Efe Can TAN/GERÇEKİZMİR - İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında 30 Ekim 2020’de meydana gelen ve 117 kişinin ölümüne, binlerce kişinin evsiz kalmasına neden olarak tüm Türkiye’yi yasa boğan 6,6 şiddetindeki depremin üzerinden iki yıl geçti.
Depremin ardından arama-kurtarma çalışmalarının bitmesi ile yeni hayat mücadelesi başladı. 6,6’lık felaketin ardından İzmir Valiliği ve AFAD işbirliği ile Bayraklı’da Konteyner Kent olarak anılan Geçici Konaklama Merkezi inşa edildi. İki yıllık sürenin ardından Konteyner Kent’te çoğunluğu kiracılardan oluşan 120 hanede ‘21 metrekarelik yaşamlar’ devam ediyor.
Merkezi iktidar ve yerel yönetimlerin depremin yaralarını sarma çalışmaları devam ederken Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Toplu Konut İdaresi Daire Başkanlığı (TOKİ) tarafından Bayraklı rezerv alanda inşa edilen konut ve iş yerlerinin kura çekimi geçtiğimiz günlerde yapıldı. Rezerv bölge alanında yapımı devam eden 3 bin 657 konut ve 68 dükkanın etaplar halinde tesliminin yıl sonunda veya yeni yılın başında
tamamlanması planlanıyor.
Şehir Hastanesi yakınındaki rezerv alan dışında yine Bayraklı’da 7 proje alanında depremzedeler için Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), harekete geçerek bin 404 konut ve 289 dükkan inşa etti. İnşa edilen konutların anahtar teslimleri de gerçekleştirildi.
Depremzedelerin büyük yıkımın ardından yeni hayatlarına kavuşma mücadelesinde bir başka önemli adım ise İzmir Büyükşehir Belediyesi ile hayata geçirilen Halk Konut oldu. Depremzedeler için Türkiye’de ilk kez İzmir’de başlatılan kooperatifçilik modelli çalışmada İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZBETON A.Ş., EgeŞehir A.Ş. ve Bayraklı Belediyesi iştiraki BAYBEL A.Ş.’nin güç birliği oluşturarak İzmir’deki hasar gören, yıkılan, yıkılacak olan ya da riskli yapı kabul edilen binaların mevcut yapı yönetmeliklerine uygun olarak yeniden yapılması ve yurttaşların konut sahibi olmasını hedefliyor. Şu ana kadar 10 etap için imzaların atıldığı projede yeni etaplar için imza mesaisi de hızla sürüyor.
KAZANIMLAR, ÇÖZÜLEMEYEN SORUNLAR VE BEKLENTİLER…
Depremin ardından depremzedelerin sesi olmak için kurulan İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği (İZDEDA) ise geçen iki yıllık süreçte mağdurların sesi olurken bu süreçte birçok kazanımın öncüsü oldu.
İZDEDA Başkanı Haydar Özkan geçen süreçteki derneğin öncüsü olduğu kazanımları 4 başlıkta topladı. Depremzedelere yıkılan evlerin yeniden inşası için sağlanan avantajlı krediden duyduğu memnuniyeti belirten Özkan, ‘’Kredi ile ilgili mücadelemiz bitmedi, bitmeyecek de. Biz 0 faizli kredinin peşindeyiz hala olacağına inanıyoruz hala’’ diyerek 0 faizli kredi taleplerinin altını yeniden çizdi.
İLK BAŞARI BİZİM İÇİN EMSAL!
Kentte ağır veya orta hasar görmüş binalar için alınan parsel bazında yüzde 20, ada bazında yüzde 30 emsal artışı kararını ilk önemli kazanım olarak niteleyen Özkan şunları kaydetti, ‘’Bizim için bardağın dolu tarafı herhalde şu; Bizim bir sloganımız var biliyorsunuz, ‘ya bir yol bulacağız, ya bir yol açacağız’ biz yol bulamadık. Hiç kimse bize yol açmadı. Bir yıl boyunca debelendik, durduk biz. Bir yılın sonunda insanlar artık bizim ne kadar çaresiz olduğumuzu gördüler ve ‘emsal’imize cevap verdiler. İlk başarı bizim için emsaldir. Emsal çünkü Türkiye’de ilk bir örnektir. Emsal bizim ümitlerimizi tetikledi. Emsal alınca biz dedik tamam evlerimize kavuşacağız ama maalesef ki içinde bulunduğumuz ekonomik durum zorlaşınca biz tekrar geriye düştük, tekrar moral motivasyon eksikliğine düştük. Bu sefer kredi peşine koştuk.
