Efe Can TAN/GERÇEKİZMİR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gaziantep'te 4 yaşındaki Asiye’nin 2 pitbull cinsi köpeğin saldırısına uğramasının ardından belediye başkanlarına yaptığı çağrı tartışma konusu oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Sahipsiz hayvanların yeri sokaklar değil barınaklardır. Belediye başkanlarına sesleniyorum, sahipsiz hayvanlar için ön alın, sıcak, güvenli barınaklar kurun" sözlerinin ardından birçok belediye harekete geçerken ortaya eziyete varan görüntüler de çıktı.
İzmir'de Büyükşehir başta olmak üzere birçok belediye yaptıkları açıklamalarla hiç bir sokak hayvanını toplamayacaklarını ifade ederken bir açıklama da İzmir Barosu'ndan geldi. Açıklamaya Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık ve hayvanseverler de katıldı.
Baro binası önünde yapılan açıklamada hayvanların barınaklara hapsedilerek, yok edilmek istendiğini söylendi.
Basın açıklamasını okuyan Hayvan Hakları Komisyonu’ndan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Şefika Yıldırım Sert, belediyelerce sokak hayvanlarının toplatılması durumunda sürecin takipçisi olacaklarını belirtti.
ÖLÜM KAMPLARI!
Sert’in açıklaması şöyle; ‘’Gaziantep’te Pitbull saldırısında yaralanan Asiye Ateş’in bir an evvel sağlığına kavuşmasını temenni ediyoruz. Ancak yaşanan üzücü olayın sorumlusu hayvanlar değil sizsiniz. İmzaladığınız Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesini, çıkardığınız yasayı yok sayan, uygulamayan siz… Yaşam hakkı tanınmayan sömürülen her türlü şiddet, eziyet reva; yediği bir lokma yemek, içtiği bir yudum su çok görülen hayvanlar şimdi de barınaklara hapsedilerek yok edilmek isteniyor. Uzun süredir yandaş medya tarafından pompalanan hayvan düşmanlığı bu kez ilk ağızdan bizzat Cumhurbaşkanı tarafından ‘sahipsiz hayvanların yeri sokaklar değil, barınaklardır’ denilerek daha da körüklendi. Oysa ki 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun 6. maddesinde ‘müşaade yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanların kaydedildikten sonra öncelikli alındıklarını ortama bırakılmaları esastır’ ifadesi yer verilerek sokakta hayvanların yaşam alanlarının sokaklar olduğu toplama zihniyeti ile birer ölüm kampı olan barınaklara hapsedilemeycekleri hüküm altına alınmıştır. Yaşanan üzücü olay üzerinden manipülasyon yapılarak halka sorunun kaynağı hayvanlar, çözümünün ise onların yaşam ortamlarından barınaklara hapsedilmesi olarak gösterilmeye çalışılıyor. Biz bu oyuna gelmeyeceğiz. Duygularımı ajite ve bizi manipüle etmenize, kendilerini savunamayacak hayvanları ölüme mahkum etmenize izin vermeyeceğiz. Yaşanan olayın tek sorumlusu sizsiniz çünkü; Hayvanseverlerin ve hak savunucularının yıllardır verdiği mücadeleyi kulaklarınızı tıkayarak yaşam hakkında yana yeni ve etkili bir yasa yapmak yerine sadece 5199 sayılı yasanın belli başlı maddelerinde hiç bir caydırıcılığı olmayan göstermelik değişikliklere gittiniz. Sokaklarda yaşayan hayvanlara ilişkin hiç bir politika üretmeyen belediyelere 5199 sayılı yasa ile ve ilgili yönetmelik ile bir çok yetki ve görev vermenize rağmen bu yetki ve görevlerini yerine getirmeyenlere ilişkin bir yaptırım düzenlemediniz ve hayvanların kaderini belediyelerin inisiyatifine bıraktınız. Sokakta yaşayan hayvanların popülasyonlarından şikayet ederken onların yuvalandırılmasını teşvik etmek yerine hayvan satışını üretim çiftliklerini yasaklamayarak bu çiftliklerde hayvanların sömürülmesine izin verdiniz. Hiç bir eğitim vermeden elini kolunu sallayan herkesin hayvan sahiplenmesini sebep olup besledikleri köpeği canice yetiştiren karanlık odalara hapseden onları dövüş için büyüten sahipleri olduğunu bilip buna çanak tuttunuz. Bu kişilere caydırıcı yaptırımlar uygulamak bir yana bu ihlallerin bir çoğunu tespit dahi edemediniz. Ettiklerinizde de sahipleri yerine hayvanları cezalandırıp, onları yasaklı olarak yaftalamayı ve bakım evlerinde ölüme terk etmeyi tercih ettiniz. Bu listeye eklenecek daha çok madde var. Bunun bir zihniyet sorunu olduğunun farkındayız. Bu zihniyet ki kafesteki güvercini şemsiye ile dürten tavuğa beyaz et diyen,, hayvanının acısını yaşayan gazeteciye ‘’öldürdün mü’ diyip gülen… Cumhurbaşkanı olduğu ülkenin mevzuatına, tarafı olduğu uluslararası sözleşmelere aykırı talimatlar veren halkı kanunlara uymamaya teşvik eden değişmesi gereken türcü bir zihniyettir. Bu zihniyetle mücadele edeceğimiz, yasaya aykırı talimata istinaden yerel yönetimlerce gerçekleştirilecek herhangi bir toplamanın varlığını tespit etmemiz halinde her bir canlının hakkını savunmak için hukuki sürecin takipçisi olacağımızı bildiriyoruz. Hayvanların ölümüne tecrit edilmesine, işkence görmesine, acı çekmesine sebep olacak her türlü hak ihlalinin karşısındayız. Sokakta yaşayan hayvanlar yalnız değildir. İsteseniz de istemeseniz de onların yaşama alanları sokaklardır’’ dedi.
YÜCEL: SUÇ İŞLİYORLAR!
Basın açıklamasında söz alarak konuşan Baro Başkanı Av. Özkan Yücel ise; ‘’İçişleri Bakanı’ndan Cumhurbaşkanı’na kadar kendi ülkesinde kendi koydukları kanunu tanımayan devlet büyüklerinin olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Devlet sorumluluğundan uzak açıklamalar, canım ne istiyorsa onu söylerim diyen yetkililer… Kanunlara uymamaya teşvik eden sorumlular ve bunlar hakkında harekete geçmeyen yargı mensupları… En yüksek mertebeden bir açıklama... Bu kez devlet terörü sokaklarda sahipsiz olan hayvanlara yönelmiş durumda. Suç işliyorlar. Suç işlemeye devam ediyorlar. Biz de suç işledikleri her yerde onların karşısında olmaya, onlara yapmaları gerekeni görevlerini hatırlatmaya devam edeceğiz’’ sözlerini kullandı.