Yeniden Refah Partisi’nin Cumhur İttifakı’na katılma ve Cumhurbaşkanlığı yarışında Erdoğan’ı destekleme kararı sonrası parti içinde anlaşmazlıkların yaşandığı dile getirilirken partinin İl Başkanı Arıkan İzmir’de 5 il yöneticisinin istifa ettiğini ve yaklaşık 50 üyenin Cumhur İttifakı’na katılım kararının ardından üyeliğini sonlandırdığını aktardı. Arıkan YRP’ye gelen eleştirileri ve süreci de değerlendirdi.
Efe Can TAN/GERÇEKİZMİR - Türkiye 14 Mayıs 2023’te gerçekleşecek genel seçimler için geri sayıma geçerken Cumhur İttifakı cephesinde ittifakı genişletme çalışmaları sürüyor.
Süreç içerisinde Yeniden Refah Partisi (YRP) ve Genel Başkan Fatih Erbakan ile görüşen AK Partili kurmaylar ilk etapta ret yanıtı alırken, devam eden görüşmelerin sonucunda Yeniden Refah Partisi Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleme kararı aldı ve Cumhur İttifakı’na katıldı.
Parti Genel Başkanı Erbakan’ın teşkilatların yüzde 60’ının Cumhur İttifakı’na katılma fikrine karşı çıktığını aktardığı sürecin sonunda YRP içinde Cumhur İttifakı’na katılma kararına karşı çıkışların yaşandığı belirtilirken süreçte istifaların yaşanıp yaşanmayacağı merak konusu oldu.
Konu hakkında konuşan Yeniden Refah Partisi İzmir İl Başkanı Cemal Arıkan yaşananların İzmir teşkilatında nasıl karşılandığını aktardı.
İKTİDAR ORTAĞI OLARAK ÜLKEMİZİN İNŞASINA YÖN VERECEĞİZ!
Arıkan sözlerine, "Bizim teşkilatımız çok genç bir teşkilat. Aslında bu ülke için bir fırsat. Bu genç ve tecrübesi olanların bir uyumu olması gerekir elbette. Üye portföyüne yakın kardeşlerimiz yönetimlerimizde de mevcut. Bizim arkadaşlarımızın çoğunluğu niyet olarak samimi insanlar. Onun yanı sıra belli bir tecrübe edinilecek partimiz 4. Yılında olan bir parti. Şimdi tecrübe kazanıyoruz. İlk seçimlerimize giriyoruz ve hem de Meclis’teyiz elhamdülillah hem de İnşallah iktidar ortağı olarak ülkemizin inşasına yön vereceğiz’’ diye başladı.
İL YÖNETİMİNDE 5 İSTİFA!
İzmir teşkilatında Cumhur İttifakı’na katılma kararının nasıl karşılandığını aktaran Arıkan, ‘’Bu noktada samimi bazı kardeşlerimiz Fatih Erbakan Bey’i Cumhurbaşkanı olarak görmek istiyorlar. Karar sürecinde iki fikir vardı; ‘girelim hizmet edelim’ fikri, ikincisi ‘aman girmeyelim’ fikriydi. Bizim içimizde de Tayyip Erdoğan’ı değil Fatih Erbakan’ı Cumhurbaşkanı olarak görmek istiyoruz diyenler oldu. Hem İzmir hem Türkiye için konuşuyorum. Biz de o arkadaşlara ‘yok ya olmaz biz Fatih Erbakan’ı istemiyoruz’ der miyiz, biz de istiyoruz. Bazı genç kardeşlerimiz ‘benim kalbim kırıldı’ ben Fatih Erbakan olsun istiyordum diyenler var. Cuma günü ilk karar açıklandığında daha fevri tepkiler vardı. İzmir il yönetimimiz 106 kişi, 5 arkadaşımız il yönetiminden istifa etti. Biz ittifak istemiyoruz dediler. Oldu mesela Bergama Gençlik Kolları Başkanı görevi bıraktı. Üye olarak net rakam yok ama 40-50 kişi üyelikten ayrıldı diyebilirim. Ayrılan var ama açıklama olduktan sonra gelenler de var. İl yönetiminde görev almak isteyenler var. Giden 3 kişi varsa gelen 10 kişi var ama giden kimse de biz gitsin istemeyiz. Burada ciddi bir tartışma yok. Sarsıntı deprem yok. Afyon İl Başkanımız istifa etti onu duyduk’’ diye konuştu.
ERBAKAN KENDİ KOLTUĞUNU KONUŞMUYOR!
Cumhur İttifakı‘na katılma kararını yorumlayan İl Başkanı Arıkan, ‘’Bazı konjonktürler var. Karşımızda da Millet İttifakı var. Kur’an kurslarını kapatacağız diyorlar, İHA, SİHA’lara dokunacağız diyorlar, nerelerine dokunacaklarsa. İmam Hatipleri şöyle yapacağız böyle yapacağız bir sürü projeleri var. Şimdi biz de genel başkanımız teşkilatı dinledi hem de ülkedeki gelişmeleri dinledi. Biz seçim iş birliği yapıyoruz dedi. Kendi koltuğunu konuşmuyor. Çiftçinin mazotundan vergi almayacaksınız diyor. Ülkenin insanının ihtiyaçlarını gündeme getiriyor’’ dedi.
6284 SAYILI KANUN VE İSTANBUL SÖZLEŞMESİ AÇIKLAMASI
6284 sayılı kanun ve İstanbul Sözleşmesi üzerinden gelen eleştirileri yanıtlayan Arıkan, ‘‘6284’ü kaldıralım sanki kadınlar dövülsün’ demişiz gibi bir algı var. Bize yapılan hep aynı. ‘6284 sayılı yasada iyileştirme olması lazım’ diyoruz. Evrensel hukuk kuralları var. Bunu aile kurumunda kadına bu yetkiyi veriyorsunuz, sen tek mercisin diyorsunuz. Mağdurları korumuş olmuyorsunuz, aile kurumu yok olup gidiyor. Erkeğin de bir fıtratı var. İstanbul Sözleşmesi denen rezalet cinayetleri azaltmamış artırmış. Bu insanlar kadınların kanından besleniyorlar’’ ifadelerini kullandı.
Sayfa başına git