MENÜ
İzmir 22°
Gerçek İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
İYİ Partili Çıray'dan 'yüzde 65' vurgusu: Tayyip Bey'in rahatsızlığı bu yüzden!
Politika
21 Haziran 2018 Perşembe 15:10

İYİ Partili Çıray'dan 'yüzde 65' vurgusu: Tayyip Bey'in rahatsızlığı bu yüzden!

Gerçek İzmir’de yayınlanan Kafe Siyaset programında ‘24 Haziran gündemi’ üzerine üzerine çarpıcı açıklamalarda bulunan İYİ Parti Genel Sekreteri Çıray, "Yüzde 65 yurttaşımız merkezden sağa doğru oy veriyor. Yüzde 35 yurttaşımız merkezden sola doğru oy veriyor. Bu sosyolojik bir gerçekliktir. Siyasetin matematiği bu! Tayyip Bey yıllarca bu yüzde 65’in üstüne oturdu. Şimdi yine oraya oturmak isterken bir talip daha çıktı, o da Meral Akşener... Rahatsızlığı bu yüzden Tayyip Bey'in" dedi.

GERÇEKİZMİR – İYİ Parti Genel Sekreteri, Parti Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray Gerçekizmir TV’de yayınlanan Kafe Siyaset programında Sercan Avcı’nın sorularını yanıtladı.



24 Haziran'da yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri üzerine çarpıcı açıklamalarda bulunan İYİ Parti Genel Sekreteri Çıray, 'yüzde 65 matematiği' vurgusu yaptı ve "Yüzde 65 yurttaşımız merkezden sağa doğru oy veriyor. Yüzde 35 yurttaşımız merkezden sola doğru oy veriyor. Bu Aytun Çıray’ın yarattığı bir şey değil, memnun olduğu bir şey de değil. Bu sosyolojik bir gerçekliktir. Siyasetin matematiği bu! Tayyip Bey yıllarca bu yüzde 65’in üstüne oturdu. Şimdi yine oraya oturmak isterken bir talip daha çıktı, o da Meral Akşener... Rahatsızlığı bu yüzden Tayyip Bey'in" dedi. 

Çıray'ın programdaki konuşmasından satır başları şöyle:

UMUDUMU ARTIRAN EN BÜYÜK NEDEN... 
Alan Fenerbahçe kongresi havasında! Toplumun üzerinde büyük bir baskı yaratılmış. Öyle bir baskı ki insanlar telefonda birbirleriyle konuşurken şifreli konuşmaya çalışıyorlar. İnsanlarımızın takip edildiğine dair toplumsal bir paranoya var. Ya da kendilerine siyasi bir görüş belirledikleri zaman çocuğunun işten atılma korkusu var. Kendisinin tayininin çıkma korkusu var. Dolayısıyla doğrudan doğruya ikili ilişkiye girmedikçe kendi duygu ve düşüncelerini ortaya koymuyorlar. Yaklaşık 100 kişi üzerinde bir çalışma yaptık. Onlara mikrofon ve kamera gönderdik. Bu 100 kişi üzerinden sadece 10 kişisi siyasi görüşünü ortaya koydu. Diğerleri öndeki sorulara cevap verdikten sonra hangi siyasi partiyi ya da hangi lideri destekleyeceksiniz sorusuna birtakım mazeretlerle görüş belirtmedi. Dolayısıyla böyle bir durumda bütün matematik hesaplarının yanılacağını düşünüyorum. İnsanlarla yüz yüze geldiğimizde bize İYİ Parti olarak çok farklı bir itibar ve iltifatta bulunuyorlar. Bu benim umudumu arttıran en büyük neden.

