CHP Milletvekili Gürsel Tekin, Fatih Altaylı'nın Teke Tek programında soruları yanıtladı. Tekin gündemde tartışmalara konu olan 'HDP'ye bakanlık verilebilir' sözleriyle ilgili soruya şu karşılığı verdi: "Ortada bir anayasada varsa, fiilen yürürlükte ise, milletvekili olarak ben de bu anayasa üstüne yemin etmişsem. Benim bakanlık verecek durumum yok, bakanlık dağıtan müessesenin başında değilim. Bana anayasal bir soru soruluyor. Nasıl ki AK Parti'yi kapatamazsınız demişsen... Demişim ki 'Bu 6'lı Masa'yı ilgilendiren mesele değil' dedim. 'Her parti bakanlığı hak eder' diyorum, 'HDP de dahil mi' diyorlar, 'Elbette' diyorum. Buna bu kadar anlam yüklemenin manasını çözebilmiş değilim". Tekin ayrıca seçimlerin Mayıs ayında yapılacağını tahmin ettiğini, 6'lı Masa'nın da Ocak ya da Şubat'ta Cumhurbaşkanı adayını açıklayabileceği değerlendirmesinde bulundu...
CHP Milletvekili Gürsel Tekin, Fatih Altaylı'nın Teke Tek programında soruları yanıtladı. Tekin, gündemde tartışmalara yol açan 'HDP'lilere bakanlık verilebilir' sözleriyle ilgili konuştu. Tekin ayrıca 6'lı Masa'nın Cumhurbaşkanı adayını Ocak ya da Şubat ayında açıklayabileceğini tahmin ettiğini söyleyerek seçimin Mayıs ayında yapılabileceğini belirtti.
Tekin'in konuşmalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
"MİLLETVEKİLİ OLARAK ANAYASA ÜSTÜNE YEMİN ETMİŞSEM"
15 ay önce sayın Dursun Çiçek, bir başka kanalda tartışma yapıyor. Ergenekon'da uzun süre cezaevinde yatmış. 'HDP'ye bakanlık verilebilir' demiş. 'Dursun Çiçek böyle diyor, ne diyorsunuz' dediler. 'Dursun Bey haklı dedim. Ortada bir anayasa var'. Aradan 15 ay geçti. Başka bir kanala yayına gittim. Şimdi merak ediyorum, Allah'ınızı severseniz, ortada bir anayasada varsa, fiilen yürürlükte ise, milletvekili olarak ben de bu anayasa üstüne yemin etmişsem. Bazıları 'ben yok sayıyorum' diyebilir. Ben 6'lı Masa'nın temsilcisi değilim, HDP'nin temsilcisi değilim. Telefonda bir tek HDP'li üst düzey yöneticisinin numarası yoktur. Telefonda binin üzerinde mesaj var, hepsinden destek geliyor. Edirne, Rize, Trabzon, Kayseri'den destek verirken bu sosyal medyada ne oluyor diye baktık. Üç grup tespit ettik. Üçü de birbirini hiç sevmeyen grup. Kim olursa olsun bunlar çok ayıp şeylerdir. Eleştiriye açık bir insanım. Benimle ilgili onlarca manşetler yapıldı. Tek bir tanesi doğruysa şu Taksim Meydanı'nda kendimi asarım. Cübbeli Ahmet yaşıyor. Cübbeli Ahmet'le bir sürmanşetteyiz. Ergenekon'un derin operasyonunu oluşturuyormuşuz. Rahmetli annem sabah arıyor beni... Gerçekten hayatımda Cübbeli ile tanışmış değilim.
