Büyükşehir Belediyesi tarafından “Yeniliğe Davet” sloganıyla tüm Türkiye’yi geleceği inşa etmeye çağıran İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nin ikinci günü “Vicdana Davet” temasıyla başladı. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde düzenlenen ve sunuculuğunu Melisa Sözen'in yaptığı oturumun ilk konuşmacısı Türkiye ekonomisi, gelecek on yıllarda dünya ekonomisi ve mikro çapta değişen ekonomi üzerine çalışmalar yürüten gazeteci-yazar ve iktisatçı Uğur Gürses oldu.
“İnsanlarımız çökmüş ve yozlaşmış sistemin altında kaldı”
Yakın tarihten örnekler veren Gürses, “Türkiye, cumhuriyetin ikinci yüzyılına, 2023’e girerken önemli bir kırılmaya tanık oldu. Ekonomik, toplumsal ve siyasal olarak sürdürülemez bir eşikteydik. Malum son çeyrek yüzyılda yaşadığımız kriz vardı. Devasa bir yıkım getiren depremle bu kırılma toplum nezdinde derin bir sorgulamayı da gündeme taşıdı. Yaşanan darbeler ve 2010’lu yıllarda da otokratik tek adam rejimine evrilen bir sürece tanık olundu. Kendi bahçesini bir türlü toparlayamayan bu yüzden de giderek zaten güdük olan demokratik değerleri ve hukuku kuruyan bir siyasal zemin ile tüm kaynaklarını tüketen bir ekonomik tablo ortaya çıktı. Kurum ve kuralları çökerten, altını boşaltan yozlaşmış bir yapı kaldı ortada tam yüzüncü yılda. Şubat başında karşılaştığımız yıkıcı depremde bu çökmüş ve yozlaşmış sistemin altında kaldı insanlarımız” diye konuştu.
“İkinci yüzyılda tesis edilmesi gereken en önemli unsurun yüzleşme olduğu çok açık”
Aynı döngüler içinde mesafe almanın olanaksız olduğunu vurgulayan Gürses, “Tanık olduğumuz kırılmalar ikinci yüzyılında cumhuriyetin ana payandalarının güçlendirilerek yenilenmesi gerçeğini ortaya çıkardı. Aklı selim toplumlar her kırılmadan kendisine ders çıkarır, nelerin yanlış yapıldığıyla yüzleşip yeni bir yapı kurar. İkinci yüzyılda tesis edilmesi gereken en önemli unsurun yüzleşme olduğu çok açık. Yüzleşmenin de en önemli iki unsuru; kayıtsız şartsız şeffaflık ile hesap sorma, hesap verme kanallarının sonuna kadar açık olmasıdır. Yeni bir gelecek tasarımı için yeni bir eşik atlanmak zorunda. Bu eşik de toplumsal uzlaşma, eşit yurttaşlık ve yeni bir toplumsal sözleşmenin tesisi gereğidir. Türkiye’de çoğumuz geride kalan yüz yılda neyin olmayacağını deneyerek ve yaşayarak sancılı dönemlerden geçerek öğrendik. Şimdi uzlaşma ve yeni bir sözleşme zamanıdır. Yeni bir genel seçime yaklaşırken farklı mahallelerin uzlaşısının sağlanabiliyor olması ikinci yüzyılın önemli bir eşiği olarak kayda değerdir. 2023’te yeni bir ekonomik modele ihtiyaç duyulduğu da çok açıktır” ifadelerini kullandı.
“İktisat kongresi için İzmir’in seçilmesi tesadüf değildir”
Yenilikçiliğin ve yaratıcılığın en asli unsurunun ifade özgürlüğü olduğuna dikkat çeken Gürses, konuşmasını şöyle tamamladı:
“İfade ve iletişim özgürlüğünün önündeki engeller kaldırılmalı, anayasal hakları engelleyen kamu görevlilerinin hukuksuz kararları cezasız kalmamalı, bizatihi kendilerine tazminatı ödetilmelidir. Cumhuriyet kurulmadan önce yapılan İktisat Kongresi çoğulcu bir katılıma sahne oldu. İzmir, birlikte yaşamanın farklı etnik katmanların kültür alışverişinin etkili olduğu bir yerdir. Kültürel etkileşim ise yeniyi aramayı, yenilikçiliği tetiklemiştir. Agora İzmir’in ticaretinde bugün de merkez konumdadır. İzmir'in İktisat Kongresi'nin yapılacağı kent olarak seçilmesi tesadüf değildir.”