Suriyeli Ahmed Jundi, ülkesindeki şiddet ortamı nedeniyle 2013 yılında her şeyini geride bırakarak Türkiye’ye sığındı. Eşi ve iki çocuğuyla birlikte İzmir’de yaşıyordu. Savaştan kaçtıkları için mutlu olsalar da hiç bilmedikleri bir ülkede yeniden hayat kurmak kolay olmadı. Kazandıkları ne kiraya yetiyordu, ne de diğer ihtiyaçlara. Üstelik artan ırkçı söylemler de onları endişelendirmeye başlamıştı. Şimdiye kadar birbirlerinden bir an olsun ayrılmayan Ahmed ve eşi Nesrin, zor da olsa bir karar aldı.
İlkses Gazetesi'nden Çağla Geniş'in haberine göre Ahmed Hollanda’ya gidecek, oturma izni aldıktan sonra ailesini de yanına çağıracak; Nesrin ise aile birleşimi onayı gelene kadar çocuklarına hem anne hem baba olacaktı…
GÖZYAŞLARIYLA KUCAKLAŞTILAR
Zorlu göç yollarını aşarak Hollanda’ya ulaşan, bir süre de mülteci kampında kalan 38 yaşındaki Jundi, acı dolu anılarını unutmaya çalışarak, bir an önce eşine kavuşacağı ve çocuklarıyla yeniden bir arada olacağı günü bekliyordu. Üniversiteden bu yana öykü ve şiirler yazan Ahmed’in kaleminden en sık dökülen duygu özlemdi. Hepsinde ailesini ve ülkesini anlattı… Umutların tükendiği anda gelen aile birleşimi onayıyla ise Jundi ailesinin 2 yıllık kavuşma özlemi mutlu sonla bitti. Ailenin Hollanda Eindhoven Havaalanı’ndaki kavuşma anında duygusal anlar yaşandı. Havalimanında uzun süre çocukları ve eşi ile kucaklaşan Ahmed Jundi ve ailesi gözyaşlarına hakim olamadı.
HEP BU ANI BEKLEDİK
Ailesine kavuştuğu için çok mutlu olduğunu belirten Ahmed Jundi, “Hollanda’ya gelme kararını ailem ile birlikte almıştık. Türkiye’de bir süredir ortaya çıkan ırkçı davranışların daha da artmasından endişe ettiğimden dolayı deniz yoluyla Avrupa’ya geldim. Ailem ise aile birleşimi onayı gelene kadar İzmir’de kaldı. Hep bu anı bekledik. Çok büyük hasretler çektik. Eşimi ve çocuklarımı 2 yıldır görememiştim. Onay geldiğinde sevinçten havalara uçtuk ve kavuşacağımız günü beklemeye başladık. Şu an yaşadığım duyguları tarif edebilmem çok zor. Dilerim burası son durağımız olur. Artık çok yorulduk. Evsizlik ve durmadan parçalanmaktan yorulduk. Umarım barış tüm dünyada hüküm sürer, insanlar barış ve sevgi içinde yaşayabilirler” ifadelerini kullandı. (Çağla Geniş/İlkses Gazetesi)