"SEZGİN'İN UÇAĞINA BİNENLER BANA AKIL VERMEYE KALKTI"
Sayın İnan Kıraç'la benim 500 metrede bir arada olmuş değiliz. Yine manşetteyiz. Biz siyaset oyunu kuruyormuşuz. Bir başka gazetede sürmanşet, Alman istihbarat örgütü bana brifing veriyormuş. Gazetecilik tekniğe de uygun değil. Üç sarışın bu tarafta, üç sarışın bu tarafta. Onların gözü kapatılmış, benim gözüm açık. Ben öyle bir masada oturmuş değilim. Kaldı ki birçok masalarda oturabiliriz. Ben aleni yaşayan bir insanım. Bu FETÖ çetesi diyorlar ya. Daha yeni il başkanı olmuşum. İlk 20 günüm falan. Kiraya verdikleri yer deprem toplama alanı. 'Bu alanı kiraya veremezsiniz' diye yürütmeyi durdurma kararı aldık. Yürütmeyi durdurma kararı aldığım için 2008 yılında Ankara'da savcılıkta dosyam var. Rahmetli Kamer Genç'le telefonu dinlenen 2 CHP'liden biriyim. Dosyayı uyduranların tamamı cezaevinde yatıyor. Mesela Sezgin Baran Korkmaz. Bir gazetede gördüm ilk kez. Benim hemşehrim. Demeç vermiş, ben Kadıköy Belediye Başkanı Yardımcısı iken bana gelmiş, ben ona ayakkabı boyası almışım. Sezgin'in uçağına binenler, otelinde kalanlar bana akıl vemeye kalktılar. Sezgin Baran Korkmaz'ın hiçbir açılışına gitmedim. Uçağına binmedim. Bir çayını bile içmemişim. Ben CHP İstanbul İl Başkanı iken Türkiye'de aklınıza gelebilecek en deve dişi işadamları görüşmek istedi. Tamamına 'başımın üstüne' dedim ama 'bir yerde görüşebilirim CHP İstanbul İl Başkanlığı'nda' dedim.
"6'LI MASADA DEMOKRASİ AÇISINDAN BÜYÜK BEKLENTİ VAR"
Sayın genel başkanımızın en kritik döneminde yanında olmuşum. Sayın genel başkanımız, ben İstanbul il başkanıydım. Sayın Öymen'le karşı karşıya geldiler. Gittim tek başıma Kemal Bey'in yanında durdum. Doğru olan yerde tavır alırım. Şu anda HDP yasamada iktidar, kamuoyu bilsin. Yani CHP, MHP, İYİ Parti, AK Parti yasamada görevi, yetkisi, kırmızı arabaları, maaşı, komisyondaki şeyleri neyse onların da o kadar. İki ay önce Türkiye Cumhuriyeti adına komisyonda bütün siyasi partilerle gittik, HDP'li arkadaşlarımız da vardı. Kim ödedi? Devlet. 15 ay önce aynı cümleyi kullanmışım. 15 ay sonra ben de şaşırdım. Sorunun Gürsel Tekin'in o cümlesiyle ilgili olduğunu çok iyi biliyorum. Şu anda yürüyen bir süreç var. 6'lı Masa'da gerçekten Türk demokrasisi açısından büyük beklenti var. Açık söylüyorum; bu rejimin değişmesi için gereken ne varsa CHP ve Gürsel Tekin olarak elimizden ne gelse yapmaya hazırım. Bütün siyasi partileri kendilerine benzettiler. Televizyonda liderler konuşurdu. Sayın Perinçek, dönemin Başbakanın gözüne bakarak 'Sayın Başbakan katliam yapıyorsunuz' diyordu. Demokraside geldiğimiz duruma bakın. Sonuç itibariyle ben masa kurucusu değilim. Bakanlıkları Cumhurbaşkanı verir. Orada diyorum, ortada anayasa olduğu sürece bu anayasaya sadık kalacağım. Burada bütün Türkiye'ye özellikle Kayseri, Yozgat, Urfa, çokça bütün illere çokça destekleri oldu. Söz veriyorum hepsini tek tek ziyaret edeceğim. Partiye katılmak isteyen çok arkadaşımız var. İnşallah onların rozetini takmak bize nasip olacak.