İKİNCİ BAŞARI: İZDEDA KREDİSİ!
Eski Başbakan, AK Parti Genel Başkan Vekili ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım ile gerçekleştirilen final görüşmelerinin ardından depremzedelere tanınan avantajlı kredi hakkında konuşan Özkan, ‘’Kredi biraz geç oldu ama iyi oldu diyelim. Sayın Binali Yıldırım istediğimiz kredi faiz oranını 1,04 oranına kadar düşürdü. Buna bazı kesimler şöyle dedi; Devlet bankasının zaten vardı. Vardı da çekebilen var mıydı? Çeken var mıydı? Halkbank, Ziraat Bankası, Vakıfbank’ın sayfasına girdiğinizde kentsel dönüşüm kredisi var, faiz oranı 1,37. İş Bankası’nın kentsel dönüşüm kredisi faiz oranı 2,06. Deniz Bank 2,76. Biz görüşmeleri yaptık, kredi veremeyiz dediler. Biz sonra bunları aştık. Sayın Binali Yıldırım ile bu konuyu açtı. Kendisinden Allah razı olsun, kim ne derse desin. Bizim yolumuzu öyle bir açtı ki, faizi 1,04’e düşürdü arkasından da Murat Kurum’la yaptığımız görüşmelerin doğrultusunda biz dedik, krediyi 600 bin liraya çıkartın ama 0,33, 0,40 olan kentsel dönüşüm destek birimini de 1’e çıkartın’’ kendileri 0,60 çıkarttılar. Yıllık olarak o 0,50 oldu bizim 1,04’lük kredi faiz oranımız şu anda 0,87’ye düştü. 400 bin liralık çektiğimiz krediyi çektiğimizde biz 2,06’dan çekiyorduk, o zaman 400 bin liralık kredinin 10 yıllık ödemesi 9700 bin lira civarındaydı. Şimdi biz 600 bin liralık çekiyoruz ve 600 bin liraya çektiğimiz kredi bize 10 yıl içerisinde geri dönüşü 8 bin lira civarında olacak. Aynı yılında kredi ödeme süresi 12 yıla çıktı. 12 yıl kime? Derneğimize inanmayan depremzedeler vardı. Emsali alan dernekti, bakanlığı getiren dernekti her şeyi dernek yapıyordu ama son zamanlarda vatandaş olarak da korktuk bir yerlere üye olmaktan korktuk. Derneğe gelmeyenler olmuştu ben de krediyi hep 75 bin depremzedemiz var diyordum. Çünkü 80 bin depremzedenin 5 bini için devletimiz konut yaptı geri kalan 75 bin kişi herkes kentsel dönüşümcü gibi gözüküyor. Bunun üzerine spesifik rakamlarla gel bana dedi Sayın Binali Yıldırım. Bir kredi talep formu doldurun dedi. 2800 kişi de kaldı müracaat sayısı. Yıldırım ‘demek ki insanların paraya ihtiyacı yok’ dedi. Devlet de öyle düşündü doğal olarak. Yıldırım bunu buluruz dedi ve buldu. Sonra daha büyüdü. Şu anda Türkiye’de öyle bir kredi var ki İZDEDA kredisi de denebilir, Haydar Özkan kredisi de denebilir. Kentsel dönüşüm kredisinde ağır, orta, az ve hasarsız binalar dahil karot testi yaptırmış herkes şu an krediyi çekebilir. 12 yıl olanlar bizim derneğimize kredi talep formu doldurmuş olan vatandaşlarımız. Binali Yıldırım’a binlerce kez teşekkür ediyoruz bu konuda.
ÜÇÜNCÜ YOL: TOKİ
Özkan konuşmasının devamında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na bağlı Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığı(TOKİ) ile devam eden inşaat planının önemini anlattı.
