İzmir'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine ilişkin örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olduğu 147'si tutuklu 280 kişinin yargılanmasına devam edildi.
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayda alınan duruşmada, tutuklu sanık eski Ege Ordusu Komutanlığı Harekat Başkanı Kurmay Albay Oksal Çelik, mütalaaya ilişkin savunmasında, darbe girişiminde kanunsuz hiçbir emir uygulamadığını ileri sürdü.
Hakkındaki karargah santralinin kapatılması emri verdiği iddiasını reddeden Çelik, savunmasını şöyle yaptı: "Tanık ve sanık ifadelerinde benim santrali kapatma emri vermediğim bellidir. Binbaşı Recep Kılıç'a ani müdahale mangasına gitmesi emrini vermedim. Tanık Ümit Topaloğlu'nun ifadesi art niyetlidir. Hakkımdaki 'Ege Ordu'nun ele geçirilme girişimlerinde etkin rol alma' suçlamasına dair tek bir delil yok. Mevcut delillerin şüpheli tarafları zorlanmıştır. Şüpheler giderilemiyorsa sanık aleyhine kullanılamaz. Benim ordu komutanını derdest etmeye dair emir verdiğim bir kamera kaydı yoktur. Ele geçirmeye çalışmak, ordu komutanının bulunduğu kata birkaç kez çıkmak. En mesnetsiz iddialar. Ankara ve İstanbul'da bazı komutanların derdest edilmeye çalışılması, darbecilerin aynı eylemleri bütün illerde gerçekleştireceği kanısı oluşmuş olabilir. Ben o akşam Ege Ordu Komutanı ve kurmay başkanının verdiği emirleri yerine getirdim. Benim ordu içinde çok hızlı yükselmem örgüt mensubu olmama bağlanıyor. 26 yıllık subay hizmetimle ancak albay olabildim."
Tutuklu sanık eski Ege Ordu Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı şube müdürlerinden Albay Turhan Özkal, mütalaanın askeri gözlükle bakılmadan yazıldığını ileri sürerek darbe girişimi akşamı yaptığı görüşmelerin Ege Ordu Komutanlığı personeli olarak yaşanan gelişmeleri anlamak için olduğunu iddia etti.
Özkal, hakkındaki 'Maltepe Askeri Lisesi grubu ile Ege Ordu karargahının FETÖ/PDY silahlı terör örgütü militanları tarafından ele geçirilmesine ve Ege Ordu Komutanının enterne edilmesi eylemlerine etkin bir şekilde katıldığı' suçlamasını reddetti.
Bu suçlamanın niyet okuma olduğunu ve maddi unsurdan uzak olduğunu ileri süren Özkal, şunları söyledi: "Maltepe Askeri Lisesinden gelen personelin nasıl geldiği açıklandı. Benim o olaya hiçbir dahlim olmadı. Maltepe Askeri Lisesine keyfimden gitmedim. Ailem oradaki lojmanlarda oturuyor. Bilgi almak maksadıyla gittim. Ege Ordu'ya gittiğim zaman darbeden bilgim yoktu. Hakkımda ifade veren tanıkların iddiaları yalandır. Bu kadar iftira fırtınasında gerçeği bulmanız için her gece dua ediyorum. Ege Ordu Komutanı'nın enterne edilmesi gibi bir plan duymadım, içinde de olmadım. Ben darbeci olsam o akşam 22.00'de alışveriş merkezindeydim, ne işim var orada. Mütalaanın hiçbir hukuki dayanağı yok. Beraatimi istiyorum."
Tutuklu sanık eski Ege Ordusu Komutanlığı Harekat Başkanlığı Plan ve Harekat Şube Müdürü Yarbay Mustafa Toklu da hakkındaki suçlamaları reddederek şunları kaydetti: "O gece yanımda silah yoktu. Nasıl darbe yapacağım. Kamera görüntüleri ve tanık ifadeleri savunmamı teyit etmektedir. Santrali kapatmamın darbeye destek sağlama anlamına gelmesi akıldan uzaktır. 'Ege Ordu Komutanının enterne edilmesine katkı sağlama' suçlamasını reddediyorum. Komutan o gece enterne edilmedi. Abdullah Recep'e en küçük bir eylem olmadığı bizzat kendisi tarafından söylendi. Çocuklarımın FETÖ iltisaklı okullara gittiği bilgisini ben söyledim. Çocuklarım o okullarda devlet teşviği almıştır. Kimseden FETÖ iltisaklı diye duymadım. Sosyal medyada FETÖ iltisaklı olabileceğine dair bir şey duymadım. Beraatimi istiyorum."
Mahkeme heyeti, savunma yapan tutuklu sanıkların tahliye taleplerini reddederek duruşmayı yarına erteledi. (AA)