Cumhuriyeti’ne saldırma cüretini göstermiştir. Atamız Mustafa Kemal Atatürk mübadiller için; “Muhacirler, kaybedilmiş toprakların aziz hatıralarıdır.” Derken bu zevatın böyle yaralayıcı, böylesine parçalayıcı söz söylemesi tiniyetini ve zihniyetini ortaya koymaktadır. İnsan sevgisi taşıyan, insana değer veren hiç kimse böyle bir söz söyleyemez! Bu sözleri sarf eden birinin nazarımızda PKK bölücülüğünden farkı yoktur! Biz de kendisine Atatürk nereliydi diye sorarız ve Türk milletinin doğulusu batılısı yoktur. Topraklarımız elimizden alınınca orada kalan kardeşlerimiz Atatürk’ ün kararı ile anavatanlarına dönmüşlerdir deriz. Fakat O ne kadar anlar.” Bu zevat hakkında savcılarımızı göreve davet ediyor, tüm iş dünyasını ve Atatürk sevdalılarını teline çağırıyorum.
İYİ PARTİ İZMİR MİLLETVEKİLİ AYTUN ÇIRAY: "İzmir’e en büyük ihanet mübadeleyle gelenlerdir. Bu kente mütemadiyen ihanet ediyorlar” diyen Sıtkı Şükürer'i şiddetle kınıyorum. Biz Selâniklileri ve Balkan göçmenlerini Suriyelilerle mukayese etmeye kalkanlara tüm nezaketimle "gafiller" demekle yetiniyorum.
ŞÜKÜRER'DEN AÇIKLAMA: ÖZÜR BORCUMUZ OLDUĞU ANLAŞILMAKTADIR
Öte yandan İzmir siyasetinin ardından gelen tepkiler sonrası Şükürer'den yazılı bir açıklama geldi. Şükürer açıklamasında, "Röportaj ortamında kolay sarf edilen kimi ifadelerin filtresiz olarak yansıtılması bazı haklı tepkilere neden olmuştur. Bu anlamıyla bir “özür” borcumuz olduğu anlaşılmaktadır. Özetle, sevgili hemşerilerimizi rencide etmek gibi bir niyetimiz yoktur, olması da asla düşünülemez" ifadelerine yer verdi.
İşte o açıklama:
Sayın Atilla Kaya Vekilimiz, bir röportajımla ilgili şahsıma dair bir değerlendirmede bulunmuştur. Sayın Vekil’e cevaben onun şahsında, kamuoyuna bir açıklama yapma gereği doğmuş gözüküyor. Röportaj esas itibariyle İzmir’imize mübadele sonrası ilk yerleşen kuşaklara yönelik, ki üç kuşak bir İzmirliyim, bir “özeleştiri” amacını taşımaktadır. Akdeniz’in incisi olan bir biblo kentin tarihsel ve çevre dokusuna maalesef büyük bir haksızlık yapıldı (yaptık). O güzelim binalar yerini 8 katlı, Çin seddini andıran apartmanlara dönüştü, körfez kirletildi… Bu anlamıyla bir “rant” getirisi oluşturdu. Bağlı olarak bazılarımız da bu imkândan yararlandılar ve üretimsiz bir hayatı tercih ettiler. Tenis kulübü bu anlamıyla sadece bir simgedir. Diğer konu; Karşıyakalılara yönelik sitemdir. Annesi Karşıyaka’da doğmuş, babası Gazi İlkokulundan mezun bir İzmirli olarak, çok zengin tarihsel kimliğe sahip bir ilçe, “neden kendini bir trafik plakası üzerinden ifade etmeyi yeterli görüyor...
"Lütfen biraz meraklı olun, mirasınızı keşfedin ve yararlanın”, mesajıdır, söylediklerim. Genel olarak, yeri geldiğinde Kent’e yapılan bu haksızlıkları eleştirirken, hala Kent yaşamına dair kurallara uygun davranmadığımızı, örneğin otobanda hız sınırı gibi, birçok hususta kendimizi muaf tutma eğiliminde olduğumuzu, ifade ederek, ilave bir gayret içinde oldum.
Belirtmem gerekir ki, uzun zamandır yazdığım yazılarda ve açıklamalarımda bahse konu meseleler ve benzerleri defalarca dile getirilmiştir. Röportaj ortamında kolay sarf edilen kimi ifadelerin filtresiz olarak yansıtılması bazı haklı tepkilere neden olmuştur. Bu anlamıyla bir “özür” borcumuz olduğu anlaşılmaktadır. Özetle, sevgili hemşerilerimizi rencide etmek gibi bir niyetimiz yoktur, olması da asla düşünülemez”
İsa Şenol 30 Ocak 2022 Pazar 00:15
|