Merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 10 şehirde yıkıma yol açan depremlerde, 44 bini aşkın kişi yaşamını yitirdi. Deprem felaketinin ardından Türkiye tek yürek olarak bölgeye yardım ulaştırmak için seferber oldu. Uzun süredir bisiklet sporuyla ilgilenen, İEÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü 4’üncü sınıf öğrencisi Berfin Kolcu da depremin ardından Hatay’a giderek afetzedelere yardım edebilmek için harekete geçti.
SOKAK SOKAK DOLAŞTI
Kolcu, yanına yardım malzemelerini, bisikletini ve römorkunu da alarak otobüsle İzmir’den Hatay’a geçti. Kendilerini ‘BisiDestek’ grubu olarak adlandırılan ve Türkiye’nin farklı şehirlerinden Hatay’a gelen bisikletli ekiple buluşan Kolcu, kendi yanında getirdiklerinin yanı sıra yetkili merciler tarafından bölgeye gönderilen yardım malzemelerini sokak sokak dolaşarak ihtiyaç sahiplerine ulaştırmaya başladı. Bölgeye yardım getiren belediyeler, sivil toplum kuruluşları ve yetkili kurumlar ile koordineli hareket eden Kolcu, özellikle enkazlar nedeniyle araç girişinin yapılamadığı mahalleleri seçti. Kolcu, yetkililerin de yönlendirmesiyle erzak, giyim eşyası ya da sıcak yemek gibi yardımları, enkazla dolu mahallelerden geçerek ihtiyaç sahiplerine ulaştırdı. Kolcu, Hatay’da 5 gün kaldıktan sonra İzmir’e döndü. Ancak Kolcu’nun yüreği, deprem bölgesindeki vatandaşlardan ayrı kalmaya daha fazla dayanamadı. Kolcu, geçtiğimiz perşembe günü yeniden Hatay’a gitti ve hala bölgedeki yardımlarını sürdürüyor.
ACININ VE ÇARESİZLİĞİN NE OLDUĞUNU GÖRDÜM
Hatay’da yaşadıklarını hayatı boyunca unutmayacağını dile getiren Berfin Kolcu, “Depremin ardından oluşan acı tabloyu görünce, oradaki insanlar için bir şeyler yapmam gerektiğini düşündüm. Okulumuz da sömestr tatilinde olduğu için bisikletimle bölgeye gitmeye karar verdim. Zaman kaybetmeden, depremin olduğu hafta Hatay’a geçtim. Depremin oluşturduğu yıkım, tahmin ettiğimden de fazlaydı. Sanki gerçek hayatta değil de korku filminin setinde gibiydim. Ailelerini ya da işlerini kaybeden insanlar, enkazdaki yakınlarından umutlu bir haber için bekleyenler, çaresizlik içinde ne yapacağını bilmeyerek ağlayanlar; inanın bunları anlatmak çok zor. Televizyondan ya da sosyal medyadan izlemekle anlaşılmıyor, oraya gidip görmeniz lazım. Acının, üzüntünün ve çaresizliğin ne olduğunu Hatay’da öğrendim. Aynı zamanda umudun ne kadar güzel, değerli bir şey olduğunu da ilk kez bu kadar derinden fark ettim” dedi.
O GÜZEL İNSANLARI UNUTAMAM
Kolcu, sözlerine şöyle devam etti: “Hatay’a giderken çevremden topladığım yardım malzemelerini de yanıma almıştım. Gider gitmez onları zaten ihtiyaç sahiplerine verdim. Aynı zamanda yetkili merciler tarafından birçok yardım malzemesi de bölgeye ulaşmıştı. Ancak o sırada hala enkaz başında yakınlarına ulaşmaya çalışan ya da hasarlı evlerinin önünde bekleyen kişiler vardı. Ana arterler açık olsa da birçok mahalle ve sokakta enkazlar nedeniyle arabayla ulaşılamayacak yerler vardı. Ben de bölgeye yardım getiren kişilerle iletişime geçerek toplanan yardımları bisikletimle hızlıca insanlara ulaştırabileceğimi söyledim. Bisikletimin römorkuna yüklediğim erzakları, giysileri mahalle aralarına giderek ihtiyaç sahiplerine teslim etmeye başladım. Öyle bir ortam ki, duyduğunuz tek his, daha fazla kişiye yardım etmeniz gerektiği. Ben de bu bilinçle hareket ettim. Gittiğim enkazların önünde; bana sarılıp ağlayan, böylesine zor durumda bile mahcubiyetle yardımları alan, o gönlü güzel insanları hiç unutmayacağım. ‘Ağlamaktan gözümde yaş kalmadı’ demenin ne anlama geldiğini ben Hatay’da gördüm. İnşallah bir daha böyle bir acı yaşamayız.”
GÜNLER GEÇİYOR AMA ACILAR İLK GÜNKÜ GİBİ
Şu anda Hatay’da olduğunu söyleyen Kolcu, “Yetkili mercilerle koordineli bir şekilde, onların da yönlendirmesiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İlk sefer olduğu gibi Türkiye genelinden bisikletleriyle gönüllü gelen arkadaşlarımız da var. Bisikletimizle hem şehir merkezindeki hem de köylerdeki insanlara ulaşıyoruz. Onlara ilaç ve çeşitli yardım malzemeleri taşıyoruz ya da bölgedeki insanlarımızın taleplerini gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Bizden ilaç, giysi ya da özel bir şey istediklerinde, bunu yerine getirmek için hemen buradaki kuruluşlarla iletişime geçiyoruz. Çocuklarla oyun oynuyoruz. Onlara umut ve enerji vermeye odaklanıyoruz. Depremin ilk haftasına göre kıyasladığımda panik havası biraz daha azalmış durumda. Ancak en uzak bir artçı sarsıntı olduğunda insanlar, ‘Acaba yeniden büyük bir deprem oluyor?’ endişesine kapılıyor. Günler geçiyor ama konuştuğum birçok insanın yüreğindeki acı, hala ilk günkü gibi” ifadelerini kullandı.
HERKES ELİNDEN GELENİ YAPMALI
Kolcu, şöyle devam etti: “Hatay’dan İzmir’e döndüğümde vicdanen kendimi çok rahatsız hissetmiştim. Hatay’a yeniden gitmem, oradaki insanları yalnız bırakmamam gerektiğini düşünmüştüm. Şu anda Hatay’daki depremzedelerin yanında olmak, bu açıdan benim için güzel bir duygu. Yardımın azı, çoğu olmaz. Orada bir çocukla konuşmak, bir aile ile dertleşmek, sıcak yemeği taşımak da bir yardımdır. Bölgeye gelemese de herkesi elinden geldiği kadar depremzedelere yardım etmeyi sürdürmeli.”