"AK PARTİ'Yİ KISKANIYORDUM ESKİDEN PROJELER YAPIYORDU"
Bir önceki seçimlerde ben çok sahadaydım. 2019 seçimlerinde aklınıza gelebilecek en kara kampanyalar yapıldı. Millet buna itibar etmiyor. Kimse boşuna para harcamasın. Korsan şekilde yapıyorsunuz sonra gidiyor. Geçmiş dönemde gerçekten AK Parti'yi kıskanıyordum. Projeleri anlatıyordu. Şimdi onu bırakmışlar kara kampanya yapıyorlar. 'Esat'a mı Ekrem'e mi oy vereceksiniz' demişlerdi, 'Sisi'ye mi oy vereceksiniz' dediler, şimdi Sisi'nin ayağına gidiyorlar. Bu kara kampanyalara söylenecek bir durum yok. Çok aleni üç şey oluştu. Millet İttifakı oluştu, Cumhur İttifakı oluştu bir de sol ve HDP. Bazen düşünüyorum, acaba bu kampanya HDP'yi diri tutmak için mi yapılıyor? Bir siyasi partiyi sürekli tartıştırırsanız. Araştırmalara bakıyorsunuz sürekli oyları yükseliyor. Sürekli kanallarda, televizyonlarda kendisini ifade eden partiler maalesef yüzde 1'i geçmiyor. Dünyada çok ülkenin seçimlerini izledim. Türkiye'de çok seçim kampanyası yapmış insanım. Dünyanın en politik seçmeni Türk seçmenidir. 365 gün siyasetin konuşulduğu başka ülke bulamazsınız. Türkiye'nin böyle bir şansı var. Hangi kampanyayı yaparsanız yapın, sonuç itibariyle vatandaş ne yapacağını çok iyi biliyor.
"BAZI İŞ ADAMLARI PARALARINI YURT DIŞINA ÇIKARDILAR"
6'lı Masa çıtayı yüksek tuttu. Kamuoyunun büyük beklentisi var. Biz siyam ikizi değiliz. Tabii ki farklı düşüneceğiz. Benim İYİ Partili gibi, Gelecek Partili gibi düşünmem mümkün değil. Onların da benim gibi düşünmesi mümkün değil. Rejimi değiştirmek için 6'lı Masa'dan sağlıklı bir şey çıkacağını düşünüyorum. Zaman zaman böyle laflar olur. Benim lafım çok tartışmayı gerektirecek cümle değildi ama ama İYİ Partili arkadaşlarımızın CHP'ye dönük ağır ifadeleri oldu ama biz hiç sesimizi çıkarmadık. Bu rejimin değişimi konusunda ciddi özveride bulunulması lazım. CHP gerçekten çok büyük özveride bulundu. Sayın Erdoğan'ın yasağı, MHP'ye kurulan kumpas. Bizim seçmen itfaiye gibidir, nerede yangın varsa koşup kurtarır. Sonra İYİ Parti'nin durumu, Ekmeleddin Bey'in Cumhurbaşkanlığı adaylığı. Cumhurbaşkanı adayının kararını sağlıklı şekilde 6'lı Masa ve sayın genel başkanımız verecek. Rejim öyle bir durum yarattı ki, tartışma konusu bile olmadı. Merkez Bankası Başkanı televizyonda şunu kullanıyor; Türkiye'de bazı işadamları, bazılarına kredi verdiğimiz iş insanları 90 milyar doları dışarı götürdüler diyor. Buradaki iş adamları, sermayederler, parası olanlar, para kuş gibidir, güvenmediği hiçbir dala konmaz. Paralar gidiyorsa rejimden kaynaklıdır. Para güven ister. Bütün iktisatçıların teorisini altüst eden sistem çıkardılar. AK Parti'de iktisat konusunda çok önemli isimle uçakla yanyana gidiyoruz, 'ne olur' dedim. 'Mümkün değil' dedi, 'Bu eşyanın tabiatına aykırı' dedi. Hepimiz bilmiyoruz buradaki iş insanlarının paralarını nasıl götürdüğünü. Bırakın iş adamlarını; siyasetçiler paralarını götürdü yurt dışına.
