
Erdoğan'dan LGS tepkisi: 'İmam hatip düşmanlığı'

'Özel' ziyaret sonrası Soyer'den paylaşım!

AK Partili İnan, İzmir üzerinden yüklendi... Karikatürlü gönderme: CHP'ye 'Daltonlar' çıkışı!

Meclis'te sandalye dağılımı değişti

Zafer Partisi İzmir İl Başkanı Naşit Birgüvi ve il yöneticileri teşkilatlarına yönelik tehdit ve baskı girişimlerinde bulunduğu iddia edilen Ülkü Ocakları yöneticileri hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Suç duyurusunun ardından İzmir Adliyesi önünde partililerle birlikte basın açıklaması yapan İl Başkanı Birgüvi, partilerinin il ve ilçe yöneticilerinin organize baskı ve tehditlere maruz kaldığını öne sürdü.
Birgüvi, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Partimizin il ve ilçe başkan ve yöneticilerine yönelik gerek sosyal medya üzerinden gerekse telefonla bizzat başkan ve yöneticilerimizi arayarak yapılan ‘Ya partiden istifa edin ya da sizi kaldırırız’ içerikli tehdit, şantaj ve baskıları. Hatta bazı yöneticilerimizin iş yerlerine gidip tehdit ve baskıyla partiden istifa ettiklerine dair yazı yazdırıp bunu post haline getirip sosyal medyadan nasıl yayınladıklarını anlatacağım. Sizler aracılığı ile İzmir kamuoyunu bilgilendirmek için bilindiği üzere partiler demokrasimizin ve çok sesliliğin olmazsa olmazlarıdır. Bundan dolayıdır ki siyasi partiler anayasanın teminatı altında kurulur ve demokrasi adına fikirlerini özgürce söylemek üzere faaliyetlerini yaparlar. Muhalefet etmek ülkenin bekasına yönelik uyarıları hukuk kuralları içinde yapmak her partinin olduğu gibi elbette Zafer Partisi’nin de en tabii hakkıdır.
"Hukuk yollarını tercih ettiğimiz göz ardı edilmemeli"
Bu hakkı kullanırken başka bir partinin, başka bir partiyi ve kadrolarını organize bir çete gibi tehdit etmesi hem anayasal suç işlemektir, hem de kişi hürriyetine engel olmak ve cana kast içermektedir. Yapılan sosyal medya paylaşımlarımızda tehdit, tahrik ve hakaret olmamasına sırf muhalefet ediyoruz diye bu mafyavari yöntemlerle yöneticilerimizin hedef alınması asla kabul edebileceğimiz bir şey değildir. Siyaseti kavgayla değil hukuk kuralları içinde yapmayı tercih eden Zafer Partisi kadroları olarak bizlerin suskunluğunu korkmak olarak algılayan bu zavallılar bir şeyi çok iyi bilsinler ki Zafer Partililer bu vatan savunmasını kefenlerini giyerek korkmadan yapmaktadırlar. Anladıkları dilden ve kısasa kısas mantığı ile bunlara cevap vermemiz elbette söz konusu. Lakin bunların seviyesine inip polemiğe girmemek için dişlerimizi ve yumruklarımızı sıksak dahi hukuk yollarını tercih ettiğimizde göz ardı edilmemelidir.
"İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduk"
Bu yüzdendir ki son 24 saat içinde gerek şahsıma gerekse ilçe başkan ve yöneticilerimize yönelik hem sosyal medya üzerinden hem de telefon aramalarıyla yapılan tehdit, şantaj ve baskılara dayalı Zafer Partisi olarak İzmir Ülkü Ocakları İl Başkanı, İl Başkan Yardımcıları ile İlçe Başkanları hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduk. Edepten yoksun, Anayasal suç işlemeyi göze alarak yaptıkları bu hareketlerin cevabını pekala verebilirdik. Anladıkları dilden verebilirdik ama biz bir siyasi partiyiz. Biz insanı kazanmak için yola çıkan bir partiyiz. Bu yöntemleri uygulayacaklarsa bıraksınlar ocakları. Bıraksınlar siyaseti. Gitsinler mafyacılık yapsınlar. Her ne kadar anladıkları dilden cevap verme gücüne sahip olsak da onların içine çekmeye çalıştıkları çamurlarına düşmemek üzere hukuk yollarını tercih ettiğimiz çok iyi bilinmelidir.
"Tehditlerin hukuk önünde mutlaka hesabı sorulacak"
Hem yarım asırdır bölücü terörizme reaksiyon gösteriyorum deyip milliyetçilikten bahsedeceksin. Sonra kalkıp devlet aklı kandırmacası ile teröristlerle emperyal projeye ortak olup ulus devlet yapımızı parçalayan olacaksın. Türk milliyetçilerinin, Türkçülerin ve gerçek Atatürkçülerin tek çatısı olan son kale Zafer Partisi’nin ülkemizi parçalamaya yönelik bu oyunu bozmak üzere siyaset yaptığı ve asla mücadelesinden vazgeçmeyeceği herkes tarafından çok iyi bilinmelidir. Bizleri inandığımız ve mücadelesini verdiğiniz bu ülküden hiçbir gücün koparamayacağını, korkutamayacağını ve yıldıramayacağını özellikle hatırlatmak isterim. Bu organize yapılar çok iyi bilsinler bu tehditlerin hukuk önünde mutlaka hesabı sorulacaktır.
"Yüce Divan bunların yakasını asla bırakmayacak"
Ama daha önemlisi bu ülkeyi bölmeye ve parçalamaya yeltendiklerinden dolayı Yüce Divan bunların yakasını asla bırakmayacaktır. Buradan Türk milletine sesleniyoruz. ‘Ülkem bölünmesin, emperyalist ve işbirlikçileri hedefine ulaşmasın’ diyorsan son kale Zafer Partisi’dir. Özellikle Türk milliyetçilerini, Türkçüleri ve Atatürkçüleri velhasıl tüm milletimizi tek yumruk olmak üzere Zafer Partisi’nde mücadeleye ve bütünleşmeye çağırıyoruz.” (ANKA)