Özkan, ‘’ Bizim Bakan Murat Kurum ile konuşmamız şöyleydi; Bizim zemin +7 kat olarak yıkılan binalarımız emsalle birlikte zemin +9 kat olarak hesaplanacak ama devletimiz yapmayacaktı. İki kat yapılmayacaktı. Yine zemin +7 kat yapıp son iki katı emsali fiyattan düşüp iki yıl bize kira desteği sağlayacaktı sonra da 15 yıl biz devletimize borçlanacaktık. Bu bizim için 65 yaş üstündeki depremzedelerimizin kredi ile ilgili sorunlarının çözülmesi demekti, emeklilerin de aynı zamanda. Bankaların faiz oranlarının kıskacı altında kalmamak demekti. Çünkü devletimize karşı borçlanacaktık. Çok ümitlendik ama bu söylemler bize 6 ay kaybettirdi. Bize 7 kat yapamayız, yatay mimarı yapmak zorundayız dendi. Zemin +5 kat yaparız o da her arsa için geçerli değil. Bu kez vatandaş tekrar çaresizliğe düştü. İlk açıklanma sırasında 117 tane apartman yöneticisi götürüp dilekçe verdi ama bunlar olmadı. Döndü dolaştı 5 kata düştü. 5 kat bile olsa Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yapacağı inşaatın bize olan faydasını da göz önünde bulundurarak biz bir yol daha açtık dedik. İki tane ada bazlı yerimiz var onlarla pazarlıklar sürüyor. Birisi ile bitti. Ödeme koşulları netleşecek. Osmangazi bölgesinde daha çok sürüyor bu görüşmeler.
İZDEDA BELEDİYESİ İLE ORTAK OLDU, TÜRKİYE’YE ÖRNEK OLDU!
Depremzedeler için Türkiye’de ilk kez İzmir’de Büyükşehir Belediyesi öncülüğü ile başlatılan kooperatifçilik modelli çalışma Halk Konut hakkında konuşan Özkan, ‘’İZDEDA belediyesi ile ortak olarak Türkiye’ye örnek oldu!’’ sözlerini kullandı.
Özkan şöyle konuştu, ‘’Biz dedik bu işler gerçekleşirken kredi faaliyetlerimiz devam etsin ama devam ederken emsal aldıktan sonra biz neden kooperatif yoluna gitmeyelim. Ben dernek başkanı olarak kooperatife hep karşıyım dedim. Daha önceki kötü örnekleri duyduğum için. Bana Dilber Apartmanı ilk geldiğinde Halk Konut projesi için ben dedim ki kooperatif 3 sene olursa ben varım dedim. İnşaatı 2 sene olarak düşündük, 3. sene de tasfiye. Bu konu çok güzel bir şekilde karşılık buldu. Bizim belediye ile konuşmalarımız, görüşmelerimiz 9 ay sürdü. Sonra Tunç(Tunç Soyer) Başkanımız zaten olumlu bakıyordu, sonucunun olumlu olduğunu görünce Tunç Başkanımız bu konun altına kendisi de imza atmak istedik tamam biz varız dedi. İlk önce birkaç kooperatif olarak düşünülmüştü. Biz bunun böyle olmayacağını biliyorduk çünkü biz halkız biz buradayız. Biz bunun için de İZDEDA KOOP’u kurduk. Belediyemiz de öyle istedi. Kooperatifçilikte yönetmelik gereği üst birlik için 7 kooperatif kurulması gerekiyor. Vatandaşımız bu konuya sıcak baktı. Şu anda 10 tane var. 409 bağımsız bölüm emsalle birlikte 489 tane bağımsız bölüm şuanda resmi sözleşmesini imzalamış durumda. Şu anda kuruluyor olan kooperatif sayımız 26. Yıl sonuna kadar toplam 50 sayısına ulaşmayı bekliyoruz. Bu ne demek; binin üzerinde bağımsız bölüm demek. Dikkate alınmayan İZDEDA dikkate alınmayan depremzede kendi göbeğini kendi keserek belediyesi ile ortak olarak Türkiye’ye örnek oldu’’
ORTA HASARLILARA REZERV ALANDAN KONUT!
Depremin üzerinden geçen iki yıllık süredeki kazanımlardan bahseden Özkan ajandasında bulunan hedefleri de anlattı. Özkan depremden sonra evleri orta hasarlı olarak değerlendirilen vatandaşlar için rezerv alanda konut inşası için Eski Başbakan, AK Parti Genel Başkan Vekili ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım yaptığı görüşmeyi anlattı.
Özkan, ‘’Orta hasarlılarımıza rezerv alandan konut yaptıralım. Böyle bir ihtiyaç var dedik. Sayın başbakanımız(Binalı Yıldırım) bu konuyla ilgili görüşümüzü değerlendirdi ve o kredi talep formu dolduran orta hasarlı bin kişiye rezerv alandan hak sahipliği ile ilgili sözünü aldık. Yeni yılla ilgili onarın inşaatına başlanacak’’ dedi.
KREDİ MÜCADELESİ BİTMEDİ!