"SOSYAL KONUT PROJESİ DOĞRU, GÜZEL VE GEÇ KALMIŞ PROJE"
1 yıl önce açıkladım. Türkiye kira haritası. Türkiye ortalaması 6 bin 500 lira kira. Devletin şu anda Emlak Konut ve TOKİ elinde. Çok rahat 1 milyon sosyal konut yapabilecek kapasitesi var. Bu doğru bir proje. CHP bunu niye yapmadınız demiyor? CHP diyor ki 'Hatta 500 bin yap ama bir güvence ver'. Emlak Bankası Ataşehir ve Bahçeşehir beş altı yerde konut yaptı. Çok da pahalı insanlar aldı. Ödeme zorluğu olduğu için bazı kişiler intihar etti. Net bir şey söyleyin, biz hesabını kitabını yaptık deyin. 80 metre kare sosyal konut çok rahatlıkla 250 bin 400 bin lira arasında ev yapabiliyorsunuz. Adam TOKİ konutuna girmiş mesela. Şu anda kur ne olmuş? Proje çok güzel, doğru proje. Geç kalmış bir proje. Bugüne kadar yapılması gerekiyordu. Şu anda yapı stoklarında eksiklik yok. 2020 yılında otalama İstanbul'u dolaştığınızda kiralık tabelaları görüyordunuz. Ne oldu da 1 yıl içerisinde yapı stoklarımız yıkıldı. Farkında olmadan göç mü aldık? Yabancılar 600-700 bin kullandığı konutlar var. 34 ülke şu anda İstanbul'da yerleşik hale gelmiş. Bazı mahallelerde 40 bin insan yaşıyor, 3 bin 200 Türk seçmeni var. Bu da şunu gösteriyor ki, oradaki insanların çoğu yabancı. Emniyet verilerine baktığımızda önümüzdeki günlerde gerçekten büyük sorun var. 34 ülkeye baktığımızda kendi ülkelerinde demokrasi olmadığı için baskıcı rejimlerden kaynaklı buralara gelmişler. Uluslararası kurumlarla rahatlıkla görüşebiliriz. AB ile yeni bir süreci başlatmamız lazım.
"MİLLETVEKİLİ İHALE ALIRSA MİLLETVEKİLLİĞİNİ BIRAKMALADIR"
İstisnasız 20 yıl yöneticilik yaptım, 30-35 yıl CHP'deyim. CHP'de farklı düşünceler olur. Kimse bizden itaat edilmiş parti beklemesin. Mustafa Kemal Atatürk'e itiraz edilmişse herkese itiraz edilebilir. Barış (Yarkadaş) benim kardeşim gibidir. Babası CHP'li olduğu için öldürüldü. Amcası sakat kaldı. Sıradan bir partili değil. Gazeteci şu anda. Gazetecilik refleksi siyasetten daha fazladır. Barış dayanaksız söylemez. Zaten arkadaşımız telefonla katılmış, aldığını itiraf etmiş. Biz 21. yüzyıldayız, İngiltere Başbakanı sadece pandemi koşullarına uymadığı için adamı rezil ettiler. Bin kere özür dilemesine, ceza ödemesine rağmen. Alman Cumhurbaşkanı niye istifa etti? 40 yıllık dostu 500 bin Euro borç alıyor. Mal beyanı verirken yazmamış. Bir gazete manşet yaptı, ertesi gün adam istifa etti, Alman yargısına hesap verdi. Milletvekili ihale alabilir ama milletvekilliğini bırakacak. İkisi bir arada olmaz. Sayın Davutolu bu cümleyi kullandığında siyasi ahlak yasasıyla ilgili. İlk imzayı ben gönderdim. Sayın Davutoğlu vermeyince kendim verdim. 2018 yılında belediye başkanı adayı iken dünyada ne oluyor? Belediyeler nasıl yönetiliyor? diye sordum, gittim. Şok oldum. Herşey beyana dayanıyor. İyi insan dönemi bitti, iyi sisteme kavuşmak zorundayız. Ben medya özgürlüğüne laf etmem. Kirli ve yolsuzluğa bulaşmış gazetecilere laf ederim.
"BİR ÜLKEDE YOLSUZLUK VARSA YOKSULLUKTAN KURTULAMAZSINIZ"
Umut Oran karınca incitmez, hepimizin bildiği kişi. 5-6 gazetede manşet. Umut Oran sayın Başbakanın kızına suikast yapacakmış. 'Kirli ve yolsuzluğa bulaşmış gazetelerden hesap sorulacak' dedim. Medya özgürlüğüyle ilgili değil ki bu. 5 gazete üstüne alınmış. Hiçbir gazetenin ismini söylememiştim. Ciddi ve toptan bir temizliğe ihtiyaç var. Bir ülkede yolsuzluk varsa o ülkede yoksulluktan kurtulamazsınız. Fakir fukaranın, yetimin hakkını herkesin savunması lazım. Kulakları çınlasın, Allah selamet versin, İstanbul İl Başkanıyım, Diyanet İşleri ile ilgili demecim var. Sayın Bardakoğlu'nun yardımcısı beni aradı, sordu. Bir cami yeri imardan çıkarıldı, rezidansa döndüğünü söyledimb. Sayın Bardakoğlu müfettiş gönderdi ama sistem değişmedi. Bütün bu kirliliği temiz ellerle yapmak mümkün.
