İlaçta dışa bağımlılık ve döviz kurundaki artış nedeniyle Türkiye yaklaşık 2 yıldır ilaca erişimde ciddi bir kriz yaşıyor. İlaç yoklukları artıp en hayati ilaçlara erişimde de sorun yaşanınca aralık ayında ilaç fiyat kararnamesi yeniden güncellendi. Güncellemeyle ilaca yüzde 36 zam yapılırken, ilaç avro kuru gerçek avro kurunun yine çok altında kaldı ve güncellemeye rağmen ilaçtaki kriz çözülmedi.
İlkses Gazetesi'nden Çağla Geniş'in haberine göre İlaç Fiyat Kararnamesi’nin günümüz koşullarına uymadığını söyleyen İzmir Eczacılar Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, yılda en 3 kez fiyat artışına gidilmesi gerektiğini savundu. Krizinin büyümeye devam ettiğini ve depolara gelen ilaçların ihtiyaca yetmediğini vurgulayan Sayılkan, ilaç sıkıntısı nedeniyle eczacılar ile vatandaşın karşı karşıya kaldığını da dile getirdi.
GELEN İLAÇ İHTİYACA YETMİYOR
İlaç krizinin İzmir’de de yoğun bir şekilde hissedildiğini belirten Sayılkan, vatandaş ve eczacıların zor bir süreçten geçtiğini söyleyerek, “Demin depocu arkadaşlarla konuştum. Mesela bir ilaçtan bin kutu gelmiş. Oysa bin 800 tane eczane var! Bu şuna benziyor... Bir dönem her şeyin sınırlı ve kısıtlı kullanıldığı savaş yıllarına... Bir ilaçtan bin kutu geldiğinde onu hangi eczaneye vereceksin! Birer ikişer taneden fazla veremezsin ki. Onlar da vatandaşa bir, iki tane veriyor mecburen. O zaman da ilk gelen vatandaş alıyor, ikinciye ilaç kalmıyor. Ankara’dan bakıldığında ‘ilaç var, bin tane gelmiş’ diyorlar. Ama bu sorunu çözmüyor. Pratikte sıkıntı devam ediyor. Onu anlatamıyoruz. Sayın Bakan Fahrettin Koca’ya da verilen bilgi, ilaçların depoya gittiği şeklindedir ama vatandaşa ve bize bir faydası yok. Gelen ilaç miktarı ihtiyaca cevap vermiyor. Geçen aylardaki ilaç krizi halen devam ediyor” dedi.
ECZACILAR KARA KARA DÜŞÜNÜYOR
Eczacıların nöbet tutacakları günlerde kara kara işin içinden nasıl çıkacaklarını düşündüklerini kaydeden Sayılkan, “Bu akşam ben nöbetçiyim. Nasıl çıkacağım bu işin içinden onu düşünüyorum kara kara. Bütün eczacı arkadaşlarımız öyle. Bir de havalar soğudu. Şükür ki okullar kapalı, o da açık olsa salgın çocuklarda hızlı yayılıyor. Birdenbire vaka sayısı da mevsimsel griple birlikte atıyor. O zaman da olmayan ilaçlarla nasıl çözeceğiz bu sorunu çok merak ediyorum. Bunu hep beraber çözmemiz gerekiyor. Biz de kendimizi sorumlu hissediyoruz. Ben İzmir Eczacılar Odası Başkanıyım, ben bu işi çözmek için elimden geleni yapmalıyım diyorum. Ne yapıyorum? Bunun ciddi bir sorun olduğunu ve sağlık hizmetlerinin aksadığını kamuoyu ile paylaşıyorum. Ama öbür taraftan sorun çözüldü diyorlar” diye konuştu.
YILDA EN AZ 3 KEZ ZAM YAPILMALI
Geçen yıl Aralık yapılan fiyat güncellemesinden sonra ilaca erişme umutlarının yine karşılık bulmadığının altını çizen Sayılkan, “Yıllardan devam eden bir fiyatlandırma sistemi var, İlaç Fiyat Kararnamesi bunun adı. Enflasyon düşük olsa sorun yok. Ama enflasyon yüksek olduğu için gerçek avro kuru bugün 20 lira 50 kuruşken, ilaçtaki avro kuru 10 lira 75 kuruş. Yapılması gereken birkaç tane hamle var. Birincisi İlaç Fiyat Kararnamesi’nden vazgeçmek lazım... Çünkü kararname şu an için ihtiyacı karşılamıyor. Yılda bir kez zam sağlıklı değil. İlaç firmaları üretimi yavaşlatıp zam yapılacağı tarihte arttırabilirler. Haklılar da, çünkü maliyeti arttı. Geçen bir firma sahibi arkadaşa, ‘1 gramlık antibiyotikler neden piyasada yok’ diye sordum. ‘Piyasaya çıkardığımız her kutuda 1,5 lira zarar ediyoruz’ dedi. Dolayısıyla o da ilacı çıkarmıyor. Devlet belki bu sayede ilaca fazla para harcamıyor ama bu sefer vatandaş ilaç bulamıyor. Böyle bir karlılık olamaz. Vatandaşın sağlığından tasarruf edilemez. Yılda en az 3 kere fiyat artışına gidilmesi gerekiyor. Yüzde 50’si ithal olan bir sektörde bu tasarruf ısrarını anlayabilmiş değilim. Başka bir yerden tasarruf edelim. Niye insan sağlığından tasarruf ediyoruz?”
BUNLARIN HEPSİ PANSUMAN
Uzun zamandır devam eden ilaç krizine ilişkin sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın, “Temininde zorluk yaşanan bazı ilaçların üretimi artırıldı. Şu an mevsimsel hastalıklara bağlı talep artışı, dünyada hammadde üretimi kaynaklı sorunlar var. Kısa zaman zarfında eksikliği hissedilen antibiyotikler, çocuk şurupları dahil olmak üzere, pek çok ilaç piyasaya verilecek” açıklamalarını da eleştiren Sayılkan, “Bunların hiçbiri krizi çözecek hamleler değil. Bunların hepsi pansuman... Biz sorunu çözecek hamleler istiyoruz onlar ise anlık çözümlerle sorunu sadece öteliyorlar. Böylelikle çıkamayız bu işin içinden. Bakan Koca’nın sorunun çözüldüğüne ilişkin açıklamalarını duyup eczaneye gelen vatandaş, ‘İlaç yok’ yanıtıyla karşılaşınca bu kez eczacıya tepki gösteriyor. Bakan Koca’ya muhtemelen eksik bilgi gidiyor. Çünkü bir bakan sorun çözülmediği halde çözüldü diyebilir mi? Muhtemelen ‘Sorun yok efendim, hallettik’ diyorlar. Ama meselenin çözülmediğini, vatandaşların hala ilaç aradığını vatandaş da biz de biz biliyoruz. Bir de hasta sayısı fazla o yüzden ilaçlarla ilgili sorun yaşanıyor demiş bakan. Bu bir tespit... Tespiti biz de yapıyoruz ama önemli olan çözüm üretmek” ifadelerini kullandı. (Çağla Geniş / İlkses Gazetesi)