MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dünkü grup toplantısında ruh sağlığı hizmeti alan ve veren insanların ağırlaşan problemleri olduğuna dikkat çekerek hazırladıkları kanun teklifinin bir an önce yasalaşması gerektiğini söyledi.
MHP lideri, son dönemde artan şiddet olaylarına dikkat çekerken, MHP’nin TBMM Başkanlığına sunduğu kanun teklifi büyük ilgi uyandırdı.
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay imzasıyla TBMM’ye sunulan teklif, Sağlık Komisyonunun gündeminde görüşülmeyi bekliyor.
Türkiye gazetesinden Ebru Karatosun'un haberinde, söz konusu teklifte öne çıkan maddeler şöyle aktarıldı:
KURULA YETKİ
Ruh sağlığı alanındaki bütün kurum ve kuruluşların izleme ve denetimi için her şehirde “Ruh Sağlığı İzlem ve Denetim Kurulu” oluşturulacak. Görev süresi iki yılın olacağı kurulun en az 9 üyesi bulunacak. Kurul, en az 7 üyeyle toplanacak.
Kurul görev alanına giren ruh sağlığı kurum ve kuruluşlarını yılda bir defa en az 5 üyeyle düzenli olarak denetleyecek.
Kurul, izleme ve denetimde saptadığı yanlışlık, aksama, hatalı uygulamalarla ilgili konuyu merkez ve kamu yetkilisine rapor ederek çözüm önerilerinde bulunabilecek. Gerekli görüldüğünde ilgili Kamu Denetçiliği kurumuna, mahkemeye ve kamuoyuna bildirimde yapabilecek.
ÜCRETSİZ İLAÇ
Ruh sağlığı ile ilgili tedavi gören kişiler ilaçlara ücretsiz olarak erişebilecek.
On sekiz yaşının altındaki her çocuk ruh sağlığı hizmetlerinden ücretsiz olarak faydalanabilecek.
Ruhsal problemi sebebiyle bir kişiye güvenlik tedbiri uygulanması gerektiğinde, eğitim alan kolluk güçleri personeli tarafından yapılacak.
Kişiye uygulanacak tedavi süreciyle ilgili bilgilendirme yapılacak ve bu konuda onay alınacak. Onay verilmemesi durumunda aile üyeleri ya da başka birisi kişi namına onay veremeyecek. Kişi tedavi için verdiği onayı geri almak için ise Sulh Hukuk Mahkemesine başvuracak.
HASTAYA AVUKAT
Hastanın risk içeren durumu ortadan kalkmışsa isteğine bağlı olarak tedavisi sürdürülebilecek ya da hastaneden çıkarılabilecek. Hasta bir avukat tarafından temsil edilebilecek. Hastanın avukatı yoksa barodan avukat talep edebilecek. Hastanın yatırılma talebine itiraz edilmesi durumunda konuyla ilgili ruh sağlığı alanında uzman bir bilirkişi atanabilecek.
Mahkeme kararıyla verilecek en uzun istemsiz yatış ve tedavi süreci üç hafta olacak. Uzatılma sürecinde sebepler sıralanarak, mahkemeye sunulacak.
DOKTORA KORUMA
Psikiyatrist, psikolog gibi ruh sağlığı meslek mensuplarına riskli durumlarda talep etmeleri hâlinde koruma verilebilecek. Bu kapsamda ayrıca talep etmeleri hâlinde yakınlarına ait kişisel bilgileri gizli tutulacak.
Ruh sağlığı hizmeti veren kişilerin görevleri sebebiyle ikinci ruhsal travma ya da diğer mesleki sebeplerle bağlı ruhsal zorluk ya da bozukluk ortaya çıktığında bütün tedavi masrafları kurum tarafından karşılanacak. Ayrıca, mesleki yıpranma hakları olacak ve emeklilik sürelerine yansıtılacak.
PAHALI TERAPİ ÜCRETLERİNİN ÖNÜNE GEÇMEK İSTEDİK
Ruh Sağlığı kanun teklifini hazırlayan MHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Depboylu, böyle bir kanun tasarısının Türkiye’de ilk defa hazırlandığını söyledi. Terapi ücretlerinin çok fazla olduğuna dikkat çeken Depboylu, “Kanun teklifini hazırlamamızda en büyük sebeplerden birisi de toplumsal problemlerin önüne geçebilmek, hasta haklarını koruyabilmek, hizmet alanların profesyonellere daha sosyal güvenlik kurumlarının şemsiyesi altında uygun ücretlerle ya da ücretsiz ulaşabilmelerini sağlayabilmek” dedi. Hazırladığı kanun teklifini gazetemize değerlendiren Depboylu özetle şunları söyledi:
Bugün neden toplumsal şiddet bu kadar üst boyutta? Çünkü insanlar stresle başa çıkma, öfke denetimi-kontrolü gibi konularla ilgili eğitime sahip değiller.
Ülkemizde yapılan araştırmada ihtiyacı olan insanların sadece yüzde 14’ü profesyonel desteğe ulaşabiliyor.
Kanun teklifini hazırlamamızda en büyük sebeplerden birisi de toplumsal problemlerin önüne geçebilmek, hasta haklarını koruyabilmek, hizmet alanların profesyonellere daha sosyal güvenlik kurumlarının şemsiyesi altında uygun ücretlerle ya da ücretsiz ulaşabilmelerini sağlayabilmek.
Ben grubum adına Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin takdiri ve onayıyla bir çağrıda bulundum.
2016’da başlayan süreçte bir buçuk yılda 15 toplantı gerçekleştirdik.
UZMANLAR NE DEDİ?
YENİ KANUN SUÇ ORANLARINI DÜŞÜRECEK
PROF. DR. NEVZAT TARHAN: Kanun teklifinin son derece ayrıntılı şekilde hazırlanmış ve tanımlamalarının iyi yapılmış bir metin olduğunu söyleyen Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de ruh sağlığı problemlerinin ciddi şekilde arttığına dikkat çekerek, bu teklifin kabul edilerek kanunlaşması durumunda problemlerin çözümünde önemli bir adım atılacağını ifade etti. Ruh sağlığı bozuk olan kişilerin toplumda suç davranışını artırdığını belirten Prof. Dr. Tarhan “Türkiye’de yapılan çalışmalar 5 kişiden birinin ruh sağlığının bozuk olduğunu gösteriyor. Yani 5 kişiden birinin çevresiyle ilişkileri problemli. Bunlar tedavi edilebilirse topluma kazandırılabilir. İntihar, boşanma ve diğer suçların oranı düşebilir” dedi. Yasa teklifinin kişinin kendi haklarıyla birlikte hizmet verenle hizmet alanın haklarını koruyacak bir düzenlemeyi de içerdiğine dikkat çeken Prof. Dr. Tarhan “Meslek tanımları da yapılıyor. Merdiven altı hizmet veren kendine, yaşam koçu, evlilik terapisti diyen kişilerin faaliyetleri de düzenlenebilecek” dedi. Kanun tasarısında bazı eksik noktalar bulunduğunu hatırlatan Prof. Dr. Tarhan “Özellikle bağımlılık tedavisinden sonraki rehabilitasyon merkezlerinin kurulması gerekir. 0-3 grubu çocukların eğitimi için anne baba okullarının kurulması, aile danışmanlığı hizmetlerinin tanımlanması, eğitiminin yüksek lisans programına bağlanması da kanunda yer almalıdır” dedi.
UYGULAMADAKİ BELİRSİZLİKLER NETLEŞECEK
PROF. DR. ÖMER BÖKE: Milliyetçi Hareket Partisi tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan “Ruh Sağlığı Yasa Teklifi”nin, Türkiye’deki ruh sağlığı hizmetleri konusundaki boşlukları dolduracağını söyleyen Türkiye Psikiyatri Derneği Başkanı Prof. Dr. Ömer Böke “Bu kanun taslağı, derneğimizin Ruh Sağlığı Yasa Tasarısı Çalışma Grubu’nun da bulunduğu 9 meslek örgütü ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin katkılarıyla oluşturuldu. Yasa taslağının maddelerine baktığımızda, başlıkların her biri bu yasaya neden ihtiyacımız olduğunu gösteriyor” dedi. Hâlihazırda ruh sağlığı alanında önemli boşluklar bulunduğunu belirten Prof. Dr. Böke “Bu kanunla koruyucu, önleyici, geliştirici ruh sağlığı hizmetleri; hizmet alan, hizmet sunan; bakım veren kişilerin hakları ve yükümlülükleri belirleniyor. Hastaların tanılanmasını kim yapacak? Tedavi hizmetlerini kim yürütecek, istemsiz yatış nasıl olacak? Bunlar önemli başlıklar. Mesela istemsiz yatış Medeni Kanun’un 432. maddesine göre yapmaya çalışılıyor ama orada birçok aksayan yön var. Ayrıca ruh sağlığı hizmetlerinin denetlenmesi de önemli bir şey. Denetlemeyi yaparken insan hakları ile ilgili bazı durumlar var. Bunlar da yapılandırılırsa eğer psikiyatri hekimleri de daha rahat edecekler. Yasa hem toplumu hem de hekimleri koruyan ve onların faydasına olan bir yasa. Ne zaman sır saklama yükümlülüğü olacak? Mahkemeler hangi bilgiyi isteyecek hangi bilgileri istemeyecek bunlar üzerinde o kadar belirsizlik var ki ve bunlar da hekimleri o kadar zorlayan şeyler ki, bunlar netleşecek ve açığa kavuşacak diye düşünüyorum” dedi.