"KADIKÖY'DE BAŞKAN YARDIMCISI OLDUM TİCARETİ BIRAKTIM"
İSKİ'de ne oldu? Sayın Sözen'i herkes eleştirebilir. Gerçekten yürekli adam. Dedi ki 'savcılığa başvuracaksınız, soruşturma yapacak'. İSKİ'yi en çok biz konuştuk. Kıyametler koptu partide. Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Bülent Ecevit bütün liderlerimize bakın. Şu anda hiç işim yok. İki oğlumun benzin istasyonu var, o da ortakla. Kiralık, mülkü bizim değil. Eskiden ticaret yapıyordum, milletvekilliğinden önce. Kadıköy Belediye Başkan Yardımcısı oldum ticareti bıraktım. Neyim varsa o zamana kadar, belediye başkan yardımcılığına kadar. Ondan sonra yok. Servet hevesimiz yok. Allah kimseyi haram paraya bulaştırmasın. Sosyal medyada tespit ettim, siyasetten zenginleşenler var. Onlara da selam çakıyorum. Bir kaç aya kadar kendilerini görecekler. Sadece ailemi, çocuklarımı değil yedi sülalemi araştırabilirler. Mal saklanabilecek bir şey değil ki. Benim dairelerimi nasıl saklayabilirim? 300 daireyi onun bunun üstüne yapmak mümkün mü? Kim buluyorsa onlara bağışlamaya hazırım.
"28 ŞUBAT'TA TAVIR ALINCA DEMOKRATSAM"
Benim bakanlık verecek durumum yok, bakanlık dağıtan müesssesenin başında değilim. Bana anayasal bir soru soruluyor. Nasıl ki AK Parti'yi kapatamazsınız demişsen, ben de demişim ki 'Bu 6'lı Masa'yı ilgilendiren mesele değil' dedim. 'Her parti bakanlığı hak eder' diyorum, 'HDP de dahil mi' diyorlar, 'Elbette' diyorum. Buna bu kadar anlam yüklemenin manasını çözebilmiş değilim. Ama sağolsunlar çok sevildiğimi de gördüm. Ben 28 Şubat'ta bu tavrı alınca demokratım, AK Parti'nin kapatılmaması için beyanı verince demokratım, sözkonusu Kürtlere gelince antidemokrat mı olacağız? Bu ülkenin kardeşlik hukukunu korumamız lazım. Yakın coğrafayamıza bakın. İnsanın içi parçalanıyor. Bu kardeşlik hukukunu kimse bozamayacak.
"BÜYÜK İHTİMALLE SEÇİM MAYIS'TA OLACAK"
Bana göre masada istisnasız yüzde 90 oranında aday oluşmuş gibi geliyor. Kişisel düşüncemi söylüyorum. Ama erken aday açıklaması çok büyük tuzak olur. Maalesef orantısız bir seçim dönemine giriyoruz. Devletin bütün olanaklarını kullanan bir taraf var. Kendi imkanlarını kullanabilecek Millet İttifakı var. Büyük ihtimalle seçim Mayıs'ta olacak. Aday açıklaması Ocak ya da Şubat'ta olacakmış gibi düşünüyorum. Bu siyasi partiler yasası çok sorunlu, sıkıntılı. Adeta bu seçimi alma yasasıdır. 6'lı Masa işini gücünü bırakıp hazırlık yapmak zorunda, kişisel fikrimi söylüyorum. 205 bin sandık için 800 bin ya da 1 milyon kişiyi konsolide edip güvence altında tutmak lazım. Daha önce yaşadığımız sıkıntıları yaşamamak için.