MENÜ
İzmir 20°
Gerçek İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
İzmir'de Kışlalı'nın adını yaşatacak 'İnce' açılış: En büyük projemiz huzur!
Yerel Yönetimler
27 Mayıs 2018 Pazar 21:52

İzmir'de Kışlalı'nın adını yaşatacak 'İnce' açılış: En büyük projemiz huzur!

Büyükşehir Belediyesi tarafından 25 dönüm üzerine kurulan Ahmet Taner Kışlalı Parkı’nın açılışı CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı İnce’nin katılımıyla yapıldı. İnce açılış töreninde önemli mesajlar verdi, "En büyük projemiz huzur" dedi.

GERÇEKİZMİR – Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce, 5 mitingli İzmir programının finalini Çiğli’de yaptı. 

Büyükşehir Belediyesi tarafından 25 dönüm üzerine kurulan Ahmet Taner Kışlalı Parkı’nın açılışı CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı İnce’nin katılımıyla yapıldı.


Çiğli’deki açılışta Muharrem İnce’ye İzmir programındaki tüm temasları sırasında eşlik eden Genel Merkez yöneticileri, CHP İl Başkanı Deniz Yücel, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, milletvekili adayları, il yöneticileri, ilçe başkanları ve çok sayıda partili de yer aldı. Çiğli Belediye Başkanı Hasan Arslan’ın ev sahipliği yaptığı gerçekleşen törene ayrıca Ahmet Taner Kışlanı'nın eşi Nilüfer Kışlalı ile kızları Nilhan Nur Kışlalı ve Dolunay Kışlalı da katıldı.

BEN GÖNÜLLER ARASINDA KÖPRÜ KURMAYA GELDİM! 
Açılış töreninde konuşan Muharrem İnce önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yüklenen İnce, “Tuttuğunuz oruçları Allah kabul etsin. İftar sofralarını iftira sofralarına dönüştürecek halimiz yok! Ama bize laf söyleyenlere de susacak halimiz yok. Bugün Erdoğan benim sözüme atıfta bulunuyor. Ben, ‘köprü yapmak kolay iş, demirden, betondan köprü yapıyorsun. Basarsın parayı yaparsın. Özal, Demirel, Erdoğan yapmış dördüncüyü de İnce yapar” demiştim. Erdoğan ‘sen kimsin, haddini bil’ diyor” dedi. 

EN BÜYÜK PROJEMİZ HUZUR! 
İnce Menderes mitinginde olduğu gibi konuşması sırasında Erdoğan’ı yuhlayanları susturdu ve sözlerine şöyle devam etti: Sayın Erdoğan, değerli hemşerim. Betondan, demirden köprü yapmak kolay iş. Ben gönüllere köprü kuruyorum. Sen gönülleri kırıyorsun. Rektörlere kafası basmaz, doktorlara iğne yapamaz, Atatürk ve İnönü’ye iki ayyaş dedin. Sen bu dünyaya gönül kırmaya gelmişsin ben de gönüller arasında köprü kurmaya gelmişim. Kimseyi ötekileştirmiyorum. AK Partili, ülkücü, Saadet Partili, HDP’li kardeşlerim, 81 milyonun hepsi bizim kardeşimiz. Biz diyoruz ki barışacağız. Önce 81 milyonu barıştıracağız. Sonra büyüyeceğiz. Üretim ekonomisine geçireceğiz. Erdoğan saman ithal edecek ince yerli tohumları ihya edecek. Erdoğan AVM yapacak İnce fabrikalar dikecek. Erdoğan kindar nesil yetiştirecek İnce dünyaya insan yetiştirecek. Erdoğan meydanlarda tezek diyecek İnce meydanlarda gelecek diyecek. Bizim işimiz kavga değil. Bizim işimiz çocukları doğru düzgün yetiştirmek. Çiftçinin ürünü dalda kalmasın, esnaf siftah yapmadan kepenk kapatmasın. Türkiye’de umutları tazelemek istiyoruz. En büyük projemiz huzur! Bunu yapacağız. Bana diyor ki sen CHP’ye genel başkan olamadın… Doğru diyor. Olamadım. Sen de Beyoğlu belediye başkanlığına aday oldun ama seçilemedin. Siyasette bunlar olabiliyor. Ben de genel başkan seçilemedim ama cumhurbaşkanı seçileceğim. Ne var bunda?” 



HER KUŞUN ETİ YENMEZ, GEÇ ONLARI! 
Erdoğan’ın adaylığının açıklanması sırasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisine hitabına yönelik eleştirilerine de yanıt veren İnce, “Arkadaşın, Sayın Abdullah Gül, genel başkan adayı oldu seçilemedi ama sonra cumhurbaşkanı oldu. Seni Kılıçdaroğlu nasıl çağırdı. Kılıçdaroğlu benden 15 yaş büyük 25 yıldır ağabeyimiz. Gel Muharrem demiş olabilir. Sen bakanları dövdün. Ne konuşuyorsun? Bana isim verdirme. Açtırma kutuyu söyletme kötüyü. Tadında bırak. Her kuşun eti yenmez, tadında bırak. Kılıçdaroğlu kibar bir adam. Kabalık olsun diye yapmaz, İnce de kendine yaptırmaz. Sen geç onları. Aramıza nifak sokmaya çalışıyor. Sakın ha, bu nifaklara aldanmayın” dedi. 



GENÇLERLE MARKA OLUŞTURACAĞIZ! 
Konuşmasına vaatlerini sıralayarak devam eden İnce şunları söyledi:  Biz ne yapacağız? Türkiye tekstilde elbise üretiyor mu? Üretiyor. Alınıyor İtalya’ya gidiyor. 10 katı fiyatına satılıyor. Türkiye’de televizyon yapılıyor ama 10 euro kazanıyoruz. Türkiye’de otomobil üretiliyor 100 euro kazanıyoruz. Yani çerez parası. Türkiye boşa çalışıyor. Çünkü bizim markamız yok. Biz bu ülkenin gençleriyle birlikte marka oluşturacağız. Dünyada ilk 100 marka arasında bir tane Türk markası yok. Eğer 24 Haziran’da ülkemizin kaderini değiştiremezsek 100 yıl yoksul kalacağız. Güney Kore’nin hiçbir doğal zenginliği yok. Venezüella 30 milyon nüfuslu bir ülke. Her yeri Marmaris gibi. Her yer Katolik. 300 milyar varil petrol üretiyor. Güney Kore 1980’de Türkiye ile aynı seviyede. İki bin dolar kişi başı milli geliri var. Asya kriziyle Güney Kore iflas ediyor. Güney Kore’de 5 büyük şirket var. Devleti yönetenler bu şirketleri çağırıyor. Siz artık birbirinizle mücadele etmeyeceksiniz, dünyayla mücadele edeceksiniz. Size alın para, ARGE desteği diyor. Bu 5 büyük şirket bugün Güney Kore’de 250 milyon dolar ihracat yapıyor. Kişi başı gelir 30 bin dolar. Venezüella dünyanın en büyük petrol üreticisi. Adamlar tuvalet kağıdı almıyor. Venezüella’nın başında bir adam vardı. Aynı bizimkine benziyordu. Herkesle kavga ediyordu. İnsanlara üretimi öğretmedi. Nasıl olsa petrol geliri var. Alın size pay vereyim dedi. Ama sonra petrol fiyatları düştü Venezüella çöktü. Biz Venezüella gibi olmayalım, üretelim. Erdoğan diyor ki domates satalım. Ben diyorum yanına fabrika koyalım ve domates ya da ketçap satalım. Katma değeri yüksek olsun. Erdoğan zeytin satalım diyor. Zeytinyağı satalım. Bunu üretelim. Nar satmayalım nar suyu satalım. Elma satmayalım, kurutulmuş elma satalım. Çiftçiyi destekleyelim. Emekliye bin lira olmaz. Kanun yapacağız asgari ücret tutarında vereceğiz. Öğrencilere 19 Mayıs ve 29 Ekim’de birinde gençlik bursu birinde cumhuriyet bursu 500 lira vereceğiz. Bu parayı size Muharrem İnce vermeyecek, CHP vermeyecek. Bu parayı size Türkiye Cumhuriyeti verecek. Yani bugün devlet bir yoksula yardım ettiğinde Erdoğan cebinden mi veriyor? AK Parti’nin kasasından mı veriliyor?” dedi.

ÜNİVERSİTE LİGİ MÜJDESİ!
İnce, “Gençlerim, evlatlarım, size fizik öğretmeni muharrem ağabeyinizin sözü; sizi tarikat yurtlarına muhtaç etmeyeceğim. 265 stadyum yaptılar. Stadyum lazım mı? Tabi ki lazım. Amaçları stadyum değildi. Onların çoğunun adı Atatürk stadyumuydu. Anlarsınız siz. Onları yıkıp sırf Atatürk ismini silmek istediler. 265 fabrika kursaydın, gençler işe girseydi. Üniversite ile vatandaşların arasında bağ olmalı. Bizde yok. 24 Haziran’dan sonra bir üniversite ligi kuracağız. O halk o üniversitenin takımına destek çıkacak. Halkla üniversite arasında bir gönül bağı kuracağız. İnsanlarımızı gençlerimizi teşvik edeceğiz. Her yıl 10 bin öğrenciyi yurt dışına göndereceğiz. O çocuklardan biri bu ülkeye cumhurbaşkanı olacak ve sonra çıkacak sahneye, ‘bir gün seçim vardı cumhurbaşkanı adayı İnce 10 bin öğrenciyi yurt dışına göndereceğiz dedi. Hırslandım ve şimdi cumhurbaşkanıyım diyecek” ifadelerini kullandı. 

IHLAMUR ANISINI ANLATTI
Törende yaptığı konuşmada Ahmet Taner Kışlalı ile yaşadığı bir anıyı anlatan İnce, “Yalova’da bir panel yapmak istiyoruz. Gelir misiniz?’ dedim. ‘Seve seve gelirim’ dedi. ‘Size araç göndereyim. Ankara’dan Yalova’ya panele gelin’ dedim. Rahmetli Kışlalı, “ Bir boş araç Yalova’dan Ankara’ya gelecek sonra beni alacak, bu ülkenin kaynakları o kadar yok. Masrafa gerek yok. Ben otobüse biner gelirim’ dedi. Gerçekten de otobüse bindi ve geldi. Gece otelde yatağının başına kartvizit bıraktım bir ihtiyacı olursa arasın diye. Sadece en son gittiğimiz kafeteryada ıhlamur içemediğini söyledi. Daha sonra bahçemde yetiştirdiğim ıhlamurdan bir torba gönderdim. Gerçek bir Atatürkçüydü. Bir Fatiha okumanızı hepinizden istiyorum” ifadelerini kullandı.



KIŞLALI AİLESİ NELER SÖYLEDİ? 

En sevdiği yer; parktı
İzmirlilerin Ahmet Taner Kışlalı’ya olan vefasından dolayı duygusal anlar yaşadığını dile getiren eşi Nilüfer Kışlalı, “Ahmet her konferansa gittiğinde ona ‘Hocam bir şey ister misin? ‘diye sorarlardı. Ahmet de her defasında ‘Benim kalacağım yer parka yakın olsun’ derdi. Parkları çok severdi, parklarda yürümeyi çok severdi. İnsanlar anıldığı sürece yaşar, bunu da biliyorum. O yüzden İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne çok teşekkür ediyorum. İzmir bize vefanın semt adı olmadığını gösterdi. Bu yıl Ahmet’in aramızdan ayrılışının 19. yılı ve İzmirliler bize büyük bir gurur yaşattı” şeklinde konuştu.

Gururlandıran proje
Babası hayatta olsaydı, onu en gururlandıracak şeyin bir park açılışı olacağını söyleyen büyük kızı Dolunay Kışlalı Edis, duygularını şöyle anlattı: “Babam yeşile, ağaçlandırmaya çok önem veriyordu. Ankara’da yaşadığımızda küçücük de olsa bir park açıldığında hemen bize gelir, oraya ağaçlar dikildi diye sevinçle bizimle paylaşırdı. Özellikle CHP’li belediyelerin çevreye olan duyarlılığı çok fazla. Yaşam alanlarına, yeşile, ağaca ihtiyacımız var ve git gide boğuluyoruz. Bu yapılan projeler büyük bir nimet ve umarım bu nimeti gençlerde değerlendirip anlarlar. Çocukların ve 50 yaş üstü insanların yürüyüş, spor yapabilecekleri, nefes alabilecekleri ortamların olmasına da babam çok önem verirdi. Bu yüzden İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bu projesi bizi çok gururlandırdı.”

Vefa değil geçmişi hatırlamak, hatırlatmak
Ahmet Taner Kışlalı’nın küçük kızı Nilhan Nur Kışlalı ise oturdukları semtteki anısından şöyle bahsetti: “2 sene önce evimizin yakınlarındaki parka babamın ismini verdiler. Açılışına bizi davet ettiklerinde benden 5-6 yaş küçük kişilerle konuşma şansım oldu ve babamın ismini daha önce hiç duymadıklarını, parkın açılışı vesilesiyle araştırdıklarını söylediler. Ben de o zaman şunu anladım. Aslında böyle projeler vefanın haricinde, önemli ismi tekrar hatırlatmak için de bir vesile. Geçmişini hatırlamayanlar onu tekrar yaşamaya mecburlardır. Geçmişimizi hatırlamak dileğiyle.”



AHMET TANER KIŞLALI PARKI 
Sadece Çiğli’nin değil, kentin tamamı için önemli bir çekim merkezi olacak ‘Ahmet Taner Kışlalı Parkı’nın 11 bin metrekaresi yeşil alan olarak düzenlendi. Parkta, seyir terasları ve açık fitness alanları oluşturuldu. Ayrıca yeni nesil çocuk oyun alanları ile dinlenme ve toplanma mekanları hazırlandı. 3 bin 500 metrekare çim alan düzenlenen parka toplam 392 adet ağaç dikildi. Ahmet Taner Kışlalı'nın eşi Nilüfer Kışlalı’nın yazdığı bir mektuptan yola çıkan İzmir Büyükşehir Belediyesi, parkta merhum gazetecinin en sevdiği ağaç olan "katalpa"ya da yer verdi. Kışlalı’nın 1997 Eylül’ünde evinin önüne diktiği katalpa ağacının aynısı, kendi adını taşıyan ve Ocak sonunda açılacak parkın en özel köşesine yerleştirildi. Oya, kırmızı yapraklı süs eriği ve akasya ağaçları, çiçekleri ve yaprak dokusuyla parka ayrı bir renk verdi. Çınar yapraklı akçaağaç, melez servi, mavi servi, grevilya, fıstık çamı ve Londra çamı türlerindeki ağaçlar ile çiçekli çalı grubundan güzellik çalısı, bahar dalı, ağaç hatmi, beyaz zakkum, gül türleri, kokusuyla ünlü lavanta, biberiye, defne ve Arap yasemini türlerindeki çalı grupları da, parkı şimdiden kentin yeni çekim merkezlerinden biri haline getirdi.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gerçek İzmir