Sayın Genel Başkan,
14 Mayıs’ta yapılacak olan seçimlere sayılı günler kala Trabzon’da başlayan dün Erzurum’da bugün Konya’da devem eden provokasyonların artarak devam edeceği endişesini taşıyan bir yurttaş olarak bir ağabeyin olarak bu mektubu yazmayı kendime görev saydım.
CHP’de karşı olduğunuz konularda verdiğiniz mücadeleyi, mücadele inancınızı yitirip ayrılmanızı, inandığınız bir çizgide yeni bir parti kurmanızı, örgütlenmenizi, parti olarak seçimlere girmenizi, Cumhurbaşkanı adayı olmanızı en doğal demokratik bir hakkınız olarak görüyorum.
Ancak;
Yirmi yılı aşkın bir süredir iktidarları döneminde Atatürk ve Cumhuriyet değerlerini yok sayan, Anayasa ve hukuk tanımayan, kumpaslarla, baskılarla özgürlükleri kısıtlayan, halkı soyan fakirleştiren, ülkemizi Ortadoğu bataklığına sürükleyen AKP ve tek adam rejimine karşı; haklı bile olsa hiçbir gerekçe üretmeden hepimizin birlikte mücadele etmemiz kaçınılmaz ve tarihi bir görevimizdir.
Siyasette bazen halkımızın ve ülkemizin aydınlık yarınları adına gösterilecek özveriler ve alınacak radikal kararlar; seçimde almayı umduğunuz oyların sayısal boyutundan çok daha değerli ve önemlidir. Bu tür kararlar halkın gönlünde taht kurdurur ve saygınlık kazandırır.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde; Cumhur İttifakı'na karşı verilen mücadelede, Millet İttifakı adına yapacağınız özveri ve katkıyla, bu seçimi ikinci tur riskine ve olması muhtemel kaoslara sürüklemeden birinci turda zaferle sonuçlandıracaktır. Bu zafere ortak olmanız halinde, adınız Türk siyaset ve demokrasi tarihine onurla yazılacaktır.
Söz konusu Atatürk, Cumhuriyet ve vatanın bölünmez bütünlüğü olduğunda; canını dahi gözünü kırpmadan vereceğine inandığım, yakından tanıdığım Muharrem İnce’den halkımızın beklentisi budur.
Geçmişte sizinle birlikte mücadele etmiş bir ağabeyiniz olarak içten ve samimi düşüncelerimi paylaşmak istedim sadece…
Sevgiyle, sağlıkla kal.
Suat İSTANBUL