Özkan uzun soluklu çalışmaların sonucunda elde edilen avantajlı kredinin ardından bu konuda mücadelenin bitmediğini 0 faizli, 2 yıl ödemesiz kredi için mücadelenin devam edeceğini aktardı.
Özkan, ‘’Kredi için mücadeleye devam ediyoruz, bitirmiş değiliz. Bizim kazanımlarımızın hepsi hep mücadele ile oldu. Akıllı telefonları kullanmaya bilmeyen üyelerimiz önce akıllı telefon kullanmayı öğrendiler sonra Twitter öğrendiler, sesimizi duyurmak için. Ondan sonra eylemlerimizde bizi yalnız bırakmayanlara sonsuz teşekkür etmek istiyorum. Kredi ile ilgili mücadelemiz bitmedi, bitmeyecek de. Biz 0 faizli kredinin peşindeyiz hala olacağına inanıyoruz hala. Neden biliyor musunuz? Biz doğruyuz çünkü. 1999 yılında Türkiye’de yaşanmış en büyük depremlerin arkasından devlet gelecekte olacakların önüne geçmek için deprem vergisi çıkarttı. Ben 1999 yılından beri hala bugün de ödüyorum. 24 aydır ben depremzedeyim ama kentsel dönüşümcü gibi görünüyoruz. TBMM’ye kadar girdi bu konu anlatmaya da devam edeceğiz. Bu savaşımız inşallah herkese örnek olur. Siyasilerden seçimlerden önce 0 faizli, 2 yıl ödemesiz, 2 yıl ödemesiz bizim için çok kıymetli. Biz şu an evimiz varken kiraya gittik. Hem kirayı ödeyeceğim hem de senin verdiğin krediyi vereceğim dersen ben sana yalan söylerim zaten. Sen devletsin beni biliyorsun zaten, ne gelirim olduğunu. O zaman ben sana nasıl yalan söyleyebilirim ki?’’ ifadelerini kullandı.
ÇÖZÜLEMEYEN PROBLEM: ‘O YER’
Özkan depremin ardından geçen sürede çözülemeyen sorunlardan biri olarak ‘O yer’ kavramını dile getirdi.
Özkan, ‘’‘O yer’ kavramı var… 7269 sayılı AFAD kanunu var. O yer kavramı ile ilgili başarı elde edemedik. Örnek olarak; Aynı ilçede iki tane evi olan vatandaş evlerinden biri hasarlı birisi hasarsızsa o onunla ilgili hak sahipliğinde sorunlar çıkıyor. Bu konuda mücadelemiz devam ediyor. Bu konu ile ilgili ben Süleyman Soylu ile ilgili görüşeceğim. Kısmet olursa bu sorun da çözülecek diye düşünüyorum. O yer ile ilgili sıkıntıları çözersek 700-800 kişilik mağdur grup var onların da sıkıntısını çözmüş olacağız’’ diye konuştu.
PROJE ALANLARINDA METREKARE KAYIPLARI
Özkan çözülmesini istedikleri bir diğer sorun olarak Bayraklı’daki proje alanında inşa edilen evlerde hak sahiplerinin yaşadığı metrekare kayıplarını dile getirdi.
Özkan, ‘’Proje alanlarında yüzde 20’den fazla metrekare kaybı olan insanlar için rezerv alandan hak sahipliği oluşturulursa bizim için buradaki insanlar için bir helalleşme olabilir’’ dedi.
KİRACILAR, KAPICILAR, KONTEYNER KENT…
Özkan son olarak Konteyner Kent’te devam eden hak sahipliği mücadelesini desteklediğini söylerken kiracılar ve kapıcılar için de çağrı yaptı.
Özkan, ‘’Kiracılarımız ve kapıcılarımız var. Onlar zaten ev sahibi değillerdi. Hala da olmasınlar gibi bir düşünce var. O insanlar bizimle beraber depremi yaşadılar. O kiracının suçu ne? Yukarda rezerv alandan yapıya müsait alan var. Önce orta hasarlıların rezerv alandaki hak sahipliği sorunu giderildikten sonra kapıcı ve kiracıların ağır hasardan başlamak kaydı ile aynı bölgede yeni yapılarla onlara da konut yapılması taraftarıyım. Konteyner Kent’teki kiracıların da rezerv alandan hak sahipliği talebini destekliyoruz. Van’da Edremit’te kiracılar kapıcılar TOKİ evleri var, burada neden olmasın?’’ diyerek sözlerini noktaladı.