AKŞENER OLMASAYDI TÜRKİYE İKİNCİ TURU KONUŞAMAZDI 
Bizim mücadelemiz aynı zamanda baskılara ve korkulara karşı bir mücadele. Bu seçim kanuni bir seçim olabilir ama siyaseten meşru bir seçim değil. Bir seçimin siyaseten meşru olabilmesi için hür ve adil bir ortamda yapılması lazım. Bütün adayların eşit rekabet ortamında mücadele edebilmesi lazım. Adalet ve Kalkınma Partisi’ne bu yıl için devletten seçim yardımı olarak 400 milyon para verildi. CHP’ye 200 milyon civarı bir para verildi. MHP ve HDP’ye 90’ar milyon civarı para verildi. Ama parlamentoda grubu bulunup demokrat olduğunu iddia eden partiler bir kanun teklifi verelim, milletin 100 bin oyunu aşan adaylara da devlet yardımı verilsin demediler. Yani bizim vergilerimizle rakip partimiz propaganda yapıyor. Bu hür ve adil bir seçim olamaz. Demokrasiyi, hukuku sadece kendimize istememeliyiz, herkese istemeliyiz. Televizyonlara çıkmamız için televizyonların önüne gidip gösteri mi yapmamız lazım? Doğal olarak herkesin o televizyonlara çıkması gerekmez mi? Herkesin mitinglerinin yayınlanması gerekmez mi? Sayın Erdoğan esasen kime medya ambargosu uyguluyor? Neden bu ambargo özellikle sayın Akşener’e uygulanıyor? Neden Erdoğan ikinci turda karşısında Akşener’i görmek istemiyor? Siyasetin matematiği vardır, siyasetin matematiğini kaybeder bir takım heves ve hayallerle siyaset yapmaya kalkarsanız 15-16 yıldır olduğu gibi Tayyip bey yine bu işin altından kalkar. O yüzden sağduyulu olmalıyız, bu seçimin kritik bir seçim olduğunu aynı zamanda rejimi oylayacağımızı, sıradan bir başkanlık seçimi olmadığını, sayın Erdoğan’ın kazanması halinde tek adam rejiminin geleceğini görmeliyiz. Bu seçimin iki turlu olduğunu bilmeliyiz. Birinci turda vereceğimiz oyun ikinci turun kaderini belirleyeceğinin farkına varmalıyız. Eğer bütün bunları yapmadan bir siyasi karara varırsak o zaman yanılırız. Bugün İYİ Parti diye bir parti olmasa, sayın Meral Akşener bir lider olarak ortaya çıkmasaydı Türkiye ikinci turu konuşmuyor olacaktı. Şu anda birinci turda Tayyip bey kazanmış olacaktı. Bütün siyaset parametrelerini cesur bir kadın çıkıp bozdu, biz de onun arkasında destek olduk. 15 yıldır tekrarlanan
tekrarlanmasın istiyoruz.

BİZ GERÇEK GÜNDEMİ YARATTIK! 
İYİ Parti demokrasinin geri gelmesi için tek çare. Biz etki yarattık, biz taklit edilen bir parti olduk. Gündemi biz yaratıyoruz. Sayın genel başkanımız 25 Ekim’de çıkıyor, ‘başaracağız, başaracağız, başaracağız’ diyor bütün adaylar şimdi ‘başaracağız’ diyor. İlk 100 günlük programı biz açıklıyoruz, şimdi bütün adaylar ilk 100 günlük programını açıklıyor. İlk 1 saatte OHAL’i kaldıracağız diyoruz, sonra bütün adaylar 1 saatte OHAL’i kaldıracağız diyor. Biz gerçek gündemi yarattık.

FENERBAHÇE'DEKİ SEÇİMİ ÖRNEK VERDİ 
Biz hiçbir partiden özellikle oy almak için ortaya çıkmadık. Bizim hedefimiz toplumun bütünü. Geçmişte elbet başka partilere oy vermişlerdir. Herhalde uzaydan adam ithal edecek değiliz. Türk milleti değerlendirecek, geçmişte oy verdiği partilerden vazgeçecek ve bize oy verecek. Ben diyorum ki artık değişim zamanı. Dünya değişiyor, 15 yıldır siyaseti donmuş ve yeni liderler ortaya çıkaramamış siyaset sahnesine biz yeni bir lider ortaya çıkardık. Aziz Yıldırım yıllarca Fenerbahçe’yi yönetti, ama değişim zamanı dediler daha iyisi geldi şimdi. Kimsenin beklemediği büyük bir farkla Aziz Yıldırım gibi karizma bir isim karşısında Ali Koç kazandı. Seçimden önce herkese soruyorlardı, delege meselesi bu Aziz Yıldırım kazanır diyordu ya da çok az bir farkla Ali Koç kazanır diyen bir kesim vardı. Türkiye’de de bunun benzeri olacak. Sağduyu eninde sonunda çalışacak. Bugün olmazsa yarın olur, ama değişimin önü kesilemez. Türkiye içinde yaşadığı kaotik statikoyu bozmak zorunda. Bu sadece iktidar partisinde yok, bütün siyasi partilerde var. Biz statikoyu bozmaya geliyoruz.

NEDEN OHAL'İ BUGÜN KALDIRMIYORSUNUZ? 
Geçenlerde sayın Cumhurbaşkanımız demiş ki seçim sonrası OHAL’i kaldıracağız. Ben de diyorum ki neden bugün kaldırmıyorsunuz? 25 Haziran ile bugün arasında ne fark var? Bugün kaldırın ki ayıplı seçimin ayıbının bir kısmı gitsin. Ben OHAL’i kaldıracaklarına inanmıyorum. Özellikle doğu ve güneydoğu illerinde OHAL’in ciddi bir baskısı olacağını düşünüyorum. Oradaki herkesin de sandıklar konusunda uyanık olmasını tavsiye ediyorum. Bizler de her türlü tedbiri alıyoruz. Biz göreve gelir gelmez ilk işimiz OHAL’i kaldırmak olacak. Hemen 1 saat içinde OHAL’i kaldıracağız. Özgürlükleri kısıtlayarak çare olamazsınız. Özgürlükleri muhafaza ederek çare olursunuz. Bizim ikinci işimiz Türkiye’de gençlerin işsizlik sorununu yok etmeye yönelik çalışmalar olacak. Bu sorunu hemen ortadan kaldıramazsınız. Üretim ekonomisine tekrar geçilmesi lazım. Derhal üretim ekonomisine geçeceğiz, o arada da gençlerimize iş buluncaya kadar 500 lira aylık vereceğiz. Üçüncü olarak Türkiye’de yeniden yerli üretime ağırlık vereceğiz. Vatandaşlarımızı devlet olarak borç batağından kurtaracağız. Ekonomiyi düzeltebilmenin en büyük şartı güvendir. Güveni sağlamanın şartı da bizim en büyük projemizdir. Türkiye bugün anayasal bir devlet değil. Yeni bir kardeşlik anayasasıyla, hukukun üstünlüğünü kabul eden ve parlamentoyu güçlendiren bir anayasal devleti inşa etmeliyiz. Ve bu anayasayı 2-3 parti bir araya gelip yapmamalı. Bütün sivil toplum örgütlerini tartıştırarak, Venedik komisyonu kriterlerini uygulayarak yeni bir anayasa hazırlanmalı. Bu seçimde birisini başbakan yapacağını zannedip, partisini iktidar yapmayı düşünüp oylayanlar ne yazık ki bugünkü iktidarın ekmeğine yağ sürmüş olur.

O KADROLARIN HEPSİ BİZDE 
Türkiye’de iki türlü iş dünyası var. Biri havadan para kazananlar. Onlar bu durum böyle devam etsin istiyorlar. Bir de hakikaten geleneksel, yıllarını vermiş aile şirketleri var. Üretime yönelenlerin işi çok zor duruma girmiş. Gözleri bizde, onlar yeniden ekonomiye canlılık katmaya hazırlar. Ama güven şart. Güven olmayan yerden yerli sermaye de kaçıyor. Türkiye’de ekonominin ilk ilacı güven ve hukuktur. Bunlar olmadan olmaz. AK Parti sınava girdi ve sınıfta kaldı. Ama kaç kişinin Durmuş Yılmaz gibi dünyaca saygın merkez bankası başkanlığı yapmış isimler kadrolarında var? Kaç kişinin Ayfer Yılmaz gibi hazine müsteşarlığı yapmış ekibi var? Kaç kişinin 4 tane büyükelçisi var? Bu kadroların hepsi bizde. Biz devleti yönetmeye hazırız. Bakanlık yapmış isimlerimiz var. Bu kadro devleti layıkıyla yönetir. Bizim genel başkanımızın dediği gibi ‘bir lider her şeyi bilemez, liderin görevi bilenlerle çalışmaktır.’ Ne zaman bir lider ben her şeyi biliyorum derse tek adam rejimine gidilir ve sonunda da batar gider.

GÜNDEM YARATMAK İÇİN SÖYLÜYOR 
Millet kıraathaneleri vaadi var. Ben o tartışmalara pek girmiyorum. Tayyip bey gündem yaratmak için söylüyor, herkes de atlıyor üstüne. Dikkat ederseniz FETÖ tartışmalarına da girmedik. Bunlar siyasi oy karşılığı olan tartışmalar. Bunlar yapıldı, bitti. Kimin FETÖ’ya ne kadar destek verdiğini herkes çok iyi biliyor. Yeni bir şey ne söyleyeceğiz ki? Cumhurbaşkanının söylediği ‘ne istediler de vermedik?’ lafından daha önemli bir laf bulundu mu bu zamana kadar? Bulamadınız, o yüzden o olay orda dursun. Bizim bu konuda söyleyeceğimiz tek bir durum var. Bunlar FETÖ ile mücadeleyi yapamıyorlar, biz yaparız diyoruz. Etrafımızda FETÖ ile adı geçmiş insanları barındırmıyoruz, izin vermiyoruz.



YÜZDE 65 GERÇEĞİ... SİYASETİN MATEMATİĞİ BU! 
Bu seçim çok kritik bir seçim. Türkiye’de sosyolojik bir oy dağılımı var. Tayyip bey işi buraya getirmeye çalışıyor ve getirebilir, dikkat olmalıyız. Bunu önleyebilecek illerden bir tanesi İzmir. Hedef il İzmir. Yüzde 65 yurttaşımız merkezden sağa doğru oy veriyor. Yüzde 35 yurttaşımız merkezden sola doğru oy veriyor. Bu Aytun Çıray’ın yarattığı bir şey değil, memnun olduğu bir şey de değil. Bu sosyolojik bir gerçekliktir. Siyasetin matematiği bu! Tayyip bey yıllarca bu yüzde 65’in üstüne oturdu. Şimdi yine oraya oturmak isterken bir talip daha çıktı, o da Meral Akşener... Rahatsızlığı bu yüzden Tayyip beyin. Bütün bu parametreleri değiştirecek olan da Meral Akşener’dir. O yüzden onların açısından bu talibin ikinci tura kalmaması gerekiyor.

CHP KADROLARIYLA SORUNUM YOK, AYRILDIM ÇÜNKÜ... 
Beni İzmirliler seçti. Onlara hesap vermiş olayım. Ben Cumhuriyet Halk Partisi’nden seçildim, onların oylarıyla Meclis’e gittim. Benim CHP’nin ne lideriyle ne de kadrolarıyla bir sorunum olmadı. O yüzden ayrılmış değilim. Bu matematiği bozmak için ayrıldım. Yeni bir parti kurduk biz. Yoksa Tayyip beyin canı ne zaman isterse o zaman bırakırdı. Bu matematiği bozmadan siyaset değişmez. Sağduyulu düşünmezsek 10 Temmuz sabahında yumurta mı dağıttılar, peynir mi dağıttılar, oy mu çaldılar diye kendi kendimize hayıflanarak uyanırız. Kendi suçumuzu başkalarına atmaya çalışırız. Bu ülkenin insanları karar verdiği zaman yumurtayla, peynirle, kömürle oy vermez kardeşim. Bu milleti kimse küçük görmesin. O onun tabi hakkı zaten. Sen çıkıp kazanacaksın, bu ilk defa yapılmıyor. Rahmetli Özal da dağıttı her şeyi, ama Demirel karşısına çıktı seçim kazandı. Seçmen hangi siyasi parti gelse sosyal yardımların devam edeceğini biliyor.

OYUNU AKŞENER BOZDU 
Bu kez bütün seçmen sandığa gidecek, çok yüksek bir katılım olacak. Çünkü her siyasi partinin kendi adayı var, ve dört koldan çalışıyorlar. Bugün Meral Akşener ve biz olmasaydık Türkiye Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan’ı oylayacaktı. Bu oyunu Meral Akşener bozdu. 'Ben çatı aday formülünü kabul etmiyorum, adaylığımda ısrarcıyım' dedi. Bize millet ittifakının diğer üyeleri bu formülle geldiler. Biz çok şey yaptık. Biz bu seçimi daha sandığa gitmeden kazandık, ciddi işler bunlar.

İZMİR'E SANDIK ÇAĞRISI 
İzmir’de saha izlenimimiz çok çok iyi. Rahmetli Demirel tahmin konusunda bize böyle tahminler yapmayın diye öğretmişti. O işlere girmiyoruz, milletin iradesine bırakıyoruz. İzmirliler’e sandığa gitme çağrısı yapıyorum ve sayın Meral Akşener ve İYİ Parti’ye oy vermelerini istiyorum.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gerçek İzmir