İzmir Özel Medifema Hastanesi'nde Nöroloji Uzmanı Dr. Armağan Varol, Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Bülent Pişmişoğlu, Nöroloji Uzmanı Dr. Tansel Ünal ve Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Osman Kapkın koordinesinde hizmete giren Uyku Bozuklukları Merkezi hasta kabulüne başladı. Göğüs Hastalıkları Uzm. Dr. Bülent Pişmişoğlu da uyku hastalıklarının özellikle pandemi döneminde geri planda kaldığını ve birçok uyku çekiminin iptal edildiğini belirterek şunları ifade etti: "Buz dağının görünmeyen kısmı uyku hastalıklarıdır. Uyku hastaları hipertansiyon, inme, kalp kriziyle geliyor ve hala tanı konulmamış oluyor. Uykuyla ilgili problemler tedavi edildiğinde 4 tane tansiyon ilacı kullanan hastanın ilaç sayısı bir anda bire düşüyor. Gündüz sürekli uyukladığı için kaza yapan şoför dinamik bir şekilde uzun saatler çalışabilir hale geliyor. Hastalığın tanısı yakınların tanık olmasıyla konulabiliyor. Hastanın sürekli uyuması, dikkatini toplayamaması gibi şikayetleri oluyor. Bir gece uyku laboratuvarında yatırılan hastanın tüm fonksiyonları takip ediliyor ve bir rapor hazırlanıyor. Küçük cerrahi operasyonlardan, evde bir cihazla uyumaya kadar farklı tedavi seçenekleri sunuluyor. Hasta yıllarca uykusuzluk halinden kurtulup sağlıklı bir uykuya kavuştuğu için tansiyon, beyin ve kalp sağlığı olumlu etkileniyor. Hastalar adeta yeniden doğuyor."
'TALEPLERİN YOĞUN OLACAĞINI TAHMİN EDİYORUZ'
Uz. Dr. Armağan Varol, Türkiye'de sigara ve alkol tüketiminin fazla olması, obezitenin artması nedeniyle gündüz aşırı uyuma, uykuda soluk durması, horlaması olanların, uyuyamadığını ya da çok uyuduğunu düşünenlerin, uyku terörü, uyku paralizisi (karabasan) gibi yakınmaları olanların bu merkezden faydalanabileceğini dile getirdi. Uyku Merkezi'ne gelen hastanın 1 gece yatırıldığını, baş, yüz, göğüs, karın ve bacaklarına kablolar bağlandığını kaydeden Varol, "Beyin dalgaları, solunum, kalp ve bacak hareketlerine uyku sırasında koordineli olarak bakılıyor. Hastanın uyuyup uyuyamadığına, soluğun durup durmadığına, horlayıp horlamadığına bakılıyor. Hastanın uykusu kamerayla kayda alınıyor. Bazı hastalarımız çok uyuduğunu bazıları uyumadığını söyler, bunlar araştırılıyor. Hastaların testlerinde uyku apnesi tespit edilirse hastalar cihaz ayarı için bir gece daha hastanede yatırılıyor. Çıkan sonuca göre hastanın solunumunu rahatlatacak solunum cihazları veriliyor. Uyku apnesi için kilolu olmak şart değil her yaş grubundan insanda ortaya çıkabilir. Genelde şişmanlarda görülüyor ama eğer kişinin doğuştan çenesi küçükse ya da kulak burun boğaz ile ilgili patolojik bir durumu varsa onlarda da görülebilir.
Uyku apnesi ile hastalarda vücut kimyası bozulduğu için hipertansiyon, şeker hastalığı ve inme tetikleniyor. Ödemiş, Tire, Bayındır, Kiraz, Selçuk, Torbalı, Gaziemir, Menderes ilçeleri hattında maalesef uyku laboratuvarı bulunmamaktadır. Bu nedenle taleplerin yoğun olacağını tahmin ediyoruz. İzmir merkezinde hizmet veren uyku merkezleri uzun sürelere randevu verdiği için bu bölgelerden de yoğun talep olacaktır" diye konuştu